www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Nazan İzmirli (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143875)

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:33 PM

Aşk bana kalsın

özgürsün
gönül kuşum
toprakla kardığın, 'su'dan aşkım
sınırsız zamanlarda... bırak bana kalsın.

tutsaklığım
kanatlarında imza
çizgiler sırtımda ağıtlar yaksın
aşk, yalnızlığımla ölümsüz...bırak bana kalsın.

zirvelerinde
sakla beni buzlar tutayım
tutuşsun yürek yangınlarım
aşk sonsuz hasretinle... bırak bana kalsın.

bilgeliğinin
ışığında soyunur bedenim
sabır taşı olur ruhum,akiğe dönerim
aşk ilk tebessümünle... bırak bena kalsın.

sırrımsın
evreni doğurdum sihrinle
çığlıklar attı kalbim her gülüşünde
aşk büyümeyen bir çocuk...bırak bana kalsın.


'aşk hissedildiğince yaşanır,
yaşadığını hissettirdiğince
ebedi kalır'

23.05.2007-istanbul-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:33 PM

Aşk bu

avuçladım
yüreğini.
dokundum
düşlerine.
yedi
farklı
bakış
üzerimde.
bu sevgi,
aşk bu
anlatılan
gözlerinde.
geçmişi
bağlarken
geleceğe
düşler
özgürlük
estiriyor
buselerinde.


10.06.2006-ant-Aşk bu-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:33 PM

Aşkı sende öğrendim

sen,
aşkın
adısın.

sende
öğrendim
aşkı
tarifsiz
yaşamayı.

farklı
gülümsüyor
güneş.

artık
yalnız değil
dolunay.

yıldızsız
gece
düşünemem
sensiz
diye.

şelâlelerin
debisi
yüreğimdeki
izlerin.

kuşlar
susmuyor
şafaklarımda.

mavi
maviyi
ilk kez
gördüm,
elâ gözlerinde.

yüzme
yüzme bilmeyen
yüreğimle,
daldım
en derinlerine.

ben,
aşkı
sende
öğrendim.

en uzun
en ağır
en anlamlı
tuvalimi
boyuyorum,
sendeki
renkleri
karıştırıyorum
bendeki
renklere.

sabırla
adımlıyorum
zamanı
erdemliğinin
çizgisinde.

dev
bir ateş
yanıyor,

asla
sönmeyecek

buz
dağının
içinde.

aşkı
sende
öğrendim.

ateş
ve
su
kadar

içe.



06.08.2006-ant-aşkı sende öğrendim-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:33 PM

Aşkı tatmak

masum bir bebekten
ilk tebessümü görmek
ilk öpücüğü almak gibi

tanyeli ağırmadan
güneşin tüm gücünü
yüreğinde hissetmek gibi

gözlerini açarsın sabahlara
kuş seslerinin dinginliğinde
çağlayan suların bedenini sarması gibi

kalbindeki sancı
filizlenen yeni umutlar
içindeki telaşı anlatır gibi

akşam alacasında
gün batımını izlerken Eren dağında
ardı sıra bir kısrak gibi koşmak istersin

ekersin dileklerini vadiye uzanan ovaya
bırakırsın erenler diyarına
volkanik bir oluşumun ortasına

ıssız kalınca
seninle sensiz kalınca
yıldızsız aysız *******de
için sıkılınca....................
onunla olmak istersin
uzak yakın ne varsa
sesini duymak istersin
sarılırsın telefona
alo
alo
alooooo AŞKIM
seni tatmak varya

12.11.2005-ant

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:33 PM

Aşkın gammı var

günü gören ayın suskunluğu
yorgun dalgaların durgunluğu
gözlerimde ufku arayışın dalgınlığı
yüreğimde aşkın gammı var
mehtapta sunduğun aşk şarabının
sarhoşluğu bu
kavuşulamayan sabahlara
oysa doğan gün GÜLÜMSÜYOR
ben yine kavuşacağım sana
at hüznü kederi bir yana
gecen başka günün başka
bu aşkı yaşa doya doya........



01.03.2006- antalya

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:34 PM

Aşklar

Akşam alacası sarmış
toprak çatılara
bir an yok olmuş yaşam
tütmese tandırdan çıkan duman da

Var görünen yaşamlarda
sönmüş ocaklar tatsız.
yok görünsede yaşam,
akşam alacasında
yaşanır sıcak ocak başında tadılan
AŞKLAR' da.....................................

03.09.2000ntalya

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:34 PM

Atam

Atam,
kısacık, telaşla geçen ömrüne
ne çok şey sığdırmıştın
Türk gençliğine vermek üzere
bugün!
saygı duruşundaki o an
çok uzun geldi bana bir an
utandım, kızardım karşında
layık olamayan,arsızlığıma
ağır ağır yolculuğumuza
bir haftadır sergilediğimiz
aydınlığın siyah beyaz fotoğrafları
her yanımda hesap sorarcasına
kurtarıcını ve en büyük evladını
kaybettin Türk Milleti
diyor ulus gazetesi
taş taş üstünde kalmayan duvarlarda
mevcudiyetin yeğane temeli
................................................ nerde
hazine de yağmalanır böylelikle
Atam,
en çok sevdiğiniz Akdeniz kıyıları
bir varmış bir yokmuş olmak üzere........
nasıl rahat uyu deriz, bu sükünet içinde......
sessizliğimizin çığlıklarını sen duyarsın eminim
o ebedi yerlerde.......................................... ..........

Nazan İzmirli-10.11.2005-antalya

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:34 PM

Atamın öfkeli geliyor sesi

atam,
dedemden hatıra
göz göze gelirdik hergün
duvardan inmeyen son fotoğrafınla.
gök ve denizi buluştururduk ufuklarda
çakmak çakmaktı umutların,
buğday başaklarından
engine uzanırdı uygarlık kapıların
başaracaksınız gençler derdi titremeden dudakların.
bugün,
çehresi küskün, bakışları gri, damarları gergin,
öfkeli geliyor sesi atamın
çerçevesi kükrüyor siyah beyaz fotoğrafın

' dağ başını duman almış
gümüş dere durmaz akar
güneş ufuktan şimdi doğar
yürüyelim arkadaşlar.

sesimizi yer, gök, su dinlesin
sert adımlarla her yer inlesin

bu gök deniz nerede var
nerede bu dağlar taşlar
bu ağaçlar güzel kuşlar
yürüyelim arkadaşlar '

diye sesleniyor atam
87 yıl sonraya

laikçe kavuştur elleri
dış güçlere fırsat verme
yabancıları ürkütme
japonlar uğraşırken
da vincinin şifresiyle
benim ülkem halamı
peçe türban peşinde.
uyanın gençler
uyanın gençlerim
uyanın 19 mayıs kurtuluş günüdür
cihana selam duruşun günüdür.
sesininizi duyurma
varlığınızı hissettirme günüdür.
devrimlere devrimler ekleyecek
barış sever GENÇLERİMİN günüdür

gri bakışlarda
bir ışık sezdim

gelin gençler
87. yıl meşalesini
sizlerle yakalım
Ata'mızı bugün yürekten analım.

19.05.2006-antalya-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:34 PM

Ateş / Su / Hava

aşk ateşle gelir
su alev alır havaya

vazgeçtim
ada olmaktan
adaya
yüzerek ulaşmaktan

sen deniz
ben ateş

aşkımız
ruhumuzun
sonsuzluğunda
adsız kuşlarla kanatlanacak.

03.12.2006-kaş//kalamar-

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:34 PM

Ay-fer

....ay- fer,

............antalya da
.................çokkkk uzak
..........................diyarlarda

...............................bir varmışı
..................................bir yokmuşu
...........................................yaşıyor um
.....................dolunayın.................... .....
...............aydınlatamadığı....................
...................ısıtamadığı.................... .....
.................bu akşamda.......................
.............sen olsan burada.................
....anıları hatırlayıp gülümserdik.......
....drakulaya malolmuş öykülere......
.................elveda der..........................
..............güler geçerdik.......................
............. ay'ın fer' i yeterdi..................
...............bizi aydınlatmaya..................
.....................ısıtmaya..................... .......
ve
erdemleri bulmaya.

Nazan İzmirli-16.11.2005-antalya

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:34 PM

Ayaz sessizlik

sessiz geldim
bir nefes avazla
dünyaya.
sessiz gidiyorum
nefessiz kalarak
hayata.

anamın al al
yanaklarında
tanıdım dünyayı
saf saf.
oysa;
ne kara oyunlar
oynadı hayat.

küsmedim,
yaradan
bir şey
biliyordur
dedim.
güneşin
her doğuşuna
gülümsedim.

sessizliğime
sabahın
yaşama sarılan
ayaz sessizliği
eklendi.

sensizliğim üşüdü.

yılmadım,
adımlarım
tuzlu tuzlu
kumsalda
çıplak,
deniz kabukları
yine bir sonbahar
fırtınasına
girdap.

ne mutlu,
şu keşmekeşlikte
yeni ayı büyütüp
dolunay şavkında
şafaklamak.

doluyuz,
dünyaya hayata yaşama
susmayacak bu yürek
bu kalem asla!

fırtınalar kopacak
mısralarda
göz pınarlarımda.
azgın dalgalar
dinlenecek kıyılarımda.

yapraklar
sararsada
henüz dallarda
son sonbahar olsa da
paylaşarak nefes almak
bir an bile olsa.

09.11.2006- kaş / kalkan

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:34 PM

B i r y u d u m s u

farkım yok
aslında
hiç bir
kimseden

bazen eksiğiyle
bazen fazlasıyla
yaşamayı öğrenen
yaşatmayı öğreten

zaman zaman pes eden
sonra birden kendine gelen
yaşam bir kez sunulan
b i r y u d u m s u diyebilen

ister tek dikişte iç
ister dök
ister saç
ister dondur
istersen paylaş
ama paylaş

susamış bir canlıyla
kuruyan bir ağaç
çatlamış toprakla
belkide aklanacak
bir yarayla
paylaş

tek kez sunulan
b i r y u d u m s u
okyanus olarak
dönecektir sana
seyret

farkım yok aslında
kimseden
sahip olduğum
tek şey
paylaşmayı
öğrendiğim
ben

b i r y u d u m s u
yudumlarken
pek çok şeyi
düşünürüm
yürekten

ana rahminde
varoluşundaki ilk damla
bir yudum su

son nefesinde
dudaklarına sunulan son damla
yine;
b i r y u d u m s u

b i r y u d u m s u
b i r y u d u m s u
....................................renksiz...., kokusuz......,
önce.............................................. .....................hayat veren............
sonra............................................. ............................son nefesinle giden.......


19.12.2005-antalya

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:34 PM

Baba oğul

bir gün
sen de
baba olacaksın
oğul,
can oğul.

belki bir
beben olmaz,
bebeler seni
babalığa bağlamaz.

analığın
doğurmakla
olmadığı
gibi.

baba olmadım
hiç,
analıktan
fırsat
bulup.

hem ana
hem baba
olamaya
çalıştım
işin kötüsü
bu ya..!

başardım mı
bilemiyorum
sana sormalı
kavuşunca.

baba olmak,
büyük olmaktır.
sorumlulukların
bilincine varmak
kaçmamaktır.

mertliktir,
dürüstlüktür,
kendinden vazgeçip
bir sen daha yaratmaktır.

yarattığının
kim olduğunun
önemi yok olmalıdır.

kardeşindir,
arkadaşındır,
karındır,
kimsesiz bir çocuk,
belkide babandır,
babalık yaptığın
yeniden yarattığın.

önemli olan,
sen baba olmadan
babalar günününde
hatırlanmayı başarmaktır.

sen,
biliyormusun..?
ilk kez, kime babalık yaptığını.
ben annen, oğul
ben annen.

babalık misyonu
omuzlarında
küçücük yaşya,
şimdi o bir delikanlı
baba olacak çağda.

babalar günün kutlu
baba diyenlerin
çokkkkkkkkkk
olsun
oğul
can oğul
baba oğul.



17.06.2006-antalya-Baba oğul-


Babalık misyonunu hak eden
tüm babaların gününü ve de
her gününü kutlarım.
Saygılarımla

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:35 PM

Badem ağacı

evin vardı üç eri
birde uzatmalı çavuş
baba;
babamın dedesi.

mondoros serv
derken
hürriyet gidiveriyordu
elden.

büyük komutan
hazmedemezdi
savunmadan vazgeçip
taarruza geçmişti hemen.

Samsun
Amasya
Erzurum
Sivas

yüreklendi halk,
Ankara, başkenti
olmuştu taarruzun.
yandı Türk devriminin
sönmeyecek meşalesi

muhabere meydanında
kükredi sesler semalara
bu vatan için,
çocuklar için,
kanımızın son damlası
akmalı toprağa.

badem ağacını
badem ağaçlarını
kök saldırmaya.

bağımsızlığa
kilitlenmişti
yürekler.
bir ulusun
görkemli
zaferiydi
söylenenler.

taş üzerinde
taş kalmadı
Akropolisten
Efesten
başka

tarihin
izlerini taşıyan
kızlarağası hanı,
hamamlar,
bombalara direnen
kalelerin son taşları.

badem ağacı
badem ağaçları
yetmişti
30 ağustosları
anlatmaya

hala gölgesinde oturup
bu güzel vatanı
kurtaranları
saygıyla
anmaya.

30-08 / 09- 09 / 2006 -badem ağacı-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:35 PM

Bahar sensin

martla geldin bahtıma
filizlendin
kıpır kıpır
kanımla

nisan yağmurlarında
çiçeklerim
sen koktu
bahar dedim
adına

mayıs senle doğdu
her yanım hanımeli
her yanım papatya
her yanım güller
sen leylaksın
koynumda

erguvanları gölge
yaptım tenine
kar beyaz sen
güneşimden incinme
diye

bahar sensin
baharım sensin
bahar gönlümde.


01.05.2006-ant-bahar sensin-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:35 PM

Baharla

zirveler gülümsüyor
torosların karlı yüzlerinde
palmiyeler meltemle titrer yüreğimde
akdeniz ışıl ışıl göz kamaştırıyor
sayısız kuşlar şakıyor gönül penceremde
baharla gel..................sen de.....................

01.03.2006-antalya

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:35 PM

Balıkçı

en
kızılından
bir
sabaha
iki
sulüet
ağır
ağır
çekiyor
ağları.

kara
gölge
gümüşe
bezeniyor
her
hamle
bir
aşkla.

görmedi
sırtı
gün ışığı
sevdanın
nefesinde.
mavi siyah
döşeği
oldu
yalnız
*******ine.

ayın
şavkında
gözleri
dalarken
derinnnnn
sulara,
yüreği
takılı kalır
ağır
ağır
çekilen
ağlarda
bin
umutla.

26.05.2006-ant-balıkçı-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:35 PM

Bambu sandalye

yıllardır süren
koşuşturmanın
topuklara çöken
yorgunluğu,
sereserpe bedende
çırılçıplak ruhla
uzanıverdi
sonsuzluğa.

tepede geziniyordu,
ruhu terketmişti
kadını.

sınırındaydı ayaklar
geçmişle geleceğin
loş bir oda da
sallanıyordu
öne arkaya.

boooşş
gözlerle
bakınıyordu
ufka.
turuncuydu
grup,
belkide
yeni arayışlarda.

kalbi,
dalgalarla
boğuşan teknenin
sesinde çaresiz,
olta ucunda çırpınmakta.

nokta konmalıydı,
virgülsüz
ünlemsiz
yaşanmışlıklara.

yeni bir sayfa
açılmalıydı
yedi yaş
saflığında.

kenarları
çiçeklerle
bezeli,
renkli kalemlerle
boyalı,
Ali babanın çiftliği
yazmalıydı.
tüm orta
sayfada.


10.10.2006-kaş/kalkan

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:35 PM

Basit yaşıyorum hayatı

artık
basit yaşıyorum
hayatı
ciddiye alaraktan

vazgeçtim
tavus kuşundan
kızılca dağ kargasından

dağ yağmurcuğum
var benim
artık

güven duyulan
en yalınından,
basit ve ciddi
yaşamayı
tattıran

gamzelerimde
dağlarımda
çançiçekleri
açtıran


18.06.2006-ant-Basit yaşıyorum hayatı

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:35 PM

Bayram şekeri

öyle bayramlar vardır
rengarenk jöleli, susamlı akıdeli
tepsi tepsi börekli
baklavalı çörekli
adı dilde, tadı tepside kalan
yan odadaki hastayı tanımayan
taziye edilecek yasları unutan
acılı yüreklere dost arkadaş
adı dilde,tadı canda kalmayan

oysa;
karnını doyuracak babası
müebbet hapiste yatan
elini öpecek anası olmayan
bayramdan habersiz uykusuz
buz gibi gecenin sabahına
uyanan
çocuklar vardır............................

lüks caddelerin vitrinlerindeki
renkli kağıt şekerleri dekor sanan
karıştırdığı çöpte,buruşmuş kağıdına
umutla........uzanan..................elin.......
burkulan......................yüreğin............. .
bayramla tanışmasıdır çöp bidonu
içindeki maniyi okuyup olmayacak
niyetler tutan.....ve yine .........burkulan
acıyla uyanan isyanların bayramıdır.

bayramlar vardır
binbir parça olur
acır acır kanarsınız
yaralarını saramazsan
yürekten ağlarsınız.......

bayramlar vardır
buz gibi delikanlı avare
sırma saçlı kız hırpane
ulaşmamız gerek her birine
el ele.....................................
yoksa bayramlar neyimize..

bayramı bayram gibi yaşamak için,
bayram sevinçlerine ortak olmak için,
acıyı, özlemi,yalnızlığı
yürekten yaşamış bizler
kalplerimizi birleştirelim
bir umutsuz geleceği
tadı damakta kalan
bayram şekerine
dönüştürelim.

Nazan İzmirli-03.11.2005-antalya

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:35 PM

Bayramlar

bayramlar kutlanır
hep iyi dileklerle
mutlu neşeli geçsin istenir
tatlılar yenir,şekerler ikram
yaşlılar hoş edilir
çocuklar güldürülür
küçük hediyelerle.

aslında kötü geçen
bir sürecin barış günüdür.
taşıdığı anlama önem verip
değerlendirebilene.............
birkaç günlük bayram
yürekler bütünleşse
dönüşür belkide;
bir ömür mutlu serüvene.

anlamsız kavgalar
bitmeyen tartışmalar son bulur.
kimsesiz çocuklar
göğsünde bebesi ağlayan
kadınlar hatırlanır,konuşulur.
yarın bayram bitecek
herkez sözüne arkasını dönecek
olsada dostlar,
kutluyalım bayramları kutlayalım
hergünü bayram yapmak için
uğraşalım..................................

bayramları yaşamak değil
yaşatmak için yaşamalı

sesimi duyabilen dostlarım
kalın sağlıcakla...................

sevginiz eksilmesin..........

Nazan İzmirli-04.11.2005-antalya

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Bebeğim

İçimde
büyüyen
cenini
nasıl
hissedip
sevmişsem,
onunla
büyüyüp
onu
nasıl
büyütmüşsem,
işte;
sen
aşkım
bebeğim,
bir ceninin
büyümesi
gibi
sevgin.
var oluşun
canımdan
bin parça.

18.08.2006-bebeğim-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Bekleyişlerim

sessizliğin
hüküm
sürdüğü
anlardır
sana
tutsak
bekleyişlerim.

incitmek
istemem
o zamanları,
suskunluğumda
anlamlanır.

bekleyişlerim,
dingin
yeşil
vadiyi
yaran
derin
derin
ırmak
olur.

en
derin
gözlerin
gözlerinde
bekleyişlerim.

sessizliğin hüküm sürdüğü anlarda
sen varsın
o zamanlar ki incitmek istemediğim.


11.08.2006-ant-bekleyişlerim

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Bence kadın

bedeninde
taşıdığı
beyni
ve
ruhunu
hissedebilendir

bence kadın

08.03.2007-ant-kalkan-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Beni yaşamıyorum

sorma!
neler oluyor
bilmiyorum
beni yaşamıyorum

yüreğimde derinnn
iz bırakan
yıldız alacasını

ela ela bakan
bilmeceyi

sihirli
tebessümünü
...............adını
.......................tadını
rüzğarın boynunu
................yalayarak
getirdiği.................
...................kokunu
yaşıyorum...............ve...................... yazıyorum.

ben tebessümlerinle bana taşıdığın coşkunu
seni yaşıyorum......................................... .............
benim suçum yok ki...............................................


Nazan İzmirli
11.11.20005-ant

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Beyazları Düşledim

beyazları düşledim bugün
küme küme bulutlar,bizi sarmışlar
pamuklu şeker gibi uçan bir halıda
sonsuzlığun yolculuğuna çıkmışız
beyaz düşlerle.........

beyazları düşledim bugün
yüksek yüksek tepelerde karlı
çatısına kadar karla kaplı
yolları kapanmış dış dünyalara
beyaz dumanlar bacasında
bir dağ evinde, odun ateşindeki
beyaz düşlerle..........

beyazları düşledim bugün
gelin olmak istedim telli duvaklı
tacında beyaz güller,elinde menekşeler
eteklerinde kır çiçekleri, beyaz kardelenler
uçuşsun üzerinde kar taneleri
buz üzerinde gülümseyen
beyaz düşlerle.................

beyazları düşledim bugün
düşlerimdeki beyazlar
geçmişimdeki beyazlar
bugünkü beyazlar
gelecekteki beyazlar
sonsuz beyazlar
beyaz düşlerle.......................

beyazları düşledim bugün
papatya tarlasında
beyaz pelerini uçuşuyor arkasında
beyaz umutların prensi
dört nala koşturuyor beyaz kısrağını
beyaz düşlerle........................
beyaz düşlerle.......................


Nazan İzmirli-24.01.2002-antalya

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Bıçak sırtı gibi günler

canım arkadaşım,
oralardan çok uzaklardan.........., uçtun geldin günüme
insanoğlu, kanatsız kuş bunun için dememişler boşyere
beni de seyyah ettin gittiğin yerlerde
olmak istedim inan şu an seninle

olmuyor işte.........! acı, hasret her yerde..........! .

zorluklarına rağmen herşeyin yolunda gittiğini anlıyorum
herşey gönlünce olsun,sen hak eden nadir insanlardan birisin.
şeytan üçgeni kabusun geçmiş,başarıları okyanusta süzülen
geminin önüne katmışsın görüyorum.
havadan,sudan bahsetmiyorsun
doğru ya günlerdir mavileri görmeden
belkide gidiyorsun bir buz denizinde

buralarda kış, her zamanki gibi acı hasret rüzgarları estiriyor
anaya....yavruya......dosta......yare......garibe. ......esiyor da esiyor

çorapsız,çarıksız boyunu aşan beyazlara yenik düşen miniklerin
al al damla damla yüreği karalara bulanmış
çıplak sırtına değen her kar tanesindeki
umut düşlerinde...
uçuk dudaklarında ki
şafaklara ulaşamayan
nefesinde estiriyor.

bu rüzgarlar ne zaman durulurki
yazın meltemi......oh derken geçti
sonbahar poyrazının kıymetini bilemedik
kışın karayellerine kaldık
hırçınmı hırçın, keskin mi keskin
bıçak sırtı gibi.......günler........gergin
bilirsin buzlarda neden yattığımı zirvelerde
bilirsin bilgisayarıma takılı kelebeklerin hikayesini
sanırlar aksesuardır her biri
oysa terbiye etmektir amacım
bu acımasız yüreği

gelirmi dersin
baharlara bezenmiş
tatlı esintiler
kaybedecek ne varki
beklemek yinede güzel...
aşk, hasret, acı, varlık, yokluk
taşıyabilene yüklenirmiş
ne mutlu ne mutlu ki
bu beden böyle bir kalbi besler

sen beni boşver,
çok gezip gören, paylaşmasını bilen
dostlar sağolsun
bir gün belki bir gün
iki tekerleklilerimizle yol alırken
yorgunluktan soluklanırken
anlatırsın okyanusta birer nokta
ıssız, hırsız,aç yoksul
adaların yılan hikayelerini

ben sızarım,
yüreğimi hapsettiğim
sırt çantamın üzerine
ninnilerin hazzını duyarım
şükrettikçe halimize

birbirini tamamlayan kötü ve iyi
haber ver bana diyorsun
duymuşsundur karda
çıplak ayakla okula gitmeye
çalışan çocukları (kötü)
kampanya güldürdü (iyi)
ha...! birde kendimi
şımartmak istedim
bu sabah
bir gonca gülü
kırdım dalından
parmağıma batan dikeni
yüreğimde hançer oldu
ben affetmedikçe
kendimi
gül affedermi beni bilmem

sen takma kafanı dertliyim diye
sana iyi seyirler sonsuz enginliklerde
dualar et,neşeli şeyler yazayım bir dahaki sefere.

uzaklardan geldim,kucak dolusu sevgilerle........


08.12.2005.antalya'dan deniz kızı tülin'e..............

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Bırakın

bırakın!

bırakın beni gideyim

buluşmuşken maviler mavilerle...

çizgiler oluşmuşken düşlerde...

bırakın beni gideyim.............................

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Biiiiiiit.... ti.

tanıştığın ben
sen de yaratılan
ben di

sen de yaşandı
sen de bitti

ne.. öncesi
.............oldu
ne sonrası
........olacak

biiiiiiiit......ti.


06.02.06-antalya

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Bilinçli bilinmez bir ====== yol (- 6 -) 2006 Demirkazıktan anı

Bir kez daha...!

İçim içime sığmıyor tarzında bir heyecan ile, var olduğunu hissetme zamanına doğru; Bilinçli bilinmez bir yol====================
ve yolculuk başlamıştı.

Yollar akıp giderken ve geride kalırken, bedenimde ve beynimdeki tüm fazlalıklar boşalıyordu adeta. Kendimle başbaşa kalmak ne kadar
zor olacaktı acaba...?


28 Temmuz gecesi Antalyadan yola çıkan Kulubün yolculuğu,29 temmuz 2006 tarihinde Niğde'nin Çamardı kasabasında,Demirkazık köyündeki dağ evleri mevkiinde son buldu. Muhteşem bir organizasyon içersinde şenlikler ve eğitimler devam ediyordu.Çıkış rotaları gruplara serbest bırakılmıştı.Bizde klasik rota olan dağ rotasını seçtik ve sokullu pınarı yol ayrımından devam edip arpalık yaylasına ulaşarak kampımızı kurduk.

Büyük demirkazık zirvesine ulaşmak için beş ana rota mevcuttu.
-Kuzey rotası / Kuzey duvarı
-Güney rotası / Peak kulvarı
-G.doğ. rotası / Klasik rota
-Batı rotası / Dağ evi rotası
-Doğu rotası / Klasik dağ rotası

Antalya / Niğde arası uzun ve yorucu bir yolculuk geçirmiştik.Güneşin bir kez daha batışındaki güzel yolculuğa şahitlik edip istirahate çekildik.
Güneşin yolculuğu derken...........
Buradan güneşin batışını izlemek bambaşka.Tam karşınızda,sonsuz bir ufuk çizgisinde onunla birlikte kaybolur gibisiniz. Maviye çaldığı renk cümbüşü tüm yorgunluğunuzu alıp götürüyor ve bu mutluluk içersinde kısada olsa ömre değer bir uyku.

30 Temmuzun ilk saatlerinde 00.30 'da kamptan ayrılırken,kalplerimiz yine bilinçli bilinmez bir yolculuğun heyecanı ile atıyordu.Samanyolu yıldız yağmuru ile gökyüzünün laciliğine kızıllık çalana kadar bize eşlik etti.
Güzel,güneşli bulutsuz bir gökyüzü ile gün bizi bekliyordu.


Arpalık yaylasında başlayan hareket, çınbar kanyonunu takiben, teke pınarı kapısına varış 50 dakikada sürdü.İlk soluklama kara göl de 3.30 da yapıldı.Paylaşılan birkaç yudum kayısı suyu ile yolumuza ettik.
Gece olmasına rağmen grubun performansı mükemmeldi. Kapıdan devam eden geçit bizi tektonik çukurlardan oluşan derin bir vadide yol aldırırken, alaca karanlıkta aladağların sizi sarmaladığını ve ulaşılması zor hırçın duruşlarının arzularınızı kamçıladığını hissediyordunuz..Adeta zirveye ulaşma ona dokunup hissetmenin ayrıcalığı, ruhunuza usta ellerin nakışı gibi, usta bir neyin ahengi gibi işleniyordu.

Doğu çarşağına girdiğimizde güneş aladağların tüm zirvelerine bizden önce ulaştığını,oluşturduğu gök kuşağı çizgileriyle anlatıyordu.An an başımızı kaldırıp günün ihtişamlı gelişini izlemekten kendimizi alamıyorduk.

Nasıl bir güzellik bu batışı başka, doğuşu başka güzel ve hissettirdiği
duygular ise sonsuzluk.....

Çarşaktan çıkınca bizi kucaklayan dik, sarp, keskin,kaygan volkanik oluşumları, emniyet açmaya ihtiyaç duymadan zevkli bir tırmanışla,boyuna çıktığımızda saat 07.00 olmuştu.Burada kahvaltı molası verip,dinlendikten sonra henüz hareket edecektik ki.Batı rotasından bize doğru AKUT başkanı ve Dağcılık Sporunu yeni nesile profosyonelce aşılayan sevdiren kimlik, Nasuh MAHRUKİ adeta bizleri kutlamak ve coşkusunu paylaşmak adına koşar adımlarla geliyordu.
Tanışma, kutlama,birkaç kare derken zirvede buluşmak üzere, zirvenin külah altına doğru yol almaya başladık.Çarşaklı parkur dik ve kaygandı.

Artık emniyet alma zamanıydı. Performans ve eğitimli olunmasına karşın riske hiç gerek yoktu. Ve alınan eğitimleri uygulayabileceğimiz mükemmel geniş bir rota vardı karşımızda. Gizemli, eteklerinde vadilerinde birçok uygarlığa,kırallığa,kültüre zirveden bakarak şahitlik etmiş en ulu nokta, BÜYÜK DEMİRKAZIK.

Küllahı aşmak için,çıkışta 50 metrelik 4 çift, inişte 50 metrelik 2 çift hat açıldı.Boldlarla istasyonlar kuruldu. İnişler pursikle gerçekleştirildi. Ekip teknik malzemeler konusunda tam donanımlı ve kullanımı konusunda başarılı idi. Hiçbir risk ve tehlike yaşanmadan,profosyonelce emniyetli bir şekilde zevkli,heyecanla küllah aşıldı.

Son emniyetten sonra bir zirve bir zirve daha heyecanı ile son sırttan
bıçak sırtında süzülerek bir yılan kıvraklığı ile baba zirveye ulaştık.

Bizi zirvede yine büyük bir coşku ile karşılayan Nasuh MAHRUKİ oldu.
Kutlamalar,zirve anılarına kareler ve anı defterinde duygular paylaşılarak, yarım saatlik istirahate çekildik.

Artık, ulaşılması en zor diye adlandırdığımız Büyük demirkazık ve
geçit vermeyen birçok dağ ve zirveyi ayağımızın altından avuçlayarak, yüreğimizin en derin yerine yerleştirmiştik.

zirve....!

Bilinçli bilinmez bir yolun========== o anlık sonuydu ve sonsuzdu.

bir parça taş
avucumda
sabır dedim adına
zaman
zaman
dedim
bastım
bağrıma.


Yunus Emre'nin altın sözlerinden biri gerçekleşmişti.

'Dağları aşmak ne kadar zor olsa da,yollar dağların üzerlerindedir.'


Zirve'den ayrıllış saati 12.00.-
Kampa varış saati 20.00.-

Dönüş için aynı rota izlenerek, sorunsuz ve keyifli bir faaliyet ortamıyla kampa varıldı.

Faaliyete katılan dokuz sporcunun hepsi, zirve defterine imza atma
şansını yarattıkları için kendilerini yürekten kutuyorum.



Nazan İZMİRLİ



31.07.2007-/niğde/ aladağlar /demirkazık /

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilinçli bilinmez bir============= yol (-5-)

dizilir boğazıma
eskidikçe anılar
taze kalsın istenir
duygular.
bir neşter at kalbime
çıkart bayatlamış
duyguları
koy tazelerini yerine
deli kanın renginde.
sığmaz
oldum içime
ne duruyorsun
dedim kendime.
sal bedenini
rüzğarın estiği yöne.
rüzğar dağlardan eser sabahları
ben zoru severim ya
verdim yüzümü
en derin duygularla
gülümseyerek en uzak doruklara.

bilinçli bilinmez bir=============yol da.

her yanım dikenlik
tepelerinde en can alıcı çiçekler
ruhumu okşamakta.
en uçarı, en çılgın, en aykırı
bıçaklar saplanıyor
özlem yaralarıma.
acı..! acı..! acı duymak mı..!
maviye uzanırken
gözlerinin
yeşil bir ovaya dönüştüğü

bilinçli bilinmez bir ==========yol da.

diken
sevmeyi
sen de öğrendim
dokunsam mı...! incinir dokunmasam mı...!
batmıyor bana
acı duymaz oldu yüreğim
içimdeki kokuşmuş
cerahatlar aktıkça.
sen
kendime
ulaşacağım
en zor
en yüksek
zirvesin
zirvecansın
biliçli bilinmez bir ==============yol da.


15.05.2006-ant-zirvecansın-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilinçli bilinmez bir ======= yol (-1-)

Farklı yerler, farklı yönler, farklı keşiflerin bilinçli bilinmez bir yolculuğun
heyecanı sarar yüreğinizi benliğinizi.
İşte yine böyle bir etkinliğin hazırlığı içersinde zirvelerdeki özgürlüğü
yaşamaya başlarsınız.

Kalbiniz terkedecek gibidir sizi, yetişmeye çalıştırırsınız bedeninizi onun hızına. An an bir kuşun kanadı olursunuz pır pır eden, her
mevsim adı değişen özgürlüğe yol alan.....

Uyku tutmaz şafakla kalkarsınız, son bir kez daha göz gezdirirsiniz,
kim kimin kahrını çekecek diye sorduğunuz boyunuzca çantanıza........

Cesur hırsız gibi sırtlanırsınız can yoldaşınızı sessiz, sessiz ama koşar
adımlarla süzülürsünüz alaca karanlıkta.......... günün ilk ışıklarına.................

Tekerlekler dönüp, kilometreler katedildikçe, buharlaşan camlardan akıp giden geçmişiniz gibi hızlı hızlı gelip geçen yaşamı izlersiniz.

Elleriniz yüzünüze uzanır aniden, kendinize dokunmak varlığınızı hissetmek
ve ne mutlu ne mutlu şu an bu yolculuktayım dersiniz.Ardından................
derin bir iç çekiş ve içinizdeki sessizlikle bilinmez bir yol.........................uzanır altın sarısı buğdayların sonsuzluğunda............


Birde tabloyu oluşturan, uçsuz bucaksız üzüm bağları ise, yeşille kırmızının,
turuncu ile sarının, kahverengi hazalların arasında sonbahar hüznünü
yaşarken; kış ağaçlarının zümrüt yeşili yaprakları bir tükenişin ardından
yeniden doğuşu anlatır gibidir.
İçinizdeki burgu burgu hüzünler dizilirken boğazınıza, bu manzaradan
sonra, aranızdaki buğulu cam kaybolur, hüzün yok olur anında............

Tekrarı olmayacakmış gibi, olsada farklı olacağını bildiğinizden için,
gözünüzü kırpmadan sindirmek istersiniz her anı.....bazen pes eder göz kapakları ve o kısacık şekerlemenin tadı...........bozulur göçmen kuşların
sıcağa doğru süzülüşlerinin şahitliğinde.....

Uçsuz bucaksız ovalar, geçmişin umutları gibi arkamızda kalınca,
yollar daralmaya engebeli olmaya ve de yalçın kayaların arasında kıvrılmaya başlar........korkudan çok heyecan doruk noktaya ulaşır,
bir avuç kadar ama cesur yüreğinizde.

Vadideki çay boyunca, sonbaharla kavgasını veren söğütlerin boyun eğişlerini izlerken, bir yaprak bir yaprak daha düşürmek korkusunu hissedersiniz kavak yellerinde....ve yerli kuşların türkülerindeki çağrı getirir sizi kendinize.....

Ne kadar hoşnut olmasanızda, kaptanın kendini ayık tutmak için dinlediği
radyodan gelen tınıya arada kulak kabartırsınız.....dilek tutarsınız gizlice....
'her şeye rağmen yaşamak güzel......' diye......

Kayalıkların arasında sıklıkla rastlanılan mezar taşları, bir doğuşu bin
ölüşü anlatır.....anlatır.....anlatır........yaşama daha çok sarılma arzusu
sarar içinizi........çok kısa belli ki..............sizin için, saliselerin değeri bir
nefes bin tebessümde gizlenir.............................hissedilebile n...............

Bilinçli bilinmez bir ============yolun yolcusu olursunuz vazgeçilemeyen.



14.02.2006-antalya-Doğu toroslar
'bolkar dağlarına ulaşmak üzere çıkılan
biliçli bilinmez bir yolculuktan duygusal
kesitler.-1-'

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilinçli bilinmez bir ======== yol (-2-)

Vizyonunuz sonsuzluktur dağcılıkta. Hedefiniz ise, zirveler ve yeni zirveler.......
Bu sonsuzlukta ki her keşifte, mutlulukla kamçılar sizi; vadiler, ovalar, ırmaklar,
volkanik oluşumlar ve buzullarla bütünleşerek yol alırsınız, içinizi ısıtan.

Yeni bir keşif, yeni bir rota heyacanının sarmalandığı yüreklilikle..........
Bilinçli bilinmez bir =============== yocululuğa çıkıyorduk yine..........

Bir kaçış vardı bu gidişin ardında bu defa...............Kimsesiz, öksüz,
bayramlar ağırıma gider oldu anamdan sonra. Ne öpülecek el.....
ne de elimi öpecek yavrum, aynı dili paylaşabileceğim yar da yok yanımda. Yalnızlıklar başlamıştı somut halinde.....
Oysa yalnızlıklarımdaki boşluk hiç bir zaman dolmamıştı,dolduramamıştım
bir yerlerimde tamamlamayı bekleyen birşeyler vardı, çoğu zaman............
bilinçli bilinmez bir============= yol vardı içimde ulaşılamayan.............

Bilinmez yolun büyüsünün öylesine etkisindesinizdirki; ne gecenin donu,
ne sabahın ayazı, ne sızlatan rüzgarı, ne kavuran sıcağı, umursamazsınız
pes ettirmez bedeninizi yüreğinizi. Kılıç kalkan çıkarsınız bu düelloya
başaramamak endişesi dahi gelmez aklınıza.

Rota bizi taşıyor gizemli Torosların en batı ucunda ki Eren dağlarına.
Gece uyku tutmamıştı, hazırlık sonrası erken çıkılacaktı yola,uyur kalırım
korkusuna gözümü kırpmamıştım. Süzülürken vadiye, seki ovasınadan yansıyan günün ilk ışıkları çökmüştü bir külçe altın gibi üzerime.

Ne hikmettir ne hüda bilinmez bir ==================yolculukta......
Rüyasız uykuya yazık oldu derim aslında. Sayıklar durumda yeri
değildi ama, hayrı hayra şerri kaf dağının arkasına demişlerde...........
Bu gidişle biz kaf dağına varırsak, şerler bizi nasıl misafir ederler bilinmez.
Derken rüyada, bir çok eren bizi karşılıyorlar ve bizleri bu bayram
yalnız koymadınız,dileyin bizden ne dilerseniz şeklinde sedada bulunuyorlar.

Bende, içimdeki; bilinçli bilinmez ===================yol ve o yolda
bana enerji veren beni içine alan dev bir güç var ki o güç hiç eksilmesin diyorum kendilerine.
Arkadaşlar, için geçmiş uyan.....az kaldı, geldik diyorlar.
Bakışlarımı hissediyorum bir boşlukta,derin....sonsuz.....bir yoculukta........

Bir çeyreklik zaman diliminde kendimizi bulduk, Eren dağı eteklerinde.
'Bu yolculukda ki detayları keşif anılarımda paylaşacağım sizlerle.........'

Eren dağı, hakkında yaptığım biliçli araştırma, birinci deprem kuşağında
kalan 3677 metre, paleozoyik zamandan önce ve tersiyer döneme değin
uzun ve karmaşık bir gelişme gösterdiği karstik bir yapıya sahip volkanik
bir oluşum olduğu idi. Bilinmez yanı ise, dağı oluşturan tüm tepelerde
sayısız yatırları olmuştu.
Rivayete göre, ibadet için sakinliği tercih eden erenlerin zirvelerdeki
ebedi istirahatğahlarıydı.

Olağan üstü bir ruh haline girdim, o gece çok uzun geldi, yinede hiç
bitmemesini istedim....................güneşin doğuşu bir şeyleri anlatıyordu
bu bayram sabahında.......anlayamadığım.

Yalnızlığımdan kaçtığım, yeni keşifler için koştuğum Erenler diyarında
adım adım yükselirken, erenler karşıladı bizi zirve yollarında.
Kanatsız bir kuştum adımlarımı hissetmiyordum,güneş buluta gizlenmiş
bizi bunaltmadan takip ediyordu.
Seki ovası yer yer pamuğa andıran butlar altında kalmıştı.Yer yer yükselen
kavaklar tabloya yaşam belirtisi katıyordu.
Güneye baktığınızda, volkanik oluşumun sergilediği içinde kaybolabileceğiniz
ıhlara vadisini anımsatan dolinler,polyeler,mağaralar,buz yalakları,buzul setleri
doğanın ve kışın üzerinden altı ay kar eksilmeyen Eren dağının ovaya kattığı
zenginliği sunuyordu.

Çarpıcı güzellik ve ruhani bir uçuş içersinde yeni hedefimiz olan zirvede
kocaman bir yatır bizi beklemekte.

Başıma bandana diye doladığım anamın yazmasını çıkarttım.Yatırın başındaki
taşa sararak bağladım.İçimdeki ürpertiden belkide onunda üşüdüğünü düşündüm.

Keşke hiç dönmesem buralardan dediğim zirvelerden biri idi.
Nedir insanı çok istediği şeyleri yapmaktan alıkoyan.
Yetersizlikmi...? isteklerde, yoksa zamanımı var zaman içersinde.

Ve yine bu ruh halinde inanılmaz duygu yükü omuzlarımda.
Kaçışlar zirvelerde de sıkıştırır duyulan acıların anısında sizi
anlarsınız.........anlarsınız......anlarsınız..... ..yinede.........

Biliçli bilinmez bir==============yolun sonsuzluğunda kaybolursunuz.

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilinçli bilinmez bir ==============yol - 7 -

bir görev için taşırız canları
değiştiremeyiz çizilmiş planları
iyi kötü / güzel çirkin / cesur korkak
oynarız.. senaryoları.

1.yolcu

ilmek atılmıştı yaşanmışlıklara
ürkek değildi
ipin ötesindeki
bilinçli bilinmez bir============== yola
üstlendiği misyonu götürmüştü
son noktasına.
giydirdi siyah paltosunu
kar beyaz umutlara.


2.yolcu

yüz yılı
yaşamıştı
ceviz kabuğunda
kanatsız bir melekti
görmezdi gezmezdi
beynin ve kalbin ışığında
tanırdı evreni
tamamlanmıştı süreç
acı olmayacaktı onun için bu göç
eliyle toprağa verdiği
yüreğinde gizli yangınlar kadar
ruhunu teslim ederken;
bilinçli bilinmez bir ============yola
çıkmanın sevinciydi dudaklarında.


3. yolcu

çok şey sığdırmıştı
kısacık yaşamına
öncü olmuştu
her adımımızda.
bir kuru kayısıyı
on parçaya bölmüştük
tadına varar vara
yine de değildi vakti gitmenin
bilinçli bilinmez bir ============yola
bencil olan; sen mi
biz mi
bilmiyorum
tek bildiğim
hüzünlü bir huzur
sızıların dinmiş olmalı
boşver acısın yüreğimiz

sığmazdı için içine
biliyorum ki şu an
yüreğin sonsuz bir
ufuk çizgisinde
sevdiklerinle


09.01.2007-nazan

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilinçli bilinmez bir ==========yol (-3-)

ayrılıkların sonbaharda olduğunu bilirdim
sen, yaprak dökümü derdin bu gidişlere
ilkbahar da ise herşey yeşerir sevgiyle
doğa, insanlar aşkla filizlenir
su yürüyen her beden coşku dolar
yeni bir yaşam başlar derdin.

neden bize bahar
şakası yapmadın
bu kez bizi kandırdın
bir nisan sabahı
mis kokan limon çiçeklerinde
bize ilkbahar yerine
sonbaharı yaşattın.

üzülsem mi
sevinsem mi
bilemiyorum.

sonbaharda bekliyorduk yolculuğunu
ben sana biraz daha doyacak
pamuk ellerini avucuma alıp
öpüp koklayacaktım
asi gençliğim için, beni affettiğini
kiraz dudaklarından duyarak
derin bakışlarında kaybolacaktım.

ama sen,
hiç sevmediğin
solgun sararmış sonbahar
yaprakları gibi gidecektin.

şimdi ise,
bahar sevinci, tazeliği, güzelliği ile
kavuştun sevdiklerine
eminim, onlara sunulan
kucak kucak kır çiçeği
gibi karşılamıştırlar seni özlemle.

naaşın musalla taşında
konduramıyordum seni oralara
lime lime oldum acıdan
bedenim,ruhum,beynim
darmadağın çınlamaktan,

kulaklarıma yankılanan sesleri
anlamlandırana kadar
süren kabustu inan.

bizi kim giydirecek
bizi kim doyuracak.
kim derdimize derman olup
kim hastamıza çorba kaynatacak.
dargınlarımızı kim barıştırıp
bayram sevincimizi paylaşarak
yoksullarımıza kanat olacak.

o an anladım nurdan ışık olup
etrafını aydınlattığını.
çiçeklerinden nasıl vazgeçtin
annem
günlerdir sulamadın, onlarla konuşmadın
onlar sensiz solar,seni özlerler
annem
muhabbet kuşların kondu yapraklarına
tesbih çiçeklerini, kıt kıt kıtladılar
sitemle ötüşüp, bakıştılar seni aradılar
içimdeki keskin bıçak yarasını
o an kapattılar.

ağlamak mı
susmak mı bilemiyorum
bu zikir işkencesinde
çok ince düşünmek lazım
bu yolculuğun ötesinde
işkence mi
terbiye mi
ruhun
özgürlüğü mü
çok sevdiğin beyaz çemberini
götürmediysen beraberinde.

bilinçli bilinmez bir==============yol
bilinçli bilinmez bir ================yolculuk

değil,
özlemin sızlatıyor beni.


01.04.2003 - / 01.04.2006- ant-


Tanrı sabır versin anasını özleyen yüreklere
inanıyorum ki analar asla terketmez
yavrularını koruyan
bin ışık bin gölge olurlar üzerimizde.

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilinçli bilinmez bir============ yol (-4-)

nedir bu suskunluk
ölümün kokusu mu
soğuk mudur yoksa kokusuz mu
hoşnut etmez bizi onun yolcusu.

er yada geç uğrar yanına
soğuk yada sıcak dokunur sana
ne hissettirir bilmem o an kanına
kalma.! git mi der yürek ona.

istenmeyen bir misafir gibi
yüzün asık,gönülsüz beklersin onu
o çok arsız, umarsızca girer döşeğine
yerinden yurdundan eder seni sevimsizce

bir gece yalnız kalınca yüreğinde
ikna eder seni, onun ülkesine gitmeye
atar seni tekerleksiz mersedesine
sürükler bilinmez bir yolculuğun ötesine

hiçbir şey yoktan var olmadıysa
var olan birşey de yok olamaz

nedir bu gitse de
yanımızda kalan

nedir bu suskunuk
ruhun
yorgunluğu mu

yoksa
erişmek istediği
sonsuz
huzur mu...!

bilinçli bilinmez bir ============yol
bilinçli bilinmez bir ==============yolun yolcusu
bilinçli bilinmez bir==========================yolun sonunda.



01.03.2003-ölüme yolculuk-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilmece

şiirlerinde bedenim,
dizelerde yüreğim,
hecelerde
bölünüyor
hücrelerim.
kelimeler
kekeliyor dilimde.

yaaaaar.....yar...

söyle...!

ya / rın mı...?
yar / ın mı...?

kalbim tekliyor
bu bilmecelerde.


20.03.2006-ant-bilmece-

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bin bir gece

yarım kalmış
bir senfoniydi
gecenin sesi

ıssız
sessiz

okşayamaya kıyamadığın
saçlarımda ki
sıcacık nefesin
ve yıldızlar
akıyordu
gözlerimizden
geceye

binbir geceyi
bilmem ama.!

bir başka gece
bu gece.



27.11.2006-kaş/kalkan

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:38 PM

Bin sen oluyorsun

zaman zaman büyüyorsun
dolunay gibi
zaman zaman kabarıyorsun
dalgalar gibi
zaman zaman yıldızlar kadar
sonsuz
ve sen
bir sen bir sen
bin sen oluyorsun
atamıyorum atamıyorum
düşlerimden zihnimden
sığdıramıyorum
beynime bedenime yüreğime
büyüdükçe büyüyorsun
evren olup
dört bir yandan kucaklıyor
sarmalıyorsun
ve sen
bir sen bir sen
bin sen oluyorsun

sensiz *******imde.

04.07.2004-ant/kal-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:38 PM

Bir buselik yaz bana

bir orta oyununundayız
müziğin ritmik
süzülüşlerinde kaybolan
başrol de bir keman
segah olsun makamın
seni bana anlatan
ben çekerken
evç perdesini
yalnızlığımıza
sen neva dersin
yaylara
her zamank i gibi
olanca hırçınlığınla
sızlanır kalbim
notalara uzanan
her parmağının
ucunda

bir buselik dörtlüsü
.........yaz bana........
beni sana anlatan
.........segahlarında hiç
........................... solmayan......

bir buselik dörtlüsü
..............................yaz
beni............................
seni.............................
bizi anlatan...........! ! ! ! !


04.03.2006-yaz bana-antalya

Nazan İzmirli


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:42 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.