![]() |
Dalgalan Ey Şanlı Bayrak
Tek yüreğiz bu bayrak altında tek Beklemesinler hainler bizden zulme hizmet Gördük ATATÜRK'ün izinden çıkanları, sonu hezimet İndirtmeyeceğiz o şanlı bayrağı ilelebet Nice kanlar döküldü onun uğruna Nice canlar düştüler kara toprağa Bırakmayacağız seni çapulculara Dalgalan göklerde ey şanlı bayrağım Geçmişini bilmeyen, geleceği göremez Atatürk gençliği ihanete pirim veremez Ah cahil beyinler bunu neden göremez Dalgalan göklerde ey şanlı bayrağım BAYRAĞI BAYRAK YAPAN ÜZERİNDEKİ KANDIR TOPRAK EĞER UĞURUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR….. İlker Pamukçu |
Denizkızı
Ağlarda yosun kokusu Tek, tük balıklar bu sabah Maviliklerde suların derin uykusu Tan yerinde rüyam üç boyutlu Bitti,bitiyor derken ağım denizde Son metrede seni gördüm, dalgındım işte İnanmak istemesemde önce, sendin Rüyalarımdaki denizkızıydın gümüşi renkte Uykumun verdiği hayallerdeydin Yüreğin attığı gönüllerdeydin Sen benim yazdığım şiirlerdeydin Gerçeğe döndün bir sabah vakti Sarıydı saçların, güneş misali Gözlerindeki yeşil, aşk’ın ilk hali Benim olsun bu olayın vebali Gerçeği gördüm bir sabah vakti Sallandı sandalım, dağıldı sisler Karışıktı aklım, ağlar neredeler Ben seni sahiden görmedimmi ki? Ah hoyrat gönül, ah divane aşık Ah başımda türlü türlü hayaller İlker Pamukçu |
Dipsiz Kuyular
Bir gerçek masal olmuş sanki Ellerimden uçup gitmiş zaman Artık benden çok uzakta neşe Şimdi sönmemiş bir kor misali Yüreğimi dağlıyor senin sevdan Hani en büyük çareydi Uçurumlar kadar büyük dipsiz kuyular açıyor Günden güne aleviyle yakıyor beni Senden ayrı kaldığım bu kahpe zaman. İlker Pamukçu |
Dokunmayın Gariplere
Gariplerin öyküleri acıdır Çileler hep onların hakkıdır Tümü umutsuz, kara bahtlıdır Dokunmayın gariplere yazıktır Dert çekmeye alışmıştır garipler Çilelerle yoğrulmuştur bedenler Ömür boyu mutlu bir gün görmezler Dokunmayın gariplere yazıktır Yakarışla geçmiştir ömürleri Ne seveni olmuştur, ne düşüneni Bilmez sanmayın aşk’ı, sevmeyi Dokunmayın gariplere yazıktır İlker Pamukçu |
Dön Gel
Nefesin gelir yüzümü okşar Gün gelir bir ses duyarım ta uzaklardan Bitik bir aşk masalı okunur şimdi Hayallerde yaşanırmış hep büyük aşk’lar Uçurumdanda derindi gözlerin Mavileri alabildiğine dipsizdi Sevdalarım öbek,öbek yürekte şimdi ruhumu dağlayan senin sözlerin Hasretimi azalmayacakki yazsamda bu şiir Özlemin dinmiyor, dön gel sevdiğim Sensiz çekilmez oldu bu kahpe şehir İlker Pamukçu |
Dragos'da Sonbahar
Adalar tüm ihtişamınla karşımda Bir bardak demli çayım var Çisil, çisil ıslanıyorum sevdanla deli Elim yazmıyor,yürek karamsar Seni arzuluyor bu beden yine Boynu bükük kalmış dalda yapraklar İlker Pamukçu |
Duman Misali
Tatlı sohbetine doyamadığım Yar gitti gideli, yüzüm gülmüyor Hüznünü içimden atamadığım Yar gitti gideli çilem dolmuyor Gözümde canlanır durur tatlı hayalin İnanki sevdiceğim sensiz olmuyor Özlemin, hasretin, senin kederin Dinsin istiyorum ama dinmiyor Islanmaya mahkum hep kirpiklerim Terk edip gidiyor tüm sevdiklerim Mutluluğa hasret nemli gözlerim Gülsün istiyorum, sensiz gülmüyor Ruhumda nisan yağmurları sağanak şimdi Loş sokaklar tek sığınağım Kahreden rüzgarda esir benliğim Ciğaranda derin bir nefesim farzet Hadi beni azad et sevdiğim. İlker Pamukçu |
Düşlerimde
Her gece düşlerime giriyorsun Sana doğru bir yolculuğa çıkıyorum Gümüşi yıldızlar eşlik ediyor bana Bazen rengârenk yakamozlar Tanyeri aydınlanmaya duruyor her sabah Bütün düşlerim sona eriyor Yine ulaşamıyorum sana Yine yüzüne hasret uyanıyorum Değişmeyen tek şey bir avuç yıldıztozu Bir tutam deniz kokusu ve dalgalar İlker Pamukçu |
Eftelya'nın Hayali
Sen bir hayalsin ansızın rüyalarıma giren Bir serap gibisin bir varsın, bir yoksun Görüyorum; dokunamıyorum Koşuyorum; yetişemiyorum Biliyorum ama benimsin diyemiyorum Sanki bir gonca gülsün koklayamadığım Ben senin yapraklarında çiğtanesiyim Dahası kökünde toprağınım,yaz kış demeden Korkulara yol aldığım Zaman zaman yok sandığım Sensizliği düşündükce öylece kalakaldığım AH,AHHH BE EFTELYA, SEN VARYA SEN ÖMRÜME ÖMÜR VEREN.............. İlker Pamukçu |
Elde Var Sıfır
Söyle ne verdinki bana Yıllar yılı dertten başka Çilelerle yoğruldum ben Bir teselli verenmi var Sevdadan geçen yollar hep dar Düşümde boranlar,fırtınalar Kadir kıymet bilmez aşklar Mutluluğu gözleyen ben Gözyaşları hiç dinmeyen İnim inim inletenden Korkar oldum sevmelerden Kadir kıymet bilmez aşklar Kırık dökük viraneyim Dertlerimden pervaneyim Sevdandan deli divaneyim Bir sesimi duyanmı var Kadir kıymet bilmez aşklar İlker Pamukçu |
Elvedalar Aşk'a Dair
Hoşçakal mutlulukların prensesi Hoşçakalın aşkların esirleri Hoşçakal bıkmadan doğan batan güneş Uğruna birazdan öleceğim hoşçakalın Hoşçakal yatağım, masam, sandalyem Hoşçakalın yarınların derdindeki insanlar Dürüstlüğü yüreğinde kalkan bilip Yaşama savaşı verenler hoşçakalın Seyrine doyamadığım yıldızlar Masmavi gökyüzü, buluttan gemi sende hoşçakal Hoşçakalın beni sevenler, nefret edenler Akıllıydı, yok be kardeşim delinin biriydi diyenler Bu güne kadar sevdiğim tüm dilberler hoşçakalın Birazdan bir el kapatacak açık kapımı Buraya kadarmış demekki ah kader Vakit tam hüznü beş geçme vakti Sizde hoşçakalın ey insanlar Vakit tamamdır; son gemi az sonra hareket eder. İlker Pamukçu |
Eylül
Yağmur denince neden ayrılıkları hatırlarım? Rüzgar denince, şimdi okşayamadığım o canım saçlarını Her sonbahar gelişinde bu şehire Neden hüzünler kaplar başımı? Yaprakların ağaçları terkettiği bu mevsimde Neden ayrıldığımız o eylül akşamını hatırlayışım? Dahası gecenin en kör saatinde uyanıpta Neden geçmişi ve yaşadıklarımızı sorgulayışlarım? Bir yıldız kaydığında, onu sen sanışlar neden? Bir daha imkanı olmadığı halde Yalvarışlar,yakarışlar, ağıtlar neden? Yavaş,yavaş pılımı, pırtımı toplar giderken Neden anılar denizinde çırpınışlarım? Bir ümit kurtulurum derken Neden bataklıklara saplanıp kalışlarım? İlker Pamukçu |
Farkımız
Sen gülü sevdin ben dikeni Avuçlarına kar yağarken senin Benim kor gibi sıcaktı yüreğim Sen düşleri sevdin, ben gerçekleri Vurdum duymazca yürürken sen Gözyaşımla besledim ben özlemlerimi Ondandır yalnızlığa sarılışım Ondandır üşümelerim belki şimdi Ben seni sevdim vefasız Sen yalnızca kendini sevdin İşte buydu farkımız İlker Pamukçu |
Farkına Varamadık
Farkına varamadık hızla geçen zamanın Dudağımızdaki tebessümü Cebimizdeki hüzünleri İçimizdeki o umut kırıntılarını Gözlerimizdeki yaşları nedense pek kullanmadık Yaşanası yılların uzaklaşıp gittiğini Ve Hatta bittiğini anlayamadık Bu kendi eserimiz Şimdi herkes alsın payına düşeni Zaten geriye kalan adı batasıca bir yalnızlık. İlker Pamukçu |
Garson Kız
Bu şehirde yağmur altında dolaşır Limanlardaki sandallara bakar Şarkılar mırıldanırdım bazı akşamlar Unutulmazki o loş sokak lambalarının Huzur veren aydınlığında yazılan mısralar Bu şehrin insanları karmaşık,umarsızdır Binlercesi her sabah akıp geçer tüm sokaklardan Buna rağmen bir garson kız var ruhuma yakın Aklımı başımdan alan,beni buralara bağlayan Her iş dönüşü birkaç kadeh attığım o köhne bardan Terketmek isterim bu keşmekeş kent’i yapamam En sevdiğim hatıralar bu şehirdedir Aşklarım, ayrılıklarım, dertlerim, tüm yayaşananlar Sevdiklerim hatta sevmediklerimde şehirde biryerlerdedir Bu şehirde başka yaşanır aşk’lar İlker Pamukçu |
Gece ve Yol
Her gece yürüdüğüm bir yol var hayallerimde Sağında solunda mis kokulu iğde ağaçları Her adımda bitecekmiş gibi geliyor Olmuyor sonuna bir türlü ulaşamıyorum Esen rüzgarı çıplak tenimde hissediyorum Aslında bir çocuğun umarsızlığıyla, koşmak istiyorum Sonunu merak etmemek elimde değil Tüm korkularımla yüzleşmekle geçiyor vakit Başım dik, ağır,ağır tüm bedenimle Ölüme adım adım yürüyorum. İlker Pamukçu |
Gidiyorum Bu Limandan
Ellerine dokunduğumda Gözlerimin önünden mevsimler geçer Gözlerinde kaybedince kendimi Umurumda olmaz tüm mesafeler Gelgitlerde yaşarım senin içinde Her gün başka,başka aşk’ a düşerim Duygular denizi başka içimde Yanaşır ruhumun limanına bir büyük gemi Binip açılmak isterim dertten azade Bir tek alsam yanıma senin sevgini Yeterde artar bana ziyadesiyle.. İlker Pamukçu |
Gözlerim
Günlerce şiir yazdı bu kalem eskimedi Bu gözler sana ağladı, hiç isyan etmedi Senin o şiir gözlerine tutsak oldu Koskoca bir ömrün kadir kıymetini bilmedi Çok kimseye baktı bu gözlerim İnan senden güzelini görmedi Senden başkasını hiç sevmedi İlker Pamukçu |
Gurbet Ellerinde
Ömrümü boş yere çürüteceksin Gurbet ellerinde hasret içinde Acımadan beni öldüreceksin Gurbet ellerinde hasret içinde Çekilmez acılar verdin canıma Bir daha hiç uğramadın yanıma Yalvarmam kar etmedi,girdin kanıma Gurbet ellerinde hasret içinde Ömür boyu dertler ile kalırsam Son günüme kadar mutsuz olursam Yüreğin sızlarmı bir gün ölürsem Gurbet ellerinde hasret içinde İlker Pamukçu |
Gurbet ve Aşk
S evdiğim gurbet elde ben burda yalnız E n sonunda bitecek bu hasret canım inanmalıyız N asıl bağlanmışım sana farkında olmadan İ nan bırakmam aşkınla kor gibi yanmadan S en benim en parlak yıldızımsın gökyüzünde E n çok değer verdiğimsin gönül bahçemde V arlığınla mesteden en değer verdiğimsin İ lk göz ağrım, ilk neşem, ilk kederimsin Y aşama sebebim inan sadece sensin O ışıl ışıl gözlerini ah bir daha görebilsem R uhumdaki hüzün şarkısını bir dinleyebilsem U mutlarımı sonsuza dek sürdürebilsem M utluluktan payımı bir alabilsem İlker Pamukçu |
Hasret
Bu köhne şehirde hasretler başka Özlemin kokusu değişik gelir Yangın yerlerinde közler var ama Umutlarım hala bahar yelidir Suya hasret toprak gibi hasretim sana Yağan yağmurlarda seni ararım Sevdanla yeşerecek tomurcuklara Şiirler yazarda sana adarım Yüreğim sevdanın zindanlarında Kelepçeler beni sıkıyor artık Bu dört duvarda yabancı bana Dön be bebeğim dön; yetmedimi bunca ayrılık? İlker Pamukçu |
Hasretime İnan
Gün geçmiyorki seni burada Özlemeyeyim, düşünmeyeyim inan Hasretinle, özleminden başka Söyle nedirki bana kalan Geçmek bilmiyor sen yokken zaman Eskiler hep aklımda, hasretim herzaman Mümkünmü senden, uzakta ayrı yaşamam Seviyorum seni hasretime inan Her akşamüstü güneşle birlikte Sanki umutlarımda kayboluyor dağlar ardından Ağlatıyor, yıpratıyor beni, yüreğimde zehir misali sevdan Seni seviyorum, özletme gel hasretime inan. İlker Pamukçu |
Hatırla Yeter
Seninle görüşmek nasıl olacak İçimde birikmiş bu hasret yeter Tüm rüyalarımın rengi solacak Bir dal çiçeğimi kabul et yeter Sen beni yürekten sevmesende Yüzüme birazcık gülümse yeter Aşkıma karşılık vermesen bile Yaralı kalbimi incitme yeter Bir gün gözlerimi yaşlı görürsen Acı çektiğimi anımsa yeter Eğer düşünürde merhaba dersen Seni sevdiğimi unutma yeter İlker Pamukçu |
Hayat Yenildim Sana
Bin parçaya bölündüm Öldüğüm o gün bugün Uzaklara sürüldüm Varsın olsun be gülüm Ben çekerim alıştım Dertler bana tanıdık Ummanlara karıştım Ondan aklım bulanık Zorluyorum olmuyor Denemekten usandım Şartlar beni zorluyor Yalnız geçsin hayatım Bu yürekte bir çiçek Bilmem nasıl açacak Bir damla sevgi bulsa Mutluluktan uçacak Çok fazlamı yoksa İstediğim hayattan Köhnemiş yüreğim Kurtulmuyor bataktan Candan bir gülüş için Herşeyimi verirdim Teslim oluyorum ey kahpe dünya Kabul sana yenildim İlker Pamukçu |
Herşeyimde Sen
Yeniden doğmak istiyorum; ama seninle Tekrar sevmek istiyorum; ama seni Mutluluk,sevgi, aşk istiyorum; ama senden Bir yağmur damlası olup akmak istiyorum; ama kalbine KEREM olup dağlar delmek istiyorum; ama ASLI’m sen Gökkubbede yıldız olmak istiyorum; ama gökkubbemde sen Bir gülüş olmak istiyorum; ama senin dudaklarında Söyle çok şeymi istiyorum birtanem senden. İlker Pamukçu |
Hiç Bitmeyen Yolculuk
Dünya koskoca bir gemi bende yolcusu Gidiyorum işte nereye olduğunu bilmeden İçimi kaplamış bir defa yalnızlık korkusu Bezdim artık böyle ömür sürmekten Pek nadir de olsa uğranan limanlarda Nedense rastlanan hep yalnış kişi Kaybolur ümitlerim her cevapsız soruda Ne zaman bulacağım o erişilmez sevgiyi Rotammı yalnış, yoksa esen rüzgarmı ters Hayallerim bir bu kadar dahamı uzaktalar Neden almıyorum yaşananlardan hiç ders Nereye kadar hiç bitmeyen bu yolculuklar Kim bilir belki biter bir gün yanlızlıklar İlker Pamukçu |
İçimdeki Bebek
Bir bebek var içimde hazan mevsimi Ellerinde büyütür sonsuz sevgimi Anlamsız girdaplar çekerken beni Büyüme ey bebek,büyüme emi Bu köhnemiş dünya'nın nesini sevdim Yalan, dolan, riya artık ben doydum Güvendim çok güvendim yanıldım durdum Büyüme ey bebek büyüme emi Çabuk akmış zaman, hayat şimdiden yarım Oturup düşünmüş, yargılamışım Galipmiyim, mağlupmu hiç anlamadım Büyüme ey bebek büyüme emi Koş, koş yakala,geç nereye kadar? Bilinmezlerden çıkışın garantisimi var Yerin iyi, yerin dünyadan daha havadar Büyüme ey bebek büyüme emi Orda kal ben sevgimle beslerim seni. İlker Pamukçu |
İçimden Bir Ses
Kara *******de yağar sevda yağmuru yağarda ıslatır yorgun gönlümü Ardından çıkan gökkuşağı Senin resmini çizer sanki ufuklara Sonra hafiften bir rüzgar çıkar Taşır feryatları, hasretleri ta uzaklara Başımda düşünceler türlü hayaller Giderse diye bilinmez karanlıklara Ta ki, nezaman gece çöker Vakit gece yarısı olurda Ben o zaman toplarım hayallerimi Ses seda kesilince tüm kıyılarda Ben gitmek istesemde nafile Ayaklarım terketmez o ıssız sahili İçimden bir ses at der kendini ne dururyorsun Engin denizde yakamozlarda kaybol At ki kurtul be kardeşim Sevmek senin neyine. İlker Pamukçu |
İlkbaharda Gel
Paslı bir mıh gibi çakılmış sanki Aşkım bağlı kalmış prangalarda Adın dilimde pelesenk olmuş Umutlarım kalmış hep yarınlara Aklım her daim aşkına yenik Öbek, öbek sevdalar şimdi başımda Yokluğunda yazılmış tüm şiirler lirik Çık gel ne olur bu ilkbaharda Gel açsın bahçemdeki tüm hanımeller Üzerimize tekrara çiçek kokuları sinsin Gel de tamamlansın,zamanı artık Sensizken yapılan yarım besteler İlker Pamukçu |
İnadına Seveceğim
Sana ait ne varsa yakıp, yıkıp dökeceğim Beynimin her zerresinden kazıyıp sileceğim Sanma senin yüzünden dünyaya küseceğim Kalbimi parselleyip ellere vereceğim Belki tüm resimlerini yırtıp,ateşe vereceğim Kötü geçen anlara hep lanet edeceğim Seni kim tanıyorsa ilişkimi keseceğim Eğer soran olursa terk etti diyeceğim Sanma senin ardından gözyaşı dökeceğim Sanma seni düşünüp hergün eriyeceğim Nedenini soranlara suçlu o diyeceğim Tüm nefretime rağmen seni ÖMRÜMCE SEVECEĞİM. İlker Pamukçu |
İnan
Seni sevdiğimi söylesem Belki buna inanmazsın Kalbimi açıp içine baksan Ama bunu yapamazsın Bırak öyleyse kendini kollarıma Dudaklarım, dudaklarına aşkı anlatsın İlker Pamukçu |
İntizarım
Yarım her şey yarım İçtiğim suyum yarım Yediğim ekmek yarım Dokunduğum hayaller Rüyalarım hep yarım Düşüncelerim yarım İçiçe geçmiş, sıkışmış duygularım Düğümlenmiş bir şey gönlümde Aldığım nefes yarım Saçlarıma yağan kar Başımda duman, başımda efkar Sanmamki tamamlansın Yarım kalmış rüyalar Köşelerde biryerde pusmuş Yalnızlıktan artık bıkmış Açmış kanatlarını uçmaya yüz tutmuş İçimde göçmen kuşlar Dayan yüreğim dayan Kışın ardı hep bahar İlker Pamukçu |
İsimsiz Şiir
Bildik bir dost sesini Minik bir yürek titremesini Tanıdık birinden bir selam gelmesini Özler oldum ah kader Kapılarda bekleşen kederler olmasa Tamamen yalnızım diyebilirim Üç, beş satır yazmadığımda Bilki sensiz tek özlediğim Çığlıklar doldurmak üzere boş odayı Oysa dışarda deniz, dışarda kuşlar Kadehlerde duran mey değil sanki Yürek yalnız, yürek bitmişliği yudumlar Kederlerde biter gün olur elbet Bir dost açar kapımı ardına kadar O gün gelirse eğer, birdaha yeşerir aşk’lar Dayan gönlüm; daha Sonbahar Dayan gönlüm daha sonbahar İlker Pamukçu |
İstanbul'da Bir Sonbahar
Yüreğim ağlıyor yine bu gün Yine bir sonbahar akşamı Dört bir yanda keder, elem Hüzün mevsimi geldi yine gönlümün Neden dökülür sanki sonbaharda yapraklar Toplayıp yığın tüm yapraklarını İstanbul’un Ne kadar uğraşsanız nafile Dökülen o yapraklar gibi Gözpınarlarımdan akan her damla yaş Büyür, büyürde; sele dönüşür O yapraklarıda katarda önüne götürür Bilinmeyen o ıssızlara, kör tenhalara Sonra ansızın takılır kalır Birşeylerin aklımın köşesine takılıp kaldığı gibi Tarifi yok öyle bir mevsimki sonbahar *******i bitmek bilmez uzar, uzar,uzar Sabahın ilk ışıkları vurduğundaysa Bütün gizemiyle damların, bacaların üzerine Yıpratan bir gece daha biter Ecel bir basamak daha yakındır şimdi. İlker Pamukçu |
İstanbul- Bodrum -Sen
Biliyorum bu yolculuk zor gelecek ikimizede Koparacak, ayıracak bizi birbirimizden Sanmaki mutlu olacağım sen yokken yanımda Her gün ayrı bir yerim ağrıyacak özleminden Otobüste seyahat zevkli gelirdi belki Sende yanımda olsaydın sevdiğim Ama yoktun, ama yoksun Kilometrelerce dışarıyı seyrettim Doğaya hayran oldum bir daha Sana nasıl hayran olduysam, bir seher vakti Bursa'da inerdim belki bir çay içmeye Yada Muğla’ da mis gibi havayı içime çekmeye İnmedim, yalnızbaşıma içime sindiremedim Bodrum ahhh bodrum tarifsiz güzel Mavilerin, yeşillere bağlandığı yer Bir defa olsun görmelisin sevdiğim Atla otobüse hadi işi gücü bırak gel Saat 02,30 bu mısraları yazadıran bana Ne Bodrum, ne Muğla, ne güzellikler Aşkımıza şahit olsun tüm mesafeler Atla otobüse hadi işi gücü bırak gel İlker Pamukçu |
İstanbul Ağlıyor
Kimi gün yollarda, kimi gün parklarda Kaçamak buluşurduk hani hatırladınmı Ne muhteşem günlerdi, ne güzeldi Ah neler yaşardık biz İstanbul’da Ayrılık; akşam vakti yaklaştığında Hani içimizi derin bir hüzün kaplardı İstemeyerekte olsa giderdin yanımdan Olmaz olası İstanbul *******inde Şimdi temelli gittin; hesapladım aylar olmuş Birşeyler düğümlenmiş sanki Canevimden birşeyler kopmuş Sen gittin gideli sevdiğim inan İstanbul bile ağlıyor senin ardından. İlker Pamukçu |
İşte Ölüyorum
Bir minicik candım ben Düştüm ana rahmine Tutundum bir yanından Hayatın ellerine Doğdum, yetiştim, büyüdüm Gün geldi; ellerin oldum Sevdim,,saydım, sevildim Mutlulukları buldum Vakit geldi kapanıyor Ömrümün tek kapısı Yıkılıyor binalar,yerler toprak karası Aralandı görüyorum, mezarımın kapısı Tamamlandı vadem, hesabım oldu tamam Ebediyete gidiyorum, önümde sonsuz yaşam Yaşadığım bana kalsın, dileğim iyi hatırlanmak İşte dostum, tam vaktidir Geldim, Gördüm,Gidiyorum Başlıyor son sağanak İlker Pamukçu |
İznin Varmı Aşk'a Gönül?
Bu gönlümü sana versem Seni senden bile çok sevsem Aşk bahçenden bir gül dersem İznin varmı aşk’ a gönül Yoluma bir ışık olsan Arasam dermanı bulsam Kollarımda bahar olsan İzin varmı aşk’a gönül Saçındaki telin olsam Coşkundaki selin olsam Uzanıp omzunda ölsem İzin varmı aşk’a gönül Sahillerde fener olsam Sevdan ile yansam sönsem Ufka giden teknen olsam İzin varmı aşk’a gönül Şarkılarda mırıldansam Dalgalarda kımıldansam Dalında bülbülün olsam İzin varmı aşk’ a gönül Uykularda düşün olsam Kafesinde kuşun olsam Sahillerde taşın olsam İzin varmı aşk’a gönül Ben seni güllere verdim Ömrümü önüne serdim Sevdan ile yandım durdum İzin varmı aşk’a gönül İlker Pamukçu |
Kanatlarım Sevda Yüklü
Uyanmasam bu rüyadan Elemi, kederi hiç tatamasam Erguvanın dalında ben Minik bir kelebek olsam Varsın olsun ömrüm bir gün Buram,buram çiçek koksam Yaşasamda ömür sürgün Uzaklara kanat çırpsam Sevdalar taşısam kanatlarımda Damla, damla, tutam,tutam Her insana bir damla versem Okyanustan büyük sevdam 13,06,2005 istanbul İlker Pamukçu |
Kanser Koğuşu
Görüyorum halini ah kader Bu illet hastalık ne sinsi ne beter Gözümün önünde eriyorsun Ben sadece seyredebiliyorum Bir üç, beş yıl daha yaşayabilsem diyorsun Ah keşke, ah nerede Dev gibi adamdın Şimdi için,için eriyorsun Ve ben sadece seyredebiliyorum Doktorlarla konuştum Yapılabilecek herşey yapıldı diyorlar Kapı, kapı gezdim Farklı birşey söylemiyorlar An ve an eriyorsun gözümün önünde Bense sadece seyrediyorum Hergün biraz daha ölüyorsun Muzipliğe vurup nasılda gülüyorsun Bense sadece seyredebiliyorum İlker Pamukçu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:09 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.