|  | 
| 
 Ezelim de varmışsın Hayatımın son demin de Bana en güzelini yaşattın aşkın Sana hatıram olsun Dilin den düşmesin şarkım Bilseydim böyle şad olacaktım Daha önceleri arar bulurdum seni Mümkünmü artık unutmak seni Ezelim de varmışsın meğer Bun dan böyle benimsin Benimsin ebedi Gözlerin bakışın Boyun posun duruşun Hayali dohunuşun Beni benden alıyor Kara kara sevdalara salıyor Mümkün mü unutmak seni Bundan böyle asla Asla unutmam seni | 
| 
 Gelecek sefer Ben çırak olayım Sende ol usta Sen buğday ben ekmek Ben toprak sen çiçek Sen pınardan akan su ol Bende arık Sen bir asa ol Ben ayaktaki çarık Sen gün ol güneş ol Karanlığa eş ol Ben doğmamış sen ölmemiş Sen yolcu ol bende yol Sana rehber olayım Sen cepken ol bende kol Sen yazı ol ben defter Sen süngü olben nefer Sen ruh ol bende ten Bir daha gelecek sefer | 
| 
 Geleyim mi aşkım İstanbul'um Sevdiğim oraya bahar geldi mi Bayram girdi araya Kurbanlık koçlar süslendi mi Nasılsın bu aralar Görmedim nice aylar Dağlar yeşerdi mi Baharlar açtı mı Trafiği boşver Çocuklar şen mi Yağmurlar yağıyor Ortalık nem mi Güya ısınıyormuş sular Yoksa yine deprem mi Korkutma beni aşkım Seni seviyorum Sana muhtacım Bekle beni geliyorum (16 Mart 2000 Ankara) | 
| 
 Göklerde Ufuk hep gülümserdi Tebessümünü kapıda bıraktı gitti Ufku açıktı gönlüyse gani Uuk şimdi neredesin hani Niye bir gece ansızın Bırakıp gittin ne oldu yani Ufuk kapıda anası mutfakta Ananın yüreği titrerdi Baktıkça oğluna Onasıl bir yiğitti nasıl bir erdi Ansızın gitti pek erkendi Tanrısına pek erken erdi Demeki sabır ana oğlum nerde O şimdi rabbiyle görünmeyen bir yerde O şimdi çok mutludur göklerde | 
| 
 Gülene kadar Başımın üstünde bir taht olsada Taşısam seni sonsuza kadar İstersen gir gönlüme orada yaşa Saklarım seni ölene kadar Kederle büzme dudaklarını Komiklik yaprım sen gülene kadar Sen bana bakma sakın Hiç bir şeye darılma Güneş gibi doğmuşken Şu kara bahtıma Dizinin dibinde yaşarım ölene kadar Benim gözüm benim gönlüm sede yar | 
| 
 Güller de ağlar Seni sordum güllere O da bizdendir dediler Ve şarkısöylediler Gül koymuşlar adımızı Kim güldürdü bahtımızı Bazı beyaz en çok ta kırmızı Bini değil biri makbul Çiçekler için de gül Pembe beyaz ve sarı Sunulduk hep sevgiliye Har olduk mevsimimiz geçince Rengi de kokusu da Gülü gülden ayımaz Gül bülbülsüz bülbül gülsüz olamaz Siz gülleri hep güler bilirsiniz Güller de ağlar *******i çiğ yağar üstümüze Dikenimiz batar acıtır biraz Şenlendiririz bahçelerinizi Kocaman bir yaz Rengimiz kalbimizi Kanatan diken dendir Her çiçek güzeldir ama Aşk sembolü güldendir | 
| 
 Gülümse İstanbul Gülümse İstanbul gülümse biraz Al gökkuşağına verdiğin renkleri geri Giyin kuşan bu yaz Arın eksoz dumanlarından Çıkan zehirli gazdan Mavin daha mavi Yeşilin daha yeşil Olsun neolursun İstanbul gülümse biraz Kızkulesinin gizleri dökülsün suya Dalsın İstanbullu uykuya Denizlerde sefa yapsın feraceli tazeler Çamlıcada eski aşklar yaşansın Çıksın günışığına lavanta kokan mektuplar O eski sandıklardan Bir selam getirsin tanıdıklardan Dolaşsın atıyla o romandaki zabit Sevdiğinin yolunda Bu son randevudur İstanbul Durma sevgiline git | 
| 
 Güneş giriyor pencerem den içeri Sen bana gelirken Güller gülüyor,güneş giriyor Pencerem den içeri Pırıl pırıl oluyor kedimin tüyleri Ateş gibiparlıyor gözleri Kokulu bir meltem Uçuruyor perdeleri mi Komşu kızları koşuyor Pencerelere Perdenin atkasın dan Bizi izliyorlar Sen adımını attığın an da Kapıdan ben ah ah bilsen Yani kalbim duracak gibi oluyor Doğru dürüst göremiyorum seni Alevin kucaklıyor beni O alevde yanıp kül oluyorum Sonra aşk oluyor sonra da Vazoda kırmızı bir gül 14-Şubat-2002 sevgililer günü Sarıkamış Kars | 
| 
 Hakkını helal et anne Ben doğunca sarıp sarmalamışsın Dualarla büyütmüşsün Kolay değilmiş tabii Tanrıdan güç almışsın El bebeğin gül bebeğin Alın terin emeğin Gün olmuş çocuğun Gün olmuş arkadaşın Olmuşum anneciğim Ne iyiki ben senden Senin gibi bir anneden Doğmuşum anneciğim Şimdi ben de bir anne Hem babaanne hem anneanne Oldum ya Ellerim açık Tanrıya Şükürler ediyorum Seni çok özlüyorum Yaşadığın sürede Hep bizi mutlu ettin Canım annem bir tanem Niye erkenden gittin Biliyorum çok acı çektin Teşşekkür ediyorum anne Riyasız sevgin için Harcadığın ömrüne Yarım kalan uykularına Her türlü fedakarlığına Teşşekkür ederim annem Hakkını helal et | 
| 
 Hangisi doğru Sebepler birikince Sen de çekip gidince Yangın yerine döner Ardın da bıraktığın yer Sanmaki kapanır Açılan yaralar Yıkılır viran olur buralar Bu kavga nın sebebi Bir günlük öfke değil İstiyorsan hemen şimdi Bütün maziyi sil Becerebilirsen gitte unut İstemiyorsan boz yeminini İstediğin eli tut Sanmaki birkaç günde Olanlar unutulur Sanma bunda n sonra Başkalarıyla mutlu olunur Kalbimden çıkarsam da Silinmez hayalin gözlerim den Kıssa da hisse var derler ya Anla artık sözlerimden Yen şu öfkenide Harcama bir öfkeye herşeyi Bana göre doğru Sana göre yanlış Söyle aşkım hangisi doğru | 
| 
 Harbi kız Elleri cebinde Ama hep edebinde Bizim mahallenin erkek fatması Uzak durmak lazımdır Korkutur kaş çatması Harbi kızdır barbi kızdır ama Baştan aşağı nazdır Başında kasketi ayağında kotu Sakınha yanında kırmayın potu Erkek kızdır alimallah Bir vuruşta düşürür Kızdırmayın kafasını Gözlerinin ataşinde pişirir Bileğini büken olmadı Bu güne kadar Yamuk yapmasın kimse Gözünün yaşına bakmaz Dünyayı dar eder Lakin öyle yufkadırki yüreği Bu kız kız haliyle Mahallenin direği Aç açık görmesin kimseyi Sevincede tam sever ha Ondan öğrensinler sevmeyi 14-Aralık-2004 Ankara | 
| 
 Hayat oyunu Ne pis bir oyun bu F.... alkol ve kumar Her yan pislik dolu Ne umar böyle bir yaşamdan O masum çocuklar Bilseydim doğarmıydım Dedirten mutsuzluklar Savaşlar kavgalar Kalleşlikler yalanlar Hep ışıksız,karanlıklar Ve umutsuz yarınlar Sokaklarda çocuklar Evden kaçıpta sanki Bir nevi oyun oynuyorlar Akıl hastalarına müzik Yılgınlığa tebdili mekan Yalnızlığa iyi arkadaşlar Bir dost bir can Ve biraz heyecan Düşünmemeli insanlar Bu gidişe dur demeli birileri Ve bizzat bizler dur demeliyiz İlaç gibidir bütün bu illetlere çalışmak İyi seçilmiş kaliteli kişiler Ve sanat la uğraşmak Üretgen olmak bol bol okumak Bilgisizlik kişiye bela getirir Paraya aşırı düşkünlük Ceza getirir muhtaç, Olmayacak kadar kazan elverir | 
| 
 Her gelişimde Dünyaya her gelişimde Her asırda sevdim seni Köpek oldum ayaklarına dolandım Çiçek oldum gözyaşınla sulandım Kedi oldum mırıldandım Dizlerinin dibinde Kelebek oldum Kondum ipek saçlarına Bir günü beyliği beylik diyerek Kah kuzu oldum kah inek Kah rahatsız eden Israrcı bir sivrisinek Her gelişmde sana Tutkuyla bağlandım Deve oldum sırtımda da gezdirdim Sırnaşık bir aşık olup seni En sonunda bezdirdim Düş yakamdan dedin ama Resmimi cebimde gezdirdin Seni tutkuyla sevdim Seni sevdim Doruk bir at oldum Sen okşadın yelimi Sevgin öyle sıcaktı ki Unutturdu çilemi Bir gün fark edince sevdamı Dedin günah olsam bile mi Yine de beni severmisin Severdim tabi sevdim seni Yılan oldum zehirledim kalbini Şeytan oldum unutturdum Rabbini Deniz olup dalgalarımla sardım Gece oldum seni koynuma aldım Güneş oldum bakamaz oldun bana Gecenin mehtabı oldum Sonunda aşık oldun sen de bana Anlasana sevdim seni | 
| 
 Hoppala Pala Şu bizim hoppala pala Benim çizdiğim bir karakter Ne konuşur ne de güler Ama çenesi hiç boş durmaz Ya sakız çiğner Ya da ceviziçi badem yer Satıyorum isteyene 100 Yene Yeni çıkacak mizah dergilerine Aslında çok iyi yardımsever biri Lakin kızdırmasınlar kafasını O biçim döver Tertemizdir pırıl pırıl Bıyıklarsa çok bakımlı Vermemiş hüda ne yapsın Yalnız birkaç tutam saçı var Bütün gün dolaşır durur Kalmaz gün içinde girip çıkmadığı yer Çok merak ettiği gidemediği Bir yer vardır aklında Karar verir bir akşam Ünlü bir diskoteğe gider Ondan sonra başlar Pala'nın hikayesi Palayı satmak Nimetinin gayesi | 
| 
 Hu Nana Ah sana aşık olmazdım Olmazdım ama Güzel gözlerin vardı Kimbilir belki evlenebilirdik Yolun sonunda Demekkibu kadardı Gençtin güzeldin diriydin Ele avuca sığmaz biriydin Muhteşemdin farklıydın Üstelik evli barklıydın Ah Nana Nana Niçin yaptın bunu bana Seviyordum anlasana Kıydın bana Dilerim kalmaz yanına Düşünme sonunu kaç gel bana Ağlıyorum baksana Fu Nana hu Nana | 
| 
 İlham Bir roman kahramanı Bir şarkıda bir isim Boşlukta yankılanan bir söz Mangalda cezve kül ve köz Başkalarına ilham neyse banada Bunlar ilham verir Her zaman kendimi yazamam Ekranda görünen bir yüz Savaşta ağlayan öksüz Bir doğumda bebekler üçüz Doğada doğan doğuran Açılan patlayan goncalar Çayırlarda papatyalar Dalında iştah açıcı bir elma Yeterki mazlum ahını alma Allahın yarattığı cana kıyma Ben duygulanırım ağlarım yazarım İyi veya kötü ölçülü ölçüsüz Şiirlerimin kaynağı bazen Yaralı bir at.gökte uçan kuş Çırptığı kanat Şiirle dolu kainat Benim ilham kaynağım | 
| 
 İstanbul'a Yol Görünmüş Baharda yine kar suyu gelir Çocuklar baraj yaparlar Taş taşır kum taşır döşer oynarlar Dağlarda hiç kar kalmaz hepsi de erir Binbir çiçeğe can hayat verir Kar yağar mı acep Ekim ayında Dağları duman ormanı sis kaplar mı Bu kış da geçse bir kerimdir Allah Uyanırız bir sabah Eşyalar toplanmış hepsi kapıda İstanbul'a yol görünmüş | 
| 
 İstanbul'da bir temaşa İstanbul'da bir temaşa İstanbul'da çok paşa Harbiyeli Bahriyeli terbiyeli Bir yanı Anadolu Avrupa'dır bir ucu Kağıt helvacı sucu Plancısı programcısı Tembeli tenekesi Kuşkulusu kuşkusuzu Gurbetçisi İstanbullu'su Rizeli'si Oflu'su Sahi İstanbul Sen nerelisin Yedi göbekten mi Yedi tepeden mi Buralımısın sen nerelisin Seni temaşaya seni yazmaya Doyamıyorum Seni eskitmemek için Seni yaşamaya kıyamıyorum Senden şikayet etmeye Kimsenin hiç hakkı yok İnsan çok sevdiğini Hırpalarmış ya Seni yorduk seni tükettik Bağışla bizi Hergün yeniden doğdun Sen bize yurt oldun Sen bize tarih oldun Bir vefalı sevgilisin Senin eşin yok ki Sen hep bir tanesin Canım İstanbul | 
| 
 İstanbulum geldim sana Bir muamma bir efsane bir rana Besmeleler yazılmış sanki semana Yedi tepe üstünde yedi güzel Denizlerin sanki buğulu mavi gözler Binbirgece masalı sende Anlatamaz seni sözler İsmin tarihleri aşar Şarkılarda yaşar adın Şiirlerde muradın Çocukluk sevgilimdin Gençlik aşkımdın Sana hiç doyamadım Gelem dedim geldim ama Varam dedim varamadım Sana hiç doyamadım Islak kumlu sahillerinde Bostancı Suadiye Erenköyünde Kadıköy Erenköyünde Kalamış İstinyende Büyükada Heybelinde Yanan bir meşalesin Seni seven gönüllerde Romanlara konusun sen Fatihlerin şanısın sen Müzelerde saraylarda Ataların emaneti Türkün asil soyusun sen Bir zamanlar padişahlar yaşarmış Düşman her yeri sarmış Atadan dededen kalmış Hatırasın gönüllerde Şifasın herbir derde Sende şairler yazarlar Sende nice ulular İstanbulum geldim sana Varam dedim varamadım | 
| 
 İstanbulun suçu yok Beni böyle derde garkeden Bir adam sevdiğim adam Yastığım yorganım ıslak Gözümün yaşıyla bezeli odam Çok zaman geçti üzerinden çook Lakin gönlüm kırıldı bir kere Gençliğimi harcadım boş yere Seven aşığın kulağı sağır Gözü kör işte öyle seviyor Hiç kimsenin suçu yok Benim derdim bu uslanmaz yürek le Ah sen ah sen sen diyebilsem İstanbulun suçu yok suç seven de | 
| 
 İşte Böyle Benim işim renklerle hayallerimi boyuyorum Bazı al, bazı morla Denize uçuk mavi bir çizgi çekiyorum, bazı da turkuazla Akşamın mor eteklerine tezat olsun diye inadına Gidip oturuyorum hiç görmediğim o denizin kenarında Herzaman ta ezelden beri kara olan treni beyaza boyuyorum Girip bir kompartmana Orada uyuyorum Kondüktör geldiğinde ona soruyorum Nereye gidiyor bu tren? İstanbul'a diyor İniyorum hemen trenden Hayalimde yok orası Ne Eskişehir'i ne Bursa'sı İstanbul'u ne denli sevsem de Ben babamın serin memeleketine gideceğim Erzurum'a Soğuk sularından içeceğim Sonra Sarıkamış'a Oğlum oraya tayin oldu da Çalışıyor orduda Ankara'daydı Şimdi Sarıkamış'da Bir avuç kar alıyorum Sarıkamış dağlarından Yollara serpe serpe Dönüyorum hasta yatağıma Yine düştünüz hayallerim benim ağıma Dönüyorum bir sağıma bir soluma Her tarafım ağrıyor Renkleri tüm vücuduma Serpiyorum iyileşiyorum Şükür Tanrıma Ben yaşıyorum Görüp işitiyorum ya. | 
| 
 Kadınlar Süslü giysileriyle Güçlü sezgileriyle Her an hemcinsleriyle Yalnızlığı sevmez onlar Kadınlar ah kadınlar Eştir anadır onlar Gülerken de ağlarlar Aşkları başlarında taç Evlatlar anaya muhtaç Kimisi de nasıl çilekeş Kiminde kaba bir eş Kiminde dayakçı Kimi kocada keş Kadınlar herkese ana Her zaman eş Sorunlara çözüm bulan Çorbaların tadı tuzu Lakin düşüktür yıldızı Çoğu kez zalim bir babanın kızı Kadınlar ah kadınlar Ağlarken de gülerler Çocukları olmasa da Her çocuğa analar | 
| 
 Kal öylece Duruverirse kalbim Ansızın bir gece Hıçkırarak eğilde Kal öylece Belki son bir fısıltı Duyarsın son bir gayret Dökülür dudadığımdan İsmindeki ilkhece Oan sar filmi geriye Giy beyaz bir hekim gömleği Yar yüreğimi sustur Susturki sukunete ereyim İstersen kadı ol Giy kara cüppeni Yargıla beni Yargıla aşkımı ve cinselliğimi | 
| 
 Kanatların Kırılmış Kınalı parmakların olurdu Ayakların olsaydı ah Korkunç bir ihmal mi bu Yoksa alın yazın mı Mevsimleri yaşayamadın mı Başında hep kara kış mı vardı Bacakların olsaydı İpek çorapların da olacaktı Yüzün ay parçası ya Yürütür insanı ayaklar Gezdirir insanı Sağlam basar toprağa Sen şimdi bir melek Bir kelebek gibisin Uçardın kanatların olsaydı Kırmışlar kanatalrını | 
| 
 Kardelen Yastığın da güller vardı Saçların bahar kokardı Ülkene yağmurlar yağardı Rüyam dagörmüştüm seni Canım kardelen Annen çok çocuklu sessiz Garip bir kadın Baban sa gölgein den korkardı Fakirdiniz yoktu paranız Akrabalarla acıktı aranız Seni tanıdığım da orda O büyük şehir de Sevgilin vardı bir de Seni paraya boğardı Seni gördüm kardelen O soğuk ülkendey ken Bakir saf ve temiz Ogünlerden yine de Gül yanak ların da kalmış iz Canım k Kardelen Geri dön git ülkene Bahar kokan saçları nı Vadiler de tara gene | 
| 
 Kartpostal Gözlerimin önünden Akıp giden yıllar İstanbul deniz veyalılar Seyreyleyipmest olurduk Gençtik her şeyi seviyorduk Gemilerin ardından Köpük köpüktü deniz Sanki o İstanbuldan Hiç kalmamış gibi iz Her evin terasında Saksılarda çiçekler Parklarda kanepeler Cıvıldaşan çocuklar Sahilde el ele gezen çifler Belki yine var ama Özlüyorum yinede Oeski İstanbulu Şimdi herkes yabancı Birbirlerine kuşkulu Yine Martı sesleriyle Ogünleri ansakta Geçmiş hüzün veriyor Gelecekse belirsiz İstanbul eski bir kartpostal | 
| 
 Kertenkeleler Harabe gönlümde bağ bozumu var Koparılan her daim kanar Yetişin imdadıma hatıralar Bu zaman kötü zaman Toplanmış gidiyor kervan Zıplıyor kertenkeleler Bitmedi henüz savaşım Olduğum yerde kalamam Sevmem sıradanlığı Ben sıradan olamam Söyleyecek sözüm var Olanları gördüm Görmemezlikten gelemem Savaşlarda onlar değildi ölen Ben öldüm Kayıtsız kalamam Sıçrayıp duruyor kertenkeleler Bozguna uğratacağım hainleri Fotoğrafını çekmekteyim dünyanın Heeey uyanın Bakın görün dudağındaki Acı tebessümünü | 
| 
 Kesme selamı Yine kestin selamı Yüzüme bakmıyorsun Belki kırıldın bana Niye anlatmıyorsun Yine ne oldu nedir Söyle öfken kimedir Sözlü değilmiyiz biz Yüzüğü takmıyorsun Söyle canım meleğim Gül gül yüzünü göreyim Bu nazı bırak önce Sonra öl de öleyim | 
| 
 Kır aynaları Senmiydin hergece uykumu bölen Semiydingizlice rüyama giren Onyedi yaşımın neşesi sendin Uykunun kollarına sarıldığımda Nazsız sitemsiz geliverendin Bir peri bir melek kadar güzeldin Birikirdi alnımda ter damlaları Düşlerimde hep o gelincik tarlaları Sen giderdin kokun kalırdı odamda Kırardım birer birer tüm aynaları Açık penceremden odakapımdan Süzülüp geliver yine bir akşam Ben yine gençliğimin yorgunluğuyla Çekinme uyusam bile sokul yanıma Girdin uykularıma girdin kanıma Girdin hayatıma anılarıma Aşk böylemi başlar böylemi büyür Öz suyun damarıma böylemi yürür Öldürür inan bu hasret öldürür Vazgeçme sende gel kır aynaları | 
| 
 Kıral çıplak Siz adama kanmayın Hep yontar keserle kendi yönüne Kendi yutar salkımı Ele verir talkını Hep kandırır halkını Biraz müsade beyim Senin gözün doymuyor Sen gerçekten bey isen Söyle bayım ben neyim Senin kölenmiyim Kölemi arıyorsun Sen her zaman ustaca Doldurdun hep küpünü Masken çoktan düşmüştüya Yine çıktın ortaya Arıyorsun hep sazan Takmak için oltayarin Senin şu yalan sözlerin Senin şu sahte işlerin Kurtlanmış kurt kaynıyor Artık sana hiç kimse Yırtınma inanmıyor | 
| 
 Köylüm Git köyüne eğlen orda Deden orda nenen orda Taşın toprağın altın Tarlan tapanın orda Çalış altını üstüne getir O bonkör tabiatın Tavuğun horozun eşeğin atın Hep senin hizmetinde Hangi akla uyup geldin köylüm buraya Altın gibi başakların Meyve dolu ağaçların Çepeçevre o dağların Hep senin hizmetinde Pınarında suyun serin Toprağında en çok verim O nasırlı ellerin Hep senin hizmetinde Köy düşmüş kısmetine Çalışırsan heryer şehir | 
| 
 Maniler Kader olsam seni bana yazarım Varsa eğer yarin aranızı bozarım Sen gül olsan ben de bülbül Şakıyıp dururum senin dalın da Olur a bakarsın dikenin batar Bende allanırım senin alın la Güzelsen de çirkin sen de Ne önemi var Ben seni hayalim de süsler bezerim Eğer yakışıyorsa sana ağlamak Elim den geldiğin ce seni üzerim Gerçek isen kolların la sar beni Ömür boyu severim de yar seni Şu felek araya engeller koyar | 
| 
 Melekler defterini dürecek Biliyorum bu sefer Bu ayrılık uzun sürecek Yazmazsan Melekler defterini dürecek Sen bakma bana Avuturum kendimi Dikkat et adımlarına Kaybolma ihanetin karanlığın da Sanma ki kim görecek Kim duyacak Sen bana bakma Döndüğünde konuşuruz Elalem konu komşu ne diyecek | 
| 
 Mini mini Senin minin Benim minim Hangisi daha kısa Seninkisi eminim Sen daha güzelsin Dünyalara bedelsin Biraz tonton olsada Senin kutsal bedenin Üzülme yinede sen Herbirşeyin güzel senin | 
| 
 Mum gibi Ziyan olurda ömrüm yolunda Dönüp arkana bakmazsın bile Gökte ay yıldız olsanda Karanlık dünyama Bir ışık yakmazsın bile Seven sevgilinin bir bakışına Herşeyini feda ederde Ne yaptınki der nankörüğüyle Müstehak bana bu haller Ve ben gibilere Sonunda uyandım Giderse gitsin be gittiği yere Bir tanrı selamı vermezken bile Yine hayatım karmakarışık Yine dünyam karardı Yok hiç bir ışık Kırıldı gönül birkaç yerinden Tuzla buz oldu Kristal bir cam gibi Ben kendime bile vermezken ışık Eridim eridim mum gibi | 
| 
 Mum ve Tül Yokluğunun hüznü odayı sardı Odada ağlayan bir şeyler vardı Eridi ben gibi yaktığın o mum Düşündüm ki mum gibi olacak sonum Nefes aldığını duyar gibiyim Bil ki hep seninleyim yalnız değilim Kurumuş vazoda sevdiğin o gül Yüzünü örtmüş hasretten bir tül | 
| 
 Ne Zaman Geleceksin Gecenin bu saatinde Bir gelebilsen vaktinde Bitmeyen sancısın kalbimde Ne zaman geleceksin Yar beni öldüreceksin Kucak açmış beklerken seni Reva mı yaptığın zulüm Sanki sen yaratanımsın Bense kulunum Fikrimdesin zikrimdesin her an Bekletme gel artık canan Bir çiçek gibi soluşum ondan ******* boyu bekletme beni Saatler boyu zehretme anı Biriciğim gel canımın canı Ne zaman, ne zaman Ne zaman geleceksin Yar beni öldüreceksin | 
| 
 O eski şarkılar Hyalimde süzülen bir kayık Durgun sularda Yarım kalan bir şarkı Halen dudaklarımda Yarım kalan bir aşkın Çok hazin hikayesi Dolaştım adaları Büyükada ve Heybeliyi Okşayıp saçlarımı Aşkın şevkatli eli Hem de adaların meltemi Hüznüm döndü neşeye Bir başka gözle Bakar oldum herşeye Bitmemişti hayalimdeki film Dolaşırken gözlerim Takılıpta bir duvar resmine Yeniden hüzünlendim Yarım kalan bir aşktan Kalan tek hatıraydı Hepsi çok çok güzeldi Ne kalmışsa dünden Ömrümüzü mutlu kılan O güzel hatıralar Ve o güzel şarkılar Rahmetli Zeki Mürenden | 
| 
 O gün onun yaş günüy dü Uzaktan baktım yaklaşamadım Bütün ışıklarını yakmıştı gözlerinin Benim se saraylarım yıkılmış Sönmüş lambalarım Kulübem harap olmuş Tarlalarım da başakları mı Dolu vurmuş Yorulmuşum yaşamaktan | 
| 
 Olmasa da Yüzü gölgede bir adam O kavalye ben dam Hayalden şatolarım Kalelerim kumdan İncilerim Halep'ten İpeklerim Şam'dan Kalbim ben bitirdim Sen de bitir Bir daha dönme ona Yalnız seninle Yalnız ikimiz can cana Ne hissediyorsan Dök içini sen bana Yelkenleri ipekten Ben anlamam felekten Sıkıldım beklemekten Dönmem sana dönemem de Kırmızı halılar sersen de yollarıma | 
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:42 PM | 
	Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.