www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   İsmail Tekin (https://www.cakal.net/showthread.php?t=145431)

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:45 PM

Cüce ve YÜCE

“Zamanım, düşlerim, yüzüm, gerçeğim, geçmişim,
Dünyam hayatım, ölümüm, içim, dışım, kalbim.”
Ruhumda göl göl, sel sel, kana kana içmişim.
(Budur harp-im)

Ecele emreden Yüce, Yüceler Yücesi,
Sen’den geldim, Sana getir, Sen’i göster Rabbim,
Ben büyük beyinli cüce, cüceler cücesi.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:45 PM

Çerçeve

Cesedimin üstünden ruhlarım ayaklandı,
Ölümü nasıl vacip kılındı kardeşimin? ! .
Her kırmızı ışıkta iyi bir cin haklandı,
Çatladı leşimden, mezar taşları leşimin.

Ekranın sırçaları yere düştü, topladım.
Kanlar sıçradı...kanayan cam mıydı elim mi?
Objaktiflerin önünde zıpladım, hopladım,
Öğretilen nasıl birşey, gerçekten bilim mi?

Katili hayallerin, tattığım hayat tarzı.
Gülme gülme değil, ağlama da ağlama değildi.
Tutamadım, avuçlarımdan sıyrılan arzı,
Göktaşları gözyaşımı gözümden sildi.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:45 PM

Çiseleyen İki Bin

insan, bin yıl gibi doğuyordu düşlere
bir çağ gibi yeni esiyordu gidişlere
zaman…

duman duman yine efkarında toprak
ve deminde dünyadaki çaylar
ve dert
hala sert
ve demirinde yine çilelerin tadı…
yeni ümitlerin yepyeni başlangıcı
ve iki bin
dertsiz bir takvimin
selamındaki gülmecik
hayatın dar pabuçlarını giymek

ve bir perde daha açmak kıyamete belki de…

güneş başka doğacak ruhumuza
güzler başka geçecek mevsim mevsim
gökyüzü başka ağlayacak yüzümüze
gülüşler eskiyecek
değişecek dünya
başka başka insanlar yağacak
ve başka başka batacak düşünceler
iklimler sevinecek
sanılacak belki de…

aşkların ayakları
uzun gelecek yorganına
kordonsuz ve kemersiz bağlayanacak zaman
kalplere
ve sökülecek bütün çiviler
tabutlardan
ve dökülecek bütün eski dişler
ağızlardan

ve bir perde daha açmak kıyamete belki de…

bir tat alınacak beladan sonra
belki de sabah ismin okunacak
seladan sonra
hayallerde kalacak
gelecekteki güzellikler
ve belki de gerçek olacaklar

insan,
bin yıl gibi doğuyordu
düşlere
bir çağ gibi yeni esiyordu
gidişlere
zaman…

ve bir perde daha açmak kıyamete belki de…

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:45 PM

Çizgi Üzerine Yazılanlar

Deli olmak, olabilirliğimin en son noktası belki de bu.
Hayat der her geçen bu hayatta ölmeden önce.
Bir beş dakika daha isterler ecelden.
Bilinir ki ecel geldi mi saniyeliktir işi.
Bir an saniyeden bile küçük bir an gelir ve alıverir.
Seni mi bekler keyfini mi bekler beklemez elbet.
Anlamışlıkları kadar bilmemişlikleriyle mevcut ömürler,
Seril serpe bir uykulu yıldızlı gülümseme yalancıktan,
Tak düşüvermek bir anda dolunayın ağıtlı olduğu bir tarihe.
Türklükten midir nedir özlemden midir?
Yoksa istemekten midir özgürlüğü?
Sen doğru dersin sana göreli göreceli bir doğru olur.
Herkesin bir doğruluğu var ya zaten senin ki ne kadar geçerli.
Yine o herkesin kabul etmediği,
Bir kabul edilen doğru kullanılır.

Acı mıdır gerçek midir, acı mı gerçektir gerçek mi acıdır?
Gerçekten acı mıdır gerçek, gerçekten gerçek midir acı?

Koftiden alaturka bir felsefecikten ibaret,
İki nokta arasına sıkışmış kısa cümleler.

Ne taştan ocaklar kurulu kimi güzel kimi kötü kalplere.
Kötü kalp olur mu öyle hiç?
Öyle bir olur ki sen bile düşün kalbin ne kadar iyi?
Ne yaptın kendin için kendine,
Dünya sandığın ufak bir nefes almalık yerde?
Hep başkasını düşünmekle geçirilen bir dünya hayat,
Ya senin hayatını düşünen biri var mıdır?
Hani sen başkasını düşünüyorsun ya nedense,
İçten midir acımaktan mıdır çaresizlikten mi?
Ya seni diyorum düşünen birileri var mıdır,
Benim var mıdır onun bunun ya?
Varsa da kim bilecek ki bunu ya da kim bilmeli senden başka.

Umurunda mı kimse senin, kimsenin senin umurunda olduğu kadar?

Ben sana bir şey söyleyeyim mi kendi doğrumca,
Kabul etmesen de ya da etsen de,
Derin bir nefes çekip oh diyebiliyorsan derinden,
Yüzünde ve gözünde minik gülmecikler oluşuyorsa
Ve aldığın nefes için şükredebiliyorsan
İşte o zaman yaşıyorsundur mutluluğu…

Bir şeyin tarifi daha var ben de,
Bilir ama anlatamaz kimse hayat denilen şey,
Bir süre sonra unutulmaktan ibaret bir akşam yemeği gibidir.
Yaşadığın sandığın yaşamayı sana bahşedildiği üzere yaşamaktır.

Hayat; adım attığın toprağın altına yatmaktır.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:45 PM

Çöl Masalı

Rüzgardaki kanat çırpan canım
Sensizliğin kilitli ufkumda yaralı.
Tahtımın katil sevgisi sen oldun,
Aşkımda Şirin Leyla Aslı bakışlı.
Yalvardım kalmadın, ama giderken,
Çaldın beyazlığımı hırsız çalımlı.

Gel canıma sevgilim gel canıma
Ölsün acılar, öksüz kalsın çileler
Oh canıma sevgilim oh canıma

Gökkuşağı içinde,
Gökyüzü yanındadır,
Bu sevda yarında, canında, kanındadır,
Tut ellerimi anlat her şeyi,
Eli kınalı,
Hurma dudaklı,
Adı şu olsun;
Çöl masalı
Çöl sen ol masal da ben
İster oku ister sat
Olsam da ben yakışıklı
Sen gözleri pırlanta ışıklı

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:45 PM

Damlaya Damlaya Yağmur Olan Şiir

Biri gül
Biri bülbül
biri susar biri konuşur
ikiz buluttan düşen
iki avuç göl

ikiz bulut damlar
damla yağmur olur
yağmur da deniz
öyle berrak
öyle temiz

ah bir görseniz!

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:45 PM

Dansa Ortak İki Gül

dansa ortak iki gül ve utangaç
yarım-yamalak bir şarkı çalıyor
ve henüz saat kaç
susuz kalmış dudaklar küs
geçiştiriyor zaman her teneffüs
ama etkisi yok o dansa
öyle de sanılıyor olabilir
keşke o da öyle sansa

dansa ortak iki gül ve utangaç
biri kırmızı biri beyaz
mevsim de baharı aştı, şu an yaz
gözlerinde tek ifade
“seni seviyorum” demekte
ve ağlamak yasak
sonuçta “sen” ve “ben”
yok olmadı
ilk önce “sen” sonra “ben”

dansa ortak iki gül ve utangaç
şarkımız bitse de sorun etmek yok
ruhumuzdaki aşk gönlümüze taç
“bu kaçıncı” demek yok
beraber olmak
değil mi zaten tek amaç
haydi durma
ruhunu bana ruhuma saç

bitsin artık olmayalım
ne “sen” ne de “ben” utangaç

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:45 PM

Değerin

Yıldızlar kadar güzel ve uzaksın,
Sesimi duyacak kadar da yakın.
Alınyazın kadar temiz ve aksın,
Elbet budur birçok insandan farkın.

Seni bir gün göremezsem, mutsuzum,
Olmazsan ne tadım kalır ne tuzum,
Sensin kışım, yazım, kuzum, sonsuzum,
İşte bu kadar büyük bende aşkın.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:45 PM

Deli mi Oldum Ne

Camekandan ülkede delirttim korkularımı
Sakladım hiç umulmadık bir yerde uykularımı
Avuç içi yalnızlığımı örümcek ağına kaptırdım
Suskun sesimden sildim yorgun yankılarımı
Kayboldum alnımın çizgilerinde
Alıştım
Kadere inandım
Ağladım

Camekandan yürekte parçaladım heyecanlarımı
Ayırdım canımdan canlanan canlarını
Gündüz gözüyle çöl olmadan belirdi seraplar
Ölmekten bıktım daha yaşamadan yaşlanmadan
Korkuttum çizgili geleceğimi
Çalıştım
Kendimi anlayamadım
Ağladım

Camekandan filmde ışıklarım kırıldı bitmeden sahneler
Camlarım kanatlandı penceremden son çekimde daha neler
Maviliğimi gizledim özgürlüğümün gölgesinde
Kandırdım mecnunları öldürdüm Leylaları
Yanlıştım
Ama inanamadım
Ağladım

Karınca yuvalarında biriktirdim nefretlerimi
Deli mi oldum ne
Bağırdım
Çağırdım
Çıldırdım
Eğdim başımı
Ellerimi sırtımda bağladım
Ağladım…

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:45 PM

Delikanlı Aşk

Kaygılarının cesedlerini yak gitsin
Cinayetlerinin kimliğini sil tüm zamanlardan
Ve sakına ağlama olur mu?
“kıyamam...”

Okyanus bakışlarında yıka gözbebeklerimi
Gülücüklerimi masmavi ışıkla besle
Ay batarken kırık kalemimin ucundan
Çilelerini yoprağa serp
Çileklerini topla dallarından
Ateş rüyalarından uyandır beni
Söndür korkularımı
Hafızamı yaz yeniden
Gül yakından yakından,
En mutlu halinle
Herşeye kanarım kanmasına da sana
“doyamam...”

Acı sancıları varken şah damarlarımda
Karşımda sen beliriverdin
Süs oldun soluklarıma
Başka düşlerden uzak dur
Yalnız benim masallarımın kahramanı ol
Çünkü seni hiç kimseyle
“paylaşamam.”
Bilemiyorum
Nedir bu kalbimdeki heyecan
Kendimden geçmişim
Kentimden göçmüşüm
Aç gözkapaklarını, kapama olur mu
Eriyeyim, mavi gözlerinden, mum gibi avuçlarına
Beyaz kanatlarınla
Uçur beni mutluluklarına
Vampir şimşeklerimi
Yağmurunla sustur
Ağlayan geceyarılarımın güneşi ol
Doğ gökyüzüme
Öyle çok deli dolu duygular
Öyle çok yeni yedi renkler
Öyle delikenlı bir aşk kök saldı ki bahçemde
Bir türlü
“anlatamam...”

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:45 PM

Doğum

Güneş doğumu,
Gün doğumudur.
Aşk doğumu,
Batı mıdır, doğu mudur?

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:45 PM

Dün

Kaybolmuştum dün eski şiirlerimin arasında,
Bir tutam aşktan bir başka aşka geçmişim zamansız.
Seni buldum karıştırırken boş boş, boş kağıtlarda.
Ve ağlamışım seni düşünerek martsız nisansız.

Aramıştım dün seni, bana yazdığın numaradan,
Karıştı bütün hatlar, hatasızdı telefon kartı.
Yanık yankılar sensizdi, ne gerçek ne numaradan,
Seni bulmak yordu, ağlattı beni, öldürdü artı.

Arkadaştım dün, acıların hüzün çocuklarıyla,
Ters giydim mutlulukları o yüzden mutsuz oldum.
Yardım edemedi acılar, acı anılarıyla,
Ben de tüm sevinçleri toplayarak, kendimi yonttum.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:46 PM

Düş

Mantarlaşan beyin, zarardır akla,
Ne deli olduğun belli ne veli.
Cehenneme düşse, söyle ne hakla,
Sıcağı sorgular, çölde develi.

Kaç dünya, kaç insan, geçti zamandan,
Üşüyen, ıslanan, ısınan, yanan…
Kaç kelepçe, zincir, mum gerek kandan,
Kaçıncı canlısın, düşten uyanan.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:46 PM

El Değmemiş Aşkında

Karanlığın cesedini yaktım,
siyah *******inde
Acı yok sevgilim bundan sonra
Ben varım,
sen varsın,
bir de aşk
İki hayatın anlamlaşması
bir kalpte birleşerek kuralsız
Tarif edilmez bir aşk bu
tarifi tarifsiz
Ve tarihsiz buluşmalarımız
Rüyalarda istemeden
belki duraksız
Ne sen farkındaydın
ne ben farkında
Ama canım can buldu canının,
el değmemiş aşkında
Bekle duraklardan öte dudaklarda sevgilim
Geleceğim çok yakında

Sen sabahları kalkıyorsun ya,
yarı uykusuz benli bensiz
Bedenen yok olduğumun zamanını,
ruhunda gizlediğinde
Bir rüzgâr sesi geliyorsa pencerenden,
sakın kapama aşkım
O rüzgâr ki ruhtur el değmemiş aşkının,

ki sen gözlerini kapat
Nefesimi hisset dudaklarında
Ellerimi yanaklarında
Sesimi kulaklarında
Ömrümü şakaklarında

Yağmur martta başka
nisanda daha başka olacak
Senden dolayı
dolayısıyla aşkından
Her bir damlanın
bende inanılması güç
derece derece değeri var
Ağırlığı,
güzelliği,
özelliği

Geç kalınmış bir zamanın doldurulmuşluğu
Doldurulan hiçe harcanan zamanın
boşaltılmışlığı
Eskiye dair
Ve sevgilim,
senden gelsin mutluluk
Ki geliyor zaten içime damla damla
Hayatıma hoş geldin yeniden sevgilim
Yeniden doğuma beş kala

İki hayatın anlamlaşması
bir kalpte birleşerek kuralsız
Tarif edilmez bir aşk bu
tarifi tarifsiz
ve tarihsiz buluşmalarımız
Rüyalarda istemeden
belki duraksız
Ne sen farkındaydın
ne ben farkında
Ama canım can buldu canının,
el değmemiş aşkında
Bekle duraklardan öte dudaklarda sevgilim
Geleceğim çok yakında

Ve sevgilim,
senden gelsin mutluluk
Ki geliyor zaten içime damla damla
Hayatıma hoş geldin yeniden sevgilim
Yeniden doğuma beş kala

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:46 PM

En Doğru Karar

Yıldızlar gökyüzünün pırlantası,
Yıldız olup parmağına dolanayım.
Bulutlar rahmet şiirinin unutulmaz kıtası,
Saçlarına düşen ince kar olayım
Senli bahtiyar olayım

Aşk,kalp içinde minik gençlik parkı,
Beşik ol da avucunda sallanayım.
Seninle yaşamak, mutluluktaki en mutlu şarkı,
Gül alemlerde tek sana yar olayım.
En doğru karar olayım

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:46 PM

Fakir

Yok olduğuna inanmak güç,
Sana yok diyenler işler suç,
Doğum başlangıç, ölümdür uç,
Uç sonrası iki sorguç.

Biri münker biri nekir,
Dünyada neysen odur fikir,
Yoksa, ne iman ne de zikir,
Senden hakiri yoktur fakir.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:46 PM

Farkında mısın?

Senin altından süt gibi ırmaklar geçerken,
Benim başıma koca dağlar yıkılıyordu.
Sen aşklarından, meşklerinden tek tek seçerken,
İnan benim canım öyle çok sıkılıyordu.

Sen öyle ya da böyle mutlulukla yüzerken,
İçimde her gün bir tane “sen” yakılıyordu.
Sen seni sevenleri böcek gibi ezerken,
Yüreğime küflü çiviler çakılıyordu.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:46 PM

Formül

Ateşlerinde söndür aşkımı aşkınla
Dumanımı kaybet küllerinde
Okyanuslarda yanmadan bedenim..
Yeryüzü prensleri kıskansın seni benden
Sevgi karanfilleri ek bulutlarıma
En feci korkucuklar
En inanılmaz acı kelimeleri rüzgarında parçalansın

Mavi mavi umutlarla bilinmeyen geleceğe inat
Ay dökülsün içine
Güneş üşüsün kutuplarında

Gökkuşağının altından geç sonra, benimle el ele
Dağılsın tel tel saçların
Titrek vücudumun her bir noktasına..
Canlandır sendeki, uyuyan seni
Bendeki, suskun ben çıldırmadan yedi gök semalarda
Milyonlarca kilometrelerden uç hayalet yüreğine
Ve yeniden doğmuş dünyama, yeniden doğ zamansız

Yamaçlarıma kar düşmeden, sen düş ilk önce
Kan çanağı gözlerime yerleş
Başka başka hayaller başkalaşmadan göz bebeklerimde…
Asla ayırma kuru dudaklarımından
Islak dudaklarını kuralsız sevişmelerimizde
Nefesinle besle beni doyur sevmelere…
Yudum yudum eriyeyim serçe parmağının ucunda
Döküleyim küçücük avuçlarına
Avuçlarında koru beni yalancı gülümsemelere inat

Ve gelmiş geçmiş tüm sevmelerin üstünde sev beni
Benim ol, yalnız benim, tek benim
Çünkü ben, seninim, yalnız senin, tek senin,
Haydi sevin! ! !

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:46 PM

Geceyarısı Şairinin Muma Düşen Kıvılcımları

Bir gece
Bir kibrit
Bir gazlambası
Siyah bir dumandır en fazlası
Ruhu ıslatır karanlığın her damlası
Alt tarafı yalnızlık
Üstü hüzün
Ortası beyin travması

Yreyüzü yaratıklarına küsüp de bugün
Oturup da bi hatıranın en acılı köşesine
Yerinde susayana
Damağın sızlayana
Dudağın çatlayana kadar konuşmak gerçeği
Ve kuytusunda düşlerin
Düşmeden düşünmek o çiçeği
Ve üşüyen geleceği
Ve uçurumlardaki utanmaz gençliği
Herşeyi...

Bir gece
Bir kibrit
Bir gazlambası
Gazlambası sen
Kibrit ben
Gece de yaşıdır kalbimizin –aşkıdır yani-
“ne sen bensiz, ne ben sensiz ne aşk bizsiz olmaz”
Bir beni bilirim
-karanlığı ebedi susturmak için
Bir seni bilirim
-çıkmazları kökünden yakmak için
Bir yaş (aşk) bilirim
-güneşi “ahh” diye ağlatmak için




Bahanesi gizlidir ovasında bir aşkın
Hayat esaretini neresinde gizliyorsa gizlesin
Bilmem ne demeli
Kelebek kanadında yuva kurmak için
Saatleri kalp atışlarına göre kurmak için
Çatlayan beyinleri
Yeniden tazeleninceye kadar kırmak için
Bir aslan pençesinde
-içinden geldiğince haykırmak için
Yarasa bakışlarını
Baykuş gözlerinde dondurmak için
Okyanustan bir damla alıp da
Kuruyan sinelere kondurmak için
Zayıf duyguların başına başına
Balyozla indirmek için
Doğmasın diye ayrılıklar
Üşüyen yağmurları utandırmak için
Güvercin gözüyle
Melek yüzüyle
Erkek sözüyle
Sevmek, sevmek, sevmek içim varım ben
Ya sen...

Ateş verirsem yanarsın ancak
Yoksa, yosun gibi kaya dipleirnde sallanır
Yoksa, paslanır demir gibi
Yoksa, tozlanır fare deliği gibi
Yoksa, dağılır vücuda zehir gibi,
Yoksa, var olursun dert köleliği gibi...

Canıma oku bir bir benim
Canlandır içimdeki üç telli sazı
Şimdi de takıl bakalım boş bir çiviye
Yan bakalım benimle gazlambası

Taşınıyor yeni yeni umut abideleriyle
Kör bıçak kessin acı ağacını
Cennet gibi olsun gönüllerin dünyası
O cennette karşıla dost ihtiyacını
Eline alıp da
Bir gece
Bir kibrit
Bir gazlambası

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:46 PM

Git-erken

Varlığının yok olmuşluğuna yansıması gitmelerinde
Kırık bir yansımanın kırık bir aynada anlamlaşması
Kararan yüzünün yerdeki su birikintisine vurması ansızın
—nerden bilebilirdik ayın arkasının karanlık olduğunu

Bir değer ararsan en doyulmaz tarafından en tarafsız
Senin yansıdığın su birikintisinin
Gözlerindeki boş bakan ifadesidir
—en son güldüğünde kaçtı saat, hatırlar mısın?
—ve sen gitmelere gelirken kaç saat kaçtı uykum
—gülmüyorum

Hiçbir insan yoktur ki hayali olmasın
Hayali yaşamak mı, yaşamayı hayal etmek mi sorun
Ya sorunun bile hayal olması ya da hayalin sorun
—hayallerimiz vardı
-hediye edilen bir kalemin mürekkebinden
—kâğıda aktı anlamsız kelimeler eşliğinde ve bitti

Kırıldı, sır duvarına astığım isimsiz geminin yelkeni
Güvertem kana bulandı
Ve hiçbir dünya toprağı yoktur ki
Böyle kan görsün hiçbir kılıçsız tarihi savaştan
—hiçbir yenilgi,
-altı milyar insanın hayat atmosferine damlamadı
—ayrılık krizinin yapıştığı kadar akreple yelkovana

Kaç ******* iklim oldu, mutluluk kıtasına
Kaç zaman kaç an kaçamak yaşadı dudaklarımız
Kaçırdık aklımızı ve hiçbir kaçak akıl uğramadı kaçışlara
—en son öldüğünde kaçtı saat
—ve sen gitmelere gelirken, kaç saat kaçtı uykum
—bilmiyorum

Her cümleyi bitiren bir nokta vardır
ve yahut üç nokta…

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:46 PM

Gitmeden Evvel

Öperken *******i oyuncağını,
Sen çoktan atmışsın yüreğe ağını,
Kalk getir babanın şarap çanağını,
Bir yudum koy içeyim, öyle gideyim.

Garibim, cebimde metelik desen yok,
Her şey yolunda olsa bile, busen yok,
Şelale şelale sen de akan aşk çok;
Bir yudum koy içeyim, öyle gideyim.

Derdin dertleri zamansız toprağıma,
Renklerini serpiştirdin yaprağıma,
Haydi son kez, en son, çatlak bardağıma;
Bir yudum koy içeyim, öyle gideyim.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:46 PM

Gitmelerden Kalmalara Zahmetsiz Ayrılık Şerbeti

Hazırlanıyorsun gitmelere git
Gelmelere ket vurur biçimde
Kırıklığım ve kırgınlığın yok etti beni
Ben odada
Gözyaşı parmaklarımda
Seni istiyorum Tanrımdan
Kalmanı belki haksız olarak
Sen kızgın ve gururlu
Odamızda titrek
İlk defa bir kelimeyi bu kadar hiç sevmiyorum
‘git’
Eşyaların havalarda uçuşur durur biçimde
Kalma kelimesi o an saçma olur
Demenin manası yok
Yani saçmalamanın işin Türkçe’si

Vesikalık ayrılıkların resmini yapıyorum
Boş kâğıtlar aslında dolu
Doldurmalara gerek yok
Tuhaflığım üzerimde
Kalbime kazıdığım bir resim siyah beyaz
Kalbim cüzdanımda şimdi
Ve cüzdanımda hayatım
Bozuk kalp yok
Yani bozulacak işin Türkçe’si

Son kez kopuyorsun benden en son
Kopmalar istem dışı benim için
Utanmasan ağlarsın
Ağlamaktan utanır mı insan
Gitmeler dururken hiç
Yüzüme bakacak mısın?
Sanmam
Yani avucumu yalarım işin Türkçe’si

Şunu bil bir tanem
Sırf anlayasın diye
Ben seni sevdim işin Türkçe’si

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:46 PM

Gökkuşağı Sevgilim

Ağlama kırmızı kırmızı
Yazık yeşil gözlerine
Beyaz gülüşüne kıyamam

Dağıt siyah saçlarını
Uzat turuncu ellerini
Bırak sarı tenini

Turkuaz dudaklarınla gül
Pembe düşüncelere dal
Lacivert düşlerle gel

Renklensin dünya

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:46 PM

Gözlerim Ufka Dalınca

Yıldızlarım göz kırpıyor,
Aşıklarım el çırpıyor,
Umutlar güller serpiyor;
Gözlerim ufka dalınca.

Çalınır tüm şarkılar,
Uzakta şimdi korkular,
Sesim boşlukta yankılar;
Gözlerim ufka dalınca.

Günler başka doğuyor,
Kalbim acıları boğuyor,
Çareler dertten soğuyor;
Gözlerim ufka dalınca.

Hiç bitmez nazında düşler,
Yüzündedir hep gülüşler,
Gönülden geçer öpüşler;
Gözlerim ufka dalınca.

Hava birden bulutlanır,
Yağmur bile umutlanır,
Tüm eski aşklar putlanır;
Gözlerim ufka dalınca.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:46 PM

Gözlerin Bile Dolarsa

Bedenin sabah sabah kâbuslarla uyanırsa,
Pencere kenarındaki çiçeklerin solarsa,
Yanık ayrılık kervanında, yüreğin kanarsa,
Ağlama ne olursun, gözlerin bile dolarsa.

Karşına anmayacağın anıların çıkarsa,
Olur da bitmeyen aşkım, dağlarını yıkarsa,
Seni benden en çok seven dahi senden bıkarsa;
Ağlama ne olursun, gözlerin bile dolarsa.

Gönlünü, uçsuz bucaksız okyanuslar basarsa,
Yıldızlar gökyüzüne, illa yalnızlık yazarsa,
Duaların ters dönüp de beddualar olursa;
Ağlama ne olursun, gözlerin bile dolarsa.

Tekdüze bir hayat, bütün zamanını sararsa,
Eskilerden bir aşk, ummadık bir zamanda ararsa,
İçinde bir yerde, bir kıvılcım mutluluk varsa;
Ağlama ne olursun, gözlerin bile dolarsa.

Uçurumlardan başına, ateş topu yağarsa,
Vefalı güneş, yanlış yerden batar ve doğarsa,
O güzel, simsiyah saçların, tek tek de ağarsa;
Ağlama ne olursun, gözlerin bile dolarsa.

Aşka yazdığım bince şiirim seni çağırsa,
Haberin olmadan, hayallerim kızsa, bağırsa,
(Sanmam ama) bu söylediklerim sana ağırsa;
Ağlama ne olursun, gözlerin bile dolarsa.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:47 PM

Gurbet İçinde Gurbet

Gurbet, imdattır hayatın içinde,
Kayıp bir aşkın alnında yazısı.
Zehirli balın tadının içinde,
Ufak imzadır arının yazısı.

Gurbet, zalimdir dünya üzerinde,
Yasak sevdanın kalbinde sızısı.
Topu topu gözyaşı nazarında,
Tütün dumanı cebinde sızısı.

Gurbet, yaşlanmak kirbik uçlarında,
Kahkahaların dişlerdeki kazası.
Beyaz beyaz ümittir saçlarında,
Ruhların gidişlerdeki kazası.

Gurbet, deli midir? Deliden deli,
Huysuz rüzgardır, soğuttur mazisi.
Memleket hep kederli hep çileli,
Anne sütü kadar çoktur mazisi.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:47 PM

Gül Misali

Sapsarı gül misali yaşlandım soldum,
Beyaz saçlarımı tek tek buldum, yoldum,
Yalancıktan kahkahalarda boğuldum;
Acı olan hayatımdan bezdim durdum.

Avucunda kayboldum göz göre göre,
Yalan konuşmadım yalan, hiçbir kere,
Süründüm birdenbire, yerden yerlere;
Ayaklarının altında gezdim durdum.

Yumuşacık yanakların gül yaprağı,
Bembeyaz teninde ıslattım toprağı,
Gittim sonra, aldım elime tarağı;
Uzun uzun saçlarını çözdüm durdum.

Seni tanıdım bitti, bitmez kederim,
Seninle değişti değişmez kaderim,
Söylesene ben sensiz ne ederim;
Kendi mezarımı kendim kazdım durdum.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:47 PM

Güzel

Senin bir yerlerde nefes aldığını bilmek,
Sesin duymasam da tenini hissetmek güzel.
Sigaramın külü gibi dağılsam da toz toz ,
Sevginin gölgesinde üşümek, bitmek güzel.

En güzel kafiyeyle herşeyini neşretmek,
Sayfalara seni karalamak, çizmek güzel.
Melodilerle ruhunu zor bela keşfetmek,
Bulutlara geleceğimizi yazmak güzel.

Bakışını ilmik ilmik kalbime dokumak,
Bir anlık hasretinden dizimi dövmek güzel.
Şiirleri sana ve yalnız seni okumak,
Leyla olmasan da seni candan sevmek güzel.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:47 PM

Güzellerin Aynasından

Gül dalında güzel, meyve ağacında.
Hayat sevince güzel, ölmek darağacında.

Zaman kalınca güzel, düş kurulunca.
“Aman” alınca güzel, aşk sorulunca.

Arı balınca güzel, çoban kuzuyla.
Kar halince güzel, çorba tuzuyla.

Dün yaşanınca güzel, bugün yaşlanınca.
Çiçek açınca güzel, bahar yaklaşınca.

Mum yanınca güzel, şiir yazılınca.
Ölü anınca güzel, mezar kazılınca.

Aşk selinde güzel, sevgi baharında.
Dünya seninle güzel, cennet pazarında.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:47 PM

Hediye

Katil sensizliğine tiryaki etme beni n'olursun,
Ne de kanlı yokluğunun cinayetlerine kurban...

Yüreksiz, süreksiz, gereksiz aşk anları yaşatma düşlerime
Akrep yelkovanı zehirlesin
Ansızın, birdenbire, aniden
Çileli başın titreyen göğsümde rüyaydayken
Fırtınalı zamanların olacaksa kafiyesiz
Yoket öyleyse zamanı, çıldıran aşkın atmosferinde
Küçük bir göz kırpmanla iyileşsin hasta yüreğim
Kaybolup gidelim,görünmeyelim ortalıklarda bir süre
Haberi olmasın kimsenin,
Senin benim yanımda olduğundan
Bıçkın dalgalar sürüklensin, güneşin ilk doğduğu yere
Dudaklarımıza isimsiz bir şarkıdolansın dursun habire
Leylalar sussun sen konuşurken, Mecnunlar kudursun
İsimlerimizi haykıralım
En bitmez bir geceyarısı sensizliğinde
En karlı, en çılgın, en sevimli dağların en tepelerinde
Avazımız çıktığınca haykıralım,
Dünya uyansın ejderin uykusundan
Ne var sanki,
Bir gün de bizim için uykusuz kalsınlar
Kainat izlesin ikimizi,
Güvercin kanatlarında dans ederken
Alkışlanırken, iki de yıldız kaysın ruhumuza,
Bir dilek tutalım
Uzanıp gitsin gülüşlerin gülüşlerimde
Ama ağlama olur mu
Ayrılık kelimesi parçalansın
Ay kalsın artanından sadece
Sadece aşk olsun o ayın altında
Mutluluk yuvamız olsun
Ayrılmamak kabul edilen
Duamız olsun

Katil sensizliğine tiryaki etme beni n'olursun,
Ne de kanlı yokluğunun cinayetlerine kurban...

Cehennem sensizliğinde yakma beni n’olursun
Ne de yokluğunun acımasızlığına hayran

Tatlı bir öykü yazalım en yazılmamışlarından, BİR KALEMDE
Tüm yazarlar kıskansın,
Yaprak yaprak birleşen aşkımızı
Baş kahramanlar belli değil mi zaten,
Elbet sen ve ben
İki cümle arasına sığmasa da olayların keşfedilmişliği...
Şifresiz mürekkepler aksın damarlarımdan kalemlerimize
Tarihte hiç kullanılmamış harfler türesin dursun
Sıfır, beyaz sayfalar koparalım bulutlar arasından
Bir bir dökelim içimizdeki nazarsız yanlarımızı
Deniz gözlerimizden boşalan çoşkun sellerde
Islanmadan, boğulmadan göçelim
En bilinmez uzaklara
Allah’a emanet gönüllerimiz tek bir bedende buluşsun
Suskunluğumuzu dindirelim,
En yarasız bakışlarımızda
Birgün bir yıldızda konaklayalım bir gün herhangi birinde
Samanyolu bizim olsun,
Tanımasın hiçbir gezegen
Yabancılaşalım tanıdıkların arasında habersizce
Öyle devam etsin öykümüz alabildiğince
Ve bittiğinde öykü,
sen gözlerini aç bana doğru
Ve sen gözlerini açtığında bir anda
Mutluluk kelimesi geçen bütün hayatlar
İmrensin pürüzsüz halimize, nasıl diye
Yalnızca beni gör karşında
Ve yalnızca beni sev,
Her zaman beni
Şaşırsınlar mutluluğumuza,
Nasıl diye
İşte budur bana vereceğin en büyük hediye

Cehennem sensizliğinde yakma beni n’olursun
Ne de yokluğunun acımasızlığına hayran

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:47 PM

Her Şey Başka

Bu iklim başka olacak
Yağmuru da başka olacak çiçeği de…
Sen yağmura susa ormanında
Ben çiçek beslerken balkonumda…
Çantam başka olacak
Gömleğim başka kravatım da…
Sen ırmakları kovala topraklarımda
Ben okyanus taşırken sokaklarımda…
Hasret başka olacak
Sevmek de sevişmek de…
Sen gezerken bensiz zamanlarının kentinde
Ben aklında olacağım,
Hem kemiğinde hem etinde…
Bu yara başka kanayacak
Kalbim de sensizliğim de…
Sen, tanımsız güneş saatlerinde
Yüzünde ışık
Sağ elinde rüzgâr
Solunda ben
Saçında bana ait beyaz bir tel
Dudaklarında sahibini arayan bir hece “gel”
Hani zifiri derler ya eskiler
İşte o karanlıkta
Ben, seni ıslığıma yapıştırıp
Ellerim cebimde
Gözümde anılar
Cüzdanım boş
Ekmeksiz susuz
Sessiz
Sissiz
Süssüz
Suçsuz
Ağlamaklı ve tek
Sensiz olduğumu bilerek
Sesini duysam daha mı özlüyorum seni
Duymasam kaç kat Allah bilir
Bu ömür başka olacak
Doğum da ölüm de
Her şey başka…
Ben ölürken
Sana doğacağım
Gülerken sana…
Bu ömürde hiçbir canlı
Ne senin kadar canlı
Ne benim kadar heyecanlı

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:47 PM

Hiç Kere

Kuruyup da parçalandılar hislerim,
Ruhsuz kör bir toprağa özenircesine.
Bataklığa yumuldu kaldı, seslerim,
Ağzımdaki nefese güvenircesine.

Bayat sayıldı büsbütün, kurallarım,
Tahttan indi, bahtsız kaldı krallarım,
Şelaleye sürüklendi masallarım;
Hayallerin ufkunu gezinircesine.

Sapıttı rüyalarım, çöktü hayatım,
Sana karşı mahcuptu, küçük sanatım,
Baş kaldırdı en sonunda beyaz atım;
Ak samanlara karşı tepinircesine.

Sevgisiz mısralarım hepsi boştur,
Serzenişliğim, ne kadar hoştur?
Hep aynı şey, durmadan peşinden koştur;
Koyu aşkım hiç kere silinircesine.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:47 PM

Hiçbir Şeyime İnat Her Şeyim

Gözümün nuru oldun
Kısacık ömrüme
Bazen ağlamalarım mutluluktan
Bazen gülmelerim aşktan
En gerçek yanlarımın en gerçek yanı
Yanı başıma mum
Muma ışık
Bana âşık
Karmakarışık duygularımın en mantıklı düşü
Gözlerimin gülüşü
Benim, senin, bizim oldun
Hiçbir şeyime inat her şeyim

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:47 PM

İki’ler

İki cansız yağmur taşı,
Toprakta can bulur.
İki göz ve iki yaşı,
Kucakta can bulur.

İki avuç kuru toprak,
Kürekte can bulur.
İki sulu meyve ancak,
Yutakta can bulur.

Gündüz-gece iki kimlik,
Şafakta can bulur.
Sese yansıyan mat ışık,
Sıcakta can bulur.

İki bembeyaz saç teli,
Şakakta can bulur.
“kadın-Erkek” terelelli,
Yatakta can bulur.

“Havva-Adem” ilk iki insan,
Uzakta can bulur.
Bir inanmış iki insan,
Tek Hakk’da can bulur.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:47 PM

İkinci Cennetim

hangi bahar tatlı olabilir senin içinde olmadığın
hangi yazın sıcağı hangi kışın ayazı çekilebilir
güller bile sen gibi kokmazken
hangi hayat senin benim benim senin hayatında
bir gül bahçesi kıvamında gülebilir
hiçbir vücut & kalp beni kendine çekemez
içimde dışımda sen yeşerdiğin müddetçe
sen bende eksilmeyeceğine göre
demek ki tüm başka kadınlara
daha merhaba demeden elveda
senin kalbin vücudun her şeyin her yerin elvedasız bana
her buluşmada yeni bir merhabayla
çılgıncadır sevişmelerimiz
her alemde tek kadınım tek hayatım sen
ve ben herhangi başka bir sen dilemiyorum
seni dileniyorum servetim
çünkü
seni
yeteri kadar
çok
seviyorum
ikinci cennetim

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:47 PM

İlahi Aşk

küf tutmuş binlerce
kelepçeler taksalar ellerime
tonlarca ağırlıkta
prangalar vursalar ayaklarıma
dokuz gezegendeki yanardağlardan
korlar kondursalar dilime
yetmiş yedi atmosfer
perdeler çekseler gözlerime
dağlarca pamuklar tıkasalar kulaklarıma
başımdaki saç teli kadarınca
en sivri şişler batırsalar vücuduma
bu vaziyette
bir çuvalın içine bağlayıp
en yüksek köprüden atsalar denizlere
okyanusları doldurup avuçlarıma
içirseler kanıma
küçük yanmış yüreğim
söner mi
vazgeçer mi sanırsın

İlahi Aşk
biter mi sanırsın

yanılırsın...

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:47 PM

İyi Ki Seviyorum Seni

Her sözü içime, yağmur damlası halinde düşen
Ve bulutları dağılınca üzüldüğüm
Yaprağına melekler konan
Toprağında titrediğim, sevgilim
Canım
İyi ki varsın

Uyurken gözyaşlarında
Kaşlarında *******i kovaladığım
Güleç bir kış akşamında avuçlarım bir aşkı özlerken
Bir kar tanesi gibi kalbime düşen
Yakışıklı yalnızlığıma bal süren
Rüyama, dünyama bir kibrit çakıp da aydınlatan
Güneşten öte, sevgilim
Canım
İyi ki varsın

Önce bir güvecin gözüyle
Sonra bir papatya tazeliğinde
Parmak uçlarına şiirler yazdığım
Ve hiçbir şiir yoktur ki sensiz anlamlı olan
Anlamsız zamanlarımı bıçak olup kesen
Daha mecnun seni tanımamışken
Mecnundan önce beni mecnun eden
Leyla kıskandıran bakışları
Taze ekmek kıvamında, sevgilim
Canım
İyi ki varsın

Unutulmuş bir haritanın tam ortasında
İstanbul yürekli
Kız kulesi ruhunu taşıyan
Bir Ayasofya gülüşüyle
Vapurunda beni kendine âşık eden, martı düşüm
Düşmüşüm kollarına
Sarıp sarmala aşkım
Kimselere yedirme kalbimi, kalbimin prensesi
Mutluluğumun en güzel kafiyesi,
Sevgilim
Canım
İyi ki varsın
İyi ki seviyorum seni
Uzat buseni
Beni sakına sensiz etme
Emi…

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:48 PM

K a r

Kış da geldi kapının altından
Buralarda ne kar var ne yağmur
Hani yağmur hafif çiselese de
Tat vermiyor memleketteki gibi
Gurbet ya anasını satayım
Uzak kalmak anne sesine
Olmayı düşündüğün bir babanın nikotin nefesine
Kardeşin ağabey deyip, sarılan hevesine

Yapsak da ne...
Acaba
Galiba
Kar yağsa da ağlasak seninle
Güle güle

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:48 PM

Kaçak Ateşler

kaçak ateşler bastı
parmak uçlarımı
mum misali eridiler
toprağıma parmaklarım
tırnaklarım düştü damarıma
karıştılar kanıma
kaynadı okyanuslarda
sol yanım
dolunayı bekledim
bir kurdun gözbebeklerinde
gelmedi

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:48 PM

kadın

klasik belki de
gün zaten kadınındır...
sekiz mart...
dokuz nisan...
on mayıs...
onbir haziran...
vesayre vesayre...
şiir yazdıran...
şiir de yazan...
anamız da kardeşimiz de
dostumuz da arkadaşımız da
aşkımız da...
kadir kıymet bilene...
gerek yok yalana dolana...
kadın kadındır zaten,
gerçekten adam olana...


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:27 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.