![]() |
.Günahkâr Kalk Ayağa.!
Ben ne “usta şairlik”, ne şöhret peşindeyim Sonsuzluğa seslendim, türkü yaktım kimse yok. Şeytanın peşindeyim, meleğin düşündeyim. Uyandırmaz yâr beni, yardan aktım kimse yok. Gökyüzünde şenlik var, yer yüzünde temaşa İnsanlar memnun değil, mutlu değiller hâşâ Barış kurban edilir eli kanlı savaşa Yıldızlarda bir elim, çengel taktım kimse yok. Ne sevdalar tanıdım, hepsi gönle gam eker Niyaz ile yalvardım, çağırdım teker teker Seslendim aldırmazsın, gönül naçar, dert çeker Aşkına duçar oldum, “ben”den bıktım kimse yok. Yüce divan önünde kalabalık kasaba 'Günahkâr kalk ayağa ve hazır ol hesaba' Dilim tutuldu birden, anlattım kaba saba Bir ben çıkmışım öne, geri baktım kimse yok. |
.Güneşler Uçurdum Karanlıklarda…
Bedenim yanıyor, ruhum üşüyor Karanfiller soldu kavaklıklarda. Sevgi yüreğimden düştü, düşüyor Ben bana sarıldım kayalıklarda. Oysa yüreğime ekmiştim seni Gönlümün gönlüne dikmiştim seni Ve her fenalıktan çekmiştim seni Sense namertlerde, ayaklıklarda. Artık kimse aldırmıyor sızıma Boyun büktüm kaderime, yazıma Komşu oldum oğlum ile kızıma Güneşler uçurdum karanlıklarda. Bir zamanlar rüyalarda uçardım Bir iklimden diğerine göçerdim Her mevsimde ayrı çiçek açardım Nergis yetiştirdim kuraklıklarda. Yüreğim yaralı, gönlümde sancı Dostum beni anlamıyor ne acı Boğazımda kıl yumağı topacı! Sevdalar büyüttüm bataklıklarda. Bağrıma oturan taşlar tesellim Karanlığa sızan yaşlar tesellim Resul’e sevdalı düşler tesellim Bir umut bekledim tüm atıklarda. Hayrını umduğum günün ikisi Bindiğim ayaksız atın terkisi Arştan gelir son muhabbet türküsü Uykular uyuttum taş yastıklarda. Unuttum, anılmaz göbek adını Duyan yok Kaleli bu feryadını Çingene celladı al muradını Aklımı yitirdim Çırpılıklarda. |
.Güzeller Geçidi...
Sunalar sunası gezdiğin yerde Edanın gözlere batması güzel. Dünya uykudayken vakt-ı seherde İshak kuşlarının ötmesi güzel. Yüksek minarede sâla nağmesi Yufka yüreklerde sevda hevesi Kayada kekliğin sitemli sesi Kayalıkta çalı bitmesi güzel. Aşk nerde aşığın mekânı ora Orada sevdanın sırrını ara Suskun bir gönülde yanınca çıra Viranede duman tütmesi güzel. Gök çöker aşıklar sustuğu zaman Aşığın susması ölüme ferman Şükür meclisinde ummadığı an Balığın oltayı yutması güzel. Bütünler ruh bulur parçada, ekte Gruplar, kümeler kaybolur tekte Türküler güzeldir yanık yürekte Yüreklerin pıt pıt atması güzel. Gönülden elenen karamsar unun Hissiz, hareketsiz gelinen sonun Sevda serserisi, aşk yorgununun Hayale sarılıp yatması güzel. Densiz doğru yola girse yalandır Sağa sola selam verse yalandır Muşmula ağızlı derse yalandır “İnsanın kendini satması güzel”. Hep çile, ıstırap dolsa da hayat Gonca bir gül gibi solsa da hayat Ne kadar kahırlı olsa da hayat Hayatın ucundan tutması güzel. Selam attım geçen ayın üçünde Sitemim düğümlü zarfın içinde Acımasız anda, kötürüm günde Selamın sebepsiz gitmesi güzel. Bu gönülsüz çağa gülen devleti Maddeyle manayı bölen devleti İnsanın, şüpheyle gelen devleti Elinin tersiyle itmesi güzel. Memleketim kadar kocaman, büyük Memleketim gibi başı hep eğik Memleket delisi görülse de yük Özünü özüme katması güzel. Anneler, anneler güzel anneler Anneler dert çeker, sitem daneler Anneler sayıklar bak neler neler Annenin sözünden tatması güzel. Yılanlardan darbe yesin ki beli Yaratana doğru yükselsin eli Doğru bildiğini desin Kaleli Aşığı yakana çatması güzel. |
.Hasretim Yoluma Bakar Ah İle!
Yıllarca dolaşsam, yıllarca yazsam Bağa bahar gelmez kış, kar ah ile! Demir sandıklarda erisem, sızsam Çakmağı nazlı yar çakar ah ile! Ah çekende duman çıkar başımdan Tad alamam emeğimden, işimden Çıkaramam hayalimden, düşümden Rahmet kıranına çıkar ah ile! Her gün bağdaş kurar yol ortasında Zehir var hayalin şerbet tasında Sıfırlar hayatın haritasında Yanına sıfırlar sokar ah ile! Hayal dağlarında umut güderken Yürüdüm, yoruldum, koştum giderken Henüz arzularım ölmeden erken Umut deresine akar ah ile! İçimde sessizce çağlayan gurbet Hasrete takılıp ağlayan gurbet Bütün yollarımı bağlayan gurbet Hasret ocağını yakar ah ile! Her gün saat saat ömür varlığı Tükeniyor, bu yüzdendir darlığı Muhabbet durağı yaran, yarlığı Unutur tesbihe takar ah ile! Arzu kör kuyuda, sır koca dağda İki ırmak akar bir koca dağda Ara bu sevdayı gör koca dağda Yıl alır götürür, bıkar ah ile! Bir ağrı hafifler, bir sancı başlar Halimden ne bilir yüreği taşlar Düğümlenir boğaz, boşanır yaşlar Hasretim yoluma bakar ah ile! |
.Hem Benden Nefret Et, Hem beni Özle
“Allah yaksın beni, kurtarmasın” Şimdi bir kefede gül ile geven Hem bana inanma, hem bana güven Allah yaksın der mi seven sevilen? İstemem, bana ne desem kızarsın Laf attım gözlerin en tatlısına Geldim hakaretin en etlisine Büzüldü bu gönül, yarıldı sine Sunalık bahane desem kızarsın Nere memleketin, gerçek mi ilin? Söyleme kimseye bilmesin halin Uzaklardan el sallasın hayalin Bülbüle virane desem kızarsın Söyle doğrusunu muradın nerde Gerçeği söylemek şifadır derde Bulunma namerdin olduğu yerde Kaypağa şahane desem kızarsın Beni yaraladın sitemle, sözle Hem benden nefret et, hem beni özle Alttan yukarı bak sevdalı gözle Ben sana divane desem kızarsın. Bu gönlüme yağan dolu mu, kar mı? De hele sevgili, insafın var mı? Doğruyu söylemek utanç mı, ar mı? Bu gönül meyhane desem kızarsın |
.İkilem...
Artı mı, eksi mi talihim bilmem Ben beni döverim canan alınmaz! Bu nasıl dünyadır, ben neden gülmem Tutsam benim olmaz, salsam salınmaz! |
.İnsanlığa Rağmen (Irak Hâlâ Yanıyor…)
-Irak’ın İşgali Üzerine- Kulak verin bu ahâ, işitin feryadımı Gönüller buz kesilmiş, üstünde kayılıyor. Utandım insanlıktan, unutmuşum adımı “Medeniyet” adına canlara kıyılıyor. Silgiler kalemlerden önce bitiyor dostlar Bülbüller diyarında baykuş ötüyor dostlar Mermiler cana düştü, canlar tütüyor dostlar Kan kokusu pazardan göklere yayılıyor. Ameller cılızlaştı, sevgi kurur ırakta Dostlar dostluğa inat sessiz durur ırakta Zalimler mazlumları toplu vurur ırakta Irakta insanlığın gözleri oyuluyor. Iraklının yıllardır yazı kışı yanıyor İhtiyarın hayali, gencin düşü yanıyor Kuyular alev almış, gözün yaşı yanıyor Cızırtısı ta kuzey kutuptan duyuluyor. Coniler insanlığa gülmeyi unutturdu Yaşayıp eceliyle ölmeyi unutturdu Çocuklara sevgi ne, bilmeyi unutturdu Unutturdu umudu, bu bana çok koyuyor. Müstemleke aşığı despotlar gülüyorlar Yüzsüz “medeniyet”in adıyla bölüyorlar Iraktaki çocuklar ecelsiz ölüyorlar Cesetler yığın yığın, yığın bir sayılıyor. Tagutun uşakları, dünya müstekbirleri Bir gün sizi boğacak, ruhunuzun kirleri. Mazlum zalime esir, kalûbelâdan beri İnsanlar ölüyorlar, el sanır bayılıyor. Bağrımızı yakıyor anaların figanı Her savaş sefalettir, kazanç ne kârı hani? İkisi ruhsuz cellat, ikisi de zır cani Her iki yamyamın da emrine uyuluyor. Ağıtlar yazılıyor, feryadın ucu arşta Aynı vahşet yaşandı Urfa, Antep, Maraş’ta Yamyamlar kan içiyor, gönüller karakışta! Ah! Bu zulme gözyaşı akmaya koyuluyor. Başlara taş, gönlüme kar yağıyor, ırakta Uçaklardan nur değil, nar yağıyor ırakta Yarına dünden daha zor yağıyor ırakta Irak’ta ecdadımın mezarı soyuluyor Bombalar sağnak sağnak, cesetler yığın yığın Düşünsene, değer mi verdiğine aldığın? Göz yaşında boğulup, Arasat’ta kaldığın O zaman göreceksin baş nasıl eğiliyor. |
.İnsanlık Çamurlaştı
İnsanlık kan kusuyor, tü-m illetler birleşti Boş vaatle ant içmek dürüstlük yemin değil Uru sadist kaşıdı, eve sansar yerleşti Bunun adı resmen gasp, düzeni temin değil. Özgürlük vadedenler çırılçıplak soydular Bir sadisti kovanlar, gaddarlara uydular Ne özgürlük verdiler, ne insanlık koydular Köleleştirme eski, dün değil, demin değil. Son yüzyılın en sosyal, en uygar yamyamları Yıktılar başlarına mazlumların damları Sabahlar cana kurşun ve ölüm akşamları Çamurlaştı insanlık, bu sağlam zemin değil. Irak’a ağıt yazan şu suni hacılarla! Baş örtülü, örtüsüz, sahtekâr bacılarla! USA’ya “karşı” çıkan! “Coca-Cola’cılarla”! Yarınlar emin olmaz, bugün de emin değil. |
.Kahramanlık Vurulup Dönmemektir.! ! !
-Ve İrak 'Demokrasiye'! Döndü- “Asiller”! yürür de, sefiller bakar! Kan dolar postalın bastığı ize. Iraktan ırağa gözyaşı akar, Sizse gülersiniz bu halinize. Yurdu, evi-barkı haraba bakın Milli histen yoksun araba bakın Şimdi toprağında maraba bakın Bakın da ağlayın ahvalinize. Ne bedbaht asker ki yurt için ölmez, Vatanda it ürse kahraman gülmez! Düşman askerinin eli öpülmez! Girmişler izzet-i hareminize. Irakta gül üşür, bahar gelince Caniler gülüşür, bahar gelince Vatanı bölüşür bahar gelince Ahmak alkış tutar kandan denize. Coniler yürüdü, çakallar yitti! Bir anda bunca tank nereye gitti? Bu yüzden, bir gaddar sizleri güttü! Ve de kilit vurdu dillerinize. İzzet-i nefisler basit, yüzeyde! Asker nere sindi güney-kuzeyde? Burda kahramanlık sıfır düzeyde! Burda aslı ağlar kereminize. İş başa düşünce bey mi aranır? Yurt çiğnenir, başka şey mi aranır? Ölümden öteye köy mü aranır? Vatan Türk’e mahsus sizin nenize! |
.Kâinat Karanlık
“bu sevgim kimsenin umurunda olmaz” Seni tanımadım, seni görmedim Sevginin yolunda rayım, çok görme. Seni avutmadım, umut vermedim Kainat karanlık, ayım, çok görme. Şiiri okuyup ağlayan gözüm. Ağaca çul çaput bağlayan gözüm Beni ta yürekten dağlayan gözüm İşsiz, güçsüz, avareyim, çok görme. Sevgimi hiç kimse almaz ne demek “Kimsenin umrunda olmaz” ne demek. Dualar menzili bulmaz ne demek Sen derya, ben ise çayım, çok görme. Dillerin ısırgan, diken olsan da İçime gam, keder eken olsan da Tutup yüreğimi söken olsan da Yollarına gül sereyim, çok görme. Çok uğraştım o gönlüne sızmaya Niyetlendim sana şiir yazmaya Hazırsın sen bana mezar kazmaya Candan öte can vereyim, çok görme. Gönülsüz güzelde naz üstüne naz Belki yanak pembe ve dudak kiraz Bunca uğraşımı görüyorsun az Sen esassın, ben arayım, çok görme. Nefret ettiğini haykır, darılma Bana kızıp yalnızlığa sarılma Sana çok sitemler yazarım ama Bırak beni ben kırayım, çok görme. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:25 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.