![]() |
Sarılıp sarılıp ona düşlerinde
Umut aradı yıllarca gülüşlerinde. En sonunda yoruldu; Adını anmaz oldu, Yüreği yanmaz oldu. Sebebi soruldu: Ne farkederdi sanki boşlasa ya da asılsa? Aşk yoktu nasılsa. |
Ver kalbini ona, onun güzel ellerine
İncitmeyecek; Göğsüne bastır başını, Saçının kokusunu içine çek Taze gül, sümbül yerine. Korkma kavurucu yazdan, Sonbaharın rüzgârından, kışın ayazdan Çünkü ilkbahar hiç bitmeyecek. |
Kendi gönlüm diye söylemiyorum;
On parmağında on marifet var. Şiir yazar, beste yapar, Gerçeği alır, sahteyi kovar. Kimler kimler istedi de vermedim. Biraz kırılgandır; incindiği an, Dünyayı eder kendine de, size de dar. E! Kadı kızında da kusur olur o kadar. Bize söz düşmez, baksanıza onlar anlaşmış... Her an kaçabilirler can havliyle Onun için bir an önce işlem bitsin Allah’ın emri, Peygamber'in kavliyle Verelim gitsin. (7.4.2004) |
Verilen söz nerede?
Galiba şu derede. Sapa yollardan geçmiş, Dereyi inek içmiş. Sonra da kaçmış dağa Koşmuşlar sola, sağa Dağ da yanmış, kül olmuş, Bahaneler pek bolmuş. Bakmış ki bilge kişi, Yıllardır bu insanlar, Boş vaatle beslenmiş. “Dağılın evinize! ” Diye bir gün seslenmiş “Herkes aldatılmış da, Melûl melûl bakışır. İnanmayın bunlara! , Söz adama yakışır”. (Kapılar kitabından) |
Boşa koydum dolmadı,
Dolu ise almadı. İhtimaller tükendi, Başka bir şık kalmadı. Düşünceler ürettim, Ulaşmaz bir gayeye; Kendim bile inandım, Yazdığım hikayeye. Kimse bana etmedi, Kendime ettiğimi; Bir yılda tüketmedi, Günde tükettiğimi. Varıyor bu dünyada, Her şey olacağına; Ya gömül gama ya da, Kaderin kucağına. (Kapılar kitabından) |
Geçen gün bir şiir geçti elime,
Sana yazmışım yıllar önce... Tekrar tekrar okudum. Anılarımı dinledim, Sessiz... Kalbimi yokladım, Hissiz... Bitmiş sevgi, Dinmiş sancı. O şiir de senin gibi artık bana Yabancı. (17.Mart.2004) |
Yaklaş göz aydınım, biraz daha,
Dokunsun sana parmak uçlarım; Hissediyorum; geleceksin akşama sabaha Boş kalmayacak artık avuçlarım. Biliyorum, kapımı çaldın, çalacaksın Ve kederlerimin hepsini birden alacaksın. Ben değil, içimdeki şu deli kız, Asıl o coşkulu, o sabırsız. Işığını bekliyordum epeydir, Geleceğini adım gibi biliyordum; Rüyalarımı yıllardır hayra yordum, Boş hayal başka, ümit başka şeydir. |
Sığ denizlerde gezmeyi aşk sandım.
Ne zaman ki deryâya düştüm, İşte o zaman yandım. Tanrı'yı gördüm yüzünde. Bir kez daha, Bir kez daha inandım. (8.Mart.2001) |
Sen karşına bin bir şekilde çıkarsın.
Bazen sever, en çok da kızar, bıkarsın. Onları başkası sandığın için Rahat edemezsin ezmeden, vurmadan Hiç merhametin yoktur, hırpalarsın durmadan Sonra da düşünürsün kara kara Ve yorgunluğunla yıpranmışlığını anlatır durursun Dağlara taşlara. |
Yarın
Kim bilir hangi uykulara uyanacağım! Kor ateşler gibi ellerimle Buzdan sütunlara dayanacağım. Düşünmeyle geçecek sonra *******. Sebebi İçinden çıkılmazmış gibi olan Oysa cevabı içinde bilmeceler. |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:18 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.