![]() |
Kahır; Hep Kahır
Ne diye seslenmeliyim sana Bahar mı desem Sana eylül mü yakışır Kaçışır kuşlar bahçelerden O güzelim bahçeler sararır Kıskanır cümle alem Kıskanır seni benden Güz dokunur saçlarına Korkarım, gözlerinde yeşil azalır Ne diye çağırmalıyım seni Efkar mı desem Aşk mı mesela Kaldıramazsın acısını Gün gelir değerim azalır Yutkunamazsın bahtını Aydınlık geceni efkar sarartır Korktuğundur kaybetmek Yalnızlık ağırdır Korkarım, yüreğinde şevk azalır Ne demeliyim sana Gel mi desem Kal mı acaba Serpilir gamdan kelimeler Dudağımda kahır Kan sızar kağıdıma Özlemek aşkın adıdır Gel diyor içimdeki ses Ellerin dudaklarımı kapatır Korkarım, adım vefasız kalır |
Kalanlara
uzaklara düşer yıldızlar bu şehirden çok uzaklara yoksa kaybolmazlar ufukta gelmeden gitmez insan neden bu gitmelerde ki yalanlar hem sen geldin mi ki yıldızlar kayar uzaklara oysa ben yabancıyım hala senli tuzaklara o yüzden her yanımda ağların izleri yakalanmışım acıya ölürüm belki bir sonra ki yıldız kayışında yağarım gittiğin şehrin damına bu şehirde güneş sıyrılıp yüksek binalar arsından tepeden deler adamı adamlar ki hep sarhoş adamlar ki, bakışları boş kadınlar tanırım etekleri pürçekli kadınlar dişlerinde ihtiraslı izler neden bakıyorlar ki bana güneş tepeden deler kalan benim neden hep kaybeder kalanlar neyim vardı da neyi kaybettim, senden başka uzun zamanlarım var sigara, izmarit arsası dudağım yanmadan aklıma gelmez saatimi sana kurmak saçlarım, sakalarım var eşkıyalardan daha uzun ve sen, sen varsın gözlerimde kapadığımda siyah açtığımda pranga kısa zamanlarım var ölümü bekler gibi kısa artık beklemelerim Ali Gençay |
Karşıyaka
Uzun bir vapur kuyruğunda kaybettim ümidimi.Önce yağmur yağdı ıslandı saçlarım.Sonra güneş vurdu kurudu umutlarım Şehrin diğer yakasındaydın sen. Omuzlarına kepek dökülmüş bir adam, ardımda uykusunu atamamış nefesi kokan bir kadındı kuyruk.Olduğum yere yağmur düşüyordu senin üzerinde güneş.Tabanlarım su çekiyor avucumda sıktıkça iz bırakan üç, beş bozukluk. Üşüdükçe yaklaşıyordu insanlar.Yaklaştıkça garip bir çokluk.Sanki hep bir ağızdan kulakları tırmalayan şarkılar söylerdiler.Yağmurun yıkadığı şarkılar.Martılar seni tarafına uçardı.İşte ayrım orda başladı.Sen karşı geçe de otururdun, ben… ben oturmazdım. Kısacık bir yaşam kavgasında kaybettim seni.Zaman sabrımı aldı, sonra sen, sen yenildin zamana….. Ali Gençay |
Katliam (osetya)
Korktu çocuk küçücük elleriyle gizledi yüzünü Sessizce sızdı yaşlar ağlamaktan gözleri büyüdü Uzattı ellerini değmedi gece ne kadar büyüktü Umutlar saman alevi ne zaman yandı ve söndü Düştü ateş yanı başına her yan aleve büründü Bilmediğiydi ölüm,vahşet büyüklerle büyüdü Birinin isteği özgürlük diğerleri üzerine yürüdü Yıkıldı yuva hırslarıyla her yanı feryat bürüdü Gazetelere yansıyan katilin hayasız pis gülüşü Kucağında bir ten,bebek ölümün soğuk yüzü Yazıklar olsun hepinize kinim daha da büyüdü Yıkılsın düzeniniz zaten yalandı şimdi görüldü Dokunun onlara, göreceksiniz ne kadar yalanlar Gülüşler sahte,sahte kahkaha hepsi canavarlar Ali Gençay |
Kavgam (Kin)
Her bakış dokunuyor Her çıtırtıda yıkılıyor dünyam Kaçmak istiyorum Daha diyeceklerim var, kaçamam Yalnızlık, yalnızlığımda çıplak yalanlar Her biri hançer, öç alacaklar Seslensem, çıksam pencereme İnsanlar benden vebalı gibi kaçacaklar Gözlerim kan, kandan çanaklar Varlığım, neşem çocuklar Baksalar gözlerime Korkuyorum canavar sanacaklar İnsanlar, yüzlerinde sahte gülüş İnsanlar, ardını koklayamadığım kavunlar Önümü dönsem ikram, muhabbet, cümbüş Arkamı dönsem bilirim satacaklar Her söz vuruyor Her sessizlikte çıldırıyor dünyam Ölmek istiyorum Ölemem, henüz bitmedi kavgam Ali Gençay |
Kavgam (Sensizlik)
Kalksam ayağa, başımda esen asi gençlik Otursam, altımda devran binlerce senelik Acı ve keder bir ömür, mutluluk gündelik Öldürdüğüm zaman, her geceye bir çentik Anamın muskası mı göğsümde şerre üzerlik Nafile, duyduklarımdan yüreğim delik deşik Terk etmez keşkeler, her sorgum teneşirlik Uykulara dizili düşler, anlık gülümsemelik Buzdan ellerim, sanırım sonum kangrenlik Kes sevdamı şah damarından, aşk bitmişlik Acıyarak bakma bana, bende yaşam yitik! *******e verdim sırlarımı, katilim sensizlik |
Kavgam(Korku)
Ayın beyaz yüzünü çaldılar Göğümde tılsımı sökülmüş yıldızlar Umut, elde avuçta kalanlar Eyvah! İçim yanıyor Ruhumun asi gücünü kıracaklar Korku mu bu, neye yarar İçimdeki sesi, çığlığı kim duyar Kim hesapsızca kapımı aralar Gelmezsen gece beni boğar Sırtlanlarım var, ulurlar Yalnızlıkta her biri bir canavar Kuma kuşlarım var, ağlarlar Her biri gamında ah ile zar Ben ağlarsam, hepsi susacaklar Ağlayamazsam gece beni boğar Sebebim, sevdam yüreğimde sen Korkumda sensizlik var Sana erişmek en büyük kavgam Işığım, nurum yanmazsan Kapkara gece beni boğar |
Kayıp
Kalemim mi vurdu seni Yoksa jurnal mi yedim savaşımda Oysa boşaltmıştım şarjörümü Sevdanın giriş kapısında Günaydınına çizdim her gülüşümü Biliyorum kuş olsam da konamam Beklemenin pervazlarına Akşamlarına doğdu hüznüm İyice bak yüzüme Göreceğin derin muamma Nereye düşse yıldız Oradan başlasam hayata Ve ne yana esse rüzgar Savruluşum, sana Uykular! Bölünür gecenin tam ortasında Hadi bir türkü tuttur Ağlayayım dudaklarında Hani saçların güneşe benzerdi Kanmam asla ayın ışığına Leylimi çaldılar Güpegündüz kaldım tek başıma En sevdiğim vakit akşam Hüzünlendim aşkın çıkmazında Kendimi vurdum Aşkın sızar yaramda Ali Gençay |
Keşke
Seni söylüyor şarkılar Ben geceyi dinliyorum Hüzün dağlara vuruyor Gözlerim seninle kapanıyor Yıldızlar bürünüyorum Yalnızlığım Gündüzden güç bela kaçırdığım yalnızlığım Bir de sen,olmazsa olmazlığım Ayaz sürmüşsün dudaklarına Dağ çiçeklerinden kokun Saçlarını boyadığın akşam Yıldız kayıp çizecek güzel yüzünü En büyük korkum Uzunca uzattı ayağını gece Uyku dizildi gözlere Karnında horultu kara canavarın Uyuyamıyorum Sensizlik nice kahpe düşlere gebe Önce peri girecek içeriye Üzerinde beyaz elbise Sudan şeffaf,inceden ince Dokunamaz parmaklarım İhanet edercesine Sonra eskiler dizilecek perdeye Her birinde ilk heyecanın verdiği titreme Korkuyorum Çalacaklar beni bir buseyle Daraltıyor göğsümü Ne yandan gelecek Ne diyecek bana keş kelerin sorgusu Keşke uyumasaydım Keşke uymasaydım Öldürür beni Bu ihanet sorgusu Ali Gençay |
Kırık Tarak
kadın saçlarını açtı tarak düşledi altındandı oysa nineden yadigardı kemikti kırıktı dişleri eksik gedik aldırmadı kalaylı bakır tas su çalkalandı tarak ıslandı saçlar yaldızlandı aynada mazi canlandı saçlarından sıyırdı tülbent sıyrılan eski zamandı dokundu saçlarına ağladı yaşlar tasa damladı titredi kırıldı kolu kanadı hiç bir kadın onun kadar güzel olamazdı bir diş daha kırıldı azaldı azalan zamandı Ali Gençay |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:55 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.