![]() |
Ölü Aşklar
Ölü aşkların cesetlerini gömdün kendi karanlıklarına Bir ay ışığı bile düşürmedin kara topraklarına Issız, yalnız terk edilmiş mezarlığın mezar taşlarında Bir zamanlar dünyada yüreklere kazılmış ismin yazılı. Osman Demircan |
Ölüm Kokan Gece
Ölüm ihtiras dolu bir gülüştür yarin dudaklarında. Her öpüşte süzülen kandır işvedir gece boyunca. Kendi mezarını süslemesini öğrenmeli her insan Doya doya yaşamasını bilmeli elinden geldiğince Osman Demircan |
Örümcek ve Kelebek
Felek ağlarını örerken Ya örümcek aç kaldı. Ya kelebek can verdi. Çelişki hep süregeldi Osman Demircan |
Özgürlük
Ağacı kırılmış bir ormanın kuytusunda, Daha büyük yaşamak için, Yaşamayı göze almış küçük kuş Arada bir kül olmaktan gocunmayan Bir ormandaysa, Korkmamayı öğrenir elbet. Küçük kuş, yağmurda özgürlüğe uçarken, Yüreğinde yağmur sularının ışıltısı. Altın ışığı yayılır sonsuzluğa özgürlüğün. Yaşamın ve kardeşliğin. Ürkek bir kuş havalanır yüreğimden. Silkinir karanlığı yırtarcasına. Damlayan yalnızlıktır ak göğsünden Süzülürken yağmurun altında. Osman Demircan |
Pamuk Tarlaları
Güneş ışığı omuzları eritiyor. Toz toprak içinde, Acılar devşiriyor; Pamuk tarlalarında insanlar. Dudakların bir ucunda umut bekliyor. Bir öpüş ihtilal oluyor. Güneş ısınıyor. Güneşin altın ışıkları Pamuk tarlalarının üzerinde parlıyor. Dağlar küçülüyor. Taşlar susuyor. İnsanlık sese dönüşüyor. Haykırıyor bir ağızdan Toprakları yağmalanmış her halkın kalbine. Yoksulluk bütün bunlar Yoksulluk diyor. Osman Demircan |
Panjurları Örtelim
Panjurları örtelim; yaşayalım tek başına. Güvercinler bile konmasın pervazlarımıza. Hayatımıza ne kapıdan ne dahi bacadan Kimse girmesin, gelmesin bir daha asla. Kapatalım kepenklerimizi bütün dünyaya. Duygularım yorgun yüreğimin virajlarında. Sevgi namına o güzel gözler yeter bana. Kapatalım perdeleri tüm hayat oyunlarına. Gururumuzla oynanmasın aşkım bir daha. Osman Demircan |
Papatya
Dökülürken dilimden seni istemeler halden hale girdim. Ben her kopan parçamla seni diledim adını ezberledim. En ağır kaybı aşkla elde ettim kupkuru dala benzedim. Varlığımı gül bahçesinden devşirdim sana meyil verdim. Tüm çiçekler güldü halime ben papatyayla helalleştim. En ağır kaybı aşkla elde ettim kupkuru dala benzedim. Osman Demircan |
Pembe Düşlerden Kırmızı Kefen
Gülmek zordur pembe hevesler içinden. Bir hışımla bülbüller konar düşlerinize. Koklanmadık tek yer bırakmaz teninizde. Kan ağlar tomurcuklarınız gözlerinizde. Bakmak istemezsiniz pembeli çiçeklere. Boğulmadık hayat kalmaz nefesinizde. Kanayan teniniz alışır yamalar dikmeye Pembe düşünden kırmızı kefen giymeye. Osman Demircan |
Piyano
Piyanomun tuşlarında ağlayan nameler. Her dokunuşumda yaramdan inlemeler. Kan içre kan şiir damlasından notalarla Beethoven haykırır içimdeki yaralı aşkı. Mozart piyanoları sabrın taşlarıyla kırar. Vurur çığlık çığlığa ölümcül aşkı notaya. Bir çağlayan tuşların arasından çıkarak Coşkuyla vahada buluşur hülyaya dolar. Çalar kalbimin çarpıntısı senfoni ritmiyle Bir aslan ceylanı en yaralı anında bırakır. Ölüm biter aşk dolar piyano tuşlarına Tüm insanlık köpük sıçratır ak dalgalara. Osman Demircan |
Rastlantılar
Aynı çeşmenin suyunu içmekten yoruldu dudaklarım. İltihap oldu her yanım gırtlağıma yapıştı tüm acılarım Sinekler sivrisinekler daim hayatıma girdiler ne yazık Kanımı akıtan tanıdık yüzler oysa sevdiğini söylediler. Beni bıktırdı hep aynı rastlantılar hep aynı işkenceler Duygularımı düşüncelerimi öldürüp gücümü tükettiler. Ufak insanlar dünyama çınar gibi gölgeler düşürdüler. Bütün rüyalarımı talan ettiler özgür kuşlarımı öldürler. Osman Demircan |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:38 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.