www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Türk Öğer Koç (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144867)

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:41 PM

Çam Ağacı

bir çam ağacının
dibine yaymıştım ceketimi
dayamıştım sırtımı gövdesine
gövdem gövdesine
merhaba demişti

sadık olduğu
kadar sadık
dostluğu kadar
dost olduk

hiç
uykularımı
bölmedi

hiç
aşklarımı
bilmedi

uzak
kaldı
sevdalarımdan

paylaşımlarımı
gökyüzü çaldı

hangi zaman
hangi dönem
değmişti ona

balta mı
hızar mı

ne kendi
ne kökü kaldı

o
yanlış
yerde
kendi
halinde
sessiz
bir çamdı

sessiz
dostlar
birer birer
kara anılara
karıştı

sırtım üşüyor
sırtım

ürpertilere
karışıyorum
aranmalardan uzak

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:42 PM

Çanakkale

gözü
değmedi gözüne
dokundu tetiğe
mahirdi parmağı

toprağa
toprağın oğlu
oğlu düştü
kan
karışmıştı
göz yaşına
onuru
bastı
bağrına
direndi kurşuna

gözü
değmedi gözüne
yoksundu sevgiden
beklide bilgiden
sanki bir oyundu
bildiği

coşarak gelmişti

araya
binlerce kilometre
girmişti

bir film izlemiştim
adı Gelibolu
diyordu ki
şaşkının biri
vatanları için
dövüşüyorlardı
kahramanca Anzak askeri

gözü
değmedi gözüne
tetikti çektiği parmağı
tuttuğu çelik silahtı
vatanı ile arada
binlerce kilometre vardı
kin olup akarken mermiler
toprağı suluyordu bedenler
gözü
değmedi gözüne
kanı bulaştı kanına

döktükleri
kandı boğan
umutlarını

alkışlayanlar
kahramanlıklarını
Mehmetçiğin dökülen kanının
kuranlardı pazarını

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:42 PM

Çarpık Harfler

Buraya şey eden EŞEKTİR
Yazıyordu, çarpık harflerle
Sıvası dökülmüş duvarın üzerinde
Bir süre yazıyı okudu, sıkıntılı,
Cüzdansız ceplerini yokladı önce
Çelimsiz bacakları, sıska vücuduyla,
Çevresine bakındı, Eşekliği kabul etti

Sözüm bizi Eşek yapanlara

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:42 PM

Çarşı Pazar

çarşı pazar dolaştım
esnafla selamlaştım

sallasa da üç beşi
ardımdan lafını

erişmesi biliyorum
kuşak meselesi

günahının vebali
kime
hak getire

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:42 PM

Çay Ocağı

öğle üzeri
bir çay içimlik
çay ocağı sohbeti

bir demet öfke verdi

biraz hoş görü
bir demet
sevgiye
dönüştü

gözlerinde ışıltı
yeni şeyler
ekledi yüreğime

belki bir işciydi
belki hırlı
içindeki öfke
sanki aynıydı

sohbet yerini sevdi

bir tutam tohum
ocağa saçıldı
bu akşam
sanki
rahat uyuyacağım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:42 PM

Çekildik

caddelerden çekildik
vurgun yemiş bir dalgıcın
bırakması gibi denizleri
ardımızda bırakarak özlemleri
çektik nasır tutan ayaklarımızı
ahh birde sevdalı olmasaydım

suskunluk gülüm sana yaramaz
bunu bilmedik her şeyin ama her şeyin
daha da güzel olamayacağını
bilmemizde yetmedi
yetmedi yarınların ardından
doğacak güneşi beklemek
usandırmamış olsa da bizleri
nöbet değişimlerinin atlandığı
bir sistemin kurbanları gibi
şaşkın bıraktık yerlerimizi
bizden sonra gelip gelmeyecekleri
belli olmayan umut kırıntılarımıza

ne dağ başı duman oldu
ne gümüş dere akar oldu
yorgunluklar sırtımızda kambur
birilerimizin sofrasında
birilerimiz meze olduk
bırakarak başkalarını
başkalarına maskara olduk
kırgın olmak mı o da ne ki
kırgınlık bize yakışmadı hiç

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:42 PM

Çeşme

çeşmenin başında durduk
uzamış gökyüzüne bakan
üç kavağa yaren olduk

yunağında yüzümüzü yıkadık
gölgesinde bedenimizi ağırladık
atlarımız hiç olmadı biraz şaşkındık
kim içecek bu yalaktan suyu

daldık düşüncelere
düşünceler götürdü bizi kaf dağına
ne yolunu bilirdik oraların
nede uğramışlığımız vardı

rüzgar esiyordu vurarak hiddetini yapraklara
bir inilti gibi geliyordu kavaktan aşağıya
yaprakların bir başka zamanki hoş melodisi

kaç atlı geçmiştir buralardan kim bilir
suyun aktığı metal borunun küfü
kim bilir kaç dudağı öpmüştür

zaman zaman içine giriyor
üç kavağın gölgesinde
yinede karışmıyor gölgeler
her gölge ayrı kavağın gölgesi
yorgunluğumuzu gölgelere bırakıp
kalkıp biniyoruz otomobilimize

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:42 PM

Çevre Kirliliği

kaybolmuşum gibi bir his var derinliklerimde bir yerde
sana bir şey sormaya gelmez bilirim şimdi sen
en ücra köşelerinde memleketin bir kır kahvesi yudumlamasında
çay sohbeti havası gibi başlarsın metafizik düşüncenin
materyalist bilinmeyen bir köşesini yakalar
sanki lise öğrencisinin direncini kırmak ister gibi
sesinin en gür perdesinden karşında duran
duyma engeli bir organizma misali

kaybolmuşum gibi bir his var
sileceğim cümle alemin tüm bilgeliğini

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:42 PM

Çığlık

Çığlık
Çığlığa
Coşku
Eller havada,
Denizin kokusu var
Konya altı Beach park
Kulaklarım
Uğulduyor
Mehtap seyretmeye
Alışmış gözlerim
Şehrin kuytu köşelerinden
Çıbana vurmuş ayaklarım
Kan bulaşmışsa kalemime
Çıbandandır,
Çıbandan

Uykuya hasret
Yağız kalmış bilincim
Kaç zamandır yollarda
Onca sokak geçtik,
Daha kaç sokak yürüyeceğiz
Caddelerde selleşen
Meydanlar ırak, yorgun bedenim,

Uzanıp ta şöyle kumsala
Dalgaların sesiyle baş başa
Dinlendirmek istediğim bilincim
Yavuz olmak yetmiyor yorgunluğa

Haydi eller havaya,
Diskjokeyin bağırışı
Teslimiyetimi acaba;
Kumsalın ezgileri
Yok olmaya yüz tutmuş
Havada Anason kokusu
Havada Malt Kokusu
Hava isyankar
Kokular hain
Kokular kaçışlara gebe

Bir ben değilim, böyle garip
Birkaç kişi daha var
Dalgalarda ayaklarını ıslatan
Ayaklarımda çıban
Kalemimde kan
Şehvet kokan
Buram, buram acı

Biliyor musunuz;
Kaç para ev kirası
Kaç para bir kilo soğan
Ya kaç para bir İstanbul simidi
Çayın bile tadı kaçtı

Beach parkın
İnce kıvraktır inişi
İnce kıvrak neşesi
Varyantın sonunda
On yedisinde belki
Bekleyen müşterisini
Pembe umut
Siyah gerçek
Ara renklerde var elbet
Sarı, yeşil, kırmızı
Meraklısının taşıdığı
Çığlık, çığlığa coşku
Eller havada
Şehvetin
Geceye
Koşusu

GooD aNd EvıL 04-28-2009 03:42 PM

Çılgın

işte
o benim
silemediğim
çamurum


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:40 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.