![]() |
Bakma nemli gözlerime!
Bir iç çekiş görürsün o zaman... Pişmanlık değil o süzülen yaşlar. Belki de bir hüzün Ya da sensizliğin denizinde Sevgisizliğinin diplerindeki benim işte onlar... Çağlıyor sensizliğin en acımasız şelalesi. Düşüyorum o vakit Parçalanmış hislerimle en derine... Sonra Boğuluyorum gözyaşlarımın akıntısında, Tutunamadan bir dala Alıp atıyor beni sonsuzluğa... Sonsuzluk da sen oluyorsun, Sonra Dolduramıyor o an göz yaşlarım boşluğu, Büyüyor giderek yalnızlığım... Sensizlik yanı başımda kapılmış oluyor akıntıya, Sürüklüyor o zaman beni Çaresizliğe çaresizce... Gözlerim yaşla dolu Ama boş bakıyor aynı senin gibi. Hüzünlerim boş bir noktaya dalmış Seni göremez oluyor aniden... Ne bir çaresizlik bu ağlama Ne de bir güçsüzlük bu! Sensizliğe de ağlamıyorum aslında! Belki de sadece karşılıksız sevgime. Bakma o yüzden gözlerime Ve sakın ağladığımı görme!.... |
ağladığında gözündeki yas olurum
üzüldüğünde kalbinde ızdırap neşelendiğinde yanaklarında gülücük olurum sen çok yaşa ben senin yerine ölürüm! |
ağladıkça gözler yaşlanıyor
seni düşünüyorum saatlerce gözlerim yine sulanıyor beni anlamak o kadarda zor değildi biliyorum bana hak vermiyorsun kelimeler bitince bakışlarda buluyorsun gözlerimin esrarengizliğini ve sadece beni anlatıyorsun ağlayan birini gördüğünde yağmurlar seni anlatıyor yapraklar beni sen yağmur gibi soğuk ben yapraklar kadar sararmış sonbahar yalnızca bizi anlatıyor |
Dün gece uzun uzun
Seni andım ağladım. Sonu yok yolumuzun Ona yandım ağladım. Kim bilir acımızı Bu yasak aşkımızı O eski şarkımızı Çaldım-çaldım ağladım! .. Dolaştım sokaklarda Ağaran şafaklarda Seni senden uzakta Sardım sardım ağladım İmrendim sevenlere Sarılıp gidenlere Elele gezenlere Baktım baktım ağladım Benimsin bende değil Ellerim sende değil Yanmamak elde değil Yandım yandım ağladım. Tuza bastım yaramı Aşkla açtım aramı Sensiz son sigaramı Yaktım yaktım ağladım. |
akreple yelkovan kovalıyor birbirini
keşke zamanda o kadar hızlı geçseydi... ama ben takıldım o sonbaharda hani sarı sarı yapraklar kaplamıştı yolları sen orta şekerlimi getirmiştin ve ortalama bir ömrü sığdırdığımız yuvamıza veda etmiştin sonra da sen benim her şeyimdin yerin dolmazmış anladım bayramlarda çocukların yolunu yalnız gözlemek de acıymış anladım... ama en zoru sensiz kalmakmış ağladım... |
Kelime utanır tarife seni
Toprak kabul etmez yırtar kefeni Her şeyinle sevdim zalim ben seni Başımı taşlara vurdum AĞLADIM Aklımı zorluyor yaptığın hile Ateşte şeytanda yok böyle çile Taş olsa susmaz gelirdi dile Sevdanın zehrini tattım AĞLADIM Yıllanmış sevdamı içime attım Mutluluk maskesin yüzüme taktım Yaşanan günlere özlemle baktım Hasret'i çileye kattım AĞLADIM Gidişin vurgundu yaş doldu gözüm Acılar içinde kavruldu özüm Bir gün de bir asır eskidi yüzüm Başımı yastığa koydum AĞLADIM |
Sensizliğinde gecenin
Yıldızlarla dost oldum Yokluğun ayrılmadı yanımdan Düşlerime yerleşti Düğümledi boğazımı Gözlerimi ıslattı Sığmadım yataklara Dağlara.. ovalara.. Uçtum gittim yıllara Yüreğimi ağlattı. Sensizliğinde gecenin Yıldızlarla dost oldum. Şarkımızı söyledi cırcır böcekleri Ben ise.. Durmadan ağladım.. Ağladım.. |
Sen gidince anladım cehenneme es değer sensizliği
Ağlayınca anladım Ağlanacak bir şey varsa onunda yalnızca sensizlik olduğunu Ağlayınca anladım gözyaşlarının manasını,gözyaşlarının kutsallığını Ağladım Ama sen duymadın ağladığımı Benim kuşlarım,benim çiçeklerim yoktu odamda seni anlatacağım Ağladım Sen yoktun,uzaklardaydın,sen uzak karanlıktaki o sevgiliydin Sen hasretiydin,sen özlemiydin yüreğimin Ağladım Ağladım Ama sen duymadın ağladığımı Benim kuşlarım,benim çiçeklerim yoktu odamda seni anlatacağım. |
Güneşin doğmasına daha vakit var
Kuşlar bile hala derin uykuda Sabahın kör karanlığında düştük yollara Şafak sökerken vardık, Bağrında hain saklayan dağlara Yem mi olacaktık, yoksa hedef mi Bu kendini bilmez leş kargalarına Yazık değilmiydi bu körpecik vatan evlatlarına İçine düştüğüm durumu kimseler görmesin diye Bir sağ yanıma baktım, birde sol yanıma Sipere yattığım kayanın arkasında Seni düşünüp te Ağladım anne, ağladım anne Sen ve senin gibi binlerce ana Mehmet’im kurban olsun demişler bu vatana Ne mutlu canını verenlere, Bu vatan bu bayrak uğruna Neyim varsa gitsin inan senin yoluna Zaten Türkün bu görev borçtur boynuna Beni yaralayan beni kahreden anne Düşmüşüz bir politik oyuna Dönen kirli oyunları gördüm de İsyanımı kimseler görmesin diye Bir sağ yanıma baktım birde sol yanıma Senin söylediklerin geldi o an aklıma Sipere yattığım kayanın arkasında Ağladım anne, ağladım anne |
Dün değildi ki…
Önceki gün, Önceki ay, Önceki yıl da değildi. Kaç bahar, Kaç hazan eskidi. Kim bulabilir ki yüzlerce gecenin, Sabah olamayış sancılarının, Ruhumda bıraktığı viran parsellerini. Kah yağmura, Kah kar fırtınalarına, Kah toza toprağa karıştım. Kaç hançer yedim, Kaç vurgunla, Derinlik şoklarına girmişim. Kim anlayacak yıldırımların Sadece bana düştüğünü… Belki yüzlerce kez, Ümitsizlik girdaplarında kaybolmuş, Belki binlerce defa, Dönmüşümdür yolların sonundan. Bunlar; Bir göz göze gelişin Kesilmiş karşılıksız çekleri gibi Hep gölgemdiler. O göz göze gelişle, Darmadağın olan benliğim Sevdası uğruna paramparça olsa da Asla vazgeçmedi, Vazgeçemedi. Ve gün bugün… Uğruna çıkmazlara girdiğim, Yoluna bir ömrü hiçe saydığım, O sevdalı gözlerinde kaybolduğum, Aşkımla bu sabah Eleleyiz... Dalgalar sahili dövüyor, Bense ölçemediğim, Dalga boyları kadar ağlıyordum. Ağlıyordum, çünkü hak ettim… IŞIN ERGÜNEY NOT: Bu şiiri Sevgili Kalp Cerrahım Dr.Ömer IŞIK!a ithaf ediyorum. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:43 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.