![]() |
Sağ çıkıp günlük savaştan
Evin yolunu tutmuşum Yemek yedik, çocuklarım uyudu İniyor üstüme yavaştan Allah’ın bembeyaz bulutu Kederlerimi unutmuşum. Hayatta olduğuma Seviniyorum şimdi Kavuştum çoluk çocuğuma Koltuğuma uzandım, rahatım Kahvem içime sindi Başladı gecelik saltanatım. |
Hepsini birden istemek
Yersiz, Zamanı var Biz zengin değiliz. Duvara astım liste, Eksikleri yaz, Sıra hangisindeyse para olur olmaz... Ayda bizim elimize Ne geçer, şu kadar. Ayır önce kirayı; Günde yemeğimize Ne gider, şu kadar. İyi kullan parayı, Bu aylık bize yeter. Duvardaki liste... Kes üç kuruş ekmekten, Beş kuruş etten kıs. Sıra hangisindeyse Çarşıya gider, alırız. |
Kocaman bir havuzdu dün/
Boğaz Gemiler yüzdürdük içinde Kağıttan gövdeleri/ beyaz Saçlarımızı yelken yaptık/ tel tel Martı kanatlarını kürek Kuşlar uçurduk içimizden Kırmızı kurdelalar teleklerinde Baharı çağırdık hep bir ağızdan/ Gel beri gel Yüreklerden yalılarda yaşadık Aşı boyalı, cumbalı/ bembeyaz Erguvan renkli rüyalar gördük Karanlıkları, korkuları örttük Pembe – beyaz bebeleri büyüttük Kovduk karakışları/ Görünüverdi yaz |
Ben uzaklarda olmalıyım, çok uzaklarda
Acılar unutulduktan sonra Dönmeliyim. Ölümlerin karşısında şaşırıyorum Ne desem ki Düşünüyorum. Kalanları ağlıyor gidenin Benim gözlerim kuru Herkes bana bakıyor, biliyorum İçlerinden geçenleri. Başsağlığı dilemek Garibime gidiyor Ölen öldü, sen yaşa Küçültmeye benziyor. Beni böyle kitaplar mı yaptı ne Kağıtlarda gidenlere içlenip ağlayan ben Hayattaki ölümlerde put gibi duruyorum. Ben canavar ruhlu muyum Bir öl |
Bir dumanla dolmuş dünya
Boğucu bir duman El yazması bir kitapta Bir hikaye okudum: Bakırcılar bir zaman Bir koca kazan yaptılar. Bakırcılar gece oldu, evlerine gittiler kazan kaldı dükkanda Sabah ola, aşlar pişe Sabah ola, o da gide Bakırcılar gittiler Kazan kaldı dükkanda. Kazan bekler Saatler geçer gece Bir büyücü gelir girer içeri Çalıp gider bu kazanı gizlice. Issız bir dağ başında Ateş yakar büyücü Yanma ateşim yanma Ateşin elinde mi? İçinde tı |
Seni karanlıkta yatırıyorlar.
Korkuyorsun geceden: Bakıp bakıp pencereden, Yatağına sokuluyorsun. Ben hep eski yerimdeyim, biliyorsun. Hava açık olduğu zamanlar Beni seyrediyor, seviniyorsun. Ne olurdu, ben de, Sana göründüğüm şekilde Odana gelseydim. Ateşböcekleri gibi, Küçücük avucunda Yanıp yanıp sönseydim. Seneler geçip gider, büyürsün. Bir gün olur, hepsi biter: Endişeler, o çocuk üzüntün Hepsi biter. Aydınlanır seninçin *******, güneş gibi görünürsün. Biraz sabı |
Ne zaman sokaklarda dolaşsam
Okul, sinema, sergi Kullanıyorlar Bendeki eski benleri. Kalabalıklarda çoğalıyorum Hangisine yetişeyim şaşkın Tıpkı onun çizgileri Karşıdan gelen şu kadın. Bir küçük çocuk Yıllarca öncem Korkar mı gitsem yanına Çocuk, sen bensin desem. Üç delikanlı yürüyor Bir dört yol ağzında her biri bir yana Üçe bölünüyorum Yolların her birinde birim gidiyor. Biri eve derslerinin başına kitabı açıyorum Biri parkta bir sevgili bekliyorum Bir yerde çalışıyor üçüncü |
Allah beni çirkin yarattı,
Cazibem yok yürürken. Kahveci kızına mı bakılır, Güzelle dururken. Fakir doğup büyüdüm, Annem evlerde çamaşır yıkar. Onlara git, Zenginler var. Okutmadılar orta’dan sonra, Tahsilim de kaldı yarım. Güzel olsam, zengin olsam Anlarım. |
ebemkuşakları altında
bilmem dikkat ettn mi uzakların güzelliği yaz yağmurundan sonra şayet aşkın rahmeti gün olur kesilirse altın kemerler gibi hatıralar önümüzde hadi ver ellerini ufkumdan esen samyellerine sabahın serini karışşın ellerine |
Delicesine daha dün
Kitaplara düşkündü, Almış yürümüş serserilikte. Akıl bu, evi barkı bırak da sen İğri büğrü sokaklara dal Geceyle birlikte. Bir kız sevmiş yakın zamanda, Bahse lüzum var mı geçmişten? İflah olmaz sanırım, Geçti iş işten! |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:31 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.