![]() |
Ölürsem şaşırma
Ölebilirim Ölürsem ağlama Yine gelirim Ölürsem seslenme Uyuyacağım Ölürsem üzülme Yaşayacağım Ölürsem bekleme Geri dönemem Ölürsem ölme Sensiz edemem |
Bir yere yaklaşıyoruz seninle
Belki bilinmeyen bir azak şehir Belki o, en sakin deniz kıyısı Belki de bir dağ yamacı kimbilir O yerde her şey değişecek ansızın Hiç ayrılmayacak ellerimiz Kuşlar en yakın dostlarımız olacak Terkedilmiş bir kulübe evimiz Gün doğmadan uyanacağız seninle Tenimizde kırağların serinliği Kulaklarımızda en güzel şarkılar Çiçeklerin, ağaçların söylediği. Seninle mevsimler orada bambaşka Zaman bir suyun akışı, o yerde Hüzün artık unuttuğumuz bir şey |
Erimek tadılmamış hazların ortasında
Sevgiden kanatlarla bir boşluğa yükselmek Yaşamak dolu dizgin ve her gün biraz ölmek Zevklerin sonsuzluğa açılan sofrasında Akar ta, içimize çeşmelerinden sükun Dopdolu göllerinde gezer beyaz bir kuğu Huzur; o sevilmeyen kaplerin unuttuğu En eski bir seraptır ellerinle sunduğun Büyük bir yangın gibi ateşin dudaklarda Duyarken özlemini en uzak bir yıldızın Sırrına eremeyiz nasıl yandığımızın Bir gün o ateş bizi alev alev sarar da. |
Bir sâlih rüyâda aldım haberi:
"Başkasını sevme; dönecek geri" Kıskanırsın diye, o günden beri Bir kez 'aynadaki ben'e bakmadım Saatlerden söktüm sâniyeleri, Her çağlayana bir nöbetçi diktim Döktüm ve aklımdan, tüm "niye"leri, Neler neler oldu "İnan, takmadım" Şimşeği gizledim; çakmasın diye Şafağı gözledim; sökmesin diye Soluğumu tutup çıkmasın diye, İşte "son nefesim"... Sana sakladım... |
Ne gariptir şu ayrılık günleri
Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan Nedense bir tuhaf oluyor insan Derin bir sızı giriyor içeri Son bir defa bakarken caddelere Dükkanlara, evlere, kahvelere Hatıra yüklü kervanlar geçiyor Dolu dolu gözlerinin önünden Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden Ne unutulmaz zamanlar geçiyor Ağır ağır biz farkında değilken Gökler masmavi, yaprak yemyeşilken Sen istediğin kadar unutulmaz de Bu son dakika, bu vakitsiz yağmur Unutulur, azizim unutul |
bir gün bu şehrin en yüksek tepesine
senin heykelini dikeceğim limana yanaşan gemilerden önce sen görüneceksin sen yol göstereceksin karanlıklarda pullarda senin resmin olacak vitrinlerde senin fotoğrafların bu şehre gelenlere önce seni gösterecekler bense dilediğim gibi günün her saatinde yalnız seni göreceğim ve karlı, soğuk bir kış günü senin o duygusuz ayaklarının dibinde can vereceğim. |
Bildin mi nedir kâbus:
Olmadığından olan, Ümit tükenmedikçe Devam eden şey, Mahsus! Sen, Âh, sen; Hani, hep demez miydin; "Uyur gibi yaşama!" Görmemiş değildim ki çoktan, görüleceği. Ben o yumuk gözlerle hayatlar gördüm: Boktan! Elbet, ben de suçluyum; Hattâ, tek suçlu benim. Ben, tutup dost bekledim, Geldi, Bindiğim dalı kestiler sevdiklerim! Bildin mi sebebini gözlerimdeki pusun? Durma üstünü de ört, Hadi ört ki mahpusun, Çıkış yolu kaldıkça çıkışı yok kâbusu |
Perdeleri kapat, sevgime tanık istemem
Işığı söndür, gel otur yanıma konuş Ergeç anlaşacağız başka çaremiz yok Sonra sevişeceğiz, bu düzen böyle kurulmuş İstersen yine hep hayır de, olmaz de, ne çıkar Her şey olacağına varıyor çaresiz Yaşamak zorundayız, sen de biliyorsun Öyleyse gel otur yanıma sevişmeliyiz Durmadan sevişmeliyiz aslında gece gündüz Daima istekli aç, doymak bilmez, vahşi çılgın Sabaha karşı koşu atları gibi yorgun argın Yine de usanmış değil, pişman değil, bıkkın deği |
O artık benim için bir ölüdür demişsin
Seni bunca sevene acı bir sitem mi bu Ayrılıklar içinde taş mı kesildi kalbin Hiç unutmam dediğin günleri unuttun mu Bir ev hatırlıyorum sonra küçük bir oda Ve hazdan yeryüzünde kaybolmuş iki kişi Ellerini sürdüğün her şey güzel olmada İnan her gün yeniden yaşıyorum geçmişi Değil sevistiğimiz o eşsiz birkaç ayı Bir elmas parçasını ustaca işler gibi Bir bir düşünüyorum geçen her dakikayı Dilerim yeniden doğ gel de güneşler gibi |
Kasımpatıların adları çıktı
Kasımın masımın patladığı yok Buralarda her gün, altı patlıyor Bazen yedi, bazen on iki, On altı bazen... Katran karası gece, Ağaçlar hortlamış ay ışığına Bir çocuk atlıyor Kırık kütükten Atlılar: Ardından, Mahşerin atlıları... Ve fakat, o küçük yürekte Ümit o kadar büyük; Yakalayamıyorlar Birer birer çatlıyor Altlarında atları!.. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:13 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.