![]() |
Severdim kentlerin yağmuru bekleyişini
Eskimiş bir limana sarılan çocuksu bulutların bıraktığı hüzünleri, Ayaküstü yaşama bağlanan yüreklerin çığlığında yazılan Kayıp şiirlerin gözyaşlarında kaybolan Yalnızlık bekleyişlerini Korkuyla bir olup uçan kuşların kanatlarına Ve bambaşka bir dünyanın bambaşka yaratıklarına, Bıraktığım bir iz gibi sis dolu *******in karanlığında, Severdim, Ellerine sımsıkı sarılırken umut dediğim yarınlarına Umutsuzluk içinde diz çökerken |
Korkuyorum şiirin göğüslerini emerken.
Mavisi silindi gökyüzünün ırmağın ötesinde hızlı adımlarla el sallayamadım dudaklarına seni bıraktığım kente kızıyorum şimdi ay ışığında yürüyemediğimiz kale kapılarına. Sahne: korkuyorum göğüslerini emerken şiirin. İmgeler duyun terk ediyorum kenti yaratmak için en büyük kalabalığı menekşe çoğaltıyorum martı seslerinde yeniden maviye boyuyorum göğü. Sahne: göğüslerini emerken şiirin korkuyorum. İçiyor geçmişin kuyusu seni de |
Kollarından tutup akşamın ıssızlığını
damarları kurumuş atın sırtında her akşam-ya da gece-eve döndüğümde cam saydamlığındaki ellerini ******* boyu öptüğüm kadının komşusu bir kızı sevmişliğim vardı. umarsızlık saatlerinde sabahın fırçalanmış dişleri arasında yürürken at kestaneleri görünmezdi. Aşk, kadının erkek cinselliği altında ezilmesiyle pelte olmuştu aşkımız ama hala sisli bir ufku gösteriyordu güneş. Yok olmanın bataklığında bebek sonsuzluğa çivilenmiş bir |
gün boyunca damladı
güneşin altın saçlarından doyumsuz bir ezgi kavakların uzunluğuna gün boyunca terledi yapraklar hışırdadı dallar boynuma başları dönerek eriştiler buluta avuçlarım yapıştığında aydınlığa seninle bir nefes sessizlik bir fısıltı yağmuru okyanus dolusu özlem ektik dağların duvarlarına gün boyunca ipek kuşlar uçurduk bir küçük pencereden doğayı öğüttük umut değirmeninde kucak dolusu zamanlara uçtuk gün boyunca |
Sevgi öldü duydunuz mu
Sevgi öldü insanla sevişirken En önemlisiydi aykırı düşlerden Tozlarını silkeliyordu güneş Her kayan şiirin ardından Çocukların kışkırttığı sendikalı işçi arılar Çiçekleri solluyordu tutsak günde Gömleğinden pul pul türküler dökülen Bir çocuk koşturdu haberi Kaldırıp taa uzaklara hatta sonsuza İnsansız=düşmansız yerlere attı ismini Çınladı derin uçurumlar dağlar Sevgi öldü, öldü sevgi. |
I.
Benim sabah keyfim yeni açmış bir gülü insanların gülücüklerine yerleştirmektir. II. Sana karlı bir günde geleyim saçımın beyazlığı ve paltomun ıslaklığıyla üşüyen dudaklarımı ısıt, tenimi kurula uzun bir şarkıda susalım farkında olmadan sobanın çıtırtılarına dalalım sana küçük törenlerimizde şarkı söyleyeyim içki içelim güneşle başbaşa saçlarına dokunan tarağın hışırtısını dinleyeyim gözlerinin titreşimini yansıtsın aynalar bir gece şelalesi gibi damarlarıma a |
-Özgürlük için-
Tutsağın olmazsam senin bu gece de tüm ******* gibi kıyısız okyanuslara düşerim dalgasız denizlere. tutsağın olmazsam senin kanayan kanatlarımla enlemsiz boylamsız gezerim ülkesiz atlaslarda. Tutsağın olmazsam senin yaşadığım uçlar arasında çılgınlığı ararım sığamam küçük kalıplara. Tutsağın olmazsam senin çıktığım yazılarda ismini ve ismimi kazırım duvarlara yanyana. Tutsağın olmazsam senin yaşayamam tutsak et beni yoksa savaşama |
bu gece ne bir yıldız, ne ay var yaşlı gecede
hüzne yer yok yüreğimizde hüzne yer yok nasıl olsa kıramazlar filizlerini mutluluk pınarından kaynaklanan sevgimizin çabuk gelir geçer yaz yağmurları bu gece ne bir yıldız ne ay var yaslı gecede yine de hüzne yer yok yüreğimizde |
Sen bizim dağları bilmezsin gülüm,
Hele boz dumanlar çekilsin de gör Her haftası bayram, her günü düğün; Hele yaylalara çıkılsın da gör Bilmezsin ovalar nasıldır bizde; Kağnılar yollarda yoncalar dizde... Saydıklarım damla değil denizde, Hele bir ekinler ekilsin de gör Görmedin sen bizim mavi sulari, Karlar eriyince kırar yuları... Köpük olur beyaz, sel olur sarı; Hele taştan taşa dökülsün de gör Sen bizim köyler görmedin ki hiç.. Yolları toz, çamur, evleri ker*** |
Yalnızlığımı büyütür kalabalık
Gökdelen'in gölgesine siner Karanfıl Sokak kalınlaşır yoksul kadın çocuklarıyla çöplerin üzerine konar gözleri cam kırıkları sevgilim gelir yalnızlığım büyür çocukken gökkuşağına düştüğüm gökyüzü gelir kirli güvercinleriyle. Kimin öznesiydi mevsimler işkence öyküleri kimindi ayrılığın sesi miydi adımlarım suyu bekleyen uçurum mu kanatlandım yalnızlığımla son mevsime içimde bir kedi yavrusu. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:43 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.