www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Cevat Çeştepe (https://www.cakal.net/showthread.php?t=133259)

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:00 PM

Eski bir geminin güvertesinde

eski bir geminin güvertesinde
bir ağır ezgiyim gözyaşlarımda.
Ses çok, çok uzaklardan geliyor,
sanki elinden çıkmış gibi
gül kokuyor, tam içime işliyor….

eski bir geminin güvertesinde
yakamoza boyanmış dalgalarla
küreklerin dansını seyrediyorum.
başım dönüyor. karanlıklar dibe batıyor,
mavilikleri sana veriyorum.

eski bir geminin güvertesinde
sağa koşsam olmuyor,
sola başımı vuruyorum
ve gül bahçesinin dikenlerini
tek tek ellerimle topluyor
çiçeklerini sana veriyorum……

eski bir geminin güvertesinde
kürekçi ile göz göze geliyorum,
susup kalıyorum.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:00 PM

Evet! ben seni seviyorum

evet ! ben seni seviyorum,
saçlarını elinle rüzgara karşı dağıtmanı
rüzgara karşı,
fırtına olup savurmanı .
ateş gibi yakarak gözümün içine bakmanı
güneşe kafa tutmanı
evet! ben seni seviyorum.
bahar gibi yüreğimin içinde yediveren açmanı
yıllara benim adıma
yiğitçe meydan okumanı
evet! ben seni seviyorum.

bir hasret sabahı gibi
turna kanadına türküler bağlamanı
ağıt olup türküleri
yağmur gibi ağlatmanı
başına gökkuşağı renkli kuşaklar bağlamanı
benim için yakılmanı, yakmanı
evet! ben seni seviyorum.
cennetimin adını, adın koymanı
ve ölüm olup giderken ardımdan bakmanı
sonra bir sabah,
çocuklarının saçlarını okşamanı
beni onlara, beni sevdiğin gibi anlatmanı.
evet! ben seni seviyorum.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:00 PM

Faili meçhul bir ölümün ardından

suya sabuna dokunmayacak bu yazdıklarım.
hiç kimse çekmesin ayaklarını, uzattığı yerden.
nereden görünüyorsa en güzel doğuşu güneşin, oradan izlesin.
ben şimdi üstüme karanlık bulutlardan yorgan yapıp
gün batımının hayallere daldığı saatler olacağım.
rüzgarın sesini birazdan bir daha açmamak üzere kapatacağım.
hiç kimse hiçbir şey almasın üzerine, sizleri üşütmeyeceğim.

eksik kalan çok şeydir, bitmemiş inşaatlarda demir filizleridir.
yolun bitmediği yerde, köprünün kenara çekilmesidir.
hiç kimse üzerine almasın, koklanmamış kömür karası saçlar değil.
ve avuçların içine alınıp bir kere bile öpülmemiş alınlar.
bir başka nedeni vardır elbet, kendimden bile sakladığım.
kabzasında parmak izi taşımayan bir hançer gibi yüreğime saplanan
faili meçhul bir ölümdür işte o nedenledir bütün bu yazdıklarım.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:01 PM

Fanatik

derler ki;
kainat yaratılırken tek renk kullanılmıştır,
o da mavidir …

onun için vapurlar üzerinde yüzebilmek için
maviyi seçmişlerdir
ve gene bu sebeptendir mavi akması Boğaziçi ‘nin
her akşamüstü Kadıköy sahillerinden başlayıp
sebebi bir başka sevdaymış laciverde dönmesinin.....

gene derler ki;
milyonlarca yıl hiçbir renk çıkamamıştır gün yüzüne
cesaret edemedikleri için belki
meydan okumayı laciverde
ama günlerden bir gün
hoşgörü meltemleri esmeye başlamış her yerde ……

renkler aşk denizinde yakamoz gibi dağılmışlar
soluğuna yeryüzünün.
lacivert bunlar arasından bir eş seçmeye karar vermiş
bütün renkleri birden karşısına dizmiş.
içlerinden sadece sarıyı beğenmiş
ve sarı da bindokuzyüzyedi de lacivert e gelin gitmiş.

kimse bir şey diyememiş..
onlar ermişler muratlarına ama
yıldızlar dolusu kerevete hala kan çanağı gözlerle
bakanlar sindirememiş içlerine.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:01 PM

Fırtına öncesi değil

arkasından bir fırtına kopmaz
bu fotoğrafın hiç merak etme.
bak mesela bulutlar ne kadar sakin,
hepsi dalmış renklerine hayallerinin.
sandal dersen;
bir tek kendinin farkında, birde gölgesinin.
kapılmışlar sırların en incesine,
sadece kendilerinin.
görüyor musun
karşı sahilde hiç yanan bir tek ışık.
yani her şey bu kadar,
hiç bir şeyi beklemez iken birden,
delikanlı olur fırtınalar hiç merak etme,
böyle kopmaz aniden.
sen şimdi rahatça git yat yatağına,
sıkıca sarıl yorganına.
yalnız dikkat et,
bir düş göreceksin birazdan
aman kaçırma.
sevdiğine bir mektup olacak
bembeyaz bir kuşun kanadında.
ürkütmeden al onu sessizce,
oku bakalım ne demiş, yatağında.
bana da söylersin istersen,
neler yazmış bakalım seni seven.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:01 PM

Firari aşıklar

perdelerimiz sıkıca kapalı,
dışarıda karartma günleri.
saklanılmış bir haldeyiz
sokak arasında bir oteldeyiz.
ne haliç’in tütsüsü burnumuzda
ne de başka bir esinti.
soran olsa, kimse tanımaz nasılsa.
belli değil ki ne bilinsin adresimiz.

Tertemiz alınlarımızdan
kirli çarşafların üstüne düşüyoruz.
yol ve firar yorgunuyuz.
terimiz çırılçıplak
kokumuz nefes nefese
öylesine sıcak, sımsıcak..
bir şey yemek istemeden canımız
sabahlara kadar sevişiyoruz.

gece hiç düş dolaştı mı üzerimizde
doğrulup panikle, kalktık mı yerimizden.
susayıp su içmek bahanesi ile.
neler olup bitti sonra arada, bilmiyoruz.
sabah, ilk ışık düşerken gözlerimize
tedirginiz,ağır-aksak ve çok isteksiz
kalkıyoruz yataktan, alıp yanımıza
dünümüzden aklımızda kalan her şeyi.

resimlerimiz çıkıyor çıkınlardan.
kol kola ve beraberce kokluyoruz.
siyah beyaz çoğu, eski tarih yani,
bin yıllık geçmişten kopmuş gibiyiz.
şu benim diyorsun elinde çiçek olan
işte arkadaki de bütün hayatım,
darağacında sallanan.
ve bir siren sesi duyuyoruz birden.,
kendimizi korkuyla yere atıyoruz.
anlıyoruz ki giden bir hasta arabasıdır,
rahatlayıp tekrar sarılıyoruz.

ne oluyorsa işte tam bu an oluyor.
odanın kapısı yere yıkılıyor.
ardında ölüm gibi bakan on çift göz.
ve sayamadıklarım merdivenlerde
kurşun dolduruyor boş şarjörlere.
neler olacağı, nasıl kopacağı kıyametin
esen havanın soğuğundan belli.
ama hiç bozmuyoruz istifimizi.
anlayana anlatıyoruz bir bakış atıp
ölüme birlikte gideceğimizi.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:01 PM

Fotoğraflar

I – yeniden başlamak
tül perdeler ardından sessizce uzanmış
sol elim olup toplayacağım notaları
bir ihtilal marşı kadar heyecanlı
ve o kadar sıkıntılı.
karınca orduları gibi adım adım
koşar adım….
isterim ki
dinleyebilsin
ayağında salladığın doğmamış bebeğin.

II – vurgun korkusu
şimdi hangi ava çıkma zamanıdır.
bu dalgalar
denizlerden esen, kuzeyden
hangi yalnızlığın ve hangi ölümün adıdır.
vira… vira…
kadınların gene kocasız
ve bebelerin babasız kalması
yediğimiz son vurgundandır
ellerim kalkmaz şimdi dizlerimden.
uzak sahillerdeki o ışık,
hiç gitmez gözlerimden.

III – tekneler dönmeyince
bugünde ne ekmek arabası geçecek
kapının önünden,
ne katık düşecek sofranın üzerine.
sen yaşadığının farkına bugünde
varamayacaksın çocuk.
boşuna bekleme…

IV – çıldırmak
boşuna tüketilmiş bir ayrı zaman.
ellerimde hep üstüne zehir boyanmış balonlar
havası durmadan boşalan.
ellerim olsa yırtılacak bütün perdeler.
ayaklarım yok
onun için hala açılmıyor kapılar.
gözlerimi saklıyorum kendimden.,
kendimden korkuyorum,
o marşlar kulağıma dolsa da ne kadar uzaktan
yüreğimle beraber kalkıp
hora tepiyorum.

V – albümdeki ilk ve son fotoğraf
işte gene demiryollarındayım.
hiç kesmeden birbirini öylece sürüp gidecek,
bir yaşam çizgisinin yanı başındayım.
o albüm gene ellerimde.
ilk yaprağına hangisi yapıştırılmış ise
sonunda da gene aynı fotoğraf.
yarın hiç doğmamış bebeğin,
kolsuz, ayaksız ve gözlerini
kendi gözlerinden bile saklayarak
korkarak
izleyeceği aynı albüm, dinleyeceği aynı marş.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:01 PM

Galata işi

dokunulmazlık hıncahınç.
yan göz tanımayan kalabalıklar.
bir top güllesi gibi deler gider surları
adı ucuza çıkmış
bütün kahramanlıklar.
ve topuklarına basılmış
külhanbeyi bir çığlık
taşarsa galata’dan dışarı.
yaşanılan aşklar kadar uzaktır
işlenememiş cinayetlerde.
çeşme meydanına kurulmuş
suskun duran bir tuzaktır.
gölgesi düşer üzerine kulenin.
kanatlar kaldıramaz bu yükü
basıncı çok yüksektir,
cümle alemin.

kimseler konuşamaz,
hiçbir şey görülmemiş, duyulmamıştır.
ama şeffaf bir kaldırım örtüsü gibi
hiç saklanamayacak kadar cesur akar
daracık sokaklardan
taze öldürülmüş kanlar….

ince bir şiş gölgesi
vuruyorsa Bizans işi duvara
ciğeri tam ortasından ayırarak ikiye,
ve çelik; ay kadar parlak
ve ay kadar suskunluğa susamışsa.
galata; her gece yarısı
ya da hemen sonrası
işte böyle tek kişilik cinayetlerin
ortak adıdır.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:01 PM

Garip bir sevmekti bizimki

seni sıcak bir yaz gecesi sevmiştim ben.
bunu unuttun mu, hiç mi hatırlamıyorsun.
hani kar yağıyordu ve buz tutmuştu,
ağzımızdan çıkan sevgi dolu her söz.
içimiz sıcacıktı oysa, sen gülüyordun
ben iki gözüm iki çeşme ağladıkça.
saçların ördükçe çözülüyor, kokluyordum.
ellerini sımsıkı tutmuş, bırakmıyordum.
nasıl geri çekiliyordu parmak uçların.
sanki bir adım ileri iki adım geri gibiydin.

bu gece gene hain çalıyor bekçi düdükleri.
güneş gölgesine süzülmemiş ay ışığı düşüyor.
en kırmızı gelincik tarlalarında
ömür boyu solmayacak siyah laleler açıyor.

beni dinle bir kere ne olursun diyorum.
sanki kulaklarından içeri kurşun akıyor.
şarkı söylüyorsun, kapının tam önünde.
basılmamış gazete kağıdı pencerelerinde.
üzerlerinde bir ölüm ilanı gibi adın yazılı.
yoksa sen daha hiç doğmamış mıydın.
peki hangimizin teriydi bir gece, tek başına
sahipsiz bir tohum gibi düşüveren toprağa.
kimin adına yazmıştım ben bunca öyküyü,
kime saklamıştım, işlemeli gelin rengi örtüyü.

şimdi çok daha iyi anlıyorum, sen ne dersin,
bir garip sevmekti ya da öyle demekti bizimki.
hiç görmeden, hiç tanımadan birbirimizi.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:01 PM

Gece olur, ben olurum

Gece olur, yıldızlar yağar pencerenizden
Gece olur, binlerce gül açar gözlerinizden
Gece olur, gitmek ister gidemez ellerinizden.
gece umuttur, sevdalınızdır.
bırakmaz,bırakamazsınız.
sarhoşluğunuz olur;
ihtiharı geçirmez bile akıl ucunuzdan.


Gece olur, ne bir ses gelir sevdiğinizden
Gece olur, düşleriniz kararıverir birden
Gece olur, gece kaçar gider yüreğinizden.
gece korkulu rüyanızdır.
uyutmaz,uyanamazsınız.
intiharlarınız olur;
gülümsemeyi geçirmez bile akıl ucunuzdan.

gece olur ben,
gece olur ben olurum.
gül dalında bir tebessüm
darağacında sallanan olurum.
sizin haberiniz olmayan olurum.

Cevat Çeştepe


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:04 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.