![]() |
Bunları Düşün
Bir 'kankin' için daha uzak bir arkadaşın için veya bir yabancı için hatta bir işi -bedavaya- yapabilir misin? kabul edebilir misin bu zamanda bu hesapçılık dolu kaypaklık dolu fedakarlıktan uzak çağda? .. 'selam'ın faturalandığı kdv'sinin kesildiği bu zamanda? .. hangi mertebeye yükseldin yalamakta-yutmakta, satmakta, dalkavuklukta? ya da hangi mertebeye yükseldin 'karşılıksız selam'da? bunları düşün zamanın ne kadar ötesinde olduğunu anlamak için. ya da ne kadar dışlandığını satıldığını... Ömer Dalman |
Burjuvanın Dışkısı Kallavidir!
Burjuvanın dışkısı da kendi gibi kallavidir. Ne zaman plazada veya lokantada tuvalete girsem daha ilk girişte sezerim içeride bir burjuvanın dışkıladığını veya dışkılayıp, oradan ayrılmış olduğunu. Kaliteli dışkı kendini uzaktan belli eder. kokusu müjdeler daha en başta insana orada dışkılanan malın doygun, kültürlü, öğüte öğüte yemekleri yutan birinden usulüyle çıkmış olduğunu! .. Öyle sıradan değildir onların dışkıları renkleri ne sarı, ne de çok koyu... ortada bir renktedir en idealinden! yüzeyleri ise çıkışta hiç bozulmamıştır! usulüyle lokmaları ufak-ufak keserek 50'şer kere çiğneyerek yenilen yemeğin işaretleri... pürüzsüz ve mat yüzeyli kaliteli! .. Susamlar, fındık-fıstık kabukları öğütülmemiş mısır taneleri bulamazsınız o tuvalet kabininde eğer bir burjuva dışkıladıysa! Büyük yatırımların, 10'larca ailelinin geçimlerinin toplamı kadar masraflı harcaması bol, kültür ve düzey miktarı yüksek, rahat koltuklarda oturmuş büyütülmüş, parlak kıçların sağlıklı vücutların eseridir bu dışkılar! kimi zaman bazıları yanlarından bile geçemez bu kaliteli pahalı eserlerin! kokusunu duysalar yeter nasipleri, kısmetleri açılır vallahi, gider hemen bir piyango bileti alırlar! bazı şanslılarsa denk gelirler bir tuvalette bakakalırlar öylesi kaliteye, pürüzsüzlüğe ve kendi kendilerine sorarlar: benimki acaba neden böyle? dağınık, girintili-çıkıntılı, kokusu iğrenç rengi bir garip sarımsı? .. nedeni belli değil mi dostum? ! Burjuvanın dışkısı da kendi gibi kallavidir, müzelerde sergilenmeye layiktir! ve o tuvaletlerde ne değerli, ne paha biçilmez 10'larca ailenin geliri patır-patır dışkılanır üzerine de sifonlar çekilir gürül gürül! (Ekim 2006) Ömer Dalman |
Bush-Mush Gelirse
Lan bana bakın günün birinde ülkemize ziyarete Bush-Mush bir daha gelirse, kapatın yine yolları, otobanları, girişleri-çıkışları, hatta Boğaz Köprüsünü, ama sakın adamı çiçek alacak malacak diye yol kenarında indirip, kaldırımlarımızda yürütmeyin! Lan deli olmayın! Kaldırımların da dibi sakat bilirsiniz. Adamın her attığı üç adımdan sonra paçalarına sular sıçrar oynar parke taşları da, hokkabaza döneriz! İyisi mi siz sakın ola ki; Bush-Mush bir daha buraya gelirse ziyarete yol kenarında indirip de, kaldırımda yürütmeye kalkmayın! (Aralık 2007) Ömer Dalman |
Buyur, Rahat et
Senin kadar genişlemekten, reailetini içime almaktan korkum yok. önünde saygımla sevgimle, gönlümle eğildim. kendimi sana açtım... İçeri rüzgarmış, fırtınaymış denizmiş, gölmüş, bataklıkmış ne varsa girsin. şüpheyi kaldırdım. bir Yaratılanınla hemyüz olmayı, onda sende olduğu gibi erimeyi o gönülde yok olmayı göze aldım. doğrularını, yanlışlarını içime alıp gönül kapımdan kendimde nötrlemeye bazen de hiç dokunmamaya niyet ettim. senin kadar genişlemekten realiteni içime almaktan korkum yok. sadece bıraktım kendimi kapıları açtım. ev sahibi de misafir de sensin bu evde. buyur... rahat et... (Aralık 2006) Ömer Dalman |
Buz Dağları
Nasıl da o düşen ilk kavurucu ateş gibi yüreğe bir anda yığılıverir buz dağları da o 'en büyük' dediğin belki de -sandığın- aşka? .. kendin bile şaşarsın kendine! sanki sen değilsin o akşamları yatmadan önce yıldızlara bakıp yeminler üstüne yeminler eden aşka dair... sanki sen yazmamışsın o inanılmaz, yürekleri hoplatan gözlerde seller yaratan aşk şiirlerini şarkılarını... sen eskitmemişsin sanki defalarca dinleyerek o müzik cd'lerini... ve nasıl da ihanet edersin on dakikada bütün bu mirasına, yeminine ve kalkar gidersin hepsini elinin tersiyle itip! ? 'Gerçek Aşk' olsaydı bu; bunları yapar mıydın yoksa koşup onun peşinden yoluna kul-köle olur sefil-perişan, aşkın için ağlar mıydın? hazır buz dağlarını yığılmışken yüreğine bir kez daha mı acaba bir durup, iyice düşünsen 'aşk' mı, 'arayış' mı? .. (Nisan 2006) Ömer Dalman |
Bütün Dedikleri
Biri tam bir bunalım üstadı, hayatın sıfırında tutunacak şey bulamamada... Diğeri tam bir aseksüel, yine de zenci meraklısı! .. kendince bir şeylerin bilgeliğinde... İkisi de gözümün nuru, güney kutbu ile kuzey kutbu... geçinmeleri mümkün değil! kaderleri ters yollarda gitmekten yana. belki de görevleri ters güçler yaratmak... Ben; çokten herşeyin sıfırında ama bilerek ve tadında... ve tam o ikisinin birleştiği noktada, aradaki sıfır geçişi... İki adam; aralarında koca bir sıfır, işte bizim özetimiz... 'bütün' dedikleri şey buysa, işte biz, işte koca bir bütün! .. (Haziran 2006) Ömer Dalman |
Bütün Gün Klasik
Amanın bu ne? ! dinginlikten öleceğim! bütün gün de klasik dinlenir mi? ! İş yapıyorum ya bir yandan fark etmemişim... bütün klasik camiası hatta klasik alemi klasik varlıkları ve bütün nota yaratım sorumluları kulaklarımdan girip-girip çıkmışlar beynimi talan etmişler dinginlikten 'dumur' etmişler de haberim yok! Amanınn! birileri bir şeyler desin bir şeyler yapsın! verin kulaklarıma 'hardcore'u! verin hatta en bir 'pop'u arabeski! verin ki inceden hayata döneyim! bütün gün de klasik dinlenir mi? ! hah şöyle! .. (Haziran 2006) Ömer Dalman |
Büyük Ağabeyleri Beklemek
Çok doğru... ancak çok büyük bir trajediyi de işaret etmiş ERNESTO ÇEHEGUEVERA CİHE'nin 'Eğer bir yerde bir haksızlık görüyor Ona müdahale etmiyorsanız Kendinize insanım demenizin anlamı yoktur' sözü... Herkesin eli-kolu öyle bağlanmış ki yaşam mecburiyetiyle; kesmiş sesini millet, insanoğlu, ademoğlu, Havva Ana, herkes! .. elinde tutanlar halatları-kelepçeleri öyle biliyorlar ki aslında bu yalancı gizemi, zırva zorunlulukların yalanını; korkuyorlar gidecek diye yalancı krallıkları, yoksa başka bir şeyden değil bu sürüngenlik, sessizlik, sünepelik... süslü-kokulu etekleri altında kralların yağmurdan, fırtınadan korunduğunu zannedip nasibinden edilmenin pişmanlığında ne zaman mutlu olacağını sanır, yatırımını bu kör karanlığa yaptıkça ne zaman aydınlanır bilinci halkların? ! ne desem boşuna hiç fark etmeyecek. öyle alışmış ki herkes kelepçelerin, zincirlerin gereğine ve bir de üstelik öyle inanmış ki konforuna; vallahi de yapacak hiçbir şey yok Büyük Ağabeyleri beklemekten başka... (Ocak 2007) Ömer Dalman |
Büyük Baş, Küçük Baş
Büyük Baş, Küçük Baş bizim için fark etmez! Bıraktığı pisliğe, ezdiği çimene göre durumu değerlendiririz biz! Zararın büyüğünü de küçüğünü de bir görür gerekenin fişini çekeriz biz! Büyük Baş, Küçük Baş bizim için fark etmez bir kere bu toprağı kirlettimi gafilin teki damgamızı vururuz biz! Biz çoktan iptale uğramışız kendi ortamımızda kaybedecek bir şeyimiz kalmamışken bir baş eksilmiş, bir baş eklenmiş hiç fark etmez gerekenin fişini çekeriz biz! Büyük Baş, Küçük Baş bizim için fark etmez. Herkesin iki bacağı, iki kolu, bir gövdesi ve başı yok mu? ! Sarayda da yaşasa ayağını çamura elini soğuk suya koymasa da sonuçta evine dönmüyor mu? O kapıdan içeri girmiyor mu? Mutlaka bir yerde bulur biletini keseriz biz! İnsan değil misin sonuçta yeğenim? Kendine hakim ol yanlış yapma! Büyük Baş, Küçük Baş bizim için fark etmez… Ömer Dalman |
Büyük konuşma
En 'seksten elimi eteğimi çektim' diyenin bile 'özel tuşu'nu bulup sihirli elleriyle ona dokunduğunda yerleri yerinden oynatacak göklere alevler kusturacak şimşekleri ardı ardına sıralayacak 'bir anlayanı' vardır. büyük konuşma bu yüzden hele 'melek' hiç adletme kendini. belki en baştan beri kasıyorsundur kim bilir? sığınma böyle kapağını kapattığın kutuya kendi kendine. belki lazımdı, tamam! .. ama tadını çıkarttıysan kutunun, yeter... birgün sıkılacaksın, suçlayacaksın kendini. kolay değil inmek bu küreye türlü tatlarla donatılmışken etrafın ve benliğin; tadını çıkartmaya bak bir süre nas'olsa veda edeceksin büyük konuşma en baştan... (Mayıs 2006) Ömer Dalman |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:17 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.