www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Gözde Hatiboğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=135553)

GooD aNd EvıL 10-13-2008 07:02 PM

Sahibine Mektup-22
Şehrin renkli elbiselerini giydiği bir gece. Ilık rüzgâr dolaşıyor tenimde. Acıyan dizimi koyduğum sandalyede alabildiğine yıldızlı bir geceye dalıyor gözüm. Birkaç gün önceki sözlerin geliyor sanki kulağıma uzaklardan. Heyecana bulaşık kaygıyı anımsatıyor sokak. Keşke diyorum omzuna dayadığım başım olsa, gözlerinin ötesinde bıraktıklarımla yola çıkabilsem yine.

Hayatın nasıl bir oyun oynadığını anlamaya çalışıyorum son günlerde. Sorgulamalardan geçirirken seni aşk halin sanki yabancı, uzağımda. Aynı gökyüzüne baktığımız akşamları anımsıyorum, geçen sene bu zamanlardı hani. Zihnim de, bedenim de isyandaydı sana. Nasıl geçmiş onca yaşantı, iyi ki de geçmiş zaman. İnanılır gibi değil, ağlayamıyorum şimdi. Gözyaşımı silsen desem, yok dokunma istemem.

Gerçekten değiştin mi, anlatsana bana. Nasıl bir hal içindeki. Yabancılaştığın hayata nasıl uyum sağlıyorsun. Mutlu musun. Acıyor içim söylediklerini düşündükçe. Hayır demeye dilim varmıyor sen özledim dediğinde, nerede tükeneceğimi bilirsin ama artık zaafa yenik düşülmüyor. Yeni yaşantılara tutunuyorum bu sefer. Senin olmadığın yerlerde gerçekten huzurluyum. Latin tadında bir şarkıyla tutunacak yeri olmayan gözyaşım akıyor şimdi. Son damlalar sanki bunlar, sen akıyorsun içimden. Yalan demiştim bu halin, bak işte şaşırtmadın bu sefer de.

Sessizliğinin anlamı çok. Aşkın da, tutkunun da tutunacağı yerler aynı. Geride durmayı seçtiğim yerde vazgeçtim ben seni sevmekten. Yerini boş bıraktım, sonra yeni yerler yarattım şaşkınlıkla içimden. Neden gittim ben, sorsana kendine. Sabırlı ve hayatın sonuna dek beklemeyi isterken, neden gittim. Noktasın şimdi, ardıma bakmamaya çalıştığım ve geçmiş dediğim.

Sayıyorum tek tek pencereden arabaların ışığını. İkiye bölünmüş zihnim. Olduğum yerle olmak istediğim yer arasındaki farkı bir tek sen bilirsin gözüm gözüme değerse yeniden. Öyle bir zaman ki tepeden tırnağa tenime işlesen, yine de ruhun gidişine dur diyemem. Hatırlarsın, bir şarkımız vardı tutsak *******den; aklımıza aşkı düşüren, özlemi yüreğimize işleyen. Kulağımda şimdi bak farklı bir formatta çalıyor. Yeni bir anlamı var şimdi, şarkımız bile değişti.

Neden. Bu soruyu hiç sormadım ben bu kadar derinden. Koşulsuz bir sevgide sana hesap sormak gibi olurdu belki de ondan. Dilim korkardı neden demekten. Sevdamı ağlattın, sustum. Düştün kaldırdım, oysa sen kal diyecek kadar yürekli olamadın. Gitseydin keşke, sevmedim seni deseydin. Geçeceğini bildiğim bir üzüntüde kalsaydım.

Değiştim. Şimdi gelişine bayram eden yüreğimin sevinci başka yüreklerden yansıyor. Hayaline bile gölge düşürdün sevdiğim. Ezdin kendi kendine sevgimi. Sonra hiçbir şey olmamış gibi özledim dedin *******ce. Söylediğin her sözden sonra suskunluğumla çığlıklar attım ben. Ne desem işe yarar şimdi söyle. Kaynamıyor işte yüreğimin kırığı, sürekli bir sızısın sen.

GooD aNd EvıL 10-13-2008 07:02 PM

Sahibine Mektup-23
Erken yağdı yağmur, hüzün bastı şehri. Islak ve soğuk sokaklar, yüreğim maskeli gülüşünü bıraktı, sokaklara yakın şimdi. Gözümdeki yaş gürleyen gökle düşüyor, yağmur mu gözyaşı mı dışardan gören anlamıyor. Dışında tutuyorum sanıyorum ya kendimi, yanılgım kaygımı arttırıyor. Sensizlik görüş mesafemin dışında tamam da, menzile girdiğin yerde ilk gün gibi aşk ve heyecanla kalbim çarpıyor. Öfkeyle haz arasında kalıyorum bu çarpıntılardan sonra. Haksızlık içimi acıtıyor. Kırgınlıklar affetmeyeceğim dememe sebep bir yandan, bir yandan da insan sevince nasıl kin tutar diyorum.

Yerine başka şeyler koyma çabam sonuçsuz olacaktı en başından biliyordum bunu. Yapmadım o yüzden. Farklı paylaşımlar yarattım hayatımda, senin olmadığın yerler yeni değerler yarattım. Bu halimde huzurluyum, seni koyduğum ilahi yere dokunmadan yaşıyorum. Erken dedim ama yaz bitti bak. Ağustos son üç gününe girdi sonbahara yakın, yağmurlara bıraktı kendini. Kaç yaz geçti senden bu yana, arada söylüyorum bunu; eksik hayat hala yokluğunda.

Son günlerde üst üste geldi galiba her şey. Seni çağrıştırdı yaşantılar. Kendimi kalabalık bir yalnızlığa kapattım ben de, bu günlerle baş edebileyim diye. Öyle anlar oldu ki karşıma çık istedim, söz et istedim. Duaya sen kattım sonunda içimdeki yağmurlarda. En çok da dün. Gün, işi gücü bırakmış her köşede sen sandığım yanılsamalar çıkardı karşıma, zihnime söz geçiremedim. Bedenimi zorla topladığım yorgunluktan sıyrılmak için harekete geçtiğim yerde, ilahi adalet sesimi duydu mu desem, çıktın karşıma. Mucize gibi seni görmek hala.

İki arada bir derede durumlar vardır ya işte öyle sana dair duygular. Acıyor içim önce, ardından öfkeleniyorum delice. Sevgimi koydum kenara, hayatıma baktım yeniden rüzgarın savurduğu bulutlarda, daldım. Ağladım. Ben ağladıkça, İstanbul da ağladı. Hıçkırıklar gökyüzünü kızdırdı, şimşekler çaktı dolunayla. Sonra sildim yanağımdan süzülen yaşlarımı, hatırlayamadığım ama gülümseten rüyalardan uyandım serin bir sabaha. Bağışla beni, uzun zamandan sonra biraz senim bugün, özlemliyim.

Nereden nereye geldik biz, nasıl bir yoldu yürüdüğümüz. Yanımda mıydın sahiden yoksa ben mi aldandım. Sakinliğimi korurken içimin çaresiz yanını tutamıyorum arada, haksızlık işte ötesi yok. Yaptıklarının hesabını vermedin bana. Acıyı yalnız taşıyamıyor insan bilesin, yürek kalmışsa bükük bir boyunla. Affetmedim seni. Gök çakarken gürültülü şimşekleri, korkan çocuk yanım sana sevda büyüten. Masum bir aşkı harcadın sen. Koşulsuz bir aşk besledim sana oysa her gün yeniden.

Kendi hayatımdayım uzun süredir. Dilim gitmiyor söylemeye de fark ettim ki, seni hala seviyorum. Sen de kendi hayatındasın ve anlık özlemler kadar yakınsın bana. İçimi acıtan yaşantılardasın üstelik değişmedin. Kırgınım bu yüzden. Bana yaptıkların için kızgınım. En az sana olduğu kadar kendime de kızgınlığım var. Yazgım ol diye dua ediyorum her şeye rağmen gecede, olsun. Duamı sana soracak halim yok aşk da benim, sana verdiğim anlam da. Seviyorum işte ötesi yok. Bir ömre yetecek kadar büyük bu sevda.

Sevgime rağmen gelmem artık sana. Hiçbir şey eskisi gibi değil. Farkındayım artık. İşte bundan sen gelmezsen bana temiz bir aşkla, ben yeniden yaratırım hayatımı sensizliğe mahkûm ettiğim kalple; gelmem sana. Affet beni ahım var. Sağanak yağmurlar yetmiyor işte senden kalanları temizlemeye. Koşulsuz, saf ve yüreğimin her yeriyle tutuyorum içimde aşkı. Mutluyum senden uzakta ama sevdam ağlıyor bugün. Haberin yok. Olsun. Aynı gökyüzüne baktığımız bir gece yıldız kayar belki, dilek tutarız birbirimiz için. Önümüz kış bakarsın yağar belki kar, açar bize dair şarkılarda içimizdeki kardelen, bakarsın aşk oluruz yeniden.

Şimdilik kaldığım yerden devam ediyorum seni dışında tuttuğum hayatıma. keyfim yerinde. Gelirsen yüreğimdeki yerlere yakın ve sen gibi, kabulümsün. Gelmezsen mutluluk zaten hakkım, gülüşüm sürsün. Olduğun yerde sen düşün vicdan hesaplarını, kapatabilir misin..

GooD aNd EvıL 10-13-2008 07:02 PM

Sahibine Mektup-3
Belki bir iç hesaplaşma belki de sana yazdığım bir mektup girişindeyim. Karmaşa diz boyu, içinden çıkamadığım duygulara gebeyim. Kaçıyorum köşe bucak, sanki tüm şehir organize olmuş halde seni anımsatıyor. En alakasız yerlerde bile sana dair bir şeye rastlıyorum, e bu kadarı da olmaz ama diyorum. Elim yüreğime gidiyor, oradan iki cümle seçiyorum gönderiyorum sana, yenilmekse bu halen zevkle yeniliyorum.

Bazen dayanılmaz oluyor sorgulamalarım, iç hesaplaşmalar birer birer içimde patlıyor. Bunca zaman geçti belki gerisindeyim hayatın hissine kapılıyorum ama gerçek şu ki senin ötene geçmediğim sürece zaten hayatın hem içinde hem de dışında gidip geleceğimi biliyorum. Başkası diyorum belki aşka yakın olur, dediğim yerde burun buruna geliyorum yine tartıyor yüreğim sadece seni özlüyorum.

Anlamaya çalışmıyorum desem de inanma. Aklından geçenleri, söylediklerini sensiz zamanlarda detaylandırıyorum. Nasıl kayıtsız kalır insan. Ya da nasıl bir oyun bu. Sınanmaları çoktan geride bırakmadık mı. Onca karmaşık yaşantıdan sonra elimde kalanlara bakıyorum inanılır gibi değil doğru ama aşk tutuyorum sana. Sen kendini sınıyorsun aslında. Ben gitmezsem bitmezsin ki demiştim ya, keşke diyorum bir kötü söz etse de bitse. Kötü bilse yüreğim, hayatı aşka eşitlediği adamı. Olmuyor, ses etmiyorsun yine kendi çıkmazlarımda dolanıyorum.

Bu uzun süren kaçışların sonunda nerde buluşuruz bilmiyorum. Dayanmaya çalışmamın sebebini de unutuyorum an oluyor, gerçekten inanıp sevseydi diyorum başka olurdu, gidiyorum. Öyle bir mesaj çıkıyor ki karşıma delirmemek içten değil, senden geçemiyorum. Ve bugün de seni seviyorum diyerek kaldığım yerden devam ediyorum.

Başım camda geçen çizgileri sayıyorum yol üstünde ve düşünüyorum bize dair yaşantıları. Kimin söylediğine inanmalı sonra. Gerçekten gitsem gelir misin kaybettiklerini yanına alıp. Gelmezsin. Gelemezsin. Ben sade gittiğimle kalırım biliyorum. O kadar cesur olsaydı yüreğin zaten en baştan farklı olmaz mıydı. Korkarak da olsa sevmiyorum seni demeni istediğim günler oldu. Deseydin biterdim ama giderdim de. Gözlerinin ötesini silmeni istedim. Biliyor musun en son görüşmemizde sadece gözlerinin ötesini görmekti niyetim. Sevgime tutunmak için tek gerçeğim orası çünkü. Bildiğim halde kaldığın için sana teşekkür ettim.

Bağışla beni, seni sevmemeyi beceremiyor olmamın nedeni çaresizliğim değil. İstemediğimden sadece, bu kadar anlamın varken bende onları yitirmek korkusu belki, bir daha sevememek korkusu belki, seni görememek sancısı belki ama çaresizlik değil hiç biri. Tutkuların en güzelisin sen hala bu hissedilenler tutkuysa. Aşka verdiğim tek anlamsın varlığınla. Sevmek dediğimde içimi ısıtan ve hayatıma ışık tutansın. Korkum da sensin korkusuzluğumda. Mutsuzluğu bilmedim hiç yaşantıma kattıklarında.

Ne düşünürsün, ne yaparsın bilmem de hissederim sadece. Hani şu söylemek isteyip de söyleyemediklerin var ya, onları merak ederim hala. Karmaşık iç dünyamdan sıyrılıp güneşin parlaklığında hayata baktığımda, varlığın bugün de şükrettiğim oluyor. İyi ki varsın yüreğimde, iyi ki öfkeme kapılıp savurmadım sevgimi *******de. Seni özlemek zor sadece, kavuruyor içimi. Yine de avuntum var, kalemime sinen kokusuna dair özlemin, konuşur gibiyim senle yazdığım her kelimeyle. Duyamasam da seni şimdi, dualarım bilirim ulaşır yüreğine.

Bugün sadece benim için, hiç kimsenin yakınında olma n’olur. Kendinle kal, belki aklına düşerim. Yüreğine özlem damlar kim bilir tutuğum bir dilekle. Sevgilim belki kesişir yolumuz, gözlerimiz değer birbirine. Kim ne derse desin aşık olmak sıfatını atfettim kendime. Adıma sen kattım, seni biraz da şımarttım. Varsın olsun, kim bilir kaç yıl kaç zaman geçer, boş ver. Bugündür gerçeğim, sen yeter ki düş peşime. Bilirsin nerdeyim, bulursun bıraktığın yerde..

GooD aNd EvıL 10-13-2008 07:02 PM

Sahibine Mektup-4
Ruhum sıkılıyor. Kayıp bir kenti sanki geride bırakıyorum. Gülüşler dağılıyor. Havada yağmur kokusu var. Taksideyim, cama dayadığım başımdan neler geçiyor. Uçağa yetişme telaşının da önünde seni düşünme peşindeyim. Topu topu iki gün bırakıyorum şehri ama geldiğimde aynı bulamayacakmışım gibi hissediyorum. Gerçi ne aynı ki? Gözüm sisli bakıyor üç gündür, sabahları uyanamıyorum üstelik senli kabuslarımdan çıkamıyorum. Acıyorum sonra, daha güne başlamadan sensizlikte ölüyorum.

Yaralı bir melodi var çalan radyoda. Nazar boncuğundan yapılmış ayna süsüne takılıyor gözüm. Sevgilim nazara mı geldik diye düşünüyorum. Bindiğim taksi bizim oraların, paylaştığımız mekanların adını taşıyor. Keşke diyorum uçağa değil de sana götürse beni. Doğduğum yerlere yolculuğum aslında. Eskiden bu gitmeler keyif verirdi. Şimdi geride seni bırakmanın hissini taşıyorum.

Hava alanında tanıdık bir iki dostla karşılaştım, sevindim. Sohbette sana dair bir şeyler aradım eskisi gibi. Oysa yoktu hiçbir şey zihinlerde. Bilmiyorlardı ki seni. Uçağımın kalkışı geldiğinde yine kaldım kendime ama senli kendiliğimde. Prosedürlere takıldım sonra, elimden çantamı aldılar, göz yaşıma bahane oldu. Ağladım. Ağladım.

Havalanıyoruz şimdi. Pencereden bakıyorum İstanbul’a. Fonda bir şarkı yastayım diyor. Sen almıştın albümü bana. Sanırım aylardan ekim, günlerden cumaydı. İlk birlikte dinlemiştik bu şarkıyı. Yaşlı gözlerle bakıyorum şimdi geride bıraktığım şehre kuşbakışı, yalnızca iki günlük bir ayrılık bu oysa. Sanırsın ki yıllarca dönmeyeceğim buraya, her şeyim kalıyor ardımda. Sen kalıyorsun ya her şeyim ardımda. Huzursuzum hala. Akşam üstünün hüznü günlerdir ruhumda. Korkuyorum sanki kağıdımı, kalemimi de alacaklar diye elimden, sadece yazılarım var ya elimde senden.

Deniz görüyorum baktığım yerden. Yükseliyoruz. Sanki sende küçülüyorsun geride. Güneşin parlaması alıyor gözümü, sanki ışık senden yansıyor. Aklımdasın benimle geliyorsun biliyorum, keşke gelmesen. Karşılaşmalara dahil olacaksın, sohbetlerde adın geçecek, belki biraz ağlatacaksın. Doğduğum yerlere yabancılaşacağım aklıma gelmezdi önceden. Şimdi tek sensin yakınlığım hayata. Aklımdan geçenleri nasıl anlatırım başkalarına. Bitti mi diyorlar, ruhum hayır diyor da dilim tutuk. Zaman diyorum yalnızca. İyi gelecek bize zamanlama. Gelecek, el ele yaratılınca gerçekleşecek. Bu his bu karmaşa sadece senle geçecek.

Özlemliyim. Üstelik bugün seni görememiş olmanın burukluğu da içimde. Acaba merak eder misin diye düşünüyorum elimde olmadan. Attığım mesajın karşılığı olmadı, neden dedim çaktırmadan. Sevdiğin şeylerle geleceğim dönüşte sana, sen istemesen de sevgiyle hazırlıyorlar her seferinde. Bulut üstü bir uçuştayım kendimle, içimdesin sen de. Gözümde yaşantılar, beyazlığında hayallerim olan bir gökyüzünde hep yaptığımı yapıyorum, aynı sonucu almak dileğiyle. Seni seviyorum diyorum bugün de.

Zorlanıyorum galiba canım. Yine de sana yollayamadığım mektuplarda içimi döküyorum işte dilim döndüğünce. Belirsizliğine tahammül etme çabam birazcık acıtıyor. Bilmediğim olurdu eskiden de neler yaptığını, şimdi bu bilemeyişlerle baş edemiyorum. Yabacılaştığım bir şey halini aldı hayat. Üstelik, senle beraber iyiye dair her şey çekip gitti gibi. Suçluluk düşüyor olur olmadık yerde içime, kendimle hesabım bitmiyor. Yazmaya çabam ama akıtıyor kalemim, bitiyor mürekkebim sensiz cümlelerde. İyisi mi son satırda yine aynı söze döneyim, kalemimden önce ben seni seviyorum diyerek bitireyim.

GooD aNd EvıL 10-13-2008 07:02 PM

Sahibine Mektup-5
Sıcak gecenin ortasında sahibine bir mektup girişi düşünüyorum. Kafamdan neler geçiyor, neler. Zamanı nasıl yazmalıyım bilmiyorum. Bir günü daha ekledim ardıma, yeni bir günün başlangıcından ilk saatleri aldım şimdi. Bunaltılı iç dünyama bunaltan nemli havayı da ekleyince gece cehennem. Düşünüyorum nasıl geçti dünüm, nasıl girerim sensiz hafta sonuna. Sıradan ama sıkıntılı bir iş yorgunluğunu bıraktım geride. Uzun uzun dinlediğim hayattan biraz can acısı aldım. Profesyonelim ya bunu sadece kendi süreçlerimde yaşadım. Serin bir yer ve içimdeki sözlere dahil olacak bir dost aradım sonra. Ama önce kendimle kaldım. Sana dair bir albüm aldım, bir iki kitap ekledim yanına, geçen zamanda inancıma inanç katmak adına.

Bildiğin yerlerde, bildiğin dostlardan biriyle bir filme bıraktım kendimi gün bitiminde. Duygusal ve geri çekilmiş halime iyi gelen sohbetten sonra izlediklerim karşısında yine sana çıkan yollarda kaldım. Bir iki damla yaş aktı gözlerimden, hüzünlendim. Zaman dedim, şöyle bir silkelenip kendime gelerek. Belki sadece filmlerde var sevdalı kavuşma sahnelerinin olduğu sonlar. Buna rağmen gerçeği yitirmeden bir hayale inanmanın kime ne zararı var. Üstelik o hayal aslında en gerçek olansa hayatımızda.

Bak dinle, aldığım albümün bize adadığım şarkısını söylüyorum gecede. Şu kısa gelen ömrümde bir seni sevdim diyorum ben de sözlere eşlik eden sesimle. Gerçeğimi sorguluyorum aslında son günlerde. Gitmeye yeltendiğim, belki de hani herkesin mantığına uyan ama bana uymayan biçimde başka sevdalar seçmeye çalıştım yüreğime. Olmadı. O sevda sandığım ötekiler de hep doğrumun sen olduğunu gösterdi bana. Yanlış yapmadığımı gördüm her seferinde. Yalnızlığım var biliyorum elimde. Ya zaman, sadece inanç sağlamsa çıkar bize. Güçlü durmak diyorum ya mesele, işte yaptığım her şey biraz daha güç katıyor senle özdeşleştirdiğim sevdalı yerime.

Biliyor musun sevdiğim, belki de en zor dönemlerini geçiriyorum dönüp baktığımda kendi başınalığıma dair süreçlerimin. İlk kez gerçekten zorlanıyorum. Üstelik dışardan bir şeyle bunu kapatmayı denediğimde yine içime döndürüyor beni. Senle yalnız kalıyorum orda. Hesap soruyorum biraz, kızgınlıklarımı azaltıyorum. Seni nasıl sevdiğimi düşünüyorum belki yazdığım her satırla, ya da bir başkasının sorununa iyi gelmek adına kurduğum her cümlede önce kendim duyuyorum. Şimdi arkamda bıraktığım zorlukları gözden geçirirken bile eminim seni sevdiğimden. Başıma gelen her şey güzel çünkü seninle.

Korkularımla özgürleştim bundan öte. Çizilen yerlerimle öğrendim yüreğimi sana açmayı. Zaman ve maneviyatla kutsanıyor sevgim. Yaşamın gizemli yerlerine seninle geçtim. Uzun yollardan sana gelmeyi seçtim. Yargıladılar beni, gülümseyen bir sessizlikte kalmayı denedim. Belki kusurlu bir aşk hikayesinin kahramanlarıydık, ben en çok kusurlarını anlam bildim. Kabulüm gerçeğin oldu hep, derdim sadece seninle gerçeğine yürümek.

GooD aNd EvıL 10-13-2008 07:03 PM

Sahibine Mektup-6
Yeniköy’de bir mekandayım. Uzun ince koridorun sonunda denize ulaşıyorum. Karşımda aynalar, kendimle yüzleşiyorum. Yanımda son altı yılıma şahitlik etmiş, beni ben kadar tanıyan bir dost. Sohbet geçmişten bugüne geliyor. Zamanın yenilgileri ve mutsuzluklar deşiliyor. Birlikte attığımız adımlar, aynı yollardan farklı hayatlara gittiğimiz ayrılıklar, dönüp dolaşıp yine bıraktığımız yerden paylaşımlar.

Son üç ayda neler yaşadın diyor arkadaşım. Benim şahit olduklarım kaldırılabilir şeyler değil ama başardın. Bu noktada bile sevginin sahibi, cesaretin ta kendisisin diyor. Ben olsam yapamazdım, sevdiğine böylesini vermez başkası derken aklımdan yine sen geçiyorsun canım. Yaptıklarımı düşünüyorum da çalışkan bir aşığım galiba. Üretiyorum sürekli gözlerinin içini gülümsetmek adına.

Sabrımı sınayan, çoğu kez zorlayan olaylardan geçmiş olmanın mutluluğu var şimdi. Gerçi yanında bir parça da hüzün. Yoksun ya, uzaklığın kattıkları özlemle harmanlanınca hüzünden geçmeden olmuyor. Dalıyorum bir ara denizi dalgalandıran vapurlara. Gidiyor ruhum. Sonra bir karabatağın avını yakalayışı karşısında yaşadığı hazla geri geliyorum. Vazgeçmek mi zorluyor yoksa yokluğu öğrenmek mi bilmiyorum. Diyorum ki bunca yıldan sonra temellime seni attığım bir yaşamı yıkıp yeniden yapacak gücüm de yok, inancım da. Üstelik hayatımı senle seviyorum.

Gerçekten kimsin sen? Bu kadar zaman sonra bile aynı coşkuda kalıyorsa yüreğim her şeyimsin. Çoğu kez de hiçbir şeyim. Bende bıraktığın izler silinmeyecek nefes alıp verdikçe bedenim. Rüyamın şokuyla uyandığım sabaha, dileklerimin gösterdiği yoldan yürüdüm. Nasıl bir bilinçaltı ya da nasıl bir his bendeki. Gördüğüm kutlamayı ve sana dair duyguları anlatınca arkadaşıma, hayırlısı demekten öteye gidemiyor gerçekteki karmaşa.

Sevdiğim, günlerdir dur durak bilmeden yazdırıyorsun bana. Belki de hayatımın en güzel sözlerini döküyorum kağıda ve iyi ki varsın diyorum coşkuyla. Bir hayali gerçekleştirdim bana verdiğin aşkla. Sevdalı sözlerim oldun sonunda. Ve unutma, dayanamaz hiç bir yürek gerçek sevgiden kaçmaya

GooD aNd EvıL 10-13-2008 07:03 PM

Sahibine Mektup-7
Zamansızlığımdan sıyrıldığımda kontrolü elime almam gerekiyor. Oysa hayatı kontrol etmeye çalışmak akıntıya kürek çekmek gibi. Dış dünyanın karmaşasında içimdeki sesi duyamazsam yolumu kaybederim. Sezgilerim olmadan korkularımın üstüne gitmek zorlar. Oysa şimdi kimilerinin kendinden kaçışı, kimilerinin yüzleşemediği noktalarımda kendimleyim. Sana dair yaşantılarım da yanımda. Süreçten keyif almaya devam ediyorum. Yaşantıma kattıkların sonuç ne olursa olsun bana ait çünkü. En dolu dizgin sevgilerim sürecimin içinden geçiyor. Bazen kılık değiştiriyor iyi niyetler biliyorum ama o zamanda senin korkularını anlamaya çalışıyorum ve sevmeye devam ediyorum.

Zamansızlıktayım işte bu iç huzur peşindeki yolculuğumda. Sızılarımın öncülüğünde bir öğreti gibi sana çıkan yolları arşınlıyorum. Her yol kendi içimde bir yere de ulaştırıyor beni. Oradaki tamamlanmışlıktan sonra yeni bir duyguya ulaşabiliyorum. Geçmişi yanıma almadan bugünüme sahip olamadım anladım. Takılıp kaldığım öfkelerimin hesabını kendime hiç sormadım. Sorduğum yerde belki kaybederim seni sandım. İşte bundan senle yolculuğa çıkmaya karar verdiğim ilk gün önce kendi içimden başladım. Sevdalı bir yürek sunmanın karşılığı yoktu bende. Tek atladığım senin bu koşulsuz, karşılıksız sevgilere hazır olmayışındı. Ondan seni en çok sevdiğim yerlerde beni zorladın. Güvenmekle güvenmemek arasında kalıp hep bocaladın. Ve geldiğimiz noktaya bir bak. Sana daha fazla sevgi vermek adına biraz kendime zaman çaldım, sen beni gitti sandın. Korkundan acıttın. Acında kabulüm oldu sevmene kattım.

Geldiğim noktada, yalnızlığıma önce ben eşlik etmek istiyorum. Zaten yüreğimin sunaklarından akmaya devam ediyor sana sevgim. İçimdeki sesi duymak için sadece geri çekildim. Fark ettim ki sonuçlara odaklandığımızdan belki, var olduğumuz an’a ihanettin bedelini yaşadık ikimizde. Hırpalandık. İçimizdeki zamanı kaçırma telaşına kapıldık. Oysa en baştan süreçlerden keyif almak adına sözler verdik. Dualarımız vardır geleceğe de ilahi düzen zaten bilirdi ne yapacağını. Bunu düşünmek sandık ki bize kaldı. Öğrenmenin bedeli sancılı ama hayata dair mucizeler var ucunda. Zorlandık, ama şimdi yine bugüne döndük. Mükafat sevdadan çıkma. Aşk yine aynı sükutta.

Sevgilim değil belki sevdiğim diyorum şimdi. Buna şükrediyorsam her uyandığımda ve içimdeki aşktan güç alıyorsam, süreçlerin devamını dileyebilirim sadece. Mantığımın duygularımı ezmeye çalıştığı yerde bir denge kurabiliyorsam seninle hayatımın içinde, bilirim hislerim uzaklığa rağmen gelir yüreğine. Bağlantılar kurarız bize dair frekanslarda. Bugün rüzgarın ılık esişinden boğaza giden martılara gülümseyebiliyorsam, sahip olduklarıma kıymet verip, yürek sesimi iyi duyuyorsam, varsın sende benimle aldığım nefese eşlik eden halinle. Sevdiğim, gün bitiminde yine sahip olduğum hislerimi kuvvetlendiriyor, inançlarımı tazeliyorum sana dair. İyi ki varsın şu an iç sesimi somutlaştırdığım sözlerimde. Gözlerimde ışıldamasın, aşksın aşıklığıma anlam katan. Bugün varsın canıma can katan halinle, yarına dua kadarsın.

GooD aNd EvıL 10-13-2008 07:03 PM

Sahibine Mektup-8
En güzel halinle karşımda gülümserken nasıl çalışılır bilmiyorum. Baş edilmez hal alan özlemlerden geçmeyi beceremezken, yanına bir de gerçekçi olduğunu söyledikleri, iç sesimden uzak şeyleri ekliyorum. Keşke diyorum inadına yanımda olsan ve gözlerinin ötesindekileri göstersem işte diye. Ki ben bu sevdayı sadece kendime tutum halen ötekinden bana ne diyorum. Gerçek ne? Bunca şeyden sonra bile ben sesini duyduğumda heyecandan dağılacakmışım sanıyorsam, mucizelerden geçerek karşıma çıkışına, hayatıma dokunuşuna ve emin olduğum varlığının yansımasını görüyorsam ötesi yalan. Gerçeğim sensin demektir.

Karışıyorum doğru. Kabul ettiklerimle baş etmeye çalışıyorum ama üzülmüyorum. Sürekli bir analiz halinde, ötekinin gerçeğinden geçiyorum zaten. Bunlara kulak kapattım. Arada sevgimi sınamak adına veriyor sanırım tanrı, işte orda savunma değil yaptığım sadece inandığımı, sevgimi anlatmak. Bir hayat yoluna çıksam sorusunu zaten hep sordum kendime, emin ol canım bugün bile senle konuşurken aklımdan geçti yine, varım. Mutluluğumuza dair dileklerime eşlik eden görselliğim de var üstelik. Kendimle de seninle de savaşmıyorum. Susuyorum orda, dinliyorum söylenenleri ve söylenenler dediğim en baştan bildiklerim, direncini yitirmiyor öteki zehirli diyor bu sevgi. Zehrini içmeye de varsam, ölecek olan da bensem istemiyorum düşünmesin beni başkası.

Ah nasıl zor bir gecedeyim bilsen. Sabahın uzaklığını sorma. Uykuyu bıraktım da geldim, üstelik fotoğrafını da koydun ya karşıma bak dur, içim geçiyor baktıkça. Özledim seni hem nasıl, yakındır gelişin belki de hayır demeye cesaretim olmasın diye duam. Bazen isyankarım doğru, adalet mi bu diyorum. Yazıyorum, çiziyorum ama yine de sadece senle yaşadığımı anlıyorum. Bağlılık mı bağımlılık mı sorusunu soruyor biri bana, savunmalarımdan bahsediyor, geç git bunları diyorum ben sana gerçek ve koşulsuz bir sevgi anlatıyorum. Yoksa olmayan şeylerin de farkındayım, kendi yarattıklarımın da. Kapımı kapatıp çıktığım yer yine senin dünyama bıraktıkların sonuçta. Bunca şeyden sonra halen tutan varsa bizi bir arada, benim kalışım da deniyorsa buna, en baştan seçimim kalmaktı zaten. Sabit nesnen olmayı ben seçtim. Şikayetim, isyanın zaten şıkkım olmadı.

Durup durup iç sesimi çıkarıyorum ortaya. Aynanın karşısına geçiyorum olmadı, konuşuyorum. Yalansa yaşananlar bende yalanım galiba. Sezgime yakın olduğum tek yer kendiliğim. Oraya dokunuyorsa birileri izin verdiğimden, bugün mutluysam ve sana aitse hislerim sezgime güvendiğimden. Zaman ne gösterir bilemem. Yarın yokum belki. Seçimime sahip olmak zaten beni tutan şey. Anlamsız sorgularının cevabı bende değil. Gitmeyi seçtiğim yer biliyorum zaten gittiğim yer olur. Gitsem gelmezsen korkumu aştım, gelme. Ben sabitsem alsında bundan belki sana da ne. Seviyorsam bahanesin bazen, bazen de sevgimin sebebisin. Hayatıma kattıkların da benle ilgili. Seçimse sadece mesele zaten sen seç dedim ya, buradayım ben. Bilinçli ve eğitilmiş bir hal içine girmek, aşka anlamlar vermeyi denemek kolay değil. Zorlandığım yerde halen iyi niyetinin yarattıklarına şükran duyuyorum.

Ulaşılmazlıktan değil hissedişime sahipliğim inan. Tek, sevgim beni halen burada tutan. Baktığımda bilmesem de gülümsediğin objektifin ardındakini, hep tanıdığım bildiğim gibi gözlerinin içi. Yalanın buysa zaten en baştan sarsmışım temelimi. Güç değil meselem, aşka güç kattım belki ama var oluşumdan öteye gitmeyi becerdim sonunda. Koşulsuzluktu ulaşılması gereken nokta, geldim. Uzun cümleler kurdum belki, karıştırdım içimdekileri ama huzuru yakaladım sonunda. Sevdim derim üstünden geçerse zaman, zamanın yanına gidersek de sevgim derim burada oluşumuzun nihai sebebi. Ne aldım ne verdim iki kişilik bir hesaplaşma, dahil olma çabası boş öteki denen şahıslar adına. Ne ilahi bir duruşum var karşında, ne de çaresizlik yaşadığım. Sade, yalın ve saf bir sevgi sunmak adına çaba. Hep derim ya sana, sevdiğiyle beraberdir insan yaşamında, yanımdasın bugün hatta şu anda. Yaşadıkça, burası dilek kısmım yalnızca, verdiğim sözün ardında durmayı becerebilirsem yine sevdiğimsin yakınımda veya uzakta. Yakınlığın belki bir nefes, belki bin lahza, yüreğimin sahibisin iki cihanda.

GooD aNd EvıL 10-13-2008 07:03 PM

Sahibine Mektup-9
Yoksun. Hiç olmadın mı acaba. Neyi özlüyorum, neye alışmaya çalışıyorum. Gözüme takılısın ama, baktığım her yerde karşıma çıkıyorsun. Kapatıp açıyorum gözümü dalgınlığım yine sana benziyor. Gülüşüm kayıp, senle mi gitti ne. Yoksun. Dayanılmaz bir boşluğun içindeyim. Her şey seni hatırlatıyor diyorum, saklıyorum aslında içimden geçenleri yine de anlıyor birileri. Keyifsiz misin diyorlar, evet bile diyemiyorum çünkü neden söyleyememekten korkuyorum. Özlesen diyorum eskisi gibi. Yine huzur istesen, gelsen. Geri dön desem, gerçi ne zaman gittin de dağıldım ben.

Biliyor musun ben iki kişiye can dedim, biri sen diğeri kardeşim. Şimdi kardeşim dünyanın öbür ucunda acısına yenilememe çabasında, sen kim bilir hangi kaybolmuş yaşantıda yalan sözler peşindesin. Adalet nerde demeye dilim varmasa da ağırım işte kendimi kaldıramıyorum. Kabul et dedim bugün ona gücün yüreğinden geliyor, merak etme acına merhem olacak zaman. İnandım mı söylediğime. Sorma. Sen yerim halen kanıyor şu sol yanımda. Bu nasıl bir zamanlama geçmiş de bugün bir yaşantıdan çıkıyorduk hırçın ve hoyrat tavırlarla. Demiştin ya başkasın diye, gitme zaman ver bana. Kaldım. O gün elimden tutup kal dedin ya, kaldım. Şimdi bu kalışa ağlıyorum. Hıçkırıklar düğüm düğüm boğazımda. Akan yaşımla dağılıyor mürekkebim, parçalanıyor kağıdım.

Ürkek olsaydım farklı olur muydu. Demiştim ya hani ben mi cesurum sen mi korkaksın diye, gülümsemiştin. Hiç demediğim kelimeleri dilime öğretiyorum, keşke cesaretsizliğime sığınıp gitseymişim. Sevgim sensizliğim oldu bak. Ben sana neler bıraktım, senden geri kendim bile kalmadım. Yalnız kalabilirim sanmıştım, sonsuz değil acım demiştim. Olmadı işte. Yoksun, bu yokluk mahvediyor beni. Sonra diyorum ki zaten ne zaman aldın ki beni hayatına. Ben var olduğumdan tutunduğun sevgime araladın da kapını açamadın ya. Yine de bak farkında bir özlem içindeyim hala. Deli bir duygu yaşadığım, ikimize de yeter belki. Pini çekilse patlayacak bir kalp var sanki içimde korkuyorum ya patlarsa, dağılacak sen parçalarım dört yana.

Bir karanlık geceye daha başlamanın sıkıntısı var içimde. Saat senkronizasyonuna uygun bir düşünce stili geliştirdim. Uyku yarım, titreyen bir mum ışığı gibi söndü sönecek. Süsledim önce yüreğimi hasretimle, aynadan geçerken gözümün ağlamışlığını yok saydım. Bu ateş, bu yangın belki sadece benim. Yaşadıksa da, yanlış yaptıksa da sadece ben varım arkasında. Hani tek bırakmayacaktın beni. Bizim olan ne var avuçta. Şarkımız mı. Sahi anımsıyor musun beni duyduğunda. Zincirlere bağlamadığım bir sevdam var sana, yine keşke kaçamıyor dilimden, keşke özenmeseydim seninle yaratacağımız dünyaya. Belki bu kadar sevmezdim o zaman seni. Uzanıp tutsan yine gözlerimden, yalanlardan sıyrılıp güçlü yüreğimizle aşk yaratırız. Benimle ol. Bencil bir istek mi bu. Öyleyse keşke söz ver demeseydin o ağustos gecesinde. Belirsizliğin ortasında yolumu bulamazken söz verdim sana gitmemek adına. Vicdanın yanındaysa sevgili, ayrılık dediğimiz şu günlerde içine düşerse özlemim, beni koyduğun yerde unutma.

Kurban etmek niyetiyle çıkmıştın belki yola. Öyle mi. Mahremiyetimize gözün gibi baktın ama, ben baktığımda halen masum yüreğini ve sevda kaçkını adamımı görüyorum. Çok şükür. Varlığın halen duruyor sarsıcı depremlerin inadına. Ben bu hesabı kapatmadım. Hakkım helal dahası var mı yoluna, sevgim sensiz haram ama. Yak beni istediğin kadar, öldür. Aşk için değil senin içindir kabulüm. Zaten yokluğun en büyük ölümdür. Allahım yürüdüğüm yoluma ışığını tut da sevgime sahip çıkmayı becerebileyim boşluğunda. Ayrılık değil demiştim hep derdim. Acına da anlam vermeyi bilirim. Tek sevgiden söz et bana, susma. Susarsan yokluğun varlığına karışır ikilemelerden geçemem sonra.

İlk nerde tanımıştım seni. İlk göz göze gelişimiz nerdeydi. Hatırlayınca gülüşüm koşturarak geliyor yüzüme. Demek yanındaymış anladım. Bir nefes çekmiştim senden, içime düşmüştün ilk günden. O gün karşımda hayata dair söylemler dizerken, anlamasın kalp atışımı demiştim içimden. Yanmıştım oysa ben ta o ilk gülümsemeden. Tesadüfen aynı kareye sığdığımız fotoğrafa günlerce şükran borcu ödemiştim. Halen dilimde aynı şükredişler var, yanında alışık olduğum göz yaşlarım ama asla mutsuz olmadım.

Yoksun. Ben hiç sensiz olmadım. Elimde koşulsuz sevgim peşin sıra geziyorum seninle. Demek ki sen de hiç bensiz olmadın. Şimdi ki zaman tutuyorsa bizi, akla durgunluk veren karşılaşmalar, paylaşımlar ekleniyorsa buna, sevgim yetiyor demek ki hala. Dualarım duyuluyor demek ki gökyüzünün kırk kat yukarısında. Sevdiğim, bu yokluklar zorluyorsa sınadığın sevgimi tutmak adına. Sen sınadın ya her seferinde, geçtim. Bıraktım bu sefer de kendimi ilahi sınavlara.

Gereksiz akmasın artık diyorum göz yaşım. Kelimelerin de anlamı yok belki. Gerçek olana dönelim. Sen yokluğuna dönük, ben özlemli bir geceye girişteyim. İçim kıyılıyor biraz. Yalnızlığımın içinde bir düş gezginiyim. Susmayı seçmeliyim sanki. Sorgulamadan kabul etmeliyim yine. Kaybolan ne var ki içimizde. Her şey yerli yerinde. Tek bir söz bile değiştirmedi noktasını virgülle. Varsın yardan caymaya yürek olmasın bende. Yarım kalsın ruhum. Ertelediklerimiz bir gün döner geriye. Kendimden kaçmıyorsam, verdiğim söze sırt dayıyorsam ötesi yalan. Üzülmem, yokluğuna kafa tutarım. Yarim; gülüşüm kalsın sende, getirir koyarsın yüzüme ellerine.

GooD aNd EvıL 10-13-2008 07:03 PM

Sana..
Seni seviyorum..
Hayat nefes verdikçe bana,
Tanrı yeni güne ümit kattıkça,
Gülümsememi sende tuttukça,
Seni seviyorum olur sözüm yaşadıkça..

Eskiden sevgimdi anlamım,
Şimdi sensin anlam sevdiğim..


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:37 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.