Kurtlar Padişahtır

Öyle bir zamandayız:
Etrafımız toz,duman.
Kuzular hep sustular:
Kurtlar oldular çoban.

Varsa gücün kardeşim:
Gelbiraz daha dayan.
Hiç bir şey boşa gitmez:
Haber verir Yaradan.

Okuyup,yazanlar itildi geri.
Dayısı olyanlar geçti ileri.
Doğrular,dürüstler haydın dışarı.
Biz arar buluruz: şakşakçıları.

Ne haysiyyet kaldı, nede tevazu.
Herkes oluverdi bir anda pulcu.
İşini aşırır bizim kavalcı.
Yolcular değişmiş ve hemde hancı.

Kurtlar padışahtır,kuzular köle.
Şöyle etrafına bir dön bak heli.
Sardı gülistanı çeşit haşere.
Bilmem nasıl varacaklar mahşere? ..

Şu an bir fırtına hüküm sürüyor.
Meltemlere artık sıra gelmiyor.
Bülbül susmuş,karga ise ötüyor.
Böyle bir hayattır akıp gidiyor.

Ali Sandıkçıoğlu

Kuş Korur Yuvasını

Anne kuş geldi yuvaya.
Yavruları çırpınıyor.
Merhamet timsalı anne:
Kursağından yem kusuyor.

İzliyorum dikkatlıce:
Anne kol,kanat oluyor.
Zayıf olan yavrusuna:
Yerken yardımcı oluyor.

Bu ne büyük bir kudret?
Sonsuz merhameti var.
Kuş bile yavrusunu:
Tehlikelerden kollar..

Biraz düşünelim biz;
İnsan geldik dünyaya.
Evlatlarımız için:
Neler ektik tarlaya? ..

Kuş korur yuvasını:
Yabancı düşmanlardan.
Senin haberin varmı:
Oğlun ile kızından? ...

Eğer sahıp çıkmazsan:
Bir kuş gibi yuvana.
Çok sıkıntı çekersin:
Çare olmaz yarana.

Şimdiden dikkat eyle:
Çolup, çocuklarına.
Düşmesin çocukların:
Isyan bataklığına.

Ali Sandıkçıoğlu

Lanet Olsun

Acımadan bunca cana:
Kıyanlara lanet olsun.
Çocuk, yaşlıya bakmadan:
Öldürene lanet olsun...

Demokrası diye,diye;
Misket bomba atanlara:
Camileri topa tutup:
Yıkanlara lanet olsun..

Benim gücüm vardır diye:
Güçsüzleri ezenlere;
Zalimlere destek çıkıp;
Güç verene lanet olsun..

Gözlerini hırs bürüyen,
İnsanlığını unutan,
Zalimlere arka çıkan:
Başkanlara lanet olsun.

Filistinde bebekleri,
Yaşlı,ana,dedeleri,
Çekinmeden hedef seçip:
Vuranlara lanet olsun..

Hak ve hukuk tanımadan,
Masum insanları vuran,
Dünya düzenini bozan.
Şeddatlara lanet olsun.

Hani sizde demokrası,
Nerede insan hakları?
Siviller üstüne tankları:
Sürenlere lanet olsun.

Gerçekleri ters çeviren,
Batılı Hak diye sunan:
Zalimleri bize öven:
Kalemlere lanet olsun.









Ey dünyanın liderleri!
Duyun mazlum feryadını.
Hepiniz kalkın ayağa:
Durdurun akan bu kanı.

Gelin sizler benzemeyin:
Nemrut ile Fravuna.
Adalete değer verin:
Dünya dönsün gülistan
29.07.2006 almanya

Ali Sandıkçıoğlu

Lübnan Bombalanıyor

Bu nasıl bir insanlık,
Çocuklar vuruluyor?
Dünya seyir ederken:
Lübnan bombalanıyor! .

Birleşmiş milletlerin:
Karşı sesi çıkmıyor:
Çocuk,yaşlı denmeden:
Lübnan bombalanıyor! ..

Müslüman liderleri:
Rahat, rahat uyuyor.
Acımasız şekilde:
Lübnan bombalanıyor! .

Bir çok yerde Müslüman:
Tam kıyıma uğruyor.
Devlet terorizmiyle:
Lübnan bombalanıyor! .

Bir çok arap lideri:
Saltanatın sürüyor.
Onlar kelyif çatarken:
Lübnan Bombalanıyor! .

Minik,minik bebekler:
Yerde cansız yatıyor.
Ateş kes yapılmadı:
Lübnan bambalanıyor! .

Televizyon izlerken:
Gözlerim yaşarıyor.
Mabed, köprü denmeden:
Lübnan bambalanıyor! .

Tam olarak dünyadan:
Canlı tepki gelmiyor.
Bir çok insan muhacir:
Lübnan bombalanıyor! .

İsrail denen devlet:
Kimden destek alıyor?
Yasak bambalar ile:
Lübnan bombalanıyor!





Milenyum denen yılda:
Ağır zülum oluyor.
Demokrası adına (!)
Lübnan bombalanıyor!

Dur deyiniz liderler,
Adil savaş olmuyor.
ABD desteğinde:
Lübnan bombalanıyor!

Akan bebek kanları:
Kumları kızartıyor.
Din (!) devleti israil:
Lübnanı bombalıyor!

İnanınız şu anda:
İçimiz kararıyor.
Akşam, sabah durrmadan:
Lübnan bombalanıyor!

Perdenin arkasında:
Ne planlar dönüyor?
Yalan bahanelerle:
Lübnan bombalanıyor!

Dönme basın bizlere:
Yalan haber veriyor.
Planlı bir şekilde:
Lübnan bombalanıyor!

Ali Sandıkçıoğlu

Mahlukata Şevkat Et

Günlerden bir gün idi:
Musa (a.s.) açar elini:
Allah (c.c.) dua eder;
İster vasıyyetini.

Allah derki, ey musa!
“Mahlukata şefkat et,
İncitme bur kulumu:
Vasıyyet bu dikkat et.

İmtihan eder Allah:
Musa peyğamberini;
Bir küçük kuş şeklinde:
Gönderir Mikaili..

Kuş kaçarak sığınır:
Musa aleyhisselama.
Arkamdan gelen kuşa:
Ne olur beni verme..

Birz sonra bir şahin:
Çikar gelir musaya(a.s.)
Ben çok acım yemedim:
Küçük kuşu ver bana...

Küçük kuş kurtar diyor,
Canım kurtulsun diye.
Büyük kuşsa ver diyor:
Onu yiyeyim diye...

Şahine derki, musa:
Başka et yemezmisin?
Oyluğundan olursa:
O eti pek severim...

Musa açar dizini:
Dilediğin kadar ye.
İşte benim etlerim.
Sana ikram edeyim.

Şahin sözünden dönüp,
Eti istemem dedi.
Beğendiğim göz eti:
Gözlearini ver dedi.




Hiç tereddüt etmeden:
Musa derki, buyur gel.
Arzun bu gözler ise:
Dilediğini al gel...

Bu kerre sır çözüldü.
Küçük kuş Mikaildi.
Büyüğüde Cebrail
İmtihan oldu zahır...

Nasıl imtihan eder:
Bilinmez yüce ALLAH.
Çok imtihan geçirmiş:
Bütün evliyaullah.

Allah rızası için:
Musa verdi gözünü.
Kazanmış oldu böyle:
Rabbın imtihanını...

Hele bir düşünelim:
Şu an ne durumdayız,
Allah yolunda bizler,
Neler verebiliriz? .
06.07.2006

NOT: Bu kıssanın arapça aslı Nüzhetül Mecalis isimli kitabın 2. cild
79. sayfasında mevcuttur. Tercüme A. Sandıkçıoğlu..

Ali Sandıkçıoğlu

Mahrum Etme Allahım

İmanı hakıkıden,
Ol ashabın yolundan,
Gece,gündüz zikirden,
Mahrum etme Allahım.

Kitabına hizmetten,
Sünnete bağlılıktan,
Doğru yolda koşmaktan,
Mahrum etme Allahım..

Güzel ezan sesinden,
Ay, yıldızlı bayraktan,
Hakıkı dostlarından,
Muhrum etme Allahım.

Hak yoluna koşmaktan,
Şeytan ile savaştan,
Erenler duasından,
Mahrum etme Allahım.

Muhammedin feyzinden,
Akan rahmetlerinden,
Afıvdan, mağfıretten,
Mahrum koyma Allahım.

Emirlere uymaktan,
Nehiylerden kaçmaktan,
Sevdiğin insanlardan,
Mahrum etme Allahım.

Hak dinin izzetinden,
İtaat lezzetinden,
Emre boyun eğmekten,
Mahrum etme Allahım.

Hak resulun yolundan,
Kalblerin doktorundan,
Nebiler nebisinden,
Mahrum etme Allahım.

Gül,çiçek bahçesinden,

Bülbüllerin sesinden,
Sonsuz rahmetlerinden,
Mahrum etme Allahım.


Sana boyun eğmekten,
Rahmetine dalmaktan,
Nur cemalin görmekten,
Mahrum etme Allahım.

El çekerek dünyadan,
Kurntulup masıvadan,
Ancak sana dönmekten,
Mahrum etme Allahım.

Ali Sandıkçıoğlu

Mazlumlar Ahı Aldınız

Barış ve kardeşlik varken,
Bunca cana kıymak niçin?
HZ. Musa ve Tevratın:
Yoksa emri bumu sizin?

Hiç bir zaman unutmayın:
Tarihte yapılan zülmu.
Herkes sizi kovar iken:
Müslüman Osmanlı korudu.

Hitlerin size yaptığını:
Şimdi dünya lanetliyor.
Şu an sizin yaptığınız:
Hitlerinkine benziyor.

Bir çok evleri yıktınız.
Yaşlı, bebek öldürdünuz.
Dünü neden unuttunuz?
Mazlumlar ahı aldınız.

Bazen bir bardak suyu:
İçemez insan oğlu.
Yahudisi, müslümanı:
Hepside Allahın kulu.

Osmanlı döneminde:
Herkes dininde hürdü.
Kafiri, müslümanı,
Komşuluk ederlerdi.

Biz zülmu lanetleriz.
Kuru ırkçı değiliz.
Tevrat ve Musa haktır.
Böyle iman ederiz.
09.08.2006 Almanya

Ali Sandıkçıoğlu

Medine

Medine medine, güzel medine,
Çok uzaktan geldik zıyaretine.
Hasret kaldık Muhammedin nuruna.
İslamın beşiği güzel medine...


Uzaklardan görünuyor kubbesi.
On adeddir mescidin minaresi.
Huzur verir insana okunan ezan sesi.
Resulun sevdiği güzel medine..


Ebubekir, Ömer,Ali,
Nerde bilal, Osman veli?
Hepsi oldu Medineli,
Ashabın sevdiği güzel Medine....

Ali Sandıkçıoğlu

Mehmedim

Büyük merasimlerle,
Uğurlandı mehmedim.
Vatanı beklemekte,
Sıra şimdi Mehmedin.

Sevkini aldı Mehmed,
Gitmek için askere.
Sevinç, neşe içinde:
Veda etti bizlere....

Güle,güle Mehmedim;
Yolların açık olsun.
Korkma asla! Hainden,
Hakkımız helal olsun...

Annen ile ben baban,
Dökeriz sevinç yaşı.
Duyduk ki mehmed olmuş;
Bölüğünde onbaşı...

Peyğamber ocağıydı,
Zira asker ocağı..
Komutanlar açtılar;
Mehmedime Kucağı.

Çok çabuk alışmıştı,
Asker kardeşlerine.
Saat gibi dakikti,
Gideken nöbetine..

Pazan günü çıkmıştı,
Mehmet çarşı iznine.
Telefonda söyledi:
Nasılsın annesine?

Annesi telefonda;
Dedi: “ oğlum Mehmedim,
Dikkat et vazıfene,
Sana dua ederim.”






İzmirden, Manisadan,
Vardı arkadaşları..
Tanıyordu mehmetler,
Alçak, satılmışları...

Mehmedin sol cebinde,
Vardi bir küçük kuran.
Okurdu ondan mehmed;
Fırsat bulduğu zaman..

Alışmıştı koğuşta,
Herkes biri, birine.
Cesaret,kahramanlık,
Var onların soyunda.

Otuzbin insanımız,
Hunharca şehid oldu.
Batı ile ABD;
Buna seyirci kaldı..

Gecenin yirmi dördü;
Alarm zili çaldı.
Koğuştakı askerler,
Hemen yola koyuldu.

Sıcak temas kuruldu:
Hemen hainler ilen.
Kükremişti Mehmedler:
Şehitlik aşkı ilen...

Meğer hainler kurmuş;
Yol üzerinde tuzak.
Askerler geldiğinde,
Mayın patlatılacak..

Askerlerin aracı:
Geldi çattı mayına.
Şehid oldu mehmedim;
Vatan, bayrak uğruna..

Vatan, namus uğruna,
Şehid düşen mehmedler:
Sizlere ğıpta eder;
Gökte bütün melekler.





Şehidler ölmez diyor,
Alemleri yaradan.
Bir mehmed şehid olsa,
Bini gelir arkadan...

Tabutunun üstüne,
Örttüler Türk bayrağı.
Üzülme sen Mehmedim:
Taşıyan var sancağı..

Albayrağa sarılı,
Döndü köye mehmedim.
Bayrağın gölgesinde:
Rahat uyu Mehmedim.

Baban, annen diyorlar;
“Vatanımız sağolsun.
Cennet vatan uğruna,
Mehmedler feda olsun.”

Ali Sandıkçıoğlu

Menzil Kaldı Çok Uzakta

Yazık etmeyelim beyler;
Bize verilen değere.
Nasıl hesap vereceğiz,
Bu gidişle biz Mahşere?

Diller başka, kalbler başka,
Berrak su kalmadı tasta.
Hancı hasta, yolcu hasta.
Menzil kaldı çok uzakta..

Nakitleri hep tükettik.
Şu an borçtan harcıyoruz.
Açın gözlerinizi beyler:
Biz nereye gidiyoruz? ..

Demişmi Hak resulu;
“ Mümin bir kerre aldanır.”
Yalnışta ısrar eylemek:
Nasıl doğru anlatılır? ..

Eki şairler derlermiş;
“Musul oldu vilayet,
Zühtü efendi vali.
Vaveyla ahalı, vaveyla kıyamet.”

Ali Sandıkçıoğlu