![]() |
Gülen Dudaklarımda...
Tozlu yollar, arkamda çöl fırtınaları Kırılmış taşları savurur istikbalime! Direnir kaderim tekerler gibi, Düşerim dost yollara! Acıları nükseder paramparça kır çiçeklerinde, Sağımda solumda! Metro ceviz kabuğu, Işınlanırım içinde hayallerime... Fırtınalar Formula-1 heyecanında, İte kaka fırlatır ne kadar dirensem de! Cüz-i irademde yaşarım korkuyu, Düşer gibi başıma onlarca dolu... Acı benzer yemekteki sosa, Zevk verir yerken, Tahammülü zordur sonra çıkış yollarında... Can yaşamak ister, ölmekte zor ve karanlık, Dayanırım boşlukta, uçar gibi havada imanla! Ölmek kadar zor yaşamak, zor nelere katlanmak, Tevafuk ki şereflendim sünnete sarılmakla! Sırlar kavuştu izlerine gölgede manalarda, Yalnız değilim, kör gibi uçan tozu bile görmezken Kaybolur dehşeti tanıdıkça, Gülen dudaklarımda... Safet Kuramaz |
Güllerin Efendisi…
Mantık süzgecinde boğulurken Gerçek imdat demeden Hayal huzurla beslenir… Gülecektir murat ettiklerine! Kandır beni, Eğer bana kanabileceksen su gibi... Katlanabileceksen çölünde cehennem yaksa... Cennet özlerken! Bilmem... belkide sana, İçimden gelircesine ve elimden ne olduysa yazıverdi kendi kendine Düşünce bulutları, Akıl soyutlamaları Sihir peşinde macera tutkuları... Dolanıverdi adımlarıma! İçinde ne varsa Dışında körebe oynasa da Her şarkı seni anlatsa da dansında Olacağım çok yakınında… Hesap günü mahşer başka! Tüm sevdiklerin senden kaçacak Sonbahar yaprakları gibi ruhun dağılacak, dağlanacak… Günahların kezzabın, Aklın ızdırabın, Bedenin ateşin, Gölgesinde haykıracak! Sen en iyisi yine Ömer Hayyam gibi yaşa Ağustos böceği misali aşkın raksın perdesini arala Karıncan olmaya razıyım sadakat tahtında… Samimi tövbeler dökülür dilimde Sen gelince nurunla güllerin efendisi… Safet Kuramaz |
Gülüm....
Gülüm sana hiç küsülür mü? Tatlı yüreğin üzülür mü? Kır çiçeklerinde düşünü Görmeden durulur mu? Ne desem şimdi hepsi bahane! Sığınırım gülüm sonsuz sabrına, Keder bahçesinde ahtır sensizlik! Güne batan gibi eğilmiş başımla, Tüm evrenimi kaplar sessizlik… İçimde Latin müzik ve dansları, Âşık gözlerin eritir hazzımı, Görmeyi dilerim bir gece gündüz Nefesine yakın dinlerken yazgını! Çölümde nevruz, güneşin öldürmekte, Sahran düş, mecnun gibi soldurmakta, Dost cemren hayal meyal görünmekte, Merhem ol suyunla çatlamış dudaklarıma! Neler geçmedi hastalıkta bir gün biter, Yanımda oldukça silinir şerlerden izler, Dünyada da hurimsin korun cennetime siner, Sevginle yaşlanmak gülüm çavdar ekmektir, yedirir… Safet Kuramaz |
Güneşini…
Seher yeline seslendim, Güneş ne zaman gelecek? Karanlığın gizlediği çıkacak ezberimden, Yeniliklere şahit gözlerim ne heyecanları bilecek... Hatırladım, hafifçe gülümseyerek dediğini 'deli...' Bağırdım boşluğa doğru, Kim bilir ava çıkmış kaç yabani hayvan duydu beni! Aç midelerinden gelen sesleri dinlerken, gözler yolu Bense ışıklarda umutla aradım seni... Dereler akıyor-ay dolunay, Yapraklar rüzgârla sallanıyor, bitmez say-say Ağzında şeker yerken tay, Uykusuzluk tuttu, karıştırdım resimlerini! Doğallık bozulmasın, doğa yerinde çok şükür. Gece karanlık-gün aydınlık hisseder hala özgür. Ağızdan çıkar mı bir laf bu verilmiş sözdür. Karanlığın içinde ezberledim yazdıklarını! Görene kadar güneşini... Safet Kuramaz |
Güya...
Müslüman için bu dünya, Eğlenme ve dinlenme yeri değildir! Yaz geldiğinde deniz kenarı rüya, Kış geldiğinde kayak merkezi hülya, Tembellik bedeninde oynatır salsa... Başka din simsarı gibi serseri değildir, Bu dünyayı cennet sanarlar güya... Elbiseni değiştir kimliğine uygun, Kemal imana koş, ruhunda olgun! Aşkı Allah’ta ara, secdende rıza... Kalma boş işlerde bir hayli yorgun! Kafire benzer misin her an yargıla, Her şeyini verene kendini hazırla... Sen aldırma, ahmaksın sanarlar güya! Safet Kuramaz |
Güzel Kadın…
Gülüşüne bakarak sana kapıldım güzel kadın! Sonsuzluğu yaşayan kim var ki, baki kalsın canın... Her nefes çekişinde kalmasın kimliksiz ahtın! Kelebek kadar ömrün olsun, fanisin üzülme Yeterki onun kadar dolu-dolu, açık olsun bahtın... Olgun yaşlara erişen insan, Oluyor sevgi ve paranın değerine kanan! Kusurları, yargıları, neleri unutuyor bir gülmede… Haz bahçesinden uzak, yaşlanıyor emanet beden Bir demlik çay var yanımda, gel birlikte içelim güzel kadın! Mahzun bakma öyle, değer mi bu dünya üzülmeye… Umutları gördük, Kusurları örttük, İçimize acıdan kıvranan neleri ördük, Yinede kimseyi mutlu edemedik güzel kadın… Çayın buharında, Her sıcak yudumda, Ne çok güldük seninle güzel kadın! Kıyamet kopsa, olsa sözün-vaadin, Olsun çayın damak tadın! Mutlu olalım birlikte güzel kadın, Ne olur hiçbir şey düşünme! Safet Kuramaz |
Haberini Beklerim…
Kır çiçeklerinde gördüm gözlerinin gülüşünü, Denizde seyrettim dalgalanan hoş görünüşünü, Çılgın rüzgara açmış kollarını yelkenliler, yarışırcasına… Sallanan aşk oturağımda düşündüm bensiz dününü! Bir anda Girit’e uzandı geleceğim, Açtım kollarımı sarıldım doğasına! Şahlanan yüreğimi nasılda eyledim, Dönerken boynu bükük yollarında! Ey rüzgar, yağmura hükmeden, nerdesin? Ey hünkar, onca halk emrinde neden eylersin? Ey yar, içimde sessiz dışımda bensiz gezersin? Sana varan yollar kapalı, neden benzedi dağlara? Garip bir dervişim, elenirken aşk eleğinde, Adem'den beri aynı kader yaşar yüreğimde, Çareme deva ararım sınırlı ömrüm tünelinde! Eylerim hevesimi mecnun sabrı ile, Gel diyen haberini beklerim! Safet Kuramaz |
Habibim...
İstanbul, Fatih’ini özlüyorum Her yerinde ahdini izliyorum Demokrasi kılıcı gözlüyorum Rumeli hisarında çok garibim! Ulubatlı Hasan’larım ağlıyor Mehmetçik yüreğimi kor dağlıyor Kerbalada Hüseyin’im eğliyor Namert kanlı terörist, sanki rakibim! “Şehitler ölmez” bahsi imandandır Ölüm öcü-ucube şeytandandır Vatan, bayrak kaldıysa civandandır Kardeşlik, İslam ile tek sahibim! Ya Rab, gafletten uzak yaşat bizi! Yüreğimizden çıkart yalan hazzı! Gelecek geçmişine sadık yazı, Özgürlük, sünnetinde yol habibim! Safet Kuramaz |
Hak Kardeşlik…
Manevi kardeşlik düşer izleri, Yayılır aleme çok şekilleri, Şeytandır dinleme şerdir dilleri, İçtence yapışır hayra sevgisi! Ebu Bekir’in pir sadıklığında, Yaşar Ömer’in hak arayışında, yücelir Osman'ın her infakında, Ali’nin ilmiyle dostluk tamamdır. Yücelir âlimin hak duasında, Her secdeye hâkim nur suratında, Ensardan Medine kardeşliği sor! Rahmet saçar asrın son kulvarında. Derinden alırken huzur nefeste, Çağlar yankısı bir evren kafeste, İmdada koşar her aczde fakrında, Allah için dostluk cennet özletir. Safet Kuramaz |
Hakkıyla Öl...
Neysen o ol başkasına benzeme! Yaşadıkların senin hayalin, Duydukların senin vicdanın Duaların senin hıçkırıkların, Yalanın dahi senin olsun... Ölüm hep ilk senaryon, Kefen en güzel giysin olsun... Kâbe gibi sade görün Sadece Allah için dön... Rabbinden başka dostun olmasın! Üzerine titrediklerin, Her ana sığan yiğitliklerin, Yas tutmadan dileklerin, İslam üzere doğdun, Hakkıyla öl... Safet Kuramaz |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:46 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.