![]() |
Çırpınışımız
Kaderimiz ortak seninle Hep ayrılıklar özlemler Hep arayışlar, bekleyişler Yanlızlıklar, yalnızlıklar… Biliyorum isyan değil çıplıklarımız Biliyorum haykırış değil Boşa değil umutlarımız. Boşa değil bu çırpınışlarımız. Sende biliyorsun bitecek bir gün; Sende biliyorsun son bulacak, Sevgimizle işte o gün Yarınlara yolculuğumuz başlıyacak… |
Çıtır Ekmek
Her taraf karanlık,her şey simsiyah Allahım ebediyyen karanlık. Caddeler,binalar,evler,bahçeler her yer kapkaranlık sokak lambaları bile siyahlatıyor. İnsanlar bile karanlık Tanımsız ve uyumsuz Boşvermeli herşeyi sevmemeli, Olmadımıydı kopuvermeli Seni affetmeyeceğim sevi Yutturduğun kazık ilk günki gibi Taptazecik içimde. Bir ekmek çıtırlığında,çelik sertliğinde Balık ağı gibi yaygın Ama ilk günki gibi taptazecik.çıtır. |
Çizemiyorum
İnsanları düşünüyorum yine Sonra İstanbul aşığı Nazım'ı Ha unutmadan Varna'ya selamı vardı Yolları çiziyorum yüksek kaldırımlarıyla Aç çocuğun ağlamasını,kuytudaki köpeği Her şeyi ama her şeyi ezbere çizebiliyorum Fabrika bacalarını... İşçilerin paydosla gelen yorgun sevincini Ve tıka basa midelerinde insan eti hazmedenleri Her şeyi ama her şeyi bir çırpıda ezbere çiziyorum Dalgaların kayalara çarparken o tok sesini Ekmeğe peynire dadanmış fareyi Müşteri bekleyen fahişeyi Fahişenin afacan çocuğunu Kırmızı bir karanfil çiziyorum mezarımın başına Sonra sen geliyorsun aklıma Kafam bozuluyor kalem elimden düşüyor Dedim ya kavga ateşlim her şeyi ama her şeyi bir çırpıda ezbere çiziyorum Ahh son bir kez bakabilseydim onlara Gözlerini,gözlerini ezbere çizemiyorum |
Çoban Kızı
Tayfuna tutuldum aşk deryasında Yönümü yitirdim yüzer dururum Sahilde vurduğum dert adasında Dolmayan çilemi yazar dururum Sezince boyundan büyük nazını Prenses sanmıştım çoban kızını Armağan ettiğin çam sakızını Ya sabır taşında ezer dururum İltifat eylesem sus der istemez Şiirler söylesem kes der istemez İsyankar olurum ister istemez Canımdan usanır bezer dururum Aklında iki gün birini tutmaz Deli etmek için beni unutmaz Bugünkü adresi yarını tutmaz Mahalle mahalle gezer dururum Her gece teklifsiz rüyama girer Uykumu bölmenin zevkine erer Önüme bir yığın bilmece serer Ağlaya ağlaya çözer dururum Bir zaman baş tacı ettiğin bendim Nereye layıktım nereye kondum Kapıya atılmış paspasa döndüm Çiğneyip geçtikçe tozar dururum |
Çoban Yıldızı
Kızıl bir intizarla yıkıldı alem, Herod’un çaresizliği hatırlarda.. Bırak kimse mesih’i bilmesin, Emevi cami bilmecesi hala çözülmesin Hepsi bir sırr-ı kadime gömülsün… Denizlerde hep aynı dalgalanmalar, Bütün dudaklarda bir mehdi türküsü.. Ay başında hilali görmedin mi? Öyleyse git maraş’tan sor o kutlu geceyi, Uzun bir ömrün hazin nihayetini, Kızıl deniz anlatıversin sana.. Med cezir olsun gidip gelsin umutlar.. Ama bikerecik bile olsa İpi ellerinden kaçırmasın taylasanlı adamlar.. İfşası mümkün değil zaten, Hilali ben görmedim, mehtabı görmedim, Gri bulutlar arasındaki hilali ben görmedim, Ve bana bikerecik olsun göstermediler Karanlıkta yönümü bulmak için çoban yıldızını… |
Çocuk Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk; Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk... Çocukta, uçurtmayla göğe çıkmaya gayret; Karıncaya göz atsa "niçin, nasıl?" ve hayret... Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür; Biz akıl tutsağıyız, çocuktur ki asıl hür. Allah diyor ki:"Geçti gazabımı rahmetim!" Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim... Bugün ağla çocuğum, yarın ağlayamazsın! Şimdi anladığını, sonra anlayamazsın! İnsanlık zincirinin ebediyet halkası; Çocukların kalbinde işler zaman rakkası.. |
Çocuk
Yüzü sıcaktan kavrulmuş Saçları sarı çocuk Bir bakış Ancak bu kadar manidar olmalı Yeşil gözlü çocuk Bir istek Ancak bu kadar arzulu olur Balonsuz çocuk Bir hayat Ancak bu kadar zor gelir insana Hele birde bu yaş da Zoru ben den daha iyi Bilen çocuk. Avgan bel. Kültür tanıtımında ki ebru adındaki bir köylü çocuk için.Bu hayat sizlerin ve sizin olmalı köylü kentli olmanız hiç fark etmez ama şu da bir gerçek ki hiç birimiz hayatlarımızı kendimiz seçemiyoruz. |
Çocuk
yürüdüğüm karanlık ayaz bir sokak yanı başımda bir çocuk elleri titriyor üşümekten avuçlarında bir gül gözleri siyah gözleri ela gözleri mavi gözleri yeşil bakışları kafa tutuyor zulme gülüşleri umuttan cemreler dağıtıyor beni yüreğiyle ısıttı belki bir gün sizi de... |
Çocuk Bayramı
23 Nisanı. Çocuk bayramı yapan. Çocuklara, güzel Türkiye yi bırakan. Çocuk Bayramı, ATA dan armağan. Dünya çocuklarını, başkente toplayan. Gelecek nesillere köprü olan. Dünyaya, demokrasiyi barışı yayan. Yurtta sulh, cihanda sulhu, aşılayan. Bütün azınlıkları, bağrına basan. Laik devleti, demokrasiyi kuran. Bu vatanı, düşmandan kurtaran. O büyük adam, o eşsiz insan. O benim, Mustafa Kemal ATAM. |
Çocuk Derdin
Çocuksu bir dinamikle savrulurken söz geleceğim bekle bebeğim derdin. Uyuyacaksın uyanacaksın uyuyacaksın uyanacaksın uyuyacaksın uyanacaksın yanına geleceğim. Ama gittin bir orman kırıldı çırılçıplak kaldı denizler kurudu taşlar mevsimler gülüşmüyor uyuyorum uyanıyorum uyuyorum uyanıyorum uyuyorum uyanıyorum yoksun. Önce emekledim gidişine korktum dizlerimin üstünde sonra yazdım çizdim seni hiç silmeden kabul etti de aleve dönüşen cibinliğim alışamadı büyümeye bebek kaldı yanan bu ateş. Gölgelerin ağlayan bebeği elinden tutan yokken hep dağıtıyor tüketilmiş anıları emzirilirken dönmeyen bedeninde. Uyusam uyanmasan sek sek oynayarak sobesiz attalara çıkıp yanına gelsem. Ellerim dolu bir elimde emzik bir elimde biberon gerisini karalayamıyorum zaten geriside oyuncaksız büyümeyen ninnilerde. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:59 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.