![]() |
Özlemek
Birden özleyiveriyorsunuz... Çoktan unuttugunuzu sandiginiz ya da yalnizca bir kere karsilastiginiz ve özlemek için yeteri kadar tanimadiginiz birini bir sabah çilginca özleyerek uyaniyorsunuz. Rüyalariniz, içinizdeki o gizli, esrarini ele vermez büyücü, siz çarsaflarinizin arasinda, bütün tehlikelerden uzak, güvenle yattiginizi sandiginiz bir anda, usulca ruhunuza sokulup, sizden habersiz oralara yigilmis cephanelikleri birer birer atesleyiveriyor. infilaklarla sarsilarak uyaniyorsunuz. Hayatinizda olmayan birini hayatiniza almak, ona dokunmak, onun sesini duymak için kivranirken buluveriyorsunuz kendinizi... Özlemek, o yakici istek, bilinen herseyi ve önem sirasini degistiriveriyor. Özlediginiz ise çok uzaklarda... Yaninda olmasini istediginiz halde yaninizda olmayan bir tek kisi, yaniniza bile yaklasmadan, hatta onu özlediginizden ve onu istediginizden haberdar bile olmadan, bütün hayati, bütün görüntüleri eritip baska kiliklara sokuyor... Ahmet ALTAN Türküler bitti Halaylar durdu Horonlar durdu Al damar, mor damar, sah damar sustu Bahceler put kesildi birer birer Meyveler salkim sacak tas. Bir bulut ucardi Basi bos bedava Yandi kül oldu. Hüzün geldi bas köseye kuruldu Yoruldu yüregim yoruldu. Agac büyür arkasinda kosamam Kervan yürür pesi sira düsemem Yildiz akar ucsam da yetisemem. Hüzün geldi bas köseye kuruldu. Yoruldu yüregim yoruldu. Bedri Rahmi Eyüboglu Sana Mahkum ******************* Hayatimi sana bagladim. Sarkilarda "sen" varsan dinliyorum. Dudak izin varsa kadehte içerim Ama yoksa ayak izlerin yollarda Sokaga bile çikmiyorum. Eger olacaksan rüyamda Uyurum... Yoksan, olmuyorsan Sabaha kadar uyumuyor Seni düsünüyorum. Sigaramda adin yazili Her nefeste seni içime çekiyorum. Eger yazmiyorsa adin Sigara bile içmiyorum. Saatim seni göstermiyor diye Ona bile bakmiyorum. Zaman nasil geçiyor Sabah nasil oluyor, bilmiyorum Ama çaresini buldum Sensiz günes dogmasin diye Perdeleri açmiyorum. Her günüm "SANA MAHKUM" Senden uzakta ama Seninle yasiyorum... nerELERdesin gittiğin günden beri bekliyorum ümitsizce, bilmiyorum nerede,kiminlesin şimdi, ne yapıyorsun bensiz. belki bizim şarkımızı dinliyorsun zihninde anılar yüzünde sıcak bir tebessüm gülümsüyorsun. belki çoktan unuttun beni yüreğinde başka bir sevda gözlerinde başka biri mutlusun belki yalnızsın benim gibi anılarla yaşatıyorsun benliğini çaresizsin. BEN Mİ? EVET... ben mi? evet... bir gün çıkıp gidecegim kapıları, evleri, dergileri, hüzünler bırakarak... bir çiçek merhaba diyecek... hoş geldin diyecek dağ... orman gülümseyecek... anımsayışların, bekleyişlerin, ümitlerin ya da ümitsizliklerin hırsların, yarışların, tasaların kalktığı yerde tam anlatının kaldığı yerde başlayacak şiir... hiç kimseye seslenmeyen, kendi kendine yeten sadece... kendi mantığı; kendi güzelliği içinde tutarlı... ama halkın yaşantısı girecektir oraya,çünkü yaşayan büyük bir şeydir halk... deniz ve ufuk girecek,karınca yuvaları,gökyüzü,kozalaklar ve kopuk ve artık hasetsiz bir aşk... yani sevişmak denizle, koşulsuz, önyargısız, hesapsız... yani uzanmak ve düşünmek binlerce yıl.. doğan, ölen ve yaşayan şeyleri... doğumu, ölümü ve yaşamayı yani dingin ve büyük olan herşeyi anlatmak... ben mi? evet. çıkıp gidecegim bir gün... tasasız, gözyaşsız, geride birşey bırakmadan ve birşey beklemeden ilerde... sadece yağmur sularından pırıl pırıl bir yürek artık kendi kendinin anlamı ve nedeni olan bir yürekle... Ataol BEHRAMOĞLU Allah Kahretsin Bu boyle surup gitmeyecek biliyorum Bir sabah bir dilencinin avuclarina birakacagim kalbimi Kim ne derse desin Tahammulum kalmadi artik Biktim seni sensiz yasamaktan Nasilsa donecegin yok senin Cildiracagim bu gidisle Allah kahretsin!.. Durup durup seninle gezdigim yerlerde dolasiyorum Sanki kosebasindan sen cikacaksin Sanki duraklarda beni bekliyorsun Gecen gun birine rastladim ayni sokakta Saclari sen, gozleri sen, kaslari sen, Kostum heyecanla pesinden Ve hayatimda ilk defa Bir tokat yedim senin yuzunden Allah kahretsin!.. Dunya atesler icinde Savaslar almis basini gidiyor Afrika'da insanlar acliktan oluyor Bense bu gidisle sensizlikten olecegim Umurunda mi senin? Kimbilir hangi cehennemdesin? Allah kahretsin!.. Hangi masaya otursam Senin sevdigin ickiyi koyuyorlar onume Vazomda senin sevdigin cicekler Ve dudaklarimda hep senin sevdigin sarkilar Senin dogum gunlerini kutluyorum senden habersiz Ve her sabah dualar ediyorum mutlulugun icin Ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem Ecel gibi pesimdesin Allah kahretsin!.. Iste boyle bir sevda benimkisi Bu zamanda bu devirde Haklisin adam olacagim yok benim En guzeli artik son vermek bu hayata En korkunc ucurumlardan birakmak kendimi Ama icimde sen varsin Ya sana bir sey olursa Allah kahretsin!.. Ahmet SElçuk İLKAN BİLSEYDİM *************** Meydan mi verirdim bu ayriliga? Bilseydim bu kadar zor oldugunu. Bilseydim dünyanin böyle karanlik, Bilseydim bu kadar dar oldugunu. Dilimden siçrayan bir kivilcimin Bilseydim bir anda kor oldugunu. Bilseydim su anki gönül acimin Senin yoklugundan var oldugunu. Boyun mu bükmezdim sitem etmene, Bilseydim sükutun kar oldugunu. Sebep mi olurdum dargin gitmene, Bilseydim küsünce sir oldugunu. Bilseydim yüzümün dört mevsimi güz, Içimin aglayan nar oldugunu. Bilseydim odamin dört duvari buz, Sensiz yatagimin kar oldugunu. Firsat mi tanirdim bu darginliga Bilseydim bu kadar zor oldugunu. Bilseydim zindandan daha karanlik, Bilseydim hücreden dar oldugunu.... Cemal SAFI |
Alnıma yazgı gülüşün!..
Kim söylerdi sana bunları düşün Bir beste, bir şarkı, ezgi gülüşün Hayâller, umutlar önüme düşün Bu yolda alnıma yazgı gülüşün. Yıldız gibi gözlerinle bakışın Bakışınla yüreğimi yakışın Yanağına gamzeleri takışın Yine de en güzel sezgi gülüşün... -acilardir adam eden adami- Ben ayriliklarin sairi Yalnizlarin ozaniyim Sen masallar okurken daha Ben acilarin Ben agitlarin yazaniyim Haklisin aramizda daglar denizler var Haklisin aramizda ucurumlar Senin sevdalarin uc gunluk masal Benim sevdalarim Allah'ina kadar Elma sekerimi sandin aski? Ne siirin siir ne sarkin sarki Hele bir kirilsin felegin carki İste ben o zaman gorurum seni Hala "Tahta masalara" yaziyorsam adini "Ask kitaplarinda" ariyorsam tarifini askin "Kahir mektuplarinda" yeniden buluyorsam seni Ve "islak mendillere" siliyorsam gozyaslarimi "Eyvahlar" cekiyorsam her biten askin ardindan "Bana sor ayriligi-yalnizligi bana sor" diye haykiriyorsam Ve "sabahci kahvelerinde" bir cay gibi demliyorsam hasretini Ve "inadina" ozluyorsam o "cay karasi" gozlerini Bilki bu seni erkekce sevdigimdendir... Bu benim ilk aldanisim degil Bu benim son yikilisim degil Birak bu sahte gozyaslarini Birak bu masum bakislarini Uzulme "benim icin uzulme" Uzulme bu son icin uzulme Ben yeterim kendime... Varsin da bir dag gibi buyusun hasretim icimde Varsin da her gece bir kemanin tellerinde ezilsin kalbim Varsin da bir daha degmesin ellerime ellerin Asla pisman degilim Hatirla bir adam diyordun hatirla Omur boyu sevsin beni omur boyu Iste o deli Iste o cilgin iste "o adam benim" Cunku ben "Aski olumsuz bilenlerdenim" Ahmet Selçuk İLKAN Bir Yerden Sonra Biribiri ardina geliyorsa mutsuzluklar Keskin bir bicak gibi saplaniyorsa acilar Kosebaslarini tutmussa umutsuzluklar Ve ucurumlarda yankilaniyorsa askin son cigliklari Ayrilik guzeldir En kalabalik yerlerde buyuyorsa kimsesizligin Binlerce kahkaya karisiyorsa gozyaslarin Son civiyi cakiyorsan yorgun sabrina Daha kirpiklerinde can veriyorsa hayallerin Ve dilinin ucundaysa en cilgin kufurler Yalnizlik guzeldir Guvendigin yureklere karlar yagmissa Buz tutmussa o simsicak bakislar Sen yanginlar icinde usuyorsan Ve zavalliliksa artik o cok sevmek Boyle bir dunyaya tukurmek Ve olmek guzeldir... Bu Sehir Ve Sen Omrumun en guzel senelerini Alip da gittiniz bu sehir ve SEN ! Gonlumun en masum umitlerini Calip da gittiniz bu sehir ve SEN ! Doktugum yaslara aldirmadiniz Giden gencligime acimadiniz Dustugum yerlerden kaldirmadiniz Basipda gittiniz bu sehir ve SEN ! Beni iyi tanir bu kaldirimlar Bu kuytu koseler bu tas sokaklar Sizlerden bir omur alacagim var Calip da gittiniz bu sehir ve SEN ! Baglayip durdunuz hep ellerimi Delik desik ettiniz seven kalbimi Icimde dag gibi hayallerimi Yikip da gittiniz bu sehir ve SEN ! Biriniz sagirdi duvardan bile Biriniz kalpsizdi taslardan bile Butun acilari dizip onume Kacip da gittiniz bu sehir ve SEN ! Kimsesiz yalnizdim kollarinizda Herseyimi kaybettim yollarinizda Simdi son bir hesap var aramizda Vermeden gittiniz bu sehir ve SEN ! Ben yine yasarim icimde yasla Ya SIZ ! neylersiniz bu ihtirasla Bir daha donmek mi buraya asla Icimde bittiniz bu sehir ve SEN ! Kaybolup gittiniz bu sehir ve SEN ! ! Ahmet SElçuk İLKAN Gozlerin Kal Diyor Bu nasil ayrilik bu nasil sevda Gozlerin kal diyor dudaklarin git Bakisin anahtar sozlerin kilit Ellerin ac diyor dudaklarin git Ayrilik donusu olmayan nehir Yalnizlik yikilmis bombos bir sehir Kac sevda kul oldu boyle kimbilir Gozyasin kal diyor dudaklarin git Gidersem bir daha donmeyecegim Kalirsam kalbime yenilecegim Cozemedim seni delirecegim Gozlerin kal diyor dudaklarin git Duvardan insin mi resimlerimiz? Yabanci olsun mu isimlerimiz? Ya o deli dolu *******imiz Anilar kal diyor dudaklarin git Bu roman da biter belki birazdan Ne asklar yikildi gururdan nazdan Agliyor besteler yine hicazdan Sarkilar kal diyor dudaklarin git. Ahmet Selçuk İLKAN Sen Ben ve O -Sonunda ucumuz de kaybettik- Biliyorum Sen yine bu aksam o bombos odanda Onu dusuneceksin Onu arayacak titrek ellerin Onu dusleyecek gozlerin Deli yagmurlar gibi dusecek ozlemin avuclarina Gelmeyecegini bile bile Biliyorum.... Sen yine bu aksam o bombos odanda Onu bekleyeceksin Dudaklarinda unutamadigin o isim Yanibasinda yirtamadigin o resim Ve en pasli bicaklar gibi umutlar yureginde Donmeyecegini bile bile Biliyorum Sen yine bu aksam o bombos odanda Onu arayacaksin Hasretin mum gibi gibi eritecek seni Carpacak yureginde dev boyu bir yalnizlik Ve batmis bir geminin kaptani gibi bakislarin ufukta Gormeyecegini bile bile Biliyorum Sen yine bu aksam o bombos odanda Onu anacaksin Dilinde huzunlu bir sarkinin son satiri Bir gun gibi yasayip butun yillari Ozlem nobetine tutulup aglayacaksin Caresizligini bile bile Oysa ben Yine bu aksam bekar odamda Seni dusunecegim Seninle dolduracagim yalnizligimi Sigara dumanlarinda gozlerin yakacak gozlerimi Kirik kadehler gibi dokulup kalacagim pencerelerden O zehir sarkilara inat Yine seni bekleyecegim Onu sevdigini bile bile Ahmet Selçuk İLKAN Her satiri Mendirege dizili karabataklara benzeyen Bir mektup birakarak balikçi koyundan sisler icinde uzaklasan kayik gibi bir sabah usulca ayrildin koynumdan Bütün yolcularini Bogaz köprüsünün çaldigi Araba vapurunun bos seferleri gibi yanlizca rüzgâr gezinir sensiz yüregimde Durgun bir sudur aslinda deniz ki çocuklarin acemi oltalarini denedikleri kuytu bir iskelenin tahtalari altina yazidigim ayrilik siirini okudukca dalgalanir... Sunay Akin Çukur Bilerek mi yanina almadin giderken basinin yastikta biraktigi çukuru Güveniyordum oysa ben sevgimize vapur iskelesi ya da tren istasyonundaki saatin dogrulugu kadar Beni senin gibi bir de annem terketmisti ki göbegimde durur onun yoklugundan bana kalan çukur Sunay Akin |
DELİŞMEN YÜREĞİMİN SIZISI
Gelişin gidişin gibi birdenbire oldu Yüreğim kanatlandı, uçtukça uçtum Alçaklara konmak haddimize mi? Başım bulutlarda, açık pencerelerde gözlerim O bildik balkona inivereceğim... Demek kırk yıl oldu, ha? Demek kırk yıl oldu?.. Ne seslendin, ne seslendim... Kader deyip bağrımıza sapladık hançerlerimizi Sonsuz kanayışlara yatırdık yüreklerimizi. Tutma, tutma bırak beni O bildik balkona inivereceğim Başım bulutlarda, açık pencerelerde gözlerim... Yıllar önce Veysel'in dediği kulaklarımda: "Senin yüreğin delik be hoca.. Senin yüreğin delik!" Bu delik yürekle uzun yıllar yaşadım İlkbahar çiçeklerini gördükçe yeniden, Umut yüklü şarkılara başladım. Yüce dağlara karlar düştükçe, Nice kuytu köşelerde saklanıp ağladım. Damar damar kanıma işledi sensizliğim, Yıllar devrildikçe meleğimi özledim. Veysel'in dediği kulaklarımda: "Senin yüreğin delik be hoca.." "Senin yüreğin delik!" Bu delik yüreğim ve anılarımla birlikte ben, O dağ senin, şu dağ benim diye diye Kaç yol kavşağında durup bekledim Güne gün, aya ay, yıla yıl ekledim... Belki dönersin, belki gelirsin diye Civan ömrümü tükettim. Mevsimler döndükçe sanki daha da dirileşti papatyalar Güller soldukça demlendi hatıralar Şimdi şu benim delik yüreğim, Özlemden mi, heyecandan mı nedendir? Yeni baştan sızım sızım kanıyor. Umuda kilitlenmiş bir yol kavşağında, Anılarından beslenmiş bir papatya Yollarımı bekliyor. Saçlarında aklar, Saçlarımda aklar... Demek kırk yıl oldu ha? İnanamıyorum. Demek koca kırk yıl gelip geçti. Sensizliğimiz uçuştukça gözlerimizde; Kafdağlarını aşamayan umutlarımızın yıldırımları, Hasret kesmiş fırtınalarla birlikte El ele verip üstümüze geldikçe; Yüreklerimiz delindi. Havada bulut mulut yoktu, nerden çıktı bu yağmur? Anılar kaynaşıyor yüreğimizde Geçen günlerimizle hesaplaşmak adına; Islandıkça ıslanıyoruz. Hayatımızın en zor dönemecinde Dediğin yolun tam ortasındayız Sağdan soldan su gibi akıp gidiyor zaman Peşimizde torunlarımızın elinden tutmuş çocuklarımız Yeni sevdalara kapılar açıyor... Zor bir hayatı yaşadık biz, oldukça zor bir hayatı yaşadık Hasret sularında bandırıla bandırıla Nice eski yeni aynaların karşısında sergilendik Gözlerimizde yaralı bir ceylanın hüznü Ürkek sevdalara bel bağladık... Ben adam olmam, ben adam olmam Hala seninle dolu bu delişmen yüreğim Hala on sekizinde bir gencim Gözlerim yollarda, Seni bekliyorum... Desene be gülüm, Haydi söylesene be gülüm: "Saçlarımıza aklar düştü, Nice mevsimler geçti. Papatyalar, güller soldu Uzadıkça uzadı yollar... Ben seni unutamadım, Ben seni unutamadım! Mevsimlik çiçekler gibi solsam da Genç anılarımın şafağında: Seninle yaşıyorum. Seninle yaşıyorum!" Ah ömrümüz, ah ömrümüz Birbirine bağlayamadığımız ömrümüz Gelecek zamanlara damgasını vuracak… "Belki de bir varmış, bir yokmuş" diye başlayacak Yeniden, yeniden anlatılacak Melek ve Şehzade'nin hikayesi… Destan destan yazılacak Yaprak yaprak bütün çiçeklere Seven yüreklere kazınacak Sevda öykümüz. Merhaba ömrümün özeti, Merhaba delişmen yüreğimin sızısı Öyküm, şiirim her şeyim Merhaba bahtımın yıldızı Efsane aşkım! NEDEN Neden ağlıyorum biliyormusun Uyanmak acı veriyor yüzünü görmeyice Resimler neden çekmecede biliyormusun Hatıralar acı veriyor beraber yad etmeyince Ayaklarım beni taşımıyor biliyormusun Neden yürüyeyim yollar sana gitmeyince HÜZÜNLER GÜZELİ YAZ YAĞMURUYDU HAYALLER TOPRAK ÇEKTİ BİR ANDA KIŞ GUNESIYDI SEVDIGIM BATIP GITTI BIR ANDA BIR TRENDI HAYAT GECICI BIR YOLCULUK ASK BIR RUZGARDI TUTAMADIGIM BIR YAZ GUNU. SON BAHARDI GOZLERIN YAPRAK GIBI SARALAN GUZ GUNESIYDI YUZUN GOZLERIMI YANDIRAN. OLEN CESETIMDIR Bil RUHUM YASAR HER ZAMAN ATTIGIN HER ADIMDA IZLERINI SAYMAKDA. KALP TİPİ CEZAEVİ Ağlamak istiyorum satırlara sabahları Gözyaşım mürekkep olsun, doldursun sayfaları Sayfalar şiirlere boğulsun, şiirler sana Her kelime seni anlatsın, yaşatsın bana **** **** **** Kalemim şahit olsun yüreğim sanık Cezam müebbet olsun senin gönlüne Gelecek berrak olsun, geçmiş bulanık Sevgin sonum olsun, nokta olsun ömrüme **** ***** **** Penceremde güneşim ol gözümde ışıltı Gökyüzünde kalma misafir ol hücremde Kalbimde haykırış ol, kulağımda fısıltı Şiirsin sen kağıtta, şarkısın dilimde **** **** **** Virgüller ayırmasın seni benden ÜNLEMlere sor, anlatsın sevgimi Soru işaretini at bu şiirden Parantez içinde seviyorum seni Karanlığa İsyan Bu böyle olmayacak Bu,gizem, Bu karanlık Bana uymayacak Benim sevdamda karanlığa yer yok Şüpheye de Ben sevdamı; Gün ışığında isterim Pırıl,pırıl Gece şüphe demek Gece kuşku demek Hele de üzerine çökmüşse sevdanın Acabalar sarmışsa etrafını Bu böyle olmayacak Böyle bir sevdaysa, İnan bana uymayacak. Ben arkama dönmemeli, Geriye bakmamalıyım Güvendim,mi tam güvenmeli Şüpheye yer bırakmamalıyım Benim olmalı sevdam Benimle doğmalı Benimle büyüyüp Bende son bulmalı Ben cam gibi şeffafsam Sende şeffaf olacaksın Ya tam sevecek Yada anlımdan vuracaksın SİYAH GÖZLER Uzun kirpiklerinin koyu gölgelerinde Akşamları bekleşen guruba dalabilsem Bitmeyen rüyaların en tatlı seherinde O siyah gözlerinle baş başa kalabilsem Ilık bir buse gibi gece renkli gözlerin Çevrilse yavaş yavaş, bakışsak derin derin Bir ilham rüzgarı ile kalbimi serin serin Sevda çimenlerinde uykuya salabilsem Bulutsuz ufuklardan siyah ışıklar saçan Biraz hakikat olan biraz hayale kaçan Gönül kapılarını anahtarsız da açan Şiirli gözlerinden bir mana çalabilsem YALAN MI Sevmedim desem yalan olur, Alışkanlık yapmadın desem yalan olur Bağlanmadım desem hepsi yalan olur Senle yaşadıklarım boştu desem yalan olur Çünki sen benim canım oldun inkar etsem yalan olur Sen yalanlarla doluydun desem gerçek Seni seviyorum dediğinde yalan olduğu gerçek Oysa hiçbir mecburiyetin yoktu buda gerçek Tek sevdiğimsin ve öyle kalıcan buda gerçek Aramadım ki senden başka birisini Sormadım ki yalanı gerçeği hangisi Buldum sarıldım sana ve benle kalacağını düşünerek sevdim seveceğim seni yani kimsenin bilmediği BİLEN'i MAVİ'Yİ SUNDUM SANA... Yüreğimdeki AŞK'la, MAVİ'yle çıktım bu yola Bazen sessizliğin sesi, bazen kimsesizliğin kimi oldum bu sevdada Seni doyasıya yaşamak, bedeninde ve benliğinde kaubolmaktık tek amacım Kırlangıç kanatlarında dolaşırken diyarlarda Gözlerimde sen vardın baktığım her yerde, attığım her adımda Ben seni aradım içimdeki Ne çok düşlerime, hayallerime yüklerken AŞK'ımı Geleceğim ellerindeydi düşecek gibi Her şeye rağmen MAVİ'ydi yolum Herşeye rağmen umut dolu... |
DOĞMUŞ GİBİYİM
Yeniden doğmuş gibiyim Yalnızım ama olsun Bekleyen bulur sevdasını Yeniden doğmuş gibiyim Seviyorum halkımı Duvarlar soğuk,duvarlar kanlı Yıkmak gerek karanlığı Yeniden doğmuş gibiyim Saf temiz beyaz bir bulut gibi Işıklar sönsün Güneşim sönmeyecek ki Yeniden doğmuş gibiyim Parmaklarım kalın Ellerim nasırlı ve kirli Daha seferim bitmedi Yeniden ,yeniden doğmak için Gözlerim baktı Yüreğim gördü Yeniden doğmak için birileri öldü Benim ölmem neyi değiştirir ki |
BEN SALLANIRKEN
darağacında sallanırken ben çıktı ruhum bedenimden taşınırken omuzlarda kuşlar gibiydim kanatlarım tahta tabut,en önde resmim yoktu gerek yoktu,yolum devrim adım deniz yaşama sarılarak keneplenmiştim çürüttüm demir parmakları yalnız ben sallanırken bir güvercin varmış penceremim önünde beyaz,uzun damla gözyaşı gibi tek benim gibi hür olmak için uçacaktı ecel binmeseydi kanatlarına zamanı geldi şimdi dalmıştır karanlığa ben sallanırken iki arkadaşım daha vardı yanımda,cesurca sallandık üçümüz gündüz gibi aydınlıktı yüzümüz yıllardır soğmadı soğmaz bedenlerimiz ben sallanırken bir hayin vardı güldü arkamdan bakıyordu kanla bulanmış camdan sandı ki vatanım artık çıplak daha var benim gibi gönlü ak takip ediyor milyonlar arkamdan ben sallanırken kazılmış toprak defne gerek yok yerimde yatan benim sadece vücudum dışardadır hala benim aziz ruhum umutla koşuyor yarınlara özgürlük için doğdum özgürlük için yaşıyorum ben sallanırken koptu ipim boynumda dimdikdim yere ayağım değdi ben ölmedim ki yaşıyorum milyonlarda karanlıktan kurtarmaya geldim ülkemi çelik halatlarla bağlandım ,ölümsüz yaşama |
Olmadı...
Onu kendimden seviyordum, O,benden çok seviyordu beni. Öyle bir dosttu ki, Ailemi aratmıyordu. Sır desen sır tutar, Bir dostun yapabileceği her şeyi yapar. Kusursuz dost buna demeli, Ne kandırır seni,ne de dost satar. Sevgisi eksik olmadı, Dostluğu,arkadaşlığı günbegün arttı. Diğer hainlerin yaptıklarının, Hiç birini yapmadı. Fedakarlık etti her zaman, beni mahcup bıraktı, En kötü günümde yanımdaydı, Daha doğrusu,kötü gün yaşatmadı. Ne zaman zorda kalsam, Hep ona koşardım, Böyle dost bulunmaz diye, Kendimle gurur duyardım. Böyle dost bulunur mu? Bulunmaz! Daha doğmadı, Ne yazık ki hayal dünyam, Öyle biri olmadı... Yankı Yüzer |
BENİM GENÇLİĞİM
Ak düştü saçıma kadir bilmedim, Harebeye Döndü bitti gençliğim, En güzel günümü boşa Geçirdim, Tarihe Gömüldü, gitti gençliğim Hakkımdı yaşamak insandan farksız, Sevgiden Yetimdim gülmekten öksüz, Kader attı bana tokadı ,haksız, Ezilmekle geçti benim gençligim, Hem doğru konuştum hem karşı çıktım , En güzel yaşımda canımdan bıktım, Felegin Çarkına ben, çivimi çaktım, Pervaneye Döndü benim gençliğim, Hep iylik Düşündüm hep iylik ektim , Bu Gençlik çağımda çok çile çektim, Kader senin çiçeğin bağrıma diktim, Almadan Kokunu gitti gençligim , |
Kovdum Kendimi Yüreğinden
Sevdanın denizlerinde rotasız bir gemiydim. Sana yolculuğa çıkmadan önce, Bütün aşklarımı, acılarımı, sevinçlerimi bir kenara koyup, Azıksız birtek yüreğimle baş koymuştum bu yola. Yolum uzundu, karmaşıktı ve tehlikeliydi... Tüm bunları biliyor, bile bile lades dercesine İstiyordum bu sefere çıkmayı... Ancak ben sana ulaşmaya çalıştıkça sen kaçıyordun. Senin yanında olmak, sesini duymak için Sarfettiğim bu çaba öylesine güzeldi ki... Bir gün ışığın göründü uzaktan, işte ordaydın! Arkamda bıraktığım bir nokta olarak kalmış Sen önümde büyüyordun, gülen gözlerinle beni çağırıyordun... Önce ellerini tuttum, sonra gözlerine daldım... Senden aşk dilerken, sen gerçekleri sundun önüme... Sevdalarımı sorguladın, rüyalarımı benden geri aldın. Bu fırtınalı denizlerde sana duyduğum ihtiyaç, Senin yüreğimi tokatlayan sevdan beni isyankar etti... Düşünemiyordum artık, geri dönülmez bir yola girdiğimi biliyor, Ancak bu yolda her pahasına yürümeye karar vermiştim. Kırgınlıklarımızla, hasretimizin koynundaki acıyla, ******* boyu başbaşa kaldık, sorular sorduk kendimize... Nereden başlarsak orada bitirdik, bir çıkış yolu bulamadık! Ve sonunda bu denizin sonu görünmüştü... Daha karaya ayak basmadan, fırtınalar dalgaları çağırdı kükreyerek... Gücüm kalmamıştı, bilinmez bir yola doğru gittiğimi biliyordum! Çaresiz kollarımla birkez daha sana ulaşmayı denedim. Ancak sen duymuyordun, belki de duymak istemiyordun. Ancak beni görüyordun. Çaresizlik denizlerinde kayboldum sonra. Sana sevgiler getirmiştim oysa. Bu yaşamdan küçücük umutlar derlemiştim yüreğimde... Onları büyütmüş sana armağam edecektim, olmadı işte... Ne kadar istesem de senin o kapalı yüreğine girmeyi beceremedim. Şiirlerim, sevdalarım ve *******imle başbaşa kaldım. Bir kez daha yenildim aşka... bir kez daha yenildim çok sevmeye... Şimdilerde gönlümün yelkenlerini toplamaktayım. Tövbeler ettim, bu denizlere bir daha çıkmamaya... Bir daha hiçbir yüreğe girmemeye yeminliyim!!.. Seni kendim kovdum, yüreğinden... Bir daha girmemeye, bir daha sevmemeye söz veriyorum... Seni sevdiğimi, kurda, kuşa söylüyorum; Ama asla Aşk dilemiyorum |
MAZİYİ ANIŞ
Yalnızım yine bu gurbet akşamı garipliğinde. Seni düşünüyorum... Kahredici bir his var içimde. Ufka bakıyorum, Gün batısı sanki tutuşmuş, kızıla boyanmış bulutlar, Ve dağlar alev içinde.... Seni düşünüyorum,derin derin.. Dudaklarımda acı bir tebessüm. Sen yine bütün güzelliğnle karşımda... Yine gülüyor bana gözlerin... Seni düşünüyorum, Mazi devriliyor önümder yaprak, yaprak, Ve ben seninle değil, hatıranla beraberim ağlayarak... Seni düşünüyorum,o güzel günler serilmiş önümde. Sen sevdiğin beyazlar içinde, manalı tebessümün konca açmış gamzende. Ekser akşam bu vakit bütün sıcaklığınla kollarımda, Gezinirdik bu ıssız gurbet yollarında.. Ben saadetten sarhoş, Yanımda dünyanın en güzel kadını, Sen ise gözlerinde yaşlarla fısıldardın aşkını.. Heyhat, ne oldu o yeminler, o göz yaşları nerede? Nerde o çırpınışlar, o binbir vaad nerede? Görüyorsun ki ben hala eski seven adam, Sen ise çoktan unutmuş, binbir işveyle yaşıyorsun tasasız.. Her kadın gibi çıktın, sen de oldun vefasız.. Şu en son gecenin son hatırasiyle sarhoşum, Yine tamamiyle seninle, velhasıl bir hoşum.. Kadehler yine boş, saçların yine perişan.. Bütün şuhluğun üstünde ve gözümüzden silindi gitti cihan... İşte, ben her akşam böyle, hatıranla ve dalgın, Yaşarım maziyi içimde. Ve birdenbire kendime gelince, Bakarım ki yanımda ne sen varsın, ne de kalmış ufukta yangın... |
Korkmuyorum
Bana karşılığın yok mu, Hezimetinden korkmuyorum. Sözlerin çok mu derin, Yaralasın,kaçmıyorum. Çok mu kötüyüm gerçekten, Sen söyle,inanmıyorum. Ulaşılmaz mısın? Sen konuş,sanmıyorum. 'Seni ölüm bıktırır' diyorsun, İnat değil mi? Ölümden de korkmuyorum... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:04 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.