![]() |
Kandırıldım Ama Seviyorum
Zamanı yok sayıp bekledim Bana,İşte buradayım demeni Ama nafile aşk oyunundayım Sen ulaşılması gereken hazine Ben saba tutsak adi bir taş Hatalımıydım diye soruyorum Peki suçum,hatam ne acaba Sadece sevmek belkide,delice Ne acılara direnmedik ki hayatta Kandırılmak mı yıkacak bedenimi Sus artık dinlemek istemiyorum Değerli taşlarla süslediğin sözleri Kandırılmak değil ki beni yıkan Beni kahreden sevmek hala Seni deli gibi çılgınca sevmek |
Kaos
Güneş dahi söndü gözyaşlarımla Hiç acımadın masum duygularıma Bu bedeni senden ayırdığında Bari ruhumu alsaydın bedenimden Bir gece ansızın çekip gittin Ben hala oturduğum yerdeyim Dön artık bitsin bu hüzün Senin kokunda yeter aslında |
Karadeniz
Ey gidi Karadeniz düşmanım oldun Bizim gibi sevenleri hasrete boğdun Bir yanda memleket bir yanda sıla Annem ağlar yarim yolumu gözler Gurbet dediler para kazanırsın orda Kayboldum ben bu şehirde yalnızım Soğuk *******de tir-tir titriyorum Bir yarimi bir annemi hayal ediyorum Hayaller yetmez oldu artık kalbime İzin ver gideyim artık sevdiklerime Dalgaların hırçın olmasın artık Ayırmasın sevenleri hasret vermesin Yol ver geçeyim Karadeniz yol ver Biliyorum asi ve de hırçınsın Kimseden korkmaz kaçmazsın Ama sevenleri neden ayırırsın Ey gidi Karadeniz düşmanım oldun |
Karadeniz Gibisin (Syn. Ayser Özbakır Tabak'ın 'Karadeniz Eserim' Şiirine Nazire)
Karadeniz gibisin, asi, başın dik ve heybetli Bazen sakin oluyorsun ütülü çarşaf misali İnsan sana yakın olunca hüzünlenemiyor Aksine kahkaha ile gülüyor ve eğleniyor Karadeniz gibisin, güzel, zarif, eşsiz ve narin Karadeniz gibisin, püfür-püfür asalet esiyor Yelkeni senin rüzgarına açınca huzur geliyor Rüzgar dindiğinde ise başım çok kötü ağrıyor Başımı alıp gidesim geliyor, uzak diyarlara Karadeniz gibisin, şevkatli ve huzur verici Karadeniz gibisin, yazın serin, kışın sıcak İnsanlar huzuru, neşeyi bir sende bulacak Tanıyınca senden kopmak çok zor olacak Kopunca kavuşmak için Allah'a sığınacak Karadeniz gibisin, adın asla unutulmayacak |
Karanlık Yol
Uzun ve karanlık bir yol var önümde Sonunda ne olduğu belli değil Bir başıma korkusuzca yürüyorum Karanlıkla kavga edercesine koşuyorum Seni düşünüyorum her adımımda her nefes alışımda Karanlık bozulmasın diye sigaramı bile yakmıyorum Bazen ağlayasın geliyor hıçkırıklara boğularak Bağıra çağıra şarkı söylemek geliyor içimden Bazen bir korku giriyor içime O an küfrediyorum beni bu yola itenlere Belkide bir kaçış bu çok uzaklara Sonu belli olmayan bir hayata |
Kayıp Çocuk
Kuytu köşede bir başına duruyor Kirli elleri koynunda tir tir titriyor Ağlamaklı gözlerle çevreyi izliyor Bir kuru ekmek için Allah'a dua ediyor Benim suçum ne diye kendine soruyor Tek suçu masum olmak kendiside biliyor Kötülüğün pençesine düşmemek için çırpınıyor Yalnızlığa isyan edip hıçkırarak ağlıyor İstanbul sokakları onu artık korkutmuyor Yaşamak için zaman ile kavga ediyor Çocukluğumu kim çaldı diye yıldızlara bağırıyor Bir parça simit ile karnını tıka basa dolduruyor Zengin olsa ne bilecek açlık nedir diye Fakirlik ona verilmiş çok güzel bir hediye Bazen ağlıyor anne baba kardeş nedir diye Sonra düşünüyor ben neredeyim kimim diye |
Kazımiye Kan Gölü
Bağdat yine kan ile boyandı Müslüman Müslümana kıydı Arkasında Kara Şövalye vardı Haçlı kılıcı kan ile kaplandı Çocuklar yetim,öksüz kaldı O zalimler ise sadece baktı Kazımiye saf kan ile yıkandı Haçlı ise kuş tüyünde yattı Fatih yine dost acısını yazdı O zalim şövalye sessiz kaldı Akıncılar da artık pek kalmadı Şerefsiz haçlıya meydan kaldı |
Kendimce Konuşuyorum
Ne oldu be dostum susar oldun... Sessiz *******de kayboldun... Sen aşık olduğunda sarhoştun... Bak yine için içine ağlıyorsun... - Konuşsam benden kaçarsın dostum - Dertliyim dostum ******* dermanım - İçmeden güzelliği ile sahoş olmuştum - Ağlıyorum evet çünkü hala seviyorum Yeter artık Siyahii'm dur, ağlama... Sol göğsüne yumrukları vurma... Boş şişeleri sokaklara savurma.. Artık yeter, dertli şiirleri yazma... - Yetmez dostum denizi dolduramadım - Kalbimin içinden onu söküp atamadım - Şişeleri sokaklara çöp diye atmadım - Ben duruyorum kalbime dinletemiyorum Bak yine uykusuz, sabah vardın... Sevdin ama sevgini anlatamadın... Şiirleri kullandın ona aşkını anlattın... Okuduğun isyandan hiç utanmadın... - Gözlerim ona hasret kaldı kapanmıyor - Sevdim, hemde delice ama anlamıyor - Şiirler de küstü bana, artık gülmüyor - İsyanım sadece yarime ama duymuyor Gitme dedim sana dinlemedin... Tam unuturken aşkını yeniledin... Elini de tuttun kendini kaybettin... Bir damla yaşı ile aşkını yeşerttin... - Konuşma dostum kendimi kaybettim - Yeni bir yaşam için çok yeminler ettim - Ben ruhumu ellerim ile ona vermiştim - Gözyaşı ile dünyaya yeni bir ben diktim Sil artık gözyaşlarını ağlama... Siyahii'sin sen teslim olma... Yattığın rüyadan sakın uyanma... Kendinin ölüm fermanı yazma... - Ben gözyaşlarımda onu buluyorum - Ondandır sanıyorum, hiç silmiyorum - Rüyalarımı karanlıktan çıkaramıyorum - Sen dedin dostum, o olmadan ölüyorum - Dinle beni güneşim, seni hala seviyorum - Odamın duvarlarını resimlerinle süslüyorum - Gözyaşlarımı kanım ile şarap yapıp içiyorum - Sen anlamasan da seni senden kıskanıyorum - Dostlarım artık adıma Siyahii der oldular - *******i bana sanki sen gibi yakıştırıyorlar - Uslan diyorlar ama seni hiç tanımıyorlar - Gecemi aydınlatan Gece Güneşimi bilmiyorlar *_*_Aşık olanın gözyaşları dinmez_*_* *_*_O yaşları hiç bir aşık silemez_*_* *_*_Çünkü o yaşlarda yari vardır_*_* |
Kendimi Tanımıyorum
Korkuyorum artık kendimden Beynim çatlayacak gibi karışık Sisli ve karmaşık düşünceler Kötümüyüm iyimiyim bilemiyorum Kaçmak istiyorum bedenimden Tiksiniyorum kendi yüzümden Aynaya dahi artık bakamıyorum Melekmiyim şeytanmı bilemiyorum Ruhum huzur bulsun istiyorum Sesime dahi artık katlanamıyorum Hep kendime zarar veriyorum İnsanmıyım hayvan mı bilemiyorum |
Kerbela
Ey Fırat dur artık yeter Nedir bu asiliğin hırçınlığın Sen değimliydin canları alan Kerbela senin kıyında değil mi? Bir seyyid şehit oldu kıyında Adı Hüseyin efendimin torunu Vücudunda otuz üç mızrak yarası Yetmezmiş gibi otuz dört kılıç yarası Kızıl aktın o gün kan misali Hz. Hüseyin kıyında cansız yatardı Başı bir yanda vücudu bir yanda Hz. Zeynep’in feryadı vardı her yanda Ay parçası üç yaşında Abdullah Şehit oldu Hüseyin’in kucağında Üç yaşında boynunda kâfir okuyla Kan dolmuş Hz. Hüseyin’in elleri Muharremin onu hicretin atmış birinci yılı Kerbelanın rengi kan ile kırmızı Efendimin ashabı şehit oldu o yerde Ey Fırat sen ise izledin olanları Dur artık Fırat akmaz ol… |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:08 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.