www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Aşk Şiirleri (https://www.cakal.net/showthread.php?t=102504)

GooD aNd EvıL 03-09-2008 02:05 PM

yanan bir mum gibi sevgim
sevdikçe yanıyorum
yandıkça eriyorum
eridikçe bitiyorum
sen üflesende,üflemesende
günün birinde,
sönüyorum...
HASAN YAKUT

GooD aNd EvıL 03-09-2008 02:05 PM

gideceğim buralardan
ne ismin kalıcak bu şehirde,
ne de yüzünün resmini anlatan bir yazı...

sesini anlatan tüm şarkılar silinecek,
çıkmayacak yağmur sonraları gülüşün gökyüzünde,
olmayacak seni tanıyan bu şehirde
ben gidince...
HASAN YAKUT

GooD aNd EvıL 03-09-2008 02:05 PM

Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
özlemeye başladım herkesi...
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye
başladım sonra..
Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
Yum

GooD aNd EvıL 03-09-2008 02:06 PM

ne kadar uğraşsam da çelikten zırhını giyemiyecek kalbim
uçsuz bucaksız bir gökyüzü sana verebildiğim
yalnızlığımı tutabilir misin ellerinle...

ben düşen bir yaprak,sen bana tutunmaya çalışan yağmur damlası
yoksulluğun resminde ruhlarımız birer aşk acısı...
şafakta aydınlanır umutlarımız ama
ölüm beklenen bir son,gece yarısı
HASAN YAKUT

GooD aNd EvıL 03-09-2008 02:06 PM

Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun ?

Utanırım,
Utanırım fukaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?

Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldır

GooD aNd EvıL 03-09-2008 02:06 PM

Maviye/Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine/Rüzgarda asi,
Körsem/Senden gayrısına yoksam
Bozuksam/Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık...
İtten aç/Yılandan çıplak,
Vurgun ve bela
Gelip durmuşsam kapına
Var mı ki doymazlığım?
İlle de ille/Sevmelerim,
Sevmelerim gibisi?
Oturmuş yazıcılar
Fermanım yazar
N'olur gel,
Ay karanlık...
Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın, çıyans

GooD aNd EvıL 03-09-2008 02:06 PM

seni sevmek
nazlı nazlı salınan bir aleve yaklaşmak gibi
uzaktan korkutucu geliyor önceleri
yaklaştıkça ısınıyor insanın içi
yaklaştıkça sarıyor sıcaklığın bedenimi...

seni sevmek
bir uçurumun dibinde nefes almak gibi
aşağısı puslu görünüyor önceleri
baktıça açılıyor o derin sis perdesi
baktıça görüyorsun dipteki mavilikleri...

seni sevmek
gece karanlığında yıldızları izlemek gibi
çok çok uzak geliyorlar önceleri
izledikçe unutuyorsun mesafeleri
izledikçe yaklaşıyor eşsiz güzel

GooD aNd EvıL 03-09-2008 02:06 PM

Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara.
Akan yıldıza.
Bir kibrit çöpüne varana.
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir k

GooD aNd EvıL 03-09-2008 02:06 PM

bir yağmur tanesi gibiyim
kendimi bildim bileli düşüyorum
tam toprağa ulaştım derken
kirli bir bataklığa damlıyorum

ben bir yağmur tanesiyim
gökkuşağım benden uzak
zamansız yağmışım meğer
senin toprağın bana tuzak

bir damlacık suyum ben
cezamı çekiyorum gülerek
suçum yağmur tanesi olmak yerine
senin bir gülüşün olmayı dilemek
HASAN YAKUT

GooD aNd EvıL 03-09-2008 02:06 PM

bugün silinip gidiyorum hayatından,
buruşturulup atılmış bi kağıt parçası gibi,
dönüyorum ikimizin yol ayrımından,
mahşeri karanlıkta yolumu kaybetmiş gibi...

bi parça kopuyor her resmine baktığımda
sürükleniyor terkedilmiş gemiler gibi,
bi ağıt yankılanıyor isminle kulağımda,
acısı henüz taze,kabuk bağlamamış gibi...

işte yok oluyorum sensizliğin diyarında,
sessiz sedasız eriyen buzlar gibi,
gün gün çürüyorum yazın kurağında,
gidiyorum perim bu masal bitiyor gibi...
HASAN YAKUT


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:45 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.