![]() |
Yalnızlık ve Arkadaş
Yalnızlık, Sessizliktir! . Bazan arzulanır, Genelde insan! Yaşayamaz yalnız, Yalnızlık! . ALLAH’a mahsus Yalnız insan, AMAÇSIZ Duygularla baş başa Bazı hasletler kör, Yalnızlık zamanla kor Cemiyetlerden uzak Kendi kendine tuzak Hissiyatı çoğalır Merhamet, Sevgi azalır Paylaşımı kaybolur İstenir hatırlansın Kendisi arzulansın Yüreği katılaşır İnsanlardan kaçışır. Konuşmak arzusuyla Hayvanlara yaklaşır Onlar ile dertleşir Dostlukları pekişir. İnsan ilişkileri Kaybolup gittiği an Koca dünya anlamsız Bomboş geçecek her an Koşuşmalar, gürültü, Bağrışmalar, hengame Hepsi bir hayal gibi, Hepsi yapay biçimde Bir sanal yaşantının Oldu artık içinde. İhtiyarlık anında Kimse olmaz yanında İşler daha zor olur Dertleriyle boğuşur Kendi bir iş göremez Doğru yiyip içemez Oturmak, kalkmak ağır! Hizmete para verir Dost bulunmaz bir yerde Menfaatle baş dertte Hastalıklı zor günler Yaşlılıkla gelirler. Sıkıntılı o anlar Yanında yok kalanlar! Ölüm arzu edilir Ona doğru gidilir. Fakat gelmez nafile! Çekmek var, bile bile! Kurtuluşa ermek zor Yalnızlık içte bir kor. Allah yalnız bırakmasın, Duygular paylaşılsın, Herkese can yoldaşı Hayatın arkadaşı, Olmalı ve dolmalı Arkadaş çoğalmalı Çevresi geniş olan Kalbi huzuru bulan Sevgiler paylaşılıp Kat be kat çoğaltılan, Keder, üzüntülere Katlanıp; azaltılan Beraberce ağlayıp Beraber gülebilen, Bir topluluk olmalı Neşe ve can dolmalı! . Kederler atılmalı Sevinç günlerimizi Beraber kutlamalı Üzüntü ve ölümü Birlikte kaldırmalı O zaman hayat güzel, Herkes kendinden özel Hayatta anlam olur Anlam yerini bulur. Her yaş! Bir baharı andırır Tatlı bir paylaşım Bizi kandırır Beraberlik Anlamlı bir hayatta Ebediyete bir yol Sendeleme anında Uzanan tutan bir kol 03/02/-09/03/1999 Gaziantep 03/05/2001 Gaziantep Müslim Avcıoğlu |
Yarış
Kederle dolu yüzler çevriliyor semaya İman dolu gönüller sanki benziyor aya.. Yüzleri ızdıraptan karmaşık şekil almış Ne kadar çekse bile onlar Hakka bağlanmış Ne acı ne işkence çekse onlar yılmazlar Biliyorlar ilerde gelecek mutlu yıllar,, Bu bir aşk yarışıdır kim ne olur bilinmez Bu yolda gidenlerin hatırası silinmez Acıyla yansa gönül hazan çökse bahara Depreşir içimizde volkanlar gibi yara Belki düşenler olur, belki ölen ayrılan Yine sürer bu yarış. Sonsuza dek, her zaman 10.1.1980 –Ankara Müslim Avcıoğlu |
Yaşanan
Yaşam esrarlı dolap Çözülmesi zor düğüm; Dolmuşuz boşanmışız, Biz olmuşuz bir güğüm Nice kısa bir anda, Bu ömür fani olur. Dar-ı dünya meşgale, Mahşerde deva bulur.. 08.03.1981 Her meta bize çile Sırta ağır bir yüktür. Dürülür çile çile, Son hesabı büyüktür.. Doymak bilmiyor nefis, Her cümbüşe evet der. Duygular hoş ve nefis, Ama sonu hep keder! .. 2.4.1981 Y.T.Ö.O. küt. Ankara Müslim Avcıoğlu |
Yaşanan Bu Andır
Yıllar yılları kovalar Gün gelir yaşlanır insan Dönüp bakınca geriye Kaplar içleri hicran Yapılmak istenilen Ama yapamadıklarımız Hayatta beklenilen Sonuç bulmadığımız, Bir çok olumsuzlukla Bu dünyada yaşadık Seneleri kaybettik Ne acılar taşıdık! İmkanları kısıtlı Verilen bir çok gayret Boşa geçmiş gibidir Sonuçta koca HAYRET! Her geçen gün değişim Bu bedenim görüyor Hayata bakış açım Sürekli değişiyor Soruna yaklaşımla İçte hummalı yorum Dertlerden sıyrılmamla Güzel gün bekliyorum Geçen anları anla Boşa geçmişse günler Hayatına bir mana Katma zamanı bu an Yarını değil artık Bu günü düşünmeli Bu gün içinde varız Bu anı yaşayarak Izdırap, zevk duyarız! , Dün tarihte kalmıştır Yarın meçhulümüzdür Bu gün bu an her şeydir Her geçen an tarihtir Bu yazılan satırlar Bittiği anda bile Bu ana göre artık Eskimiş ve geçmiştir Yıllar nasıl geçmiştir Ömür nasıl eskimiş İlkbahardaki gonca Sonbaharda erimiş, Duygu yön değiştirdi Sevgiler maddeleşmiş Ufka bakan pencere İhtirasla bezenmiş Ruhlarda asileşme Kan görme güzelleşmiş Rekabet baş düşünce İnsanlar silkelenmiş Benlik vücudu sarmış İmanlar katledilmiş Yücelişte sınır yok Kibirlik katmerleşmiş Asi ruhlar meydanda Duygular prangalanmış Dertliler çoğaltılmış Sesleri perçinlenmiş! Duyulmayan feryatlar Ta! Fezayı inletmiş! Buna bir son gerektir Bu sesler dinlenmemiş! Bu an değiştiğinde Sorunları bitmemiş Yazılan mısraların Değeri eskimemiş 05/05/1995 Kilis 23/04/2001 Gaziantep Müslim Avcıoğlu |
Yazma
Ak yazma kara yazma Dur kalem artık yazma! .. Kara gözlü ak sultan Biricik güzel anam Yüzün ak gönlük paktır Baş tacındır ak yazma Yazma senin gülündür Salkım salkım düğümdür Çevresi nakış nakış Duygularla bezenmiş Onda okunur duygu Belirlenir serzeniş Gönülün dili yazma! Ak yazma kara yazma Dur kalem artık yazma Yazma! Acı kelime yazma Gönülü okşayan söz Duyguyu dillendirir Can içinde bir çift göz Dünyayı süslendirir! Her can duygulu yaşar Kişi duyguyu yazar! . Duyguyla kuyu kazma Kötü kelime yazma Kara kelime oktur Kara da güzel yoktur. Kalbi delip geçince Yarası ağır olur. Düzeltilemez sonuç Duygularda tahribat Dostluklar zedelenir, Arkadaşlıklar berbat Gönülün sırça köşkü Yapılamaz yeniden Bir kırılmaya görsün Eser kalmaz sevgiden! ... Yarası ağır olur Kederde yeri bulur. Dinle, oku söyleme Sakin ol sakın azma Güzel yaz acı yazma! . Başta yazgı yazıldı Sırası gelir olur. Ecel en son yazgımız Ölümle bir son bulur. Mezarımız kazılır Beden kefene sarılır Artık gereği yoktur Bir başka yazgı yazma Ak yazma, kara yazma! Dur kalem artık yazma! .. 31/03/1981ytöo B230 14.00 19/11/2000 gantep Müslim Avcıoğlu |
Yılların Özlemi
Yılların bir özlemi içimde acı acı, Bekliyorum yıllardır bitecek mi bu sancı! .. 26.4.1980-Ankara Müslim Avcıoğlu |
Yitik Umutlar
Yitik umutlar, Yiteli yıllar oldu, Yittiğinden beri İnsanlık arar oldu. Arıyor! Umutlar yok; Bulmaya güç yetermi? Bulacak güç kalmadı, Bu umutlar içinde Neler neler vardı. Sevgi vardı, Kardeşlik, arkadaşlık, Dostluk vardı, İyi niyet, hoş görü Yardımlaşma ve yardım, Güzel duygular vardı Hırs yoktu, Maddiyata tapma yok Hırsızlık en kötü yol Köşe dönmece nedir, Ayakları kaydırma, İşlerini uydurup İnsanları ağlatma Bu huylar bilinmezdi Yapanlar sevilmezdi Güzel hasletli olmak Vicdandan silinmezdi. Söz tutulur. Verilir. Söz yerine getirilir Sözler imzasız senet Söze namus denilir. Bu günleri aradık Bunlar bu gün yok artık Şimdi yoklar var Yoklarla düzen Var olmak isteniyor. Eski varlar bir umut Bu umut aranıyor Bulabilecek miyiz Geçmişler taranıyor Bulursak ve alırsak Tekrar o mutlu çağı Yok olur düzensizlik Örer mutluluk ağı 01/04/2001 Gantep Real 17.00 13/05/2001 Gantep Müslim Avcıoğlu |
Yok Ediliyoruz
Yalnız kaldık bu dünyada Yalnız kaldık. Haçlı zihniyeti içinde, Toplumca dağıtıldık. Evimizden ailemizden koptuk. Benlik duygularımız coştu. Bireysel yaşamı seçtik. Bu seçiş Bizim sonumuzu hazırladı. Ne anne sevgisi kaldı, Ne baba. Ne akraba sevgisi, Ne millet sevgisi Ne devlet. Ne tarihimizi sevdik Ne bu günümüzü. Hep şikayet. Bu yüzden, Dört bir yanımız yangınla çevrili Hasta adamlıktan çıkarıp Bizi ölü görüyorlar. Akbabalar, sırtlanlar, Çakallar, Hazır bekliyorlar. Bizi parçalamaya geliyorlar Ama biz ölmedik. Uyuyan Aslan gibiyiz Yüz yılı aşkın uyku yeter Artık uyunmak vakti geldi. Uyan ki, Etrafında neler oluyor bir gör. Yoksa, gerçekten sonu ölüm. Hazırlanan tuzaklar Kurtuluşu zorlaştırıyor. Vicdanlarımızdan, Din sökülüyor O din ki gittiğinde Beden ruhsuz oluyor. O zaman bu toplum Asimile edilmiş oluyor. İstenilen bu, Bizler Hırıstiyan potası içinde Eritilebilmeliyiz Ancak böyle haçlı seferlerini Biz bitirmeliyiz. Bu duruma ramak kaldı. Oynanan oyunlardan ders al Ve artık Kendi benliğine dön. Yoksa, Bu topraklar için verilen, kanların bedelini, Ne bu dünyada, Ne ahirette Ödeyemeyiz Bunu böyle bilmeliyiz. 16/10/2006 20,05 Gantep Müslim Avcıoğlu |
Yokoluşu hazırlamak
Kalk! Ey uyuyan müslümün Herkes çalışıyor Sen niçin uykudasın.. Bilmiyormusun ki bu din, Önce çalışmayı emrediyor. Biz miskinliği seçtik Sonra, Geri kaldık diye haykırıyoruz. Düşmanlarımıza kızıyoruz. Önce kendimize kızmalıyız. Düşman düşmanlığını yapacak Biz, Müslümanlığımızı yapıyor muyuz. Önemli olan bu. Biz, Birbirimizi çekiştiriyoruz, Biz, Birbirimizin ayağını kaydırıyoruz. Biz, Çalıyoruz, çırpıyoruz. Kendi devletimizi Yok etmek için Düşmanla birlik mi oluyoruz Onların istediklerini yapıyoruz. Nerede kaldı müslümünlığımız. Önce Birbirimize kenetlenmeliyiz. Sonra, Düşmana siper almalıyız. Bunu başarmalıyız. Başaramazsak eğer Yok oluşumuzu Kendimiz hazırlıyoruz Buna fırsat tanımamalıyız 19/10/2006 11,20 Gantep Müslim Avcıoğlu |
Yollar
Yılan yollar kıvrım kıvrım Uzar gider ıraklara Gurbet ilde sıla nerde Hasretli, koş duraklara Uzun ince büyük yollar Dertliler bağrında ağlar Demir, beton, asfalt yollar Köyleri illere, bağlar. Çile yüklü ambarmısın Felaketlerle taşarsın Gönülleri hep yıkarsın Taşıtlarla taşan yollar.. Akan gözyaşı sel olur Yetim yanar, can kaybolur Geride ki çile bulur Kapılar kapatan yollar! .. Nimetine şüphe yoktur Faydan sayısız ve çoktur Sürat kalbe giren ok tur Kazalarda ağlar yollar! .. Ağlar yollar, ağlar yollar! .. 4.12.1980-Ankara Müslim Avcıoğlu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:32 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.