![]() |
Nasrettin Hoca tarlada uğraşırken birden alacaklısı gelmiş."Nasrettin Hoca, paramı ne zaman ödeyeceksin." demiş.Nasrettin Hoca'da"şu görüğün bölgeden devamlı koyunlar geçer. oraya bir tel örgü takıcam,takılan koyun yünlerini de satıp sana borcumu ödeyeceğim."demiş. Adam da haklı olarak gülmüş.Nasrettin Hoca buna karşılık adama "Ne oldu köftehor.Peşin parayı görünce gülersin demii!" demiş.
|
Hocanin iki karisi varmiş. Bir gün ''en cok hangimizi seviyorsun''diye sorarlar hoca söylemek istemez. Yeni karisi:
- ikimizde göle düşsek,önce hangimizi kurtarırdın?demiş. hoca eski eşine, - sen biraz yüzme biliyordun degil mi? |
Nasreddin Hoca Akşehir'de kadılık vazifesini yürütürken karşısına iki adam çıkmış. Birisi öteden beri cimriliği ile tanınmış bir aşçı, diğeri de boynu bükük bir fakir. Aşçı sözü almış :
- Hocam demiş, ben bu adamdan davacıyım. Dükkanın önünde fasulye pişiriyordum. Tencerenin kenarından buğusu çıkıyordu yemeğin. Bu adam elinde somunla geldi. Kopardığı lokmaları yemeğin buğusuna tutup başladı atıştırmaya. Nihayet koca bir ekmeği bitirdi. Ondan fasulye buğusunun parasını istedim, vermedi. Nasreddin Hoca anlatılanları dikkatlice dinledikten sonra fakire dönüp : - Doğru mu bunlar ? diye sormuş. - Evet, demiş fakir adam. - Öyleyse para kesesini çıkar bakalım. Zavallı fakir kadı efendiye karşı gelememiş. İçinde üç beş akçe bulunan para kesesini Hoca' ya uzatmış. Bu sefer aşçıyı çağırmış yanına. Keseyi kulağına yaklaştırarak şıngırdatmaya başlamış. Sonra da : - Haydi demiş aldın işte alacağını. Aşçı : - Nasıl olur ? diye şaşkınlığını belli etmiş. Paramı vermediniz henüz. Hoca cevap vermiş : - Fazla uzatma, yemeğin buğusunu satan akçenin de sesini alır elbet ! |
Nasrettin Hoca evlenmeye niyetlenir. Eş-dost bir hatuncağızı öve öve öve göklere çıkarırlar.
-Şöyle huylu! -Böyle soylu! -Dünyalar güzeli... Hoca'nın gönlünü çelerler. Evlenirler. Zifaf gecesi yüz görümlüğünü veren Hoca, gelinin duvağını kaldırır. Aman Allah'ım! Çirkin bir gelin. Gelin hanım, kocasına sadakatim göstermek için: -Hoca efendi, akrabalarından kime görüneyim, kime görünmeyeyim? diye sorar. Hoca şaşkın: -Aman hatun, bana görünme de kime görünürsen görün... der. |
Cenazenin Neresinden
Yine bir gün komşudan Biri vefat etmişti Herkes işi bırakıp Cenazeye gitmişti.. O sırada bir adam Yaklaşmış Nasreddin'e Demiş : Sorum olacak Ey Hocam sana yine Acımız fazla büyük Elbette sabretmeli! Cenaze götürürken, Neresinden gitmeli? Hoca demiş : Elbette, Sonu budur her kulun. Tabutta bulunma da Nerde istersen bulun! |
Hoca yolda bir leylek bulmuş. Almış onu evine götürmüş. Daha önce hiç leylek görmemiş. Leyleğin uzun gagası ve bacakları çok tuhafına gitmiş. Tutup bir güzel kesivermiş onları. Sonra da yüksekçe bir yere koymuş. Karşısına geçmiş. Yaptığı işten memnun, seslenmiş:
- Bak şimdi kuşa benzedin. |
Hoca'nın kaynanası çamaşır yıkarken ırmağa düşmüş, sulara kapılıp yitip gitmiş. Kasaba halkı toplanıp aramaya koyulmuşlar kadıncağızı. Hoca da aramakta, ama herkes gibi ırmağın aktığı yöne değil de geldiği yöne doğru giderek...
Görenlerden biri şaşırmış bu işe ve seslenmiş Hoca'ya : "Hocam sen ters yöne gidiyorsun!" Başını adamdan yöne çeviren Hoca şu karşılığı vermiş : "Sen benim kaynanamı tanımazsın birader. Dünyanın en ters kadınıydı o. Mutlaka cesedi de ters yöne gitmiştir." |
Nasreddin Hoca oğlunun eline bir testi tutuşturup çeşmeden su getirmesini istemiş. Çocuk dışarı çıkarken de ensesine bir tokat atıp :
- Testiyi kırma ha ! diye öğüt vermiş . Bunu gören komşulardan biri : - Yahu Hocam demiş, henüz testiyi kırmadan niye dövüyorsun yavrucağızı ? Hoca cevap vermiş : - Testiyi kırdıktan sonra neye yarar be birader ! |
nasrettin hoca birgün camın önünde havaya bakıp hanımına yarın hava iyi olursa tarlaya gidip tarlayı süreceğini kötü olursada evde kalıp evi boyayacağını söylemiş.bunun üzerine hanımı hocaya;
bey;deki inşallah hoca hanıma; ya inşallahı maşallahımı var demiş iyi olursa tarlaya kötü olursa boyaya. sabah olmuş hava çok güzel hoca tarlanın yolunu tutmuş.derken karşıdan gelen bir jandarma ekibi görmüş.jandarma hocaya yaklaşıp bi köyü sormuş.hocada; orası çok uzak ancak 2 günde gidebilirsiniz ve oraya araba işlemez demiş..bunun üzerine jandarma hocayı da alıp köyün yolunu tutmuş.hoca istemesede mecburen yola koyulmuş.jandarmayı götüren hoca 2 günde eve gelmek için yollarda çile çekmiş.derken kanter içinde eve ulaşmış. kapıyı çalmış. hocanın karısı;kim o demiş hoca; benim inşallah... |
Palavracının biri başına topladığı üç beş cahile karşı övünüp duruyormuş :
- İşte ben güçlü ve maharetli bir adamım. Evet ben Halep'te bulunduğum sıralarda altmış arşın uzağa atlamış bir kimseyim!.. Nasreddin Hoca da bu sırada oradan geçiyormuş. Palavracının yanına yaklaşıp : - Yaa demiş demek sen altmış arşın atlarsın. Haydi atla da görelim. Adam hık mık etmiş. - Ama demiş ben Halep'te atladım. Hoca kızmış : - Canım demiş, Halep oradaysa arşın burada. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:58 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.