![]() |
Düşe Yattığında Umutlar
Düşe yattığında umutlar Bir gelincik fırlıyor Nakışzade sokağından Gergeflerden Sübyan dökülüyor Sabır küplerine Bir mecidiye ağlıyor Kesesinin rengine Bahar hiç gelmedi Düşe yattığında umutlar Gerçekler Hiç sevilmedi Kovuldu dokuz köyden Hatıralarım Ve gelincik tarlalarından Kırmızılar |
Düşler
Düşler Duşa girmez bilirsin Ruh Sevdalarla yıkanır ancak Sevgi Bir düş olarak Kalmasın diye Cennetin bahçesinde |
Düşlerimdeki Yok Oluşum
Karanlığın diğer yüzüdür geçmişim Yaşadığım hayatları saklayan Eski oyunlardan gülümseyen bir çift göz Eladır Düşlerimdeki yok oluşuma ağlayan Bir buharlı tren gibi inlerim Raylar gibi uzayan ayrılığına Bir köhnemiş kulübede beklerim Kangren olmuş hasretin acılarına Param yok mesudum deme sakın Ölçemiyorum değerini ihanetlerin Kim nerde ne zaman Ne alır benden Ne ister bedenimden Kızıl bir grup gibi Ufkunda hayallerimin Son defa batıyorum Karanlığın diğer yüzüdür geçmişim Yaşadığım hayatları saklayan |
Düşüm
Düşüm düştü boşluğa Üşüdü Seni gördü ışıdı Yaşadı Sevdanın türlüsünü Düşümü seviyorum şimdi Seni sevdiğim gibi Vefasız değil Aydınlık yüzü Ayrılıkları sevmiyor Düşüm düştü boşluğa Üşüdü Seni gördü ışıdı |
Düşünceleri Sermek
Ser Sereserpe düşüncelerini Denizlerin üstüne Martılar pelikanlar çalmasın ama Şaşkın balıklarını Kavakların gölgesi gazellerin gölgesinde Konuşur bereketli baharları Kuşlar kırık bahçe kapısına tünerken Beyaz çizgili zarif pençeleriyle Güneş kümesin çatısının üstünden yavaş yavaş batarken Anlatırlar soğuk kış günlerini Uçmayı bilmeyen yavrularına Rüzgarlar savruldukça kuzey denizlerinden Şarapçı Hüseyin'in yırtı fötrü Kaçıp gitmek isterdi beyaz bulutlarla Ekvator memleketlerine Ser dedimse Sereserpe düşüncelerini Göresin istedim Tabiatın konukseverliğini Kış aylarına |
Ebedi Aşklar Destanı
Ben bendeyim yarim artık sen sende Yaşar sandık beyhude,iki can bir bedende Ruhumuz bir bedesten gönüller çarşı çarşı Gözlerindi o destan tenin özgürlük marşı Leyla isen söyle bende Mecnun olayım Gül yüzünüz hiç asma senden memnun kalayım Işık ne zaman yanar nasıl çöker karanlık Yaşadın mı ey yar bir depremdir ayrılık Ağlıyorsa rüzgar bitsin diye düşmanlık Akacaktır gönlüne bir sevda ılık ılık Aslı isen söyle bende Kerem olayım Bütün yaban çiçeklerini sana melhem kılayım Sevda büyür yürekte,kol kanat gerilince Hançerden daha keskin kılıçtan daha ince Dervişten el alan miskin seni sende sevince Hesap tamam olacak ay buluta girince Şirin isen söyle sana Ferhat olayım Zalimin gurbetinden aşka serhat bulayım Sana güller dereyim yol aldıkça zamanda Yollarında öleyim sen istediğin anda Gerekirse yaşamana vereceğim cihanda Bir nefeslik ömür eğer kalırsa canda Zühre isen söyle sana Tahir olayım Evvel idim uğruna,iste ahir olayım |
Efsun Sarıları
Sorular sorardı efsun sarıları Yatağını ısıtmamış İhtiyar yosmalara Mavi paçalı Şebnemleri parçalayarak Eli kınalı periler gibi Usulca okşardı En küçük ihtişam delilleriyle suskunluk Garson bir kaç parça soru getirirdi Gümüş tepside Sormak için sevdiğine Hiç çekinmeden Seçemezdin Birbirine benzerdi hepsi Ayrıntılar rahatsız ederdi Çocukluktan arta kalan beynini Yinede toz kondurmazdın birine Ve hep aynı soruyu sorardın Ben kimim diye |
Eğer İnansaydın Döneceğime
Tükeneceksin Bir ışık gibi Kaynağunda umutlar azalınca Sevilerin Arayacaksın Gözlerinde ışıl ışıl parlayan Gençliğimin sıcaklığını Yüreğinde kaynayan Varlığının kor ateşinde Aşkımı Ben sana gelirdim gülüm Eğer inansaydın döneceğime Bekleseydin sabırla Kuruyan ağaç değildi İçimdeki duygular Kıskananlar ve çekemeyenler Var olsa bile Ben sana vurgundum Seviyordum deliler gibi Gözlerinde ki hüznü |
Eğer Yaşamaksa Bu
Eğer yaşamaksa bu Yüreğimde sebepsiz bir korku Ruhumu sızlatan çelik bir burgu Hükümsüz,sonsuz,bitmez bir sorgu Ben kendi hapishanemde yaşıyorum Eğer yaşamaksa bu Adımlarım bir yolda bir gidip bir gitmeyen Damarlarımda kan akıp akığp bitmeyen Anlamsız sorulara kin ve nefret gütmeyen Ben kendi hücrelerimde yaşıyorum |
Ehli Namus
Ehli namus Nasıl da tertemiz çıplak elleri kadının kadın razı gitmeye kadın uysal Ta.. dünden razı seninle gitmeye Dururum deme Bu namus fukarası diyarlarda Yerim deme bu lekeli balıkları Yutarım deme gördüklerimi Yaşarım deme isponozların arasında Hoş.. Seni farklı sanmıştı ya kadın İnanmıştı ya... Ehli namus Değer mi sessiz *******i kucaklamaya İçinde volkanların türküsü uçuşurken Camlardaki kuşlar inmemişken toprağa Değer mi kafesler dolusu özgürlük toplamak Gel vaz geç bu diyarlardan Bak ter temiz çıplak elleri kadının kadın mütebessüm kadın boynu bükük Sıtla kadını kaderine Topal küheylanına atla gizlice zamanın Güneşten önce Bir gece vakti Sessiz sedasız Çek git bu diyarlardan Varsın ağaların olsun buralar Çiçekler açsın günahlara gebe Koklayanlar onlar otlayanlarda Onların çiçeğinden sana ne? |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:37 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.