![]() |
İzmir
Unutulmuş, Bir İzmir akşamı. Yanılıp da unutulmuş. Karanlıkta ışığı arayanlar, Yan yana yürüyenler. Soluk bir akşamda, Aya tutunanlar. Yaşamın son dönemecinden, Zulme uçanlar. İzmir de kaldı bildik çocuklar. Yamalı umutlarla, Yaşam urbasına dolananlar. Umutlarına takılıp, Tepe taklak düşenler, İzmir de kaldı. Bildik dalgalardı boğuştuğumuz. Bir solukluk anlardaydı, En güzeli yaşamın. Zaman geçmiyor diyorlar ya, Yalan. Bak; Nasılda geçti zaman. Ufuk Nazım |
İzmir Ve Ben
İzmir ve ben Gevrek yerdik Susam susam kokup Nar çiçeklerine Takardık gülüşlerimizi. İzmir ve ben Bornova dan çıkıp yola Bayraklıda kapayıp pencerelerimizi Geçerdik kemer altının Büyülü sokaklarından. İzmir ve ben İncir altında Denize karşı Aşklarımızı meze yapıp İçerdik rakımızı. İzmir ve ben Konak meydanında Haykırırdık umutlarımızı Dalgalar bize hayrandı Bir o kadar uzakken sevdamız. Ufuk Nazım |
Kabuslarda Kaybolana
Yok bir nefes Alışılmış bir mutsuzluk Yada asabi bir havanın Kışkırtıcı etkisi. Yıl 2006 aylardan ekim Hakkını yememeli havalar iyidi Ama bu gün bir garip Terelelli oynuyor gök. Sabah yine uyandım Kabuslarla. Terden fanilam ıslak Ağzım ekşi. Yüzümü bile yıkamadım Ve unutmamak için Bu acı tadını rüyamın Ağzımı bile çalkalamadım. Zihnim bomboş Olup olmadığını bilmediğim Belleğimde bir eksiklik ki Dolanıyor sessiz bir çığlık gibi. Belki anımsarım diye Uykulu uykulu oturdum Başına masamın Sonsuz bir denizin kıyısına oturur gibi. Aradım kelimelerle Zihin denizimin Karanlık diplerinde Yok yok. Aynı günler altında Kurulu zaman saltanatında Kayıp bir düşü aradım Boşuna. Anlamadılarki Oturdum o kayanın başına Umudun sarı sıcaklığını bekledim Boşuna. Vurdum kendimi yollara Sustum yağmurlarla Kıyıları kara denizlerde tükettim zaman Boşuna. Bir iksirdi mutluluk Uykularda unutulan bir ruya Kitaplarda sokaklarda aradım Boşuna. Bir tılsımdı bu Yalın usturuplu bir küfür gibi Açtım kulaklarımı yıllarca dinledim Boşuna. Belki unuturdum adımıda Dağlarla birleşen gök çizgisinde Saklandım bulutlarla unutmadım adımı Boşuna... Dostlar soyleyin bana Ben kabuslarda Neyi kaybettim? Boşu boşuna. Ufuk Nazım |
Kaçak
Atının terkisinde; En güzel kaçak. Sınırları aştı mı, Kurtardı, En güzelini meyvelerin. Unutulmuş bir ürperti. Sınırları aşan arzu. Dört nala gidiyorlar; Dağların nehirlerin üzerinden. Başakların arasında; Keşfediyorlar vahaların en güzelini. Güneş ufuk da; Sapsarı gülümserken. Ufuk Nazım |
KaçıncıGeçişi
Kaçıncı geçişi bu yolu. Kaçıncı iç çekişi. Halbuki oda biliyor. Anlamsız bu ışıklar. Telaşlar boşuna. Yavaşlıyor; Düşün kıvrımlarında Akan, Milyonlarca kaygı. Boşuna kaçışı anlıyor. Kendi yolunu kurmalı. Başkalarının senaryolarında, Küçük rollerle avunmamalı. Ufuk Nazım |
Kaçış
Bugün, Kendimiz için bir şeyler yapalım, Yabancılaştığımız, uzaklaştığımız. Kendimize bakalım bugün. Hüzünden kemiklerim sızlıyor, Ellerim bomboş, Yüreğimde yıkılmışlık. Vazgeçmişiz, Bu güzel dünyadan. Beynimdeki sokaklar, Karatılmış, Umudun aydınlık bombardımanına karşı. Saatler, Ölümü çağrıştırıyor. Zaman, Hayat denen ulu ve yalnız dağın, Üzerinde birikip. Aykırı haykırışlarla, Bizi boğmaya hazırlanan, Büyük bir çığa gebe her an, Ve her saniye; Üzerimize örülen duvarın taşlarıdır. Ölümün çığlığı kulaklarımızda, Kaçıyoruz, her şeyden kaçıyoruz, Hovarda rüzgarlar gibiyiz; Her yönden her yöne esen. Beyin çöllerinin, Güneşsiz karanlığını görmüyoruz. Kör olduğumuzu bile, BİLMİYORUZ. Ufuk Nazım |
Kaçıyor
Kaçıyor Kendinden kaçıyor. Işıl ışıl gözleri Korkularını tutuşturmuş Bir avuç kül kalmış Kendinden geriye. Savruluyor Yel değirmenleriyle Dalıp dalıp Rüzgarlara Dağılıyor zerre zerre. Ufuk Nazım |
Kadın
Topuklarının çatlağında Kaybolmuş bir gençlik acır. Ellerinin nasırında sızlar Kaybettiğin ilk yavrun. Ve gözlerinde balkır Emeğinle çalkalanan berrak gün. Kalçalarında ırğalanır Sanki koca bir yaşam denizi. Dilinde ağıda döner yaşamın Gecenin sarı yıldızları gibi Ağanın, kocanın, patronun Yüzüne elbet bir gün doğar Çektiğin bunca kahır. Umursamazlar seni Yataklarının dışında Analıktır senin en değerli yanın Ama neden unuturlar Her ana bir kadındır aslında. 28.02.07 Ufuk Nazım |
Kaldı Dikenleriyle
Sığındıda kaldı yücelere Öyle mahçup, mahsun Sessizce geceye sağıldı ellerinden Kızıl bir gül Dikenleri kaldı ona yadigar Dikenlerden koca bir duvar gibi İçinde büyüttü umudunu Yaklaşanı kanattı Ve öyle yalağuz ağılı Sarıda balkıyıp Mavide köpürdü Kaldı dikenleriyle Yalın yürek... 14.02.2007 Ufuk Nazım |
Kaldırımlar
Güneşli bir gün Yürüdüm kaldırımlarda Her adımda Tasları tıkırdayan Ağaç kökleriyle Kardeş kaldırımlarda. Bir park içinde yeşil İçinde ağac ağaç umut Ve aydınlık kanallarda Buldum kendimi. Çöktüm; Ulu bir göknarın dibine. Kitabımı okudum Ve zaman akarken Sırtımda tanıdık Bir gün ısığıydı sevgilim. Siyahi bir tamburinin Tam tamlarında Yüreğimi isittim. Bir roman daha bitti Uzak ve acılı Ve gün tükendi. İzi kaldı günün Tenimde; Ve zihnimde Fransız ihtilali. Ufuk Nazım |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:45 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.