www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Cevat Çeştepe (https://www.cakal.net/showthread.php?t=133259)

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:18 PM

Haberim olmazdı ne yaptığımdan

uçsuz-bucaksız bir denizdi.
herkes göz-gözü görmez sanırdı
ama öyle değildi.
her gece ay ışığından gebe kalır,
ellerine yıldızlar doğardı.
o yıldızlarından yakamozlar yapar
denize bırakırdı.
ben sahilde ağlıyor olurdum,
yıldızların yakamozlara döndüğü an.
son yudumlarında hasretimin
ve telaş içinde
başımı yerden kaldırıp
denize bakmazdım.
çalışmayan saatler
ve kimsesizliğe bırakılmış
caddeler gibi.
ağır bir tünelin içinde
olmayan ışıklara yol alırdım.
ellerim cebimde ve
melodisiz bir ıslık gibi dudaklarımda
yakamozların sahile vurmasını
yanlış adreslerde beklerdim.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:18 PM

Hadi şimdi git

yüreğimdeki sancıları soruyorsun,
kayıp merhabalarınla.
bak karşı duvara göreceksin,
siyah bir leke
masamın üstünde boş kadeh gibi.
sen aldırma şimdi gözlerimden taşan.,
senin yazdığın kitap değil
bir başka şey aklımı karıştıran.

saçımdaki beyazları soruyorsun,
kına yakmış ellerinle.
okşa istersen ne bulacaksın,
biraz dün gibi yitik
ve yarına dönük boşluktan başka.
sen aldırma şimdi boğazımda düğümlenen
senin yarım bıraktığın değil
bir başka şey tamamlanması gereken.

göz bebeklerin neden boş diyorsun,
bana bakmayan gözlerinle.
görmek istemiyorum seni anlasana
yorgun ve umutsuz gecedeyim
yeter artık gelme üstüme üstüme.
sen aldırma şimdi yüreğimin yanmasına
o giden sen değil, sen olmayandın
hadi gideceksen şimdi git ne duruyorsun

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:18 PM

Haftalık

bugün pazartesi, bugün Salı, Çarşamba, Perşembe
yine saçlarını okşayacağım ellerimle
en sevdiğin şarkıların eşliğinde.
bak karanfiller bile çoktan açtı gözlerini
başladılar yazmaya senin için en güzel şarkı sözlerini.
haydi tut yüreğimi sende.

bugün Cuma, bugün cumartesi
sadece gözlerin ve sadece ellerinden gelir sesi
yaşamın kıraçlığı üzerinde biten
yeni bir doğumun korkulu nefesi.
ilk yağmur damlasına kurdele takar
bir çocuğun küçücük elleri.

ve bugün Pazar.
başka hiçbir kalemin yazamayacağı kadar
kendinden geçmiş saatler
tam siestasıdır sanki bütün zamanların
yazılmış şiirler kaybolur
eller yeni kalemlere gider, yeni yapraklar bulur.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:19 PM

Hamşo

29 Mayıs 2004


yürürken ya da yaşarken.
bir kapıyı açar veya kaparken,
hani merak eder ya insan
nasıl bitecek bu hikayenin sonu diye.
bu yaşananlar o son değil ki.
sen susuzlukta bir tas su,
sessizlikte nefes değildin ki.
yeryüzü saklanıyormuş o küçücük gövdende.

şimdi açıyoruz kapıyı,
terlikler bıraktığımız yerde.
olmuyor ki.

bu mektubu sana ben
soğuk dağların karları üzerine yazıyorum.
şimdi denizlere doludizgin koşan
nehirlerdesin.
ve biliyorum ki
yamaçlarındaki uçsuz bucaksız kır çiçekleri.
biz olup ulaştıracak sana.,
her yel estiğinde
içimizde bıraktığın sevgiyi.

sen derin denizlerde rahat ol.
işin biz tarafını hiç düşünme.
iki gün gözyaşı
sonra hiç unutulmamak
olup kalacaksın.
gelip geçici kavgalar gibi.
hani bıçağın o çok derine girdiği.

yani; sevgimizin ve öfkemizin,
hepimizin parlak çığlığı.
anıların hayalleri silip süpürdüğü,
oturup da kalkamadığım bir istasyondan
bu mektubu sana ben
sen giderken yazıyorum.

----


bu şiir;
bir başka tür sevginin
parçalamış olduğu yırtık terliklerin adınadır.
yeter artık, hadi bakalım içerinin ardından
hala direnen küçücük patilerin adınadır.
in bakalım, koş yatağına komutuna isyan eden
o inatçı yüreğin adınadır.
Hamşo, benim küçük dostum, köpeğimin adıdır.
ve yukarıdaki mektup o öldüğü gün postaya verilmiştir.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 05:19 PM

Hangi mevsim

kış dersem değildin, sıcacık
yaz desem
hiç değil, buz gibi.
ilk bahar mı,
pembe-mavi açmazdın ki
ya sonbahar
hep dalındaydı sarı yaprakların.
dökülmezdi.
yoksa
hiçbir zamanı yaşamamıştın da
beşinci mevsim miydi adın …

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 09:23 AM

Hani sen vardın

hani aklıma gelişlerin vardı
şimdi akşam vaktidir demezdin
ölüm gibi kendi hücremde kendi kendimi
boşuna tüketmemi beklemezdin
bir uzun hava olurdun
aşar gelirdin bilmediğim dağlardan
gelir otururdun soluk boruma
son havamı soluyamadan..

hani merhaba oluşların vardı
attığım ilk adımda suya batışım gibi
yağmuru kendi bardağımdan kendi üstüme
yüreğimdeki son damla kanı boşaltır gibi
heyecan kanatlanışı olurdun damarlarımdan
kendi akıl dengelerim önce susar
sonra koşar giderdi ardından..

hani senin sen oluşların vardı
ağzımdan çıkan her küfrü benden önce
sen sallardın üstlerine
bana silmek düşerdi çemberlerin yerdeki izini
tebeşir elde bir beyaz leke kalırdı sadece
bin yıllık tutkuma rağmen seni tanıyamadan
yalnız bir dağ ateşi gibi söner
karanlığa kalırdım seninle aydınlanmadan.

hani sen vardın, sanki hiç olmayan ….

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 09:23 AM

Hasret bu sulardan akar

bak şimdi hasret dolu bir mektup yazacağım sana,
merhaba diye başlayacak her zamanki gibi
belki son olur bu hiç öyle bakma bana
canım diye devam edecek,
seni öyle çok seviyorum ki
seni öyle seviyorum ki
seni öyle....
'bir çocuğun bir yeşil yaprak düşecek ellerinden'

bak alıyorum şimdi sana yazmış olduğum bu mektubu
birleştiriyorum şöyle özenle kağıdının iki ucunu
katlıyorum sonra gene bir başka köşesinden
bir kayık yapıyorum en güzelinden..
seni öyle çok seviyorum ki
seni öyle seviyorum ki
seni öyle....
'uçak yapmasını da öğrenmiştim kağıttan çok önce'

ayaklarımızı beraber sokamadığımız derenin kenarında
bırakacağım kağıttan kayığı sabahın ayazında
sen beklersen eğer açarak kollarını
denizin ağzında bir yerlerde
kağıttan kayığın yollarını
anlarsın işte o zaman
seni ne kadar çok sevdiğimi
seni ne kadar sevdiğimi
seni ne kadar...
'ama hasret başka şeye benzemiyor ne uçağa, ne yaprağa
ne de kayığa'

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 09:23 AM

Hasret, başka memleket

ne fark eder ki, ister tan ayazında kurşuni gri
bir mermi gibi
yada keyfince süzülerek gün batımında
bir gelin gibi
ne zaman geçse bir vapur gözlerimin önünden
Boğaziçi nden,
dağlar arasında saklı memleketime götürür
içimdeki bilinmeyenlerimi.
hasretlik böyle bir dumandır işte
yakar bütün çiçekleri.
eşelediğin kadar gözyaşı çıkar küllerinden.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 09:23 AM

Hasretin büyüdüğü yerdeyim

her şey gibi renkler de
renk olmaktan çıkıyor
uzaklara gittikçe.
uzaklarda her şey
hiç bir şey oluyor.
sadece hasretler
büyüdükçe büyüyor nedense.
ellerinde balçık çamur,
gün ışığına perde.
ateşin en ağır közü
avuç içlerinde.
yangın işte bu
tam yürekten parlayan
közde kızdırılmış şiş gibi
önce yüreğini dağlayan.
uzaklara gittikçe
her şey hiç bir şey oluyor.
sadece hasretler büyüyor nedense.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 09:23 AM

Hava çok soğuk bugün

bugün hava çok soğuk
hani eli elinize değdiği zaman sevdiğinizin
“canım sen çok üşümüşsün” der ve yüreği acır ya birden
işte tam o cinsten.
bulutlar dersen kurşun gri
maviyi kapatmayacak yürek arıyorum, biraz deli
haydi yağsın üstüme
boran olup, yağmur gibi, kar gibi, şiddet gibi.
tam sırası şimdi.

bugün hava çok soğuk
yangın yeri sanki bütün yüzüm, ağlayan bir yanım var.
sanki hiç yürümüyor gibi ayaklarım
asfalta sert fren sesi düşüyor
yüreğimde çarpışanların.
isyanım kendi kendime, hem vuruyorum balyozları
beynimdeki paslı çivilere
bir yanım hala ışık tutarken gelecek günlere.
haydi güneş açsın üstüme
yumuşak yaprakları yağsın kır çiçeklerinin
avuç içlerime.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:45 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.