www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Kağan İşçen (https://www.cakal.net/showthread.php?t=138804)

GooD aNd EvıL 12-27-2008 12:25 PM

İple Çekiyorum Beni Unuttuğunu
sokulgan olan tek yalnızlığımızdı
ah o orman kaçkını çocuksuluğumuz
obsesif durumlarla kaçtık öyle kendimizden ve kentimizden
yalnız bir yalnızlık değil
çoğul bir yağmur gibi
damlaların birbirine hiç değmediği
yeryüzüne düştüğü an kaybolmaya mahkum
aynı gözlerinin sarnıcında yitmiş yılların süprüntü
haşarı
delik deşik izleri gibi
gözleri oyulmuş bir masal kahramanı değiliz ki
kör sağır tutalım ellerimizi
nerde o kralın kızı kış saraylarının kızıl şöminesi
gömleğinin cebinde unuttuğun tek cigara kadar yalnızlık
içilmemiş ısınmamış içi aşka dönüşüp erimemiş kıvılcımlı yaldızlı
havai fişekler patlar göğsümde yaşanılmamış romanlar umutsuzluğunda
göğsümde deniz tuzu yanığı
bir koya gizlenmiş balıkçı hüznü yalnızlık
sen ömrünü masaya yatırdığında inat yalnızlıklar çiziktirirsin aval aval hayırdır inşallahlara gebe
ben koleksiyonunu yaptığım sensizliğin biçimlerini atarım önüne hal hatır sormaların malumu
bir fincan kahvenin hatırı kırk yıl olurmuş
köpürttüğüm demlerim boşluğumu arttıran hilal renkli kraterler yarattı gözlerimin yarık nüanslarında
aşkımın yeryüzünde kıyamet çatlaklarıdır yalnızlık mor kabuslu
beni unuttuğun yerden ben başlıyorum yalnızlığımın günlerini saymaya
iple çekiyorum beni unuttuğunu anımsamanı bensiz

GooD aNd EvıL 12-27-2008 12:25 PM

İstanbul'a Küsmüş Gibi
*******i ilginç tedirginlik sırılsıklam çaresiz
sırtımdan eksilmez yağmura yakalanma korkusu
güneşin tülü çekilir yüreğimden kan ılıklığı sancılı
doğum hazırlığıdır aşk biçim biçim kimbilir belki alelacele
özensiz düşlerim heryerini umutsuz
istanbula küsmüş gibi ağlamaklı
ayağıma dolanır güzelliğin istanbul çıkar çileden
ben orta yaşlı sakin şair kanarım ağır aksak

GooD aNd EvıL 12-27-2008 12:25 PM

İstanbul'a Umutsuz
kıyılarına vurdum tanınmamış kurtlar sofrası
tepeden tırnağa istanbul'dum adalar vapuruyla hoşbeş
akşam nasıl gelir nasıl giderdi soran olmazdı kuşkulu
yalın ayak boğaziçine aşık pejmürde sallapati hırtoğluhırt
beylerbeyi'nde anlaşılmamış bir yalı acısı sızım sızım
kanal kanal yalar yüzümü beykoz'da bir kızın gerekçeli intiharı
çil çil dağılıyor tramvaylar üzerimde sen el kızı ezik
ben meşhur yalnızlığımla karakış kokulu semt sakini
kaldırım düşkünü satır aralarında sarıyer gibi uzak
kışkırtıcı nazlı çöpçatan boğaz köprüsü hani nispet yapar
fatih köprüsüne bıkmadan usanmadan ben sana hınzır
istanbul'un gözü dışarda haliç gözü dönmüş hayta
ben sırrımı kimseye söylemem kol kırılır misali
istanbul'a olan umutsuz aşkımı

GooD aNd EvıL 12-27-2008 12:25 PM

İstanbul'da Ölmek Seni Severek
istanbul'a açılsam galata'dan
şöyle unkapanı'nda çaresiz sevgili aymazlığında
haliç'e gömülsem pul pul ışıklarıyla sabahın
karaköy'de balıkçılarla oynaşırken kediler
üşüsem çay içsem seni düşünerek
ve desem ki
yolcu yolunda gerek
boğaz'ın sularına gömülsem
şart koysam önüme öyle ölsem
ölmek sadece seni severek

GooD aNd EvıL 12-27-2008 12:26 PM

İstanbul'da Pısırık
yağmur renkli paltomda akşam kokusu
yolda bastığım hayatımın dalgası sırık
gerdanına dokunsam gözlerimin buğusu
karanlığı deler şu birikinti su ışıması
sevişken cesur tutkulardayım bir ölüm pısırık

uyanır mı hey paltomu yola çalsam bu kez
çağıramam aşka sesim küçük kısık mı kısık
bu ne kuyruklu yıldız dökülmüş yere ne tez
aynalar düşmüş sokağa gökyüzüne kırık
buhar olmuş gece nedendir üstüme yakışması

kendimde değilim ahret mekan ayyaş bulanık
yalancı ihtiyar körkütük gidi mi gidi pis teres
sanki yağmurun yola çıkması kırıştırması pes
istanbul'a küfretmiş gibi kendi içine gömük

GooD aNd EvıL 12-27-2008 12:26 PM

İstanbul'dan Uzak Aşka Yakın
yaz mevsimi sundum çamlıcalı sek menevişli sevinçli
kadıköy akşamlarında üşümek gibi ağlamak ardından
sarayburnun'dan esen rüzgarla sarhoş martılar gibi içli
bahariye'de öğle üzeri şarkı dinlemektir seni beklemek
çetin ceviz açlığımla çınaraltında huzursuz özlerim saklanışını elden günden istanbuldan benden yaramaz
artık paşalimanında sadece yalnızlığım aldırmaz afacan
iyimser beylerbeyi sokaklarında binbir çoluk çocuk oynar boğaz köprüsüyle tahtarevalli
kuzguncuk denize nazlı sen ömrüme inat gülüm
şimdi tahtakale kalbim vıcır vıcır
şimdi ağlamak kapalı çarşı vızır vızır

üsküdara insem şimdi
rıhtımda bekleyen vapurun olsam istanbul
sultan ahmet dargın mı bilsem bıraksam parklarına gülümü
istanbulla doyasıya sevişsem sen olmasan yanımda sensiz
acep bulurlar mı ortaköy açıklarında ölümü

GooD aNd EvıL 12-27-2008 12:26 PM

İstanbul'u Beklemek Seni Unutmamaktır
istanbulu beklemek seni unutmamaktır
kadıköyle ağlaşan bir gül yaprağıyım
tüm ışıklar sönük bir senin yüzün
aydınlanır istanbula tebessüm ay ışığım

derdimi açsam rıhtımda martılara
ille de vapur derler yare ulaştırır
haydarpaşadan yükselen hasretli çığlığa
divane gönlüm bir de kendini yakıştırır

GooD aNd EvıL 12-27-2008 12:26 PM

İstanbul'un Işıkları Ceplerimizde Öyle Hüzzam
sırım gibi ağladım kaldım haydar paşa'da
utandım haliç bana bakıyordu içine kapanık
çok dişli gülerdik ışıklarımız cebimizde dolu dizgin
karaköy'de seni çıkarıp attım gemilerin boğazı düğümlü
ayşe yan yan bakardın dişlerinin arasında mutsuzluk cigarası
kabataş'ta attın beni gömdün istanbul'a yolcu vapurları
yoksul iskeleler uğurladı çımacıların elleri hiç olmamış kadar soğuk
demir atacak limanım yoktu tutunmak istedim saçlarının ucu mavi yakamozlu
küsmüşsün ayşe istanbul'un ışıkları ceplerimizde öyle hüzzam
insansız yağmurduk bölüştük birbirimizi tutarsız ele avuca sığmaz
martılar yangın telaşında kirpiklerinde ateşli hülya ben miyim ayşe
dayandım çırpındım misinanın ucunda izmarit oldum yem oldum balıklara
boğaz'ın sularına hecelettim seni ayşe gemilerin bandıra alameti
istanbul aşerir doğurmak ister bizi yeniden

GooD aNd EvıL 12-27-2008 12:26 PM

İstanbul'un İki Yakası
eminönünde sokak satıcılarından duydum güzelliğini
çemberlitaşta tramvay sesi oldun çağırdın aşka
galata köprüsünde boğaza bırakılmış oltada yem benim
sen boğazın ihtiraslı dalgaları
iki yakası biraraya gelmez istanbulun
anlatır habire ne kadar deli olduğumuzu

GooD aNd EvıL 12-27-2008 12:26 PM

İstanbul İşçi Özlemi İçimde
adres listesinde kem gözlerin çığrış çığrış
zincirleme ad tamlaması bitmeyen ekinoksumsun
çalıp söyleyerek ağırlıyorum yüz çevirişlerinin nazını edasını
örümcek ağlarıyla örülü saçlarım yokluğunda
parmaklarının sekişli çıkarsız
ölüme tertemiz pak harflerimle dokuyorum garipliğimi
gönül bu söze kanmaz gelmez oyuna
ekmek arası siyah zeytin düşlerimle
işçi özlemi olursun istanbul
vapurların greve çıkar gözlerimin ferinde
bırakırım kendimi ışıklar içinde oynak sularına
yutmak ister beni kahpe güzelliğin
boğazına takılır kalırım uçsuz bucaksız
kıtlığını çekmem köprülerinin sabah akşam
ve ağzıma almam bir daha ayrılığın adını


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:55 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.