![]() |
Yarabbi; Bir Sana Aşığım Artık! ..
Mutluluk yağacak sanki her yerden Dünya da buluruz diyerek kandık Anlamaz kulların aşktan sevgiden Yarabbi bir sana aşığım artık Nimetler bahşettin nankörlük ettik Bir mecnun yarattın masaldır dedik Günahı gülerek “yasal” belledik Yarabbi bir sana aşığım artık Cenneti bildirdin ödüldür diye Yağmuru indirdin rahmettir diye Bizler değerini bilmedik bile Yarabbi bir sana aşığım artık Bir dilden sürçerek çıksa “merhaba” Diğer kul nedense diyor elveda Geriye dönerek gelmez bir daha Yarabbi bir sana aşığım artık Kulların vefasız Dünya zevkinde Sevgi sözü mahpus Yunus dilinde Şeytanı görünce kulun birinde Yarabbi bir sana aşığım artık Dünya da terazi hileli tartar Eksiği mazluma, zalime artar Nasıl da bozuldu güzel insanlar Yarabbi bir sana aşığım artık Adalet mefhumu bir sen de kalmış Cahili anladık, alim de şaşmış Şimdi hüküm vermek kimlere kalmış Yarabbi bir sana aşığım artık Hayvanı tanırken insan sevgisi Kalmadı gönlüm de tek bir zerresi Topluca kefeye girdi cümlesi Yarabbi bir sana aşığım artık Sevmedim Dünya’yı isyan değildir Bir ömür verdin ya huzur değildir Aşkı bilmeyenler kulun değildir Yarabbi bir sana aşığım artık Kadir Albayrak |
Yaşamak İstiyorum
Elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi Çaresizlik içinde ağlamak istiyorum Neden bütün hayatım ilk doğduğum an gibi Feryat ile geçiyor anlamak istiyorum Kimin lanetidir bu peşimde adım adım Gölge gibi takip de ben yolu yarıladım Kapı ardında kapı hepsini araladım Bir 'düş' diye kendimi kandırmak istiyorum Kırk yamalı urbeni umuda giydiren kim Kim yanlış teşhis koyup tedavi eden hekim Takvim kime isyanda mevsim hep eylül ekim Güzlerde nevbaharı aramak istiyorum Soru kılıklı azap, gelin,gelin, sokulun Bu azabı eğiten adı nedir okulun Beni nar-ınla yakan gönül-tacı bir kulun Dizimdeyken saçını taramak istiyorum Cevabı kim de bunun kim sevdanın edib-i Hep düştüm, düşüyorum, nerde bu lahd-in dibi Neden kurban edildim? ..Sadece sizler gibi, Allah rızası için yaşamak istiyorum Kadir Albayrak |
Yatacak Yerin Yok Senin
Bilmedin giderken ayrılık günah Bağrıma açtığın yara çok derin Öyle bir çıktı ki yüreğimden ah Sevgilim yatacak yerin yok senin Sana çok kırıldım dön diyemem ki Mutluluk ne demek ben bilemem ki Yemin ettim seni affedemem ki Sevgilim yatacak yerin yok senin Nelerden vazgeçtim bilsen nelerden Ne senden ümit var ne *******den Mazide bu kadar göz yaşı varken Sevgilim yatacak yerin yok senin Kadir Albayrak |
Yazın, Yazın Kalem Erbabı! ..
İnce ince hesaplar riyaziye içinde Yapılırken, dünyalık işte gördüm ahbabı İkaz edip bunları birer birer seçinde Ne tezgâhlar kurulmuş, yazın, kalem erbabı Boş verin aşkı meşki, büyük oyun var oyun Atisi gasp edilir tüyü bitmemiş toy’un Melül melül baktıkça, sanırlar ki, “biz koyun” Kavalı çalanları, yazın kalem erbabı Oydular altımızı oydular biz uyurken Hamasi nutuklarla bebek gibi büyürken Avlumuz da küffarın sürgünleri sürürken Çalı nedir diken ne, yazın kalem erbabı Önce dilimlediler, laz’a kürt’e çerkez’e Şimdi saldırıyorlar “İslam” denen merkeze İçimizde husumet yaşıyorken biz bize Mehmet Akif’im gibi yazın kalem erbabı Lazım değil renkleri bize gök kuşağının Tımar vakti, tut şimdi, sapını kaşağının Fotoğrafları belli, kahpenin uşağının Adresini, ismini yazın kalem erbabı Borcumuz var borcumuz, şehide, ödenmemiş Kalmasın tek bir cümle, kalmasın söylenmemiş Vurun kaleminizle, kim var ki yenilmemiş Anlatın bu Millete, yazın kalem erbabı “Hâkim” olsun şairim; şiirin de niyetin Satır satır can vermek, budur senin diyetin Mademki ardı sıra düştük ebediyetin Ebet-Müddet ne demek, yazın kalem erbabı Sadece “yaz’ın” değil, kışında yazın çizin Gaflet yakışmaz bize, kaldırıldı tüm izin Dalalete düşersek bu günah hepimizin Şahadetin tadını yazın kalem erbabı Albayrak’ın gölgesi söğüt gölgesi değil Anadolu burası, it’in bölgesi değil “Yular” ile yaşamak Türk’ün töresi değil Töreyi birer birer yazın kalem erbabı Kadir Albayrak |
Yeni Yılın İlk İlanı! ....
İlk günü bu gün İlk doğan güneş, ilk tebessüm Bu gün 1 Ocak 2006 Bir defteri kapattım dün Ve bir sayfa açtım! ... Dün yok, geçmiş yok,mazi yok! .. Sevgili yok,aşk yok,acı yok! .. Hayal yok, hasret yok,vuslat yok! .. Düne dair hiçbir şey yok! .. Hepsi “RESET! ..” …….. Ne alacaklı ne borçlu Ne yar ne ağyar! .. Anam babam göç edeli yıllar oldu Ve intizar, Miadı doldu! .. …….. Telefon defterimi sıfırladım bu gün Traş oldum sabah erkenden O kadar mutluydum ki; Tüm anılarımı, Akşamdan hazırladığım, Mezara gömerken! .... …….. İlan ediyorum; Bu gün doğum günüm benim Hiç birinizi tanımıyorum! .. Hafızam boş, bellek sıfır Nefes almaya yeni başladım Ve kaydediyorum! ... …….. Dün sevdiğim vardı belki Canı cehenneme Sevmiyorum! .... Ne dememişsem aşka yenilip Hepsini söylüyorum! ... Ukde bırakmıyorum içimde Kusuyorum! .. Ve içimi de temizliyorum Tüm dosyalar derdest! .... Yüreğim ağır gelirdi O da reset! .... ……… Yabancı yabancı bakacağım artık Hissetmeden! .. Bu yıl benim! .. Yıl gibi ben de yenilendim! Kim nerede ise orada kalsın Uzaksa uzak! .. Varsın karşılaştıkça gözlerime baksın Ne var ki ağlayacak? ! ... ……………… Aşkı yeniden öğrenmek var! Yaşamak yeniden Ama bilerek dişlerinin yerini Engin tecrübelerden! ... Ne paçam birinin elinde Ne de göz yaşı ardından birinin Eskiyi yakıp yeninin ateşinde Peşine düşmek var daha dirinin! ... …………… Okusun dost yeren Bir daha bir daha, ama unutmasın Ne varsa düne dair Hepsini çizdim Kimse kusura bakmasın! .. “Vefa” boza-nın adıymış İçtim gitti! ... Hal, hatır, sohbet, muhabbet “Has-seki Cerrahpaşa! ....” Külahıma anlat! .. Daha yeni başladım Daha neler var Gün görmemiş, El değmemiş! .... Muhteşem, süper,nadir Ben mi? ? ? ? ? “2006 Kadir! ...” Kadir Albayrak |
Yetmedi 'Kırk Sekiz Yıl'
Tam kırk sekiz yıl oldu “arzuhalsiz” doğalı Ne bir dilekçe verdim, ne de bir soran oldu Yaradan’ın hikmeti, bu dünya kurulalı Ne “burdan gitmem” diyen, ne çadır kuran oldu Gelen gitti, giderken, soy bıraktı ardında Kimisi bir “hoş sada” bir tebessüm tadında Hali nicedir bilmem, gidenin Hak katında Alem kimine bayram, kimine hüsran oldu Kim-i aşk-ı “kul” bildi, muradına yetişti Kim-i sunulan aşkı, “pul etmeze” değişti Kiminde aşk “hayvan-i” oldum olası “pişti” Bu hengame içinde aşklar da ziyan oldu Gördü, ulaşamadı, maşuk-a nice aşık Ya kaderi böyleydi, ya kederle barışık Kul; ölüm ister değil, ecel kul-a alışık Listeden silinince sebebi soran oldu Bunca yıl’da, hülasa, süzülen bir damla yaş Aşk aşk diye inleyen, gönül; muzdarip, ayyaş On sekizi bilmeden, kırk sekize vardı yaş Şu ömür, gün gün ben de, yüreği yoran oldu Ufuk çizgisi gibi, vardıkça uzaklaştı “Medet Ya Rab” dedikçe, gönülle şakalaştı Yöneldikçe sitem’e, yürek ukalalaştı Sinelere taş gibi, “aşk” diye vuran oldu Yetmedi kırk sekiz yıl, sığmadı heybesine Bildiğim her ne ise az geldi kefe’sine Zaman bitince kul-un, göz dikti nefesine O bezenip kurulan, hayaller viran oldu Gelmiştik gidiyoruz, ne aldık, ne bıraktık “Kays’a” imreniyorduk ve “Kadir’ce” bıraktık Bir durakta sahipken, bir durakta bıraktık Gönül aşkı aramış, gösteren “Kur-an” oldu Kadir Albayrak |
Yirmi Yıl Önce
Sokakları dolaştım yağmur gibi sessizce Hiç bir şey değişmemiş sanki yirmi yıl önce Hani ilaçtı zaman diyordun ki tek çare Bu gönlüm bu sokaklar hala yirmi yıl önce Yine gözlerimden yaş akıyor yavaş yavaş Gönlümde aynı telaş sanki yirmi yıl önce Yıllarda körükledi içimde ki yangını Kokun hasret salgını hala yirmi yıl önce Kapanmış perdelerin belli burda değilsin Sen yine ellerinsin tıpkı yirmi yıl önce Gözlerim ağlamaklı dolaştım sokakları Burada başlamıştı her şey yirmi yıl önce Kadir Albayrak |
Yolculuk
Beni artık bekleme pencerende boş yere Yüreğine hasretin zehiri aksa bile O felaket gün var ya! Hani boş çevirdiğin Yolculuk ölümeydi! ..Uğurlamadın bile Kadir Albayrak |
Zaman Tüneli
Başını bir kaldır bak gök yüzüne Bak neler gelecek gözün önüne Hıçkırık karışıp rüzgar sesine Bir kayıp zamana götürür seni Bir damla göz yaşı armağan olur Geçmişin hesabı önüne konur Bu gidiş bir zaman yolculuğudur Bir garip mekana götürür seni Yıldızlar ardın da saklıdır sanki Ömrünün en güzel en mutlu vakti Tattığın vedanın vurgun saati Bir kabus seline götürür seni Zaman değirmendir yıllar hızıyla Öğütür un eder ince sızıyla Ufka varmaz güneş derin nazıyla Büsbütün sonsuza götürür seni Başını eğ artık tevekkül ile Senin ki bir azap çekilmez çile ******* sabaha vardılar bile Bir hızla ölüme götürür seni Kadir Albayrak |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:21 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.