BİR AŞK MASALI

Bir kuş uçmuş bu daldan
Çiçekte sesi kalmış

Üç yıl geçmiş aradan
Çiçek birden sararmış

Bir kız almış çiçeği
Koklayıp yaralanmış

Kız koşup dala gelmiş
Dal onu ağırlamış

Beklerken kuşu dalı
Yüreği rüzgârlanmış

Uçup dönmüş o dala
Çiçekler şarkılanmış

O günden beri dallar
Rüzgârla arkadaşmış.

BİTMESİN BU MASAL...

Bir geceyarısı sessizliğinde,
Martı kanatlarına adımızı yazdım,
Mavilerin sensizliğinde.
Sonra uçuşlarını seyrettim uzun uzun,
İçimde derin bir hüzün...
Kumsaldayım yine sevgilerin kimsesizliğinde,
Şimdi kimbilir kiminlesin, nerede?
Eğer düşmeseydim ayrılıklarla derde,
Seninle çok mutlu olurdum;
Olur, olmaz her yerde...
Ne olur gitme, kal!
Bitmesin bu masal...

Erden ERKİN

ESKİ ZAMAN AŞIĞI



Ben, eski zaman aşığıyım.

Sevda çeker, düşünürüm, ağlarım

Bazen; tilki kadar kurnaz , bazen akılsız

Bazen; çocuk gibiyim, bacak kadarım

Herkes aşık olur, sevdalanır...

Bir yolu var gönül çekmenin de.

Benim ki; sevda değil ateşten gömlek.

Bir kar düşmüş, ışıl ışıl yanar içimde

Ama ben eski zaman aşığıyım.

Sevmek kadar katlanmak da gelir elimden.

Gece hayalimde gündüz fikrimde

Ela gözlü o yar çıkmaz gönülden.

KEŞKE TANIMASAYDIM SENİ


Keşke tanımasaydım seni
Omuzlarıma bu kadar yük binmezdi o zaman
Gözlerim ağlamayı bilmezdi
O kadar sık kalbim çarpmazdı böyle delicesine,
Benim de ellerim sımsıcak olurdu mutlaka
*******i asla uykusuzluk çekmezdim sabaha kadar
Rüyalarım hatta tatlı hayallerim olurdu
Duygusuzca düşünmezdim yokluğunda günlerimi, saatleri hep
Hiç üşümezdim böylesine ölü soğukluğunda
Hırsım takip etmezdi beni, kötü kader
Kan çanağına dönmezdi gözlerimin ta içi.

İYİ ******* GÜLÜM !

Haziran bulutları olsun yatağın,
Aşka düşsün yolun düşünde.
Bir dere kenarında,
söğüt gölgesine sığınsın başın
Ayakların suda
-Aslında su senin ayaklarında gülüm-
Elinde Bursa işi bir çakı
sabaha kadar umutlarını yont!

Bir de beni düşün düşünde.
Yokluğunda nasıl da haziran bulutuyum,
Söğüt dalıyım,
Akan, akmayan suyum,
Ama illâ ki;
yonttuğun umudum...

İyi ******* gülüm,
İyi bir gün olsun yarın...

Mutlulukların en doyulmazı seninle başladı.Sevgilerin en tükenmezi
seninle doldu içime.Seninle vardı özlemler,kavuşmalar.Seninle yaşadım
aşkların eksilmezini,anıların en unutulmazını.
Sonra; acılar,çaresizlikler,en kahırlı ayrılıklar,umutsuzluk geldi
seninle.Senden uzak kopkoyu,zifir *******,bitmek bilmez upuzun günler
geldi ve sensizlik geldi ki anlatılmaz...
Düşünüyorum da,seni tanımasaydım,sensiz kalmayacaktım.Bilmeyecektim
yokluğunun bu kadar dayanılmaz olduğunuBeni sen bütünlemiş

Git, arkana bile dönüp bakmadan
Merak etme ağlarsam namerdim
Silahımı dayayacağım şakağıma
Kan görmeden git, aldığın kırmızı gül hâlâ vazoda
(SUSKUNMELEK)

Birkez Daha Yıkıldı Içim,
Birkez Daha Yandı Yüreğim,
Bu Kez Herşey Daha Acı,
Aşk Değil Yakan,kör Sancı.

Vicdansız Yaktı Içimi
Aldı Gitti Herşeyimi
Bana Bir Kırıntı Bırakmadı
Doğrultacak Yüreğimi.

Dört Duvar Dar Gelir Oldu,
Yüzüm Yere Düştü,içim Dar Gelir Oldu,
Rabbim Yardım Et Bu Kuluna,
çektiğim Yeter Oldu.

Bana Bıraktı Gözyaşı,
Akan Her Damla Haram Kalsın Ona,
Benki Nasıl çektim Sancı,
Yüzü Gülmesin Bu Hayatta.

Her Yerde Ahım Peşinde Olsun,
Düşürdüğün Yüzüm Gözünde Kal

LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN:

Ben azrailden , cehennemeden korkmuyorum.
Cennette sizin olsun ben istemiyorum.
Tek korkum var bu dünyada

Korkuların en büyüğü,en şiddetlisi
En dehşetlisi,en utanç verici olanı

Ben
Şerefsizliğimden
Onursuzluğumdan
Riyakarlığımdam korkuyorum.
Korkum ateşten değil utancımdandır.

Değil yüce Allahın karşısına,
Değil Alemlere rahmet gönderilen nura,
Sahabilerinin yüzüne bakacak yüzüm yok

Ki, nasıl çıkarım senin huzuruna !
Taş olsam toprak olsam,
T

üşüyorum seni düşündükçe
kanım çekiliyor bedenimden
başım dönüyor ve
soguk bir mezara düşüyorum

yıllarca içimde büyüttüğüm
sen olamazsın
olmamalısın
olmasaydın
yırtık bir sevdanın ardında
kalmasaydın

üşüyorum seni düşündükçe
kalbim üşüyor
ve sana olan sevdam
en yuksek daglardan düşüyor
ihanetin çığ oldu bedenime düşüyor
üşüyorum..