|
Evimizin kıbleye bakan yönünde
Taştan bir ev vardı bahçenin içinde Güneşi tam karşına aldığı bir yerde Balkonda selvi boyuyla görünürdü anide Üzerinde gül fistanı, elinde danteliyle Otururdu güneşin ona baktığı yerde Atardı, hiç çekinmeden bacak bacak üstüne Adeta güneşe meydan okurdu bu köhne evde İlk görüşte âşık olmuştum öylesine Hele bir gözleri vardı O gözleri doyurmazdı bu belde Adeta rakip olmuştu âlemlerin şemsine Bir saçları vardı, sazlık ada gibi Rüzgâr estikç |
Aşkımız iki gözlüklünün öpüşme çabasıydı
Gözlükleri çıkarmak hiç aklımıza gelmedi Hiç düşündün mü belki Belki,eline en çok yakışan takı benim elim Belkide en belli olacak yalan,benim sölediğim Belki sen ve belki ben... Yoksulluk kirden rengi tanınmayan bir beyaz tutsaklık Ve şimdi hüznüm bir kamu morgunda işe başladı. |
Seni gördüğüm zamandan beri sadece senin için yaşadım.
İlk buluşmamızda sana ömrümce bakmak için karar aldım . Günler gecti herşey güzelken Araya kara bulutlar girdi. Bilemezdim Bana karşı neler hissettiğini. Her defasında acele ediyordun,evlenelim diyordun. Bir sorun vardı evimizin inşaatı yuvamızın genişlemesi gerekiyordu. Bekleyelim dedim.Kaçmıyoruz dedim. Ama sen bekleyemedin.Ve ayrılmayı sectin.Sebep olarak ta parayı gösterdin. Daha sonrasında daha zaman geçmediki herkese söyled |
Ben, dağlarda boynu bükülmüş,rengi solmuş bir sümbül,
Sen ise gül bahçelerinde, mutluluktan habire şakıyan bülbül, Ben, elinden imkanları alınmış,hasret kalmış bir tas suya, Sen ise sevda denizlerinde,boğulmadan yüzen güzel kokan bir gül. Ben,aşkın hamuruyla yoğrulmuş ama, sevda fırınında pişmeyen ekmek, Sen ise oturmuş sevda meclisinde, işin gücün yalandan sevmek Ben, hasret kalmış aşkın çöllerinde,sevgiliye duyulan özlemlerin özlemi, Sen ise karnı doyduktan sonra şükür edilmeye |
Şimdi çiçeklenir bizim yaylalar
Buram buram sevgi kokar aşk kokar Bir nefes alırım rüzgarlarından Gül kızıla durur sevda can yakar Gece hayli ağır kasvetli ve zor Şiirler dökmekte ellerimde kor Öfkenin rengi değimli ki mor Zalimin elinden aşk neler çeker Özlemle yollanır yare arzular Sevgisiz çekilmez gece sızılar Dinginleşir aşka durur yazılar Yardan sitem gelir dağları yıkar Vurguni gurbette ah edip yanar Şimdi koyaklarda türküler kanar Hasretin içime akar taş |
aşk bir rüzgar olsa
önünde çelik bile dayanmaz eğilir belki de o yüzdendir her aşık rüzgar estiğinde sevinir |
sevgi
sen olmasaydın dünya bu kadar aydınlık mutluluk olurmuydu yıldızlar bu kadar yakın ben bu kadar cesur yıldızları desteler aya dokunurmuydum sen olmasaydın sevgi hüzün bağlarında yaşarken bu kadar umut dolu yeşil ümit denizlerinde yüzer dağlarında gezermiydim sen olmasaydın sevgi doğa bu kadar renkli gök yüzü bulutlar bu kadar mavi güneş bu kadar parlak yürekler sıcak bir bakış öpüş okşayış iki kelimeyle masmavi dünyalar bulunur kurak gönül bahç |
Sevdam baglara varip
Sevdali gülü dereyim Sevdali canlara yanip Sevdasina sevgi vereyim Sevda kapisi olup Sevda hanina acilayim Sevda hanin avlusuna Sevdam sevdali yazilayim |
Yağız at, köpük saçarak üzengiyi gevmiyorsa
Sevenler, kucak açarak gelsin diye evmiyorsa Seviyorum diyen kişi, ölesiye sevmiyorsa Aşk denir mi böylesine? Bu bir heves, öylesine... Yer yoluna koşan aşık, koşmaktan yoruluyorsa Boz bulanık akan sevgi gün olup duruluyorsa Benim kadar seviyor mu hesabı soruluyorsa Aşk denir mi böylesine? Bu bir heves, öylesine... |
Aşk,
kovalamacayı sevmez kovalarsan sen aşkı, tüketir sendeki hevesini aşk sonrasında geriye, sevgi ile dostluk kalır elinde sana aşk ile yandığım günlerindeki aşığın olmak istemem şimdi sana aşk |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:31 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.