www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Melih Coşkun (https://www.cakal.net/showthread.php?t=133333)

GooD aNd EvıL 08-14-2008 02:27 PM

Gözümü Diktiğim Yer

Gözümü dikip kaldığım yerdedir hayallerim
Kimi zaman bir meydandadır
Bir delikanlının gür sesiyle haykırdığı,
Kimi zaman bir dağ başındadır
Özgürce söylendiği türkülerin
Gözümü dikip kaldığım yerde kavgam var,
Sevdam var bir kuş tüyü gibi yumuşacık...

19.06.2002
23: 52

Melih Coşkun

GooD aNd EvıL 08-14-2008 02:27 PM

Gülüşüm Gözyaşıma Karıştı

Gülüşüm gözyaşıma karıştı.
Hiç aklıma gelmezdi böyle olacağım.
Karalandı bütün boş kağıtlar
Dindi tahta kapının gıcırtısı

Demiştim ya
“Belki gelirim ilkbahara”diye
Döndüm işte
Ardımda bırakarak
Bütün o esmer çocuk gülümseyişlerini
Ranzama yazdığım o dörtlüğü

Gülüşüm gözyaşıma karıştı
Hiç aklıma gelmezdi böyle olacağım
Ardımda bıraktım
Bütün yeşillerini ömrümün
Ve hasretin üç beş nöbetlerini

Bir şehri sevebilir insan
Onu o şehre bağlayan hiçbir şey olmasa da
Hatta o şehirde hiçbir şey olmasa da
Bir şehri sevebilir insan.
Sırf şiir yazdığı için havasını soluyarak
Kafasını koyacağı yastığı
Ve bir parça ekmeği bulabildiği için akşamlarında.
Ben bu şehri en çok
Hasreti sevdirdiği için sevmiştim ben.

Nasıl unuturum
Soludum bir kere
Barut kokusunu gökyüzünde
Gördüm acılarını ve korkularını
Esmer yüzlü insanlarımın.

Ve nasıl unuturum seni
Kavgamı gözlerinin aleviyle yakmışım ben
Senin için yazmışım
O en uzakların hasret şiirlerini.

Gülüşüm gözyaşıma karıştı
Hiç aklıma gelmezdi böyle olacağım.
Hakkınızı helal edin dostlar
Bahar geldi işte...

(Şafak Doğan Güneş-Son asker türküsü)

Melih Coşkun

GooD aNd EvıL 08-14-2008 02:27 PM

Gülüyorsam Bugün

Gülüyorsam bugün
Mutlu olduğumdan değildir
Bu gülüş acılara inat

Avazım çıktığı kadar bağırıyorsam bugün
Dişlerimi sıkıp,
Daha sert vuruyorsam ayaklarımı yere
Bu haykırış
İsyandır uzayıp giden suskunluğa,

Bakışlarımın duvarlarına bir çivi gibi
Çakıldığı odam şahittir
Şu kalabalık içindeki yalnızlığıma

Öfkem geçen zamana belki
Belki de kendime kızıyorum sadece
Bütün umutlarım
Sadece umut olarak mı kalacak
Diyorum kendi kendime
Gerçek olur mu bir gün inandıklarım

Tek korkum ise umutsuz kalmak bu dünyada
Tükenen her umut
Nemli toprağa indirilmiş çıplak bir bedendir.

1 Kasım 2002
22: 17

GooD aNd EvıL 08-14-2008 02:27 PM

Gün Gelecek

Gün gelecek
Hesap soracak sana
Yarısında bıraktığın kitap
Yürümediğin yol

Dudaklarını bükecek
Yazıp bitiremediğin şiir,
Ruhları dolaşacak odanın içinde
Kağıttan silip attığın kelimelerin,

Transit geçen bir yolcusuyuz bu yolun
En güzel yıllarını duraklamadan geçen,
Yıllar arası ekspres bir trenin camlarından
Akıp giden koskoca bir dünya...
(Yada sensin akıp giden farkında olmadan)

Hesap soracak sana bir gün
Uçurumlara yuvarlanırken
Uzanıp tutamadığın el

Zaman adım adım gelecek peşinden
İçi boş bırakılmış
Her dakikasıyla
Her saatiyle,
Her günüyle,
Yapışacak yakana,

Kalbin hesabını soracak bir gün
Öpülmemiş her gülüşün
Söylenmemiş her sözün
Tutulmamış sıcak bir elin

Ve pişmanlık bir zincir olup uzayıp gitmişse ömründe
Zamanın olmayacak
Bunca yaşanmamışlığın hesabını vermeye...

22 Ocak 2003
01: 04

Melih Coşkun

GooD aNd EvıL 08-14-2008 02:27 PM

Gün Oldu Kendi Yüzümü Tanıyamadım

Gün oldu
Kendi yüzümü tanıyamadım aynada
Buruk sevinçlerim oldu,
Hüzünlerim oldu
İnce bir gülümseme vardı yüzümün kıyısında

Gün oldu kırdım dostlarımı
Ve dostlarım kırdılar beni çoğunlukla
Utandığımda oldu soluduğum havadan
Gurur duyduğumda insan oluşumdan
Daha çok parçalandım kırdıklarımdan
Onarmak için onları yeniden

Gün oldu
Hasret çektim,
Sevdim ölesiye,
Sevilmememe rağmen
Şiirler yazdım aşkı ve hürriyeti anlatan
Farkettim konuşurken sustuklarımı
Bağıra bağıra yazabildiğimi,
Sevmenin yaşamak demek olduğunu
Ve yaşamaktan daha mühim bir iş olmadığını yeryüzünde...

29.04.2004
ŞIRNAK-MİLLİ

Melih Coşkun

GooD aNd EvıL 08-14-2008 02:28 PM

Güneş Selamını Salıyor Geceme

Güneş selamını salıyor geceme
Dolunayın kederli yüzüyle

Denizin karanlık yüzünde
Altın bir köprüdür
Ufka uzanan ay ışığı
Son bir umuttur artık çaresizliğime
Bir kıvılcımdır umudu alevlendirecek

Yazdın şairim,
Yazdın bütün güzellikleri ******* boyu
Paslı bir balkon demirinin ardında
Gökyüzünün dağlara güldüğü
O büyük boşluğa bakarken
Bembeyaz düşünü kurduğun ne varsa
Gerçek olur diye bir gün

Yaşamak günüdür artık
Mekanı değişse de kederin
Sökülmüş olsa da yerinden
Kapaklarına şiirler yazdığın dolap
Yazıldı bir kere hikayesi
Budur işte hiç değişmeyecek olan

Kanamasa da artık o yara
Ay selamını salmayacak olsa da geceme
Yazıldı o akşamlar hiç silinmemecesine
Ve hiçbir şey değiştiremeyecek
Soğuk bir kış akşamı
Sonsuz siyahın koynuna savrulanı
Kurumaz artık o gözyaşı
Ilıklığı yüreğinden taşmışsa gözbebeklerine...

Melih Coşkun

Melih Coşkun

GooD aNd EvıL 08-14-2008 02:28 PM

Güneşi Getiremem Ayaklarına

Güneşi getiremem ayaklarına
Ama anlatabilirim sana,
Nasıl ısıttığını
Buz tutmuş sabahlarımı

Sana öğretemem aşık olmayı
Ama hiçbir karşılık beklemeden sevebilirim seni
Hem de bedenimde hiç kapanmayacak bir yara olduğunu bildiğim halde...

Anlatamam sana nasıl ağlanır bir türküye gece boyu
Anlamazsın belki
Anlatsam da...

Melih Coşkun

GooD aNd EvıL 08-14-2008 02:28 PM

Güzel Atlar Diyarından Geçiyorum

Güzel atlar diyarından geçiyorum
Başı beyaz köpüklü dağlar arasından.
Otobüsümün penceresinde
Oyuncak bir şehir
Hani o “çocukluk günleri”nden kalma

Yaşanmamışlığımın üzerine ekliyorum
Görmediğim her bir köşesini memleketimin
Yeniden seviyorum annemin gülümseyen yüzünü

Bir türkü akıyor içerime
Yüreğimin aralık kalan kapısından
Hasan Dağı’nın kar kokulu rüzgarından.
Yaşamadan anlıyorum
Bir kardeş için yanmanın kederini
Yaşamadan ağlıyorum...

Yaşanmamışlığımın üzerine ekliyorum
Tanımadan sevebildiğim her insanın yüzünü
Daha da güzelleşiyor annemin yüzü gençlik resimlerinde
Ona benzemeli diyorum
Başımı omzuna yaslayıp ağlayabileceğim tek kadın

Güzel atlar diyarından geçiyorum
Soluğumda binlerce yılın sarhoşluğu...

GooD aNd EvıL 08-14-2008 02:28 PM

Güzelliğe Dair Ne Varsa

Paylaşılmış dünyada güzelliğe dair ne varsa
Bugün bize hüzün kalır
Bugün bize pişmanlık
Bugün yitik devrimlerin acısı kalır
Sevmeyi bile çok görürler bugün bize
Dokunulmamış
Bir kar tanesi gibi beyaz sevmeleri
Çok görürler bu koca yüreklere

Ama umutlarımızı bırakmayacağız onlara
Saklayacağız zulamızda
Toprağın altına gömeceğiz
Yarın gün doğmadan sulayacağız toprağı
Güneşle birlikte yaracak toprağı
Yükselecek hızla göğe
Hafiften bir tebessüm başlayacak o zaman yüzlerde
Yürekteki zincirler parçalanacak
O gün gelecek
Artık sadece sevinçten ağlayacağız
Şarkılar söyleyeceğiz meydanlarda yüz binlerle
Şiirler okuyacağız bağırarak
Sabahlara kadar koşacağız
Güneşin doğduğu yere doğru
Özgür olacağız o gün...

06.07.2002
23: 48

Melih Coşkun

GooD aNd EvıL 08-14-2008 02:28 PM

Güzelliğin Bir Sigaranın İlk Nefesidir

Güzelliğin
Bir sigaranın ilk nefesi gibidir
Heyecanla çekersin içine
Başı döndürür
Gittikçe tükenir
Tükenir ve biter sonunda

Geriye sararan resimler kalır geçmişten
Resimlerin bile yaşlanır
Gülüşün eskir
Gün gelir
Yaprağın yeşilini kıskanırsın
Çünkü sen çoktan sararmışsındır
Denizdeki dalgayı kıskanırsın
Çoktan durulmuştur heyecanın
Resimlerde kalmıştır o gülümsemeler

Yalancı baharlarda yeşeren ağaçların
İlk yağmurda dökülen çiçekleri gibidir güzelliğin
Bir çığın düşüşü gibidir zaman
Yaşanmamış ne varsa ardına takarak
Düşer büyük bir hızla bilinmeyenin boşluğuna...

23 Aralık 2002
00: 01

Melih Coşkun


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:30 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.