![]() |
Söz,dilime boşa gelmişsin bugün
Söz,dilime boşa gelmişsin bugün, Fikrim aklıma dargın,aklım bana. Boşuna kapımı çalmışsın bugün, Zikrim şeklime dargın,şeklim bana. Nefes senin hükmüne nasıl uysun? Küslüğüm baştan başa,neyi saysın? Hangi mevzuyu hangi yöne koysun? Sırlar saklıma dargın,saklım bana. Can Ahrazim bulsan da ilacını, Zor toplarsın şu gönlünün gücünü, Bir isyan sarmış hisler ağacını, Yaprak iklime dargın,iklim bana. Ahrazi |
Su
Sudur yaşamdan yol ummadan akan, Sudur dolandıkça her mekâna kan, Uzakta bir yerde hûrileşse de Sudur o mehtâbı tâbeden mekan… * * * Ahrazi |
Su/vâri adımlar
Seyhan’dan Kıbrıs’a bir yol var gibi Damla damla koşmakta gördüm suyu ‘’Ey Rum! ’’diyordu Akdeniz’in dibi ‘’Sen kimle bilirdin Anadolu’yu? ’’ * * * Ahrazi |
Sûr gün eş'im
Bakmayın güneşin güleç yüzüne, Zülfüne ak düşen yıllara benzer. Biçare yaslanmış ufkun dizine, Teselli arayan kullara benzer. *** Ahrazi |
Suretle asıl arası
Bu kelamın yok tarafı, Suretle asıl arası. Sanmayın ki dil marifi, Kayıp heceler sırası. Sen yokluksun süre ismin, Sen ebedsin ezel resmin, Aksinden bak ayna cismin, Su balığın gök deresi. Dost,karşına al kendini, Işıkla geç fer bendini, Adım adım gez indini, Gördün mü,dünya neresi? Bak Ahrazi,cevap sual, Söz susamış,bomboş meal, Bir yol ki şimale şimal, Suretle asıl arası. Ahrazi |
Sus
Beni senden sorana bende bihaberim de, Dem vursa da hâlden laf sırra varınca sus. Sevdâm şeklimdir benim,onla mûteberim de, Dil,nefsin kulağıdır,laf da şaşkına mahsûs… *** Ahrazi |
Sükut
Yamacında bir hayli gün eskittik, Bir hayli yol aldık,yorulduksa da. Ey sükut,sabırla imtihan ettik, Ne sırlar bulduk sende,söz yoksa da. * * * Ahrazi |
Sükût ve aşk
Şu gündüzün diline gece gibi düşmeden, İki sabâh eyle de güneş seni dilesin. Riyâ sana dolanıp huya mezâr eşmeden, Son sözünü söyle de sükût neymiş bilesin -***- Sırlı gelen ilimler meydan okur âlime, Nice âlim yarattı sabır diyen kelime, Bâzı misâl gereği sırt çevirip kaleme, Hâl yurdunu boyla da bin kitapla gelesin. -***- Toprak nişân verince güle lîsan ne gerek, Açmış dalı boyunca lîsan rengim diyerek, Ecel vakti başını yere doğru eğerek, Gözden ırak ağla da her soluşta gülesin. -***- Ey ahrâzi niyetim eğer kulak sağırsa, Duymaz olur sesini nefes onu çağırsa, Bizden medet bekleyen dilin yükü ağırsa, Bir kolaylık sağla da Aşk hepsini elesin. ***** Not:3. Dörtlüğün son mısrasındaki mânâ; Gül solacağı vakit başını eğip toprağa tohumlarını döker,bir kez ağlaması onlarca kez gülmesine sebep olur. 4. dörtlüğün son mısrasındaki mânâ; Dilin yükünde Aşktan başka söz varsa sevginin azlığından kaynaklanır,bir kolaylık sağla da(aslında yergidir) bu şekilde sev. ***** Ahrazi |
Sürgün
Eğer ki cihânda bir cennet olsa; Günâhın bağrına,sevap düşerdi, Âh…diyen olmazdı böyle derinden, Ecel de başka bir hayat yaşardı, Ve şeytan ağlardı Son kederinden. Eğer ki bugünde bir cennet olsa; Biriken yarınlar dünle yanardı, Yutardı zamanı canlı bir kuyu, Kudretin suyunu içen kanardı, Bölmezdi kıyâmet bu Son uykuyu. Eğer ki insanda bir cennet olsa; İnkârın içinde akıl yatardı, Vermezdi şeytana kutlu bir günü, İnsanın vicdânı İNSAN kadardı, Nasılda unuttu bu ‘’Son’’sürgünü...! Ahrazi |
Sürgün yeri, Fizan benim
Sürgün yeri, Fizan benim Bir ömürlük yol üstünde, Şaşkın şakın gezen benim, Beher gece çul üstünde, Derdi içip sızan benim. Adım başı her toprağa, Göğü delen dik doruğa, Gah sararmış bir yaprağa, Gel sevgili yazan benim. Nidam yare varır diye, Göz yaşımı görür diye, Belki izim sürer diye, Kalbi yere dizen benim. Bir ayrılık türküsü bu, Seven gönlün korkusu bu, Bana, kader yazgısı bu, Diyen dosta, kızan benim. Nidem başım nidem seni? Söyle nidem ben bu canı? Yare hasret olan teni, Rüzgar alsın, bezen benim. Bir gün yerde kalır isem, Gözü açık ölür isem, Taştan mezar bulur isem, Can bağını çözen benim. Yürü can Ahrazim yürü, Bul iki cihanlık yeri, O gül yar solandan beri, Sürgün yeri, fizan benim. Ahrazi Ahrazi |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:25 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.