![]() |
Yaptığım olsa da gurursuzluk
Etsem de bir fütursuzluk Sensiz çeksem de çok susuzluk Bil ki vardır olan bir şeyler. Vursa da bütün haşmetiyle tipi Varsa da orada olan biri Yılmayarak kaplasa da kenti sis Bil ki vardır orada bir şeyler Sevmek istemesen de birisini Çeksen de Ona süngeri Yapsa da elinden geleni, bu olmayacak bir sevgi. Unuttun beni biliyorum. Çok mutlusun bende görüyorum kış bastırdı olanca kudretiyle zalim kış, sonunda bende döktüm yapraklarımı. Yokladım tüm |
Seni tam sevmeye başlamışken
kaybetmekten korkuyordu. Kuş gibi bir gün avuçlarından uçacaksın biliyordu. Biliyordu ki yuvadan uçtuğun gün yüreği kan ağlayacak. Seni beyaz gelinlikle gördüğünde mutlulukla gülerken beşer, boşaltacaktı kanlı gözyaşlarını içine kimselere sezdirmeden. Ta ki ölene değin. Öldüğünde yatıracaklar onu masaya Yaracak göğsünü hekim, Çıkaracak acılı yüreği dışarı, Kanlı gözyaşları ilk günkü gibi taze. Yürek son defa o zaman konuşacak |
Bizdik tüyden hafif, pamuktan beyaz,
Sudan da temiz, bizdik. Kötülük bilmedik, yoldan dönmedik Kimseyi kırmadık gücenmedik. Durum ağır, sertleştik. Çoğunda çeliktik dikleştik. Dikleştikçe gerildik Gerildikçe kırıldık. Toprak yatağımız,kar yorganımız Yağmur duamız oldu,direndik. Kıvılcımdı yangın oldu Yandıkça kavrulduk Kavruldukça tükendik,tükettik her şeyi Ve sonsuz bilmeceyi. |
Yalın ayak bir ömrün çırılçıplak şubatında
zincirlere gerdiğin gökyüzümü, içine nefretini de katarak, bilinmez diyarlardan esen yellerin inilmez duraklarına götürdün Oysa sana varmak içindi bütün şiirlerim şairler yarışırdı yüreğimin sevda bahçelerinde Sevmeyeceğini ve gelmeyeceğini bile bile İnatla iki kaya arasında açmaya çalışan bir çiçek gibi, hayalini ıslatacak yağmurları beklerdim... Nereden bilirdim kurak mevsimlerin sürgünü olduğunu. Sen, seni seviyorum kelimesine en çok |
Bakmayın çevremi kuşatanlara
Hüznün,yalnızlığın şairiyim ben Issız ovaların nehiriyim ben İçimde işliyor derin bir yara Aşkın öldürmeyen zehiriyim ben Bakmayın çevremi kuşatanlara Hüznün,yalnızlığın şairiyim ben Kapattım kalbimin son kapısını Dokunun;boşlukta bir taş gibiyim Hafızası ölü nakkaş gibiyim Çekiyorum mutsuzluğun yasını Ayaklara mahkum bir baş gibiyim Kapattım kalbimin son kapısını Dokunun;boşlukta bir taş gibiyim Ölümü yaşadım ölmeden önce Bana sonsu |
I.
Benim yalnızlığımdan Damıtılmış çeşmeler Kurumuş unutulmuş Ceşmelerin akışıyım İnsanlık içinde Ay görmez onları onlar ayı görür Aydan haberlidirler Söylediklerinin çoğu Ay hakkındadır Aya dair Ayın tarihine ait Fındıklılı Mehmet Ağa Çeşmesi Silahtar Tarihinin yazarı Yenilmez karpuzlar Acı salatalıklar yıkamıştım suyunda İçilmez Bozuk suyunda Gece yarısı Ayışığında Yaz ay ve ben Silinmeye yüz tutmuş yazı Ölümü hecelemiştik Ortalığı dolduran |
yırtarak geçiyor kalbimizden
hayatı da törpüleyen zaman şuramızda birşey var acıya benzer umuda benzer böyle günlerde herşey hem acıya, hem umuda benzer gün ölümle başlatıyor hayatı her şafak taze bir ölünün üstünde doğuyor her sabah ölümü anlatıyor gazeteler sol köşede ölümü kutsallaştıran bir fotoğraf yeni bir cinayetin rontgenini çıkartıyor gövdeme beynim sabırla keskin iğdişliyor haber bültenlerini, yorumları, sahte ölüm ilanlarını |
Yağmur yağsa
Bardaktan boşalırcasına Gözyaşlrım karışsa yağmura Kimseler uğramasa yanıma Bir tek melekül mevt uğrasa Bir dua edecek kadar vaktim kalsa Ve duruşum yine de ümitli olsa. Tebessümün içindeki boşluk belli olmasa. Sağlam görünsem yine de, Melekül mevt uğradığında. Ben ağlasam Ve yağmur gizlese gözyaşlarımı Kimseler uğramasa yanıma Bir tek melekül mevt uğrasa. Kimseler bilmese ağladığımı Bir tek melekül mevt anlasa Yağmur yağsa Bardaktan boşalır |
Secdeye varınca vakarlı başlar
Gizliden gizliye dökülür yaşlar Kullukta sultanlık bulur kardeşler Dünya fani, ölüm gerçek uyanın Ömür biter insanoğlu durulur Huzuru mahşerde divan kurulur Herkesin nefesi tek tek sorulur Dünya fani, ölüm gerçek uyanın O gün gelip her şey çok geç olmadan Yaprak gibi sararıp ta solmadan Melek-ül mevt kapımızı çalmadan Dünya fani, ölüm gerçek uyanın Şah olsan, padişah olsan da boşa İster bin yıl ömrün olsa, bin yaşa Sonu ölüm, mutla |
Ölümü özler can
Kapatıp gözlerini acısız sancısız Birden uyur gibi apansız Ölümü özler can Ölümü özler can Bir fincan kahvede gelsin Azrail Yürek dursun, kilitlensin dil Ölümü özler can Ölümü özler can Hayat ölümden öte ızdırap Öteye müjde yollasın mızrap Ölümü özler can Ölümü özler can Çaresizin var mı ki tutar dalı Her şeyin adı ölüm ki yutar dalı Ölümü özler can Ölümü özler can Ötede ne varsa var artık Bu son kozdu çok çetine çattık Ölümü özler ca |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:28 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.