www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Cevat Çeştepe (https://www.cakal.net/showthread.php?t=133259)

GooD aNd EvıL 08-12-2008 10:41 AM

Anılar doğurdu bu şiiri

“sen kere ben
bir kere bir demektir,
çarpılacağız.
sonuçtan sen çıkarsan
ya da bölünürsek
ne kalır geride,
onu bulacağız.
sağlay yapıp köşesine kağıdın
gerçeği görür görmez
insanlık olacağız “
………
senden bu şiiri ilk kez
kıpkızıl bir gece sofrasında dinlemiştim.
ucuz şarap kokuyorduk.
felsefe doğuruyorduk.
birinci sigarası safran gibi boyamıştı ellerimizi.
ve dünya bizim için bizimle yaşıttı sanki.
matematik gibi yaşıyor, diyalektik öğreniyorduk
değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olduğunu.
arada;
sevdiğimizin gözleri geliyordu aklımıza,
ağlıyorduk.
bol kitap, bol duman ve inanç doluyduk.
en kalın seslerimizle
en sevdiğimiz türküleri söylüyorduk.

senden bu şiiri ilk kez
gene böyle bir gece sofrasında dinlemiştim.
seansımız bitmiş,
karşılıklı yataklarımızda sızıp kalmıştık.
ve sanırım o geceden sonra
bir daha hiç karşılaşmamıştık.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 10:41 AM

Ani ziyaret

adres kağıdı elimdeydi
ve mürekkebi esintili bir yıldız gecesi gibi parlıyordu.
gökyüzü bulutsuz
sırtımdaki gömleğin ismi yalçın kayalarda yazıyordu.

nereden biliyorum sanki ezbere ben bu şehri değil mi.
sadece martı kanatlarında
taşınan kokusunu nereden biliyorum, artık olmayan
gönderileceği adresler için zarfa sığmayan.

şimdi sen beni birden görsen kapının tam önünde
buyur etsen gel içeri diye
bir çay içimi otursam karşında, belki biraz daha fazla
sen işine baksan, bana hiç aldırmasan .
ben oyalanacak bir şeyler bulurum kendime nasılsa.
papatyaların renklerine
yada duvardaki asılı resimlere uzaktan bakarken
arada iki laf ederiz bu bile yeter bazen.
sonra sana bir küçük armağan veririm
yanımda getirdiğim
dokuzyüzonbir tarihli ve tam senin İstanbul’unun işi.
ama diyorum işte bana aldırma
ve arada gözlerim takılırsa saçlarını toplayışına
sakın şaşırma.
ben, sen yoksun diye geldim, zaten orda değildim
söylenmiş çaylar soğumasın diye içtim.

hani sen beni tam görüverirsen diye kapının tam önünde
mürekkebi yıldız gibi parlayan
adres kağıdın elimde.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 10:41 AM

Anlamamazlıktan geliyorum anlasana

hadi anladım diyelim,
ellerinin neden bu kadar uzak olduğunu ellerimden.

onun da biliyorum sebebini,
gözlerin neden geçmez oldu artık gözlerimin önünden.

dört duvar dolusu kurşun akmış kulaklarına sanki,
o kadar bir şey duymak istemiyorsun ki sesimden

sadece cevabını bulamadığım
şu soru kaldı aklımda.
peki neden hala gelmiyorsun sen bana.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 10:41 AM

Anlaşmazlık

olmuyor kardeş,
topal bir yan var aramızda.
aynı yolları adımlayamayacağız
aynı çamurda yok bizim izimiz.
sen kendi ufuklarında yakaladığın
bulutlarda sallanıyorsun, oyun olsun diye,
ben o bulutların kurduğu darağacında.
olmuyor kardeş,
insanlık bu demekse eğer
sevebilmekse yani,
ortak düşünebilmekse biraz
ikimiz birden, aynı gök kubbede insan olamıyoruz.
benim siyah denizlerimde
senin beyaz aydınlıkların kararıyor.
olmuyor kardeş, olmuyor.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 10:41 AM

Anlat bana ki anlatayım

uzat bana ellerinden bir kere öpeyim
ne kınasına bakayım ne nasırına
sadece öpüp bir kere yüzüme süreyim.
sen de anlat bana avucundaki derin çizgileri
ben dinleyeyim.
ellerim yanmadan.

aç saçlarını avuç içime bir kere koklayayım.
çiğdem tanesiydi adında sonbahar olan
bende sana bunu anlatayım.
dillerim tutulmadan.

dinlediğim türkülerin içinde
senin anlattığın ne kadar masal varsa
onlara korkusuz başlıklar atayım
başımı dizlerine dayayıp, ağlayayım.
uzat bana gözyaşlarından bir damla
ne acısını sorayım, ne derdine yanayım
yüreğimde saklayayım
gözlerim kurumadan.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 10:41 AM

Anlat bana olmayacak işleri

hiç kanadına renk vurmamış kuş olur mu.
ya gölgesi ışığa yakalanmamış bir çiçek.
yağına ter karışmamış çark ne kadar döner
ve ne kadar büyür başak.
yağmur yağmazsa…

sen ağlamayan bir çocuğu ne zaman gördün
elinden zorla alınınca katıksız lokması.
ve dönüp arkasına bakmayan uçan balon,
ne kadar kalır havası
güneş açmazsa….

yani bir dere anlat ki su akmasın içinden.
gölgesi gökyüzüne düşmüş bir çınar,
yaşlı gözlerle küreklerini izlemeyen sandal
ve dalgası durulmuş deniz,
mavisi olmazsa…..

hadi anlat gözlerimin içinde açacak yeni günü
ellerinin sıcaklığı alnıma düşmeyince.
ve kapıyı ardımdan kapatmadığın bir sabah
geriye nasıl dönülecekse
sen olmazsan…..

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 10:42 AM

Apartman günah çıkarıyor

apartman yüksek katlı
nerdeyse her pencerede bir halı asılı
anlaşılan temizlik günündeyiz
ne kadar kirli iz kalmışsa az önceden
hepsini silip süpürmekteyiz

apartman çok pencereli
her penceresinde bir temizlikçi
anlaşılan camlarda silinecek
ne kadar kuş gölgesi vurmuşsa gökyüzünden
hepsi birer birer yok edilecek

apartman yeşil boyalı
fırça izlerinde eski yerinden bir ağaç saklı
anlaşılan günah çıkarıyoruz
ne kadar ağacı budamışsak kökünden
hepsini apartmanın betonunda yaşatıyoruz.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 10:42 AM

Aşk'ı ilk ben yazdım

Bugün içimden öyle geldi.
Şimdiye kadar sanatın hiçbir kolunda
İşlenmemiş bir konuya
Dikkatinizi çekeceğim.

Aşk!
Ne bir ressamın paletinde yer buldu
Ne de üzerine bir roman yazıldı.
Şarkılara,türkülere, şiirlere
Hiç konu olmadı.

Aşk!
Çöken hiçbir imparatorlukta günahsız,
İşlenen çok cinayette sebepsiz kaldı.
İntihar gibi ölümleri
Kimse üstüne kondurmadı.

Aşk!
Matematikte hiç söz edilmedi adından
Kalp çarpıntısı, yüksek tansiyondan
Ve yokluğunun vurduğu kanser belasından
hiç bir literatüre giremedi.

Aşk!
Boykot sadece Latince’de kalmadı.
Dünyanın çok konuşulan her dilinde,
Bülbülün sabah serenadında bile
Adına karşılık bulamadı.

Aşk!
Bugün gerçek suçlunun adını kimseye vermeden,
Bugün ben bu sahilden daha önce geçtim
Bir daha geçmem demeden
Bugün aklıma gelen hiçbir şeyi gizlemeden,
Bugün; aşka seni seni seviyorum demek geldi içimden

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 10:42 AM

Aşk öyküsü: Adı kaçmak değil

mutluluk hangi tapınağının duvar taşında gizli.
uğurlu sayılarınla toplasan dört yanımdan
rengimden kokular salsan üzerlerine, yorulmadan
oyun değil desen sevdiğim, bu oynadığım,
yakalanır mıyım, senden daha çok saklanmadan.

ispatı çok zor bir sevişmeydi o gün yaşadığım.
vurgun nasıl düşer bir yerlere, kan-ter içinde
eğri ve karmaşık bir yumaktan nasıl çözülürde
simetrik bir dengede yürümeye başlar ip üstünde.
işte budur, ne yapsam kendime bile anlatamadığım.

bahar; demek kendisi bile kendinden habersiz.

iğde dalları söylüyor; mevsim, bu şiirin konusudur.
güz, eğer akşamdan kalma bir sancı gibi olacaksa.
İstanbul; uzak köşelerdeki uzak yüreklere
lacivert muskalı nikahları, tanıksız kıyacaksa,
ellerimin soğumayan ateşi, ellerinde yanıyordur.

duvar taşları da bilmiyor anlaşılan mevsimin adını.

inanmıyorsun sen ama, hala çırılçıplak dans gibisin
nereye baksam gözlerimi üzerine giydirdiğim.
endişelerini hiç taşıma artık bak neler söylüyorum
senden kaçmak değil bu, ben senden çok istiyorum.
med lerim sahiline vuruyor ama korkularımın adı cezir.

ıstırap işte böyle her duvar taşı ve iğde mevsiminde.
kapatmış tütsüleri başka sandıklara, baharı gizliyor.
şarkılar dersen sanki her güftesinde biz varız
ama açılmamış kilitler var elimizde anahtar aradığımız.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 10:42 AM

Aşk şiiri

kara yazdıklarımı, ak gözlerle okuyan
dostlarım soruyor bana
bugün neden aşk şiiri yazmıyorsun diye.
düşünüyorum da yanıtlamadan önce.
bembeyaz güvercinlerin;
taşıyamayacağımız kadar ağır kanatlarından
bir gözyaşı seli akıyor şimdi tam önümden
sarı gelin eşliğinde, Fırat türküsü gibi.
ben de ağlıyorum,
memleket sevdasına diyorum
bu gözyaşının adına.
en güzel aşk şiiri değil midir bu.
yazıyorum işte ülkem ve kardeşlik adına.

Cevat Çeştepe


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:40 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.