![]() |
İstanbul
yedi tepeye küs olmuş koca çınar bulutlar altında isyana durmuş yığınla martı hava acılı hava ağlamaklı kız kulesine ağ sarmış, karşı kıyıdan, dermansız sevdası yağmur çiseliyor üsküdar'dan rıhtıma, derinlere oturmuş yaşlı adam birikmiş ömrü koynunda.. gözlerinde İstanbul demir atmış yüreği, koca İstanbul'a bir nefeslik çekiyor, alemdağ caddesinde ilk aşkına avuçlarında kanadı kırık martı dost olmuş martı ya martı İstanbul'a anlatır olmuş adam Rumelihisarı'nı Ayasofya'yı kırık kanadına derman olmuş koca İstanbul surları rıhtım rıhtım tarih dokunmuş ilmek ilmek tarih işlemiş yüreğinin dehlizlerine gömülü, koca istanbul.. yaşanmış bir hayat tükenmiş bir beden İstanbul genç adam istanbul'a yenik sükut etmiş dilinde kelimeler avuçlarında gençlik yılları ılık ılık dokunmuş paslı yüreğine kalkacak son vapur habercisini görmeyen bakışlar önünde, upuzun bitkin hayalerinin şehri.. doyamamış esiri olduğu bu şehre.. Vartolu Asmin |
Kasımpatılar ağlıyor
Yağmur yağıyor Düşen her damlada üşüyor kasımpatılar Süzülüyor gökten hışımla yağmur.. Sevgiliyi kıskanır gibi..özler gibi..zamansız sever gibi.. ulaşılmazlığın acısını silmek ister gibi. Yalıyor yüzünü kasımpatıların İzlerini bırakıyor herbir yaprağında Gittikçe üzerine yağmalar acıya dönüşüyor.. Zevk... özlem..yerini korkuya endişeye bırakıyor.. İçten içe eriyor..tükeniyor kasımpatılar.. Yağmur.. Yağmur yavaş yavaş yerleşiyor ürkütmeden..sinsice.. Maya tutuyor can evine toprağın Çekiyor kendine tamamını.. Yağmur Bereketini..bereketsizliğini aynı anda yağdırıyor kasımpatılara... Vartolu Asmin |
Kim sever seni ben gibi
Söyle ruhu revanım Kim sever seni ben gibi... Kim senin için vazgeçer denizin yosun kokusundan Tutunur sensiz,sensizliğin yüreğine Kim alır ben gibi sana gelen acıyı kederi Senin için kim kör eder kendini martıların, Deniz üstündeki dansını seyretmekten Kulaklarını tıkar rüzgarın türkü sesine Koklamaktan mahrum eder kendini kır çiçeklerinden Uykusuz *******in koynunda boğulur Sabahların soğukluğunda,güneşe durmaktan kaçar Sensiz görmek istemez baharın gelişini Kucaklar bütün özlem yanışlarını... Kim senin için ölümü seve seve bağrında taşır.. Varsa söyle.. Ben çeker giderim.. sensizliğin dehlizlerinde kaybolurum... Vartolu Asmin |
Kollarım Boşluğunu Sarıyor
Sana bir dokunabilsem Sen olurum Bana dokunabilsen Bütünüm olursun Ben sana sevdalı mahkum İşkencelerinden azatsız düşünce evim Sen beynimin zevali Ben zevali paryası Özlemden, acıdan ölür mü insan Ben özleminden zindanlardayım Çürüyor bedenim Adını kazımışım içime Bende kalan tek hatıran Yakalanmışım bir defa Kurtuluşum yok Vazgeçmem davamdan Düşüncenin esiriyim Ölüyorum özleminden Bir parça yavan ekmeğimsin Kana kana içemediğim suyum Koca bir boşluksun karşımda Kollarım boşluğunu sarıyor her gece Vartolu Asmin |
KiMSESİZ BİÇARE ZAMAN
Zaman akıyor dönüp bakmıyor ardında kalan yarım umutları Çıkmaz sokak çocuklarının yalınayak sızılarını Zaman başına buyruk delikanlı Zaman açmış eteklerini,savurmuş saçlarını Rüzgara dans eden kız Zaman geçmişine özlemle yaşayan ihtiyar Önüne emeklemeye çalışan bebek Vaktinden önce açan çiçek Dinmeyen acı Bitmeyen kavga Gelmeyen barış Zaman..zaman... Önüne al sevgiyi Koyuver dostluğu kıyına Ey zaman Neyin hükmü geçer sana? Zaman.. Zaman.. Zalimsin ey zaman Kimsesiz bıraktığın kimsesizlerden daha kimsesizsin Varla yok arası yokluksun Tek başına bir hiçsin Seni taşıyan; Özlemler Sevgiler Acı keder... İhanetsin hepsine.. Sonsuzluğun kimsesizliğin olsun senin zaman Ağla haline..biçare zaman... Vartolu Asmin |
Pas Tutmuş Bekleyişlerim
Geleceğini bilse şu zavallı odam Derin uykusundan uyanır Açar paslı perdelerini sabaha Bilsem ki bu bekleyişim son bulacak Veririm yönümü sana Ulaşırım yamacına Yorgun yaşamımdan, kayarım ayak dibine Bilsem ki son bulacak bu yanlızlığım Biter çocuksu ağlamalarım Pas tutan bekleyişlerim Usta ellerime teslim olur Açarım yeniden gönül bahçemi yoluna Feda ederim bin menekşeyi uğruna Bana “gel”desen Alırım yüreğimdeki ateşi Salarım denizlere Yama yapmışım sesini Sesime Yama yaptım kokunu Kokuma Yamadım seni kendime Bazen tek kelimeni Bazen gülüşünü Yamadım seninle başlayan her satırı Bilsem ki son bulacak sensizlik razıyım bir ömür yamanla yaşamaya Vartolu Asmin |
SANA BÜTÜN ZAMANLARI VERİYORUM DILEMIN
Sana bütün zamanları veriyorum dılemın Sen beni zamansızlıklarda bıraksanda İçimi boşalttı sensizlik Sevginle yüklü olan bedenim buz dağına akan lav bulutu gibi eridi Eridim dılemın Sana akıyorum şimdilerde Dağ bayır demeden Al işte Bütün zamanlar senin Ben akıyorum bilinmeze Hiçbir mevsim engel olamayacak akışıma sana ulaşıncaya kadar ağrı Dağı’nın doruğundaki esintiyide Torosların ılık nefesinide Himayaların sıcaklığınıda katacam akışıma Belki tükenirim bu akmalarda ama geçtiğim her dağda..ovada İzlerimi bırakıyorum Benden sonra beni bulman için Sana olan sevdamdan doğaya bıraktığım yürek izlerimi görmen için Sana bütün zamanları verdim dılemın Sen beni zamansızlıklarda bıraksanda Bellimi olur Belki Belki birgün çıkıverirsin meçhul zamanın birinden.. Tutunuveririm senin güvenli sevdana Akışlarım son bulur..durulurum Vartolu Asmin |
Sar Beni Aklına
Sar beni aklına Bitkinim Sar beni tenine Umutsuzum Sar beni yüreğine yanlızım Uykumun en tatlı yerinde Sar beni Sensizim Gecenin en karanlık anında Sar beni Kimsesizim Tek başına bir insan Soğuk bir hayatın içinde İnsan uğultusunda İnsansız, bir yaşamda Sar beni bakışlarına Geleceksizim Vartolu Asmin |
Sen Gittin Ya
Yarim! .bahar yüzlüm Umut bakışlım Çocuk yüreklim Sen gittin ya! ..ben eridim, eksildim azar azar Hani topraktan suyu çekince, kurur çatlaklar oluşur ya! .. Hani gece düşünden bir el uyandırır, boğazına bir yumru yemişsindir Nefes alamazsın ya! .. Hani ağlamak istersin de, sıcak ana kucağı ararsın ya! .. Üşürsünde ellerini koynunda saklar, ısıtmak ister ya! .. Ben yapayalnız kaldım, çocuk bakışlım Bu şehrin adı; yasak oldu, ayrılık oldu, kahpe oldu Dağıldı beynimde, un ufak oldu bu şehir Sen gittin ya! .. Gidişine tutuklu kaldım Hani bir çıkabilsem bakışlarından; Yakalarım son tren sesinde seni Gitme! ..diyemedim ya; O söz şimdi, bak! .. taa burama; Bağrıma mekan kurmuş, sırıtıyor acımasız Gülüşünü bıraksaydın keşke Çocuksu teninden bir tutam kokunu Ah yarim! .. Rüzgar bakışlım Hırçın yüreklim Hiddetin söndürdü, gözlerimin gün yüzünü Sen gittin ya; ben gecenin orta yerinde, acıdan yandım Elinin, göğsümdeki yeri var ya! .. Acıyor gece yüzlüm Sen gittin, ben eksildim azar azar Yarim! ..ürkek bakışlım Salkım salkım yüklen bulutlara Yağ bu kahrolası şehre yine Buram buram, sen koksun yine dört bir yanım Vartolu Asmin |
SENİ ÇİZİYORUM BAHAR YÜZLÜ KIZ
Dağların doruğundaki eşsiz kır çiçeklerini uzun bahar kokulu saçlarına fırçalıyorum Çağlayanlar gibi coşkulu Ilık ılık insanın ruhunu saran bakışlarını çiziyorum Kalemim,yüzünün berraklığını kıskanıyor Her fırçada canlanıveriyorsun karşımda Ovadan tepelere uzanan en uzun En kısa En sakin yolu boynunda seviyorum Tutuveriyorum tomurcuklanan bahar çiçeklerini çenende.. Kuşların en güzel şakımalarını dudak kıvrımlarına bırakıyorum.. Seni çiziyorum bahar kokulu kız... Hüzünlü..yağmurlu...okyanus bakışlarına takılı kalıyorum Hangi fırça konuşturabilir bu buğulu bakışı.. Arzulu..sevecen...masum.. Katıksız yüzünde ana renk gibi bakışların Topluyorum tasamı tarağımı Ne fırçam Ne boyalarım Yetmiyor seni çizmeye bahar yüzlü kız... Vartolu Asmin |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:00 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.