![]() |
Bahr- i Baykal
Bahr-i Baykal va’z verirsin çarkı yok Attığın tîrler nişangâh vurmuyor. Darb-ı nutkun darb ü cerhten farkı yok Sözlerin fikrinle bağdaş kurmuyor. Sû-i zann’ın kandırırken kendini Hüsn-i hâl defterde sabit durmuyor Halka merbutken kopardın bendini Sözlerin kalbinle bağdaş kurmuyor. Va’z = öğüt Tîr = ok Darb-ı nutk = Söz atma gücü Darb ü cerh = vurma ve yaralama Nişangâh = hedef yeri Sû-i zann = kötü düşünceler Hüsn-i hâl = güzel huy Merbut = bağlı Bend = bağ Fâilâtün fâilâtün fâilün / . / / / . / / / . / Mehmet Fatin Baki |
Bakı’ye Nazire
Ey sevgilim, lûtfeyleyip âgûşuna aldın beni Yalnız küçük bir bûseyle sevdâlara saldın beni Bir uhrevî derde düşen şâirlere dostum diyen Âşıka derman vermeyen hülyâlara saldın beni Köyden uzak illerde ben, bir tek suçum sevmek iken Husûmetin bilmem neden dünyâlara saldın beni Dağ deldirip Ferhat gibi, yol kaybeden Mecnun gibi İklimlerin en çirkini sahrâlara saldın beni Söz verdiğin vuslat için yüzlerce kez ettin yemin ‘Yarın dedin birgün dedin ferdâlara saldın beni’ (1) Gurbetzede Mehmet Fatin göz yaşlarınla hasretin Doldurduğu, en çok derin deryâlara saldın beni (1) Baki’nin gazelinden Âgûş = kucak Uhrevî = öbür dünya ile ilgili Husûmet = karşıtlık, düşmanlık Ferdâ = gelecek zaman Müstefilün müstefilün müstefilün müstefilün / / . / / / . / / / . / / / . / Gazel Hattım hîsabın bil dedin gavgalara saldın beni Zülfüm hayalin kıl dedin sevdalara saldın beni Geh ebr veş giryan edip geh bâd veş püyân edip Mecnun-ı sergerdan edip sahralara saldın beni Vaslım dilersin çün dedin lûtf edeyin olsun dedin Yârın dedin birgün dedin ferdâlara saldın beni Yusuf gibi izzette sen Yakub veş mihnette ben Dîl sakin-î beytül hâzen tenhalara saldın beni Bakî sıfat verdin elem ettin gözüm yaşını yem Kıldın gârik-î bahr-î gâm deryalara saldın beni Mehmet Fatin Baki |
Bâki'dir Gönül (Nazire)
Zulme kâdir düşmanından aşkı vâkîdir gönül Eylemek yok derdin izhâr. Sırrı hâkîdir gönül. Nem birikmiş gözlerinden damlayan yaş gösterir Her zaman gam yüklü bir gurbette âkîdir gönül Hem sevenden hem güzelden duyduğum hasret dolu Yıl geçer, bir gün gelir, yârdan da şâkîdir gönül. Mâha benzer vechinin her günde bir kez geldiği Meclisin koynunda yatmış nazlı sâkîdir gönül. Bâkî der ki, durmadan kalbim yanarken kor gibi, ‘Ben ölürsem âlemî ma’nâda bâkîdir gönül.’ (1) (1) Nef’î nin gazelinden İzhâr = gösterme, meydana çıkarma Vâkî = koruyan Hâkî = saklayan Âkî = isyan eden Şâkî = şikayetçi Vech = yüz Sâkî = mey sunan Âlem-i mâ’nâda = rüya aleminde Bâkî = kalan Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün / . / / / . / / / . / / / . / Nef’i nin Gazeli Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül. Ehl-i aşkın hâsılı sahip-mezâkıdır gönül. Bir nefes dîdâr için bin cân fedâ etsem n’ola Nice demlerdir esir-i iştiyâkıdır gönül. Dildedir mihrin ko hâk olsun yolunda cân u ten Ben ölürsem âlem-i ma’nâda bâkîdir gönül. Zerredir ammâ ki tâb-ı afitâb-ı aşk ile Rûzigârın şemse-i tâk u revâkıdır gönül. Etse Nef’i n’ola ger gönlüyle dâ’im bezm-i hâs Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül. Nef’i (1635) Mehmet Fatin Baki |
Barış Yap
Çok varsa gücün âlemi bir karmakarış yap Gâyen ödül almaksa rakiplerle yarış yap Sarhoş dolu meyhanede zevk almak için sen Nefsinle boğuşsan bile komşunla barış yap. Mefulu Mefailu Mefailu Feilun / /.. / /.. / /.. / / Mehmet Fatin Baki |
Başka Cihana
Adem-i akl ile çıplak gelinen köhne cihanda Edemezsek demi tağyir, göçeriz başka mekana. Ne kadar çok yaşasak sevdiğimiz fantazi handa Ecelin geldiği günler gideriz başka cihana. Kaderin verdiği günden daha çok ayş ötesinde Yaşamak yok gibidir koskoca dehrin kafesinde Yarı menhûs kafesin zulmünü sevmek neresinde, Ecelin geldiği günler gideriz başka cihana. Adem-i akl = akılsız Uryân = çıplak Dem = zaman Tağyir = değiştirmek Ayş = yaşama Derhr = dünya Menhûs = uğursuz Feilâtün feilâtün feilâtün feilâtün . . / / . . / / . . / / . . / / Mehmet Fatin Baki |
Bayram Tebriği
Kıymetli kızım, gökteki yıldızla eşitsin, Dün yaptığın iylikleri dünyâ da işitsin. Ahlâkça güzel, kalpte de oldukça güzelsin Allah seni Bayramda meleklerle eş etsin. Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün / / . . / / . . / / . . / / Mehmet Fatin Baki |
Bekle Dediler
Yıldızlara sordum sevgilimi ben buradan Ay yüzlü güzel “Şimdi gelir, bekle” dediler Günler gibi, aylar, seneler geçti aradan Ay yüzlü güzel “Şimdi gelir, bekle” dediler Ferhat gibi dağı delmek yok ki hevesimde Mecnundaki titrek o seda yok ki sesimde Duydum, yine dydum son ümit son nefesimde Ay yüzlü güzel “Şimdi gelir, bekle “ dediler Mefaki kırk-yedi yıl önce köyünden göçtü Şehrini terketti diyar-ı gurbeti seçti Kamerru kızı bulmak için fezayı geçti Ay yüzlü güzel “Şimdi gelir, bekle.” dediler Kamerru = ay yüzlü Mehmet Fatin Baki |
Bekledim
Mihribandan bir kadeh nûş isteyip hep bekledim, Gençliğmden bende kalmuş derde, bin derd ekledim Yirmiden çok nâme yazdım, bir kızıl verd ekledim. Kûy-i yârdan bir güzel söz, bir de mektup bekledim. Ağlamaktan, sızlamaktan duygular gelmez dile Yazdığım, gönderdiğim sert serzenişler nâfile. Vuslatimçin diz çöküp bir secdeye gelsem bile. Kûy-i yâdan bir güzel söz, bir de mektup bekledim. Nûş = içki Nâme = mektup Verd = gül Kûy-i yârdan = sevgilinin köyü Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün / . / / / . / / / . / / / . / Mehmet Fatin Baki |
Beklemedesin
Gurbet elde dolaşmış yetmişlik bir dedesin Köyünden uzak kalan garip hasret-zedesin Gönül dostu olmayan yabancı bir alemde Arkadaş yok, kardeş yok malı mülkü ne(e) desin Hürmet gördün pirlerden, hizmet ettin ednâya Köle misin? Bey misin? Bilemedim sen nesin Gezdin, gördün, okudun âlim olduğun sandın Hayat-memat ilminde hâlâ Elif-be desin Mefaki der, Ey nefsim “Ne yaptın? Ne eyledin? ” Ecdadının gittiği yolda beklemedesin Mehmet Fatin Baki |
Ben Neyim
Kimbilir ben nerdeyim, yâhut kimim yâ ben neyim Asgar imkân belli bir leyl üflenilmiş benneyim. Dal değil, yaprak değil, yaş bir kütük kalmış gibi Girdiğim külhanda seksen yıl yanan bir nesneyim. Asgar imkân = küçük bir ihtimalle Leyl = gece Benne = güzel koku Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün / . / / / . / / / . / / / . / Mehmet Fatin Baki |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:43 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.