![]() |
Ayçam - 2
Günler aylar geçti hâlâ ağlarsın Artık yaşlarını sil be Ayçam O mahzun halinle yürek dağlarsın Aşkın sembolüsün bil be Ayçam Bilirim yaranı derindir derin Bakarsın yüzüme ağlar gözlerin Kalbimde hep aynıdır senin yerin Olmasın yaşların sel be Ayçam Aşkımın hatrına gelirim dize Ne olur acı bu garip öksüze Ağyar bile hayransa halimize Bekletme bu canı gel be Ayçam 07.06.2000 Saat: 23:11 Malatya Faruk Gökbulut |
Aygü Banazım(*) -1
Ayrılığın adı var Yansa da yürek hasretinden, Vuslatın başka bir tadı var. Çağlarım, seni düşündükçe Coşkun akan bir ırmak kadar Allah'ım merhamet et ne olur, Değmesin nazar. Muhabbet şehrinin gülüsün Ve naifsin bir gelincik kadar Gülüşün sevgi güneşimin şavkı olsun Ümranlara doğan ay gibi, Hayâlin geceme doğsun Lalelere sümbüllere değil, Sevdam güllere sorulsun Ümidim azığın, Hasretim yolunda yoldaş olsun. Merhamet çiçeğim, ister misin? Yüreğim sırrına sırdaş olsun. Baharımda açan asude bir çiçeksin, Gül kadar serin Adın ayın en sevimli halidir Can meleğim, bilesin Hayatıma çekilmiş çizgi, Ebed müddet çilesin Aylarım yıllar ile hemhal oldu Kır çiçeğim, bilesin. Rayihandır eser durur Yamaçlarımda serin serin Irmağısın vefa yaylasının, Ab-ı hayatısın sabır çiçeğimin Melal yıldızı gibidir Geceme doğuşun, sessiz gelişin Ne zaman gün doğuşunu görsem, Sen aklıma gelirsin Adına nameler yazarım, Seyrederken altın alevini fecrin Zaman bana tutsaktır ve yollar uzun, Bense senden ırak Işığınla sar tenimi, uzanalım sonsuza Zamana çelme takarak Mihrabım olsun sevdan, Yolcusu olayım sana olan hicrin Dipnot: (*) Şiirin adı olan AYGÜ BANAZIM bir kısaltma olup AYçam GÜlüm BAharım NAZIM=AYGÜ BANAZIM şeklinde kısaltılmıştır. 22 EKİM 2000 Saat: 03:45 MALATYA Faruk Gökbulut |
Aygü Banazım(*) -2
Ağlamak yakışmaz sana, Gülmek gibi bir güzellik varken Lalelere nergislere mi sorsam, Sana olan yönümü ararken Layık olsun isterim sevdana, Gönül harcımı sevgi ile kararken Aşkın ak bulut gibidir, Dolaşır durur göklerinde yüreğimin Hele biraz sabret nar çiçeğim, Hele bir hazır olsun zemin Tüllenir sabır çöllerinde aşkımız, Değince ellerime ellerin Akışındır içime bir çağlayan misali, İndirince aşkın perçemin Nar çiçeğim adını kalbime kazıdım, İnan olsun ve yemin Tırmanırken sabrın süllemiyle sevda doruklarına Eşim, arkadaşım, sultanım al beni yanına sar kollarınla Kendimden geçeyim lale dudaklım, yak beni allarınla Diyarında dolaşırken aşk abidesi Ferhat ile Şirin'in İkimize açılsın sadece yolları sevda şehrinin Leblerimden dökülen kelimeler akışı gibidir Nil nehrinin Ey benim şehla bakışlım, bülbül avazlım Güllerin kalbine adını AY diye yazdım İnan bana sevdiceğim inan Maşukların aşkına merhamet okutan niyazdım Tek bir dileğim var Tanrıdan Ellerini ellerimden ayırmasın Yaradan Kem gözleri kör eden ve nar eden Ne olur merhamet et, Aşkı kalplerde var eden İnayetine yüz çevirenlere dünyaları dar eden Ya Rabbi, varlığımızın sebebi Sevgi adına Al bizi kanatlandır irem bağının yedinci katına Ziynetimiz sana olan yürek dolusu sevgimiz Irmaklar ki yüreğimizde seni çağlar, tertemiz Mutlu olalım Ben-Sevdiğim ve bütün ailemiz 10 KASIM 2000 Saat: 03:45 MALATYA Faruk Gökbulut |
Aynalar
Aynalar, sanmayın sizdeki aksim benim; Aşkın büyüsüne kapıldım kelepçelendim! Umulmaz bir anda çıktınız karşıma Zehir kattınız bal sandığım aşıma Yüreğimde her çizgi ayrı bir imza Benmişim kendime en büyük ceza Ey billur güzel, dur, öyle deme Unutma kurulur birgün yüce mahkeme Nur topu günlerimin kanına girdin Yedim kendimi sevdan ile, bitirdim Biter mi, sevdana indirsem kepenk: Gözyaşı döksem, seylaplara denk? Gelemem zira aynalar yolumu kesti Bekleme, geldi geçti, o bir hevesti 11 ŞUBAT 2004 Saat: 05:42 Ş.URFA Faruk Gökbulut |
Ayrılık Ateşi
Eğer sevdalıysa yürek Görme zamanla cengini Ayrılık ne fena şey Sorma dengini Ayrılık ki en cılız ateşi, Yangınlardan daha yangın Mahşer zengini... 08 EKİM 2004 Saat: 21:45 Ş.URFA Faruk Gökbulut |
Ayrılık Derdi
Kızgın çöllerdeki sam yeli gibi Estin canevimi savrup ta gittin Ölümlerden ölüm beğen der gibi Sineme hançeri vurup ta gittin Sevgilim sayende düştüm ellere Kapılıp körkütük boş hayallere O uçsuz bucaksız taşlı yollara Beni de taş gibi atıp ta gittin Ayrılık derdini senle tanıdım Senden evvel candan özge can idim Hasretinle dolan bir fincan idim Beni de böyle kırıp ta gittin Aylarca bekledim seni yuvamda Hasretin bir yanda aşkın bir yanda Muradıma erdim sandığım anda Yüzüme kapıyı çarpıp ta gittin 07 ARALIK 2001 Saat: 13:45 MALATYA Faruk Gökbulut |
Ayrılık Keder Olmuş Bize
Yazgımız kader olmuş bize Ayrılık keder olmuş bize Aşkımız okyanuslar kadar Her gece kadir olmuş bize 17 EKİM 2004 Ş.Urfa Faruk Gökbulut |
Ayrılık Ölümden Beter Demiştin
Ayrılık ölümden beter demiştin Niçin gittin neden beni terk ettin Aramasan gayrı yeter demiştin Artık benim için bitmiş bir iştin Sorgula maziyi ne göreceksin Dertlerin üstüne dert öreceksin Rûyanda bile af dileyeceksin Artık benim için bitmiş bir işsin Aşkınla yaktığın kalbimi düşün Fayda etmeyecek geri dönüşün Bin pişman olsan da yok benle işin Artık benim için bitmiş bir işsin 04.04.2006 Saat: 14:10 İstanbul Faruk Gökbulut |
Bahar Bebeğe Sevgilerle
Evinizde şenlik var, Yuvanıza geldi BAHAR. Dilimdeki dualar kadar, Sevimlisiniz ALTINTAÇlar. Yüreğimdeki duygular, Sanki Toroslara yağan kar. Tertemiz ve saflar, Sığınacak çocuk yüreği arar. 21 Ağustos 2006 Saat: 01:30 Didim ** Sevgili öğretmenimin yeni doğan kızı Bahar'a ithafen ** Faruk Gökbulut |
Bahar Yine Gelecek
Huzur ile yaşamak varken Bilmem ki bu yalnızlık duygusu neden Ayrı düşmüyor birbirinden, ruh ile beden Mutlu olunmuyor, gönüldeki hazine keşfedilmeden Gel, insaf et, ayrı düşme kendine Damla damla birik, doluver bendine Zirvelere tırman, sarılıp aşkın kemendine Karanlıklardan dön yüzünü aşkın semtine Bırak gitsin, olacağı varsa olsun Sen kendine iyi bak, kalbin huzurla dolsun İsterse çimenler sararsın, yapraklar solsun Bahar yine gelecek sen de biliyorsun 04 EYLÜL 2000 Saat: 23:45 BALIKESİR Faruk Gökbulut |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:21 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.