![]() |
Bir Gün Ansızın
Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın Dere tepe demeden uzaklardan Saçlarında dağ rüzgarlarının kokusu Gözlerinde sonsuz bir ışıltı yıldızlardan. Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın Tüm güzellikler sende alabildiğine Dilinde hep sevgi sözleri Meltem esintisi tutsak nefesine. Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın Yorulduğunu bir kez olsun söylemeden Ellerinde, renk -renk kır çiçekleri Gülüşünde iri güller açmış sevincinden. Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın Heyecan ve mutlulukla bakıyorken gözlerime Kucaklıyor, öpüyorum seni, doya-doya Yeminler ediyorum tek seni seveceğime |
Bir Gün Ansızın
Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın Dere tepe demeden uzaklardan Saçlarında dağ rüzgarlarının kokusu Gözlerinde sonsuz bir ışıltı yıldızlardan. Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın Tüm güzellikler sende alabildiğine Dilinde hep sevgi sözleri Meltem esintisi tutsak nefesine. Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın Yorulduğunu bir kez olsun söylemeden Ellerinde, renk -renk kır çiçekleri Gülüşünde iri güller açmış sevincinden. Geldiğini görmek isterim bir gün ansızın Heyecan ve mutlulukla bakıyorken gözlerime Kucaklıyor, öpüyorum seni, doya-doya Yeminler ediyorum tek seni seveceğime. |
Bitir Derdimi
Bana ö güzel gözlerinle öyle bakıp durma Sonra sever, bağlanırım huyumdur benim Gülüp yüzüme, tatlı sözlerinle vurup durma Sonra öğrenir, avcı olur, tetiği çekerim. Uzatma ellerini, yakalar hapsederim içime seni Kapından ayrılmayan bir gardiyanın olurum Sokmam asla kimseyi içeri, öldürseler de beni Tutuklum oldun artık benim, budur gerçek durum. Ölürüm kaçarsan kalbi mahpushanemden Affetmem ne seni, ne de kendi kendimi Tek bir dileğim var, tek bir dileğim senden Dermanım ol da, ne olur bitir şu derdimi. |
Boş Ver
Uzatma tutmam için ellerini artık Boş ver aşkı, sevdayı ne çıkar; Bir gün nasıl olsa yarım kalacak Sonu yine gözyaşı olmayacak mı? Boşuna yakma, ne beni nede kendini Ben başka, sen başka alemdensin Üzmeye gerek yok inan bana Aşk gibi bir sözcük için kendimizi. Şarkıları dinledikçe ağlamak Feryadı figan etmek niye? Niye boş bir sözcük için Yılları bir kafeste saklamak? . Ayrılık en basiti ve anlamlısı bence Hiç değilse ne yaptığın belli olur Görmemek, dokunmamak duymamak gibi En çıkar yol da bence budur... |
Büyük İnsanlar
Niceleri vardır, mükemmel ve deha üstü Büyüklenmek nedir öğrenememişler Işık saçıp durmuşlar da insanlığa Karşılığında hiçbir şey istememişler. İşleri vermek olmuş,almayı hiç düşünmeden Böylece olmuşlar Dünyanın en zenginleri Bir lokma, bir hırka ile yaşamış Düşkünlerden yana olmuş tüm dilekleri. Eleştirirken kendilerini örnek vermişler Kırmadan öğretmek için gerçekleri Onlar da herkes gibi göçüp gittiler Ama asla unutulmayacak isimleri. |
Çalar Elbet Aşk Kapımızı Bir Gün
Çalar elbet aşk kapımızı bir gün Kim bilir nasıl da güzeldir böyle sevmek Ellerini tutup gözlerinin sahilinde gezinmek Tarifsiz duygularla “Seni seviyorum” demek Saçlarını okşayıp, kalp atışlarını dinlemek... Budur gönül için en güzel bayram ve düğün. Çalar elbet aşk kapımızı bir gün Mutsuzluğumuz serap misali kaybolur gider Pembeye döner kara bulutlar birer birer Kuşlarla uyanırsın her gün, her seher Tek renk açar gönül bahçende güller... İşte aşktır bu, hayal edip rüyalarında gördüğün. Çalar elbet aşk kapımızı bir gün Hasretsen yoluna kilitli kalır hep gözlerin İsmi ile başlar ve biter bütün sözlerin Sahibi görürsün onu yerin ve göklerin Bir bilmecen var artık, hiç çözemeyeceğin... İşte budur aşk, ağlarken arada bir güldüğün. Çalar elbet aşk kapımızı bir gün İhtiyacın yoktur ondan bir başkasına Eşe-dosta, kardeşe, ana ve babana Başkasını dinlemez, her sözü atarsın yabana Ondan başka her şey, yok görünür insana... İşte budur aşk, her gün artar durur körlüğün. Çalar elbet aşk kapımızı bir gün Sebepli sebepsiz sele döner göz yaşların Karma karışıktır o güzelim duyguların Kime öncelik vereceğini bilemez olur aklın Çünkü yarısı sende ise, yarısı ondadır canının... İşte budur aşk, uğrunda parçalara bölündüğün. Çalar elbet aşk kapımızı bir gün Karşılık buldun ise aşkına, buna diyecek yok Zira mutsuzluk, karşılıksız aşkla başlar daha çok Denir ki, “kuru kuruya sevgi ile olmaz karın tok” Biliriz ki, sevgisiz olunca da biter her türlü stok... İşte budur aşk, çoğu kez bu ikilemde döndüğün. Çalar elbet aşk kapımızı bir gün Çökmüş üstüne kara bulutlar inlemektesin Kimseye derdinden söz edememektesin Kendinle, baş başasın, her gün içmektesin Her şeyden, kendinden, ondan nefret etmektesin... İşte budur aşk “çalar elbet kapımızı “diye düşündüğün İşte budur aşk; yaşarken, her gün,her an öldüğün. |
Çaresiz
Başını kaldırıp gözlerime baktı Tam bir belirsizlikteydi düşünceleri. Görevini yapamamış olmanın acısıyle Küçülüp büyüyordu gözbebekleri. Neler söylemek istediğini düşündü Birara, gözlerini oğuşturarak. Ama yine sustu, düşünceleri üşüdü 'Konuşamam' dedi sıkılarak. Büyük yankılar uyandıracaktı Yıllarca sakladığı sır dolu sözleri. Ama korkuyordu, can bu, çok tatlıydı... Bu güvensiz ortam yok edecek bizleri. |
Çaresiz Sürüklendik
Hep birlikte yaşadık yıllar boyu seninle Ayrı gitmezdi yediğimiz ve içtiğimiz Çok mutluyduk biz, arada bir tartışsak bile Ayrılmamak için dua ederdik ikimiz. Öyle birlikteydik ateşle duman gibiydik Ne sen ayrı yanar, ne de ben tütebilirdim Kovanlarda arı, kırlarda bin bir çiçektik Ne sen çiçeksiz, ne ben arısız edebilirdim. Yıllar sonra esti nedensiz bir deli rüzgar Savrulduk; ne duman kaldı, ne çiçek ortada Bilemedik insan böyle durumda ne yapar! Çaresizlik içinde sürüklendik sonunda |
Çocukluğum
Gözü kör olsun böyle yokluğun Hala derin ötesi bir yara içimde Yaşayamadığım garip çocukluğum Anlatılamaz türlü sefaletler içinde. Küçük, küçücük bir köy idi Dünyaya ilk kez baktığım yer Her yer çiçek, Nisanın yirmi biri Ama benim için ne fark eder. Bebekliğim, çocukluğum hep aynı Kahır ötesi büyüdük nasılsa Ya gençliğim! onlardan var mı farkı? Yarı aç, yarı tok büyüdük sonunda. Hiçbir yardım almadan büyüdüm Çöldeki kaktüs misali, Sefaletten kaçmak için yürüdüm Her yerim delik deşik çile izi. |
D e p r e s y o n
Geceye hazırlanan gündüzün telaşı var benliğimde Mutsuzluk taht kurmuş sanki her bir yerimde Ne beynimde akıl kalmış, ne gözlerimde fer Birisinde isyan varsa, sebepsiz yaş var diğerinde. Uzun yıllar kabul etmemek için çok direndim Engel olamadım bir misafirim var bende benim Hiç eksik olmuyor sorgulama, önüne geçemedim Güçsüz hissediyorum kendimi, faydası yok beynimin. Düşüncelerimle kamçılıyor her an bedenimi Acıdan kıvransam da çıkmıyor hiç sesim Şartsız teslim etmişim ona ben, kendi kendimi Beynimde o ev sahibi, ben misafir gibiyim. Ruhumda deli deli rüzgarlar estirmekte Savurup alıp gidiyor beni istediği yerlere Arada bir terk edip gitse de yine gelmekte Öldürürsem kurtulurum ancak onu bin kere. Nedir beynimi böylesi akılsız kılan, Ne var da güçsüzlüğe teslim etmiş kendini? Aslında kendinden başkası değil onu hırpalayan Avucuna alıp düşünme zamanıdır artık beynini.! İnsan kendi kendine karşı kazanmalı zafer Aklım küsüp giderse sonra bedenim ne der! Kim ne ederse başkası değil kendi kendine eder Akıllı olmak gerekir kazanılacaksa şayet zafer. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:32 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.