![]() |
Bekleyiş
Kimbilir! Ne zamandır yemek yememişti Kafasında Neler vardı, neler düşünüyordu Onu bunca zamandır Yemekten alıkoyan ne olmuştu Bir sevdamı yüreğini dağlamış Silivermişti açlığını İçinde sevdanın kıpırtılarıyla mı Oturmuştu öyle saatlerce Hiçbir şeyin farkına varmadan Bir ses bekliyor gibiydi sanki! Telefonun çalmasını mı Onun sesi miydi duymak istediği Yüreği onunla beraber mi atıyordu Neler geçiyordu o güzel kafasından Yeşil yeşil bakıyordu gözleri Dalgın hüzünlü derin bakışları Alıp başını gitmişti uzaklara Beyni sevdiğiyle dolu dolu İçinde tatlı kıpırdanışlar Bir bekleyiş içinde geçen Beyhude zamanlar |
Beni İstesin
Kahven olayım, Fincanında. Beni yudumla, Beni iç. Müzik yerine, Beni koy teybine. Sevdamın, Nağmelerini dinle. Yumuşacık, Kulaklarından, Bedenine dolsun, Bütün sevdam. Öyle dolsun ki! Kıpırtılar sarsın, Beni istesin, Her bir zerren. |
Bilesin
Sen öyle tatlısın ki! Beni yine gülümsettin Gelişin ile Kara bulutları dağıtıverdin İçimi üşüten fırtınalar Sıcacık... Melteme dönüşüverdiler Senmişsin gibi Sarıp sarmaladılar ruhumu Güneş açtı içimde o an Ağaçlar çiçeğe vurdu Ve ben seninle Dolup taştım hiç durmadan Sevdiğimsin, canımsın Sevincimsin bilesin |
Bilmiyorum
Bir türlü uyuyamıyorum Neredeyse gün doğacak Beynimin içinde Her bir hücremde Hüküm sürmektesin Aklım firar etmiş Hep senin yanında Şimdi ben Hep senin yanında Olan aklımla Öyle zavallıyım ki! Buralarda. Öyle yorgunum ki! Sensiz... Hiçbir şey yapamıyorum Ben yokum Ben kimim İnan bilmiyorum |
Binlerce Düğüm Boğazında
Meltemin otlara sürünen sesi Karıştı... Koyu gecenin derin soluklarına Gözleri çakılı, büyülü pencerede Esinti oynatıverince perdeyi Sıcak bir aydınlık yayıldı Uzun boylu köşe lâmbasından Oradaydı... Oradaydı işte Elinde... Kara gözlerini düşürdüğü kitap Bakışlarında gizli bir alaycılık Kocaman vuruşlarla çarptı yüreği Kırışıverdi gülünce yüzü Oynaştı kirpiklerinin gölgesi Heyecanlı titremeler sardı Gözkapaklarını Hasreti giyinmiş duyguları Uçurdu sıcacık kıvılcımları Haykırmak istedi adını Yırtmak istedi yüreğini Buz kesti elleri Yapıştı kızıl toprağa ayakları Sessizliğe büründü her şey Solgunlaşıp sarardı yüzü Patlamaya hazır hıçkırıkları Sanki! Sanki! Hiç çözülmemek üzere Binlerce... Binlerce Düğüm oldu boğazında Teslim olurken bedeni Gözyaşlarının hazzına Hafifledi... Damarlarında akan kanı Döküldü dudaklarından Yumuşacık kelimelere Titredi... Yaslandığı ağaç gövdesi Parça parça dalların arasından Kırılarak döküldü Saç tellerine ay ışığı |
Bir Acı Var Ki İçimde
Dayanamıyorum, Dayanamıyorum sensizliğe. Dünyamı aydınlatan, Gülüşün yok. Dipsiz kuyular, Çekiyor beni içine. Yüreğim yanıyor... Öyle bir yanış ki, Acıyor... Her bir zerrem. Kanım, Terk ediyor damarlarımı. Tükeniyor içim. Bir acı var ki, içimde oy... Anlatılmaz. Uykular haram, Gözlerim kan çanağı, ******* üzgün... ******* korkutucu... Sabahlar yorgun... Özlem kokuyor, Tüm şarkılar, Yokluğunda, Deliriyorum. Bir daha asla, Kucaklayışında, Yitip gitmeyecekmişim, Seni göremeyecekmiş gibi, Gözlerim. Bir acı var ki, içimde oy... Anlatılmaz. Dayanamıyorum, Dayanamıyorum sensizliğe. Silip süpürüyor beni, Bir çığ gibi, Büyüyen sevdam. |
Bir Çığlık
Dev dalgaların altındayım Doluyor sular içime İniyorum gülle gibi dibe Yakıyor tuz organlarımı Nefes alamıyorum Lime lime ciğerlerim Kocaman beynim Fırlıyor gözlerim Yırtılıyor her bir zerrem Ayrılıyor kolum bacağım Yüreğimi arıyorum Vurgun yemiş Sökmüş bedenimden kendini Yeri bomboş hiç ses yok Bir çığlık! Bir çığlık! Yapışıp kalıyor dudaklarımda |
Bir Düş Bu
Bir düş bu Hani hep sana anlattığım Bir gün gerçekleşecek olan Salaş bir kır kahvesin de Seninle karşılıklı oturmuş Tahta masamızda fokurdayan Bakır işlemeli bir semaver İşlemelerinde seni gördüğüm. Deniz ve çakıl taşları Ve… Masamızda kırmızı bir gül Henüz açmamış taptaze Eline uzanıyorum yavaşça İçimde bir duygu seli Yanağına kondurduğum Küçük bir buse |
Bir Düşünsene
Kaç gecem geçti sensiz Neler yapabilirdik Bir düşünsene Güne başlamak üzere Gözlerimizi açtığımızda Sen Benim yüzümde ki Mutluluğu görürdün Kollarını açıp Beni kucakladığında Ben… Kaybolur giderdim Kucaklayışının derinliğinde Suya doymuş toprak gibi Yeşillenirdi yüreğim Kokunu içime çeker Uzun uzun koklardım seni Teninin sıcaklığında Dipdiri oluverirdim Seninle çıktığım yolculukta Yeniden isimlendirirdim Hayatımdaki güzellikleri Kaç gecem geçti sensiz Neler yapabilirdik Bir düşünsene |
Bir Geleyim Yanına
Bir geleyim yanına… Çocuklar gibi, Koşacağız yollarda, Umursamadan bakışları. Sırtımızı bir ağaca yaslamış, Yere bağdaş kurarak, Isıracağız çıtır simitleri, Kocaman lokmalarla. Dökülecek kucağımıza susamlar. Bir sürü serçe, Koşuşacak bu ziyafete. Gölgesini şemsiye yapacak, Sevdamıza şahit ağaç. Yaprakları okşayacak başımızı, Meltem serinliğinde. Bir geleyim yanına… İlkel bir kır kahvesinde, Rengi solmuş semaverle İçeceğiz çaylarımızı. Gözlerimizin sevinçlerinde Buluşacak ellerimiz sevgiyle. Bir ayağı kısa kalmış, Tahta masa, Oynayıp durdukça… Güleceğiz kahkahalarla. Bir geleyim yanına… Okyanus fırtınaları, Doluşacak içimize. Bütün mevsimleri, Yaşayacağız birlikte, Özgürce… Hasıl hissedersek, Nasıl istersek öyle. Bir geleyim yanına… Gecenin gizeminde, Sokulup koynuna, Uyuyacağım sessizce. İçimde huzur bulutları, Burnumda, Tüm kokulardan güzel, Teninin mest eden kokusu. Biliyorum.. Erim erim eritecek beni. Bir geleyim yanına… |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:35 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.