![]() |
sana dair
sen karaya en çok yaklaşan kuzular gibisin mülhidce bakılan bu sağır topraklarda kaynayıp giden bir heyulanın arkasında say ki garabet uykular içindesin eylülü kıskandıracak ne var sende ne var sende gün geçmesin özlemini gecenin bile önüne koyan bundandır ki sıkıştırır bir kaygı yüreğimi dehlizlere vuran sağır sessizliğimde gece umman olur birden kaykılır safların içinde erken düş gibi kol tutmuş çığırtkanlıklarıyla henüz orta çağı yeni bitirenler sen düzlemde dairesel kıblenle orada kaygıdan uzak ve alnındaki karınca ile ya rab uyandırma beni bu gecenin sensizliğinde diye yer tuttun haykırdın belki gizlice bir deli fişek olmuşsun arkanda ki ordularınla anlamadığım bir şey var sende sende gizemini çözemediğim çok şey var ustam bir göz at şu yüreğime Gazi BOZKURT |
Sen Yoksan Eğer
kimi zaman baharın, sabahın meydan titreten seyyahların geçenleri kıskandıran kuskus ağacının şen gölgesinde bahtiyarlıklar arayanlar kurtaramadığınız düşünceler mi sardı sizi yokluğun durulandığı iklimlerde uyku atlatmayı sebepsiz kılan Gazi Bozkurt |
SESSİZ
Bizim sınıf çok yaramaz, Biraz da haylaz, Zıp zıp zıplıyorlar, Lastik top gibi. Bu top hiç mi yorulmaz? Ayla da rahatsız sınıflarından, Alabildiğince sessiz diye. Çıt çıkmıyormuş, Ne kadar zıplasalar da. Gürültücü sınıfı kim ister, İşitme engelliler okulunda, Okuyan Ayla dışında? Gazi BOZKURT 05.12.2005 Gazi Bozkurt |
SOBAMIZ
Uzun kış *******inde, Çıt çıt yanan odun sesi, Yayılır dört bir köşeye, Gelir herkesin neşesi. Yanına uzanır Tekir, Bir güzel uyumak için. İçinden çıt çıt sesler gelir, Odun yakar için için. Kestane patlatır annem, Üzerinde yavaş yavaş. Sen olmasaydın bir tanem, Nasıl geçerdi bütün kış. Gazi Bozkurt |
TÜRKÇE
Türkçe benim öz dilim, Bunu bilmez değilim. Sevgi ile dokuduk, Desen desen bir kilim. Duymam birkaç hece, Uzar onsuz her gece. Dilini sev arkadaş, Ararsın terk edince. Gazi Bozkurt |
YALANCIMEVSİM
Gecenin bir yarısı Diğer yarısına kavuşurken Bir çığlık girmişti aramıza Hani yeni yetme çırakların Kirpilerinde titrer ya mum alevi Öylesine heyecanlı ve mağrur Köleler kollamıştı ellerimizi Ve bağrımızdan kopan yalnızlıkları Gün sancıya dönerken bir kez daha Yeknesak bir hayat Yeniden iliştirmişti yakamıza Unutmayacağımıza dair Söz verdiğimiz sözlerimize zeylederek Dağların volkan kokan kıyılarında Bir imparator edasıyla gezerken Kuşkulandığım onca cehennem arasından Minare gölgesi kaygılarımla Yeniden yeniden geldim kapına Ardına kadar açıklığına sebeb Evet, ne yalan söyleyeyim Gölgem yok Olmadı da hiçbir zaman Kuşların ürkek kanatlarıyla idare ettim Şimdiye kadar Kapına geldim Ardın kadar açıklığına sebeb Ey kâbuslarıma şenlikler katan Ulu mihrapların şövalyesi Ben bir yalancı mevsimim Kalemimi, nun’u, heyecanlarımı Ve nedensizliklerimi Benzersiz toplayışlarla dürerek Kendime uydum kapına geldim Ardına kadar açıklığına sebeb Gazi Bozkurt |
Yalnızlığı Kuşanmak
Serseri yargılarla beslenmiş Umarsız kuşakların arasından Bir Napolyon edasıyla Geçişini hiç unutamıyorum Gözlerin çakmak çakmak Karadeniz’in ortasındaki Bir dalganın yalnızlığını yaşıyordun Hemen yanı başımda Gazi Bozkurt |
YAVRU CEYLAN
Bir küçük ceylan kaybolmuş Ormanın derinliklerinde. Çok geçmeden yorulmuş, Korku birikmiş yüreğine. Ormanın içi çok tehlikeli Şimdi yavru ceylan ne yapsın? Hemen annesine haber vermeli İster misiniz aslan kapsın? Bir çıtırdı duydu irkildi Çalılıkların arasından. Karşısına annesi dikildi Şaşırıp da kaldı aniden. Gazi Bozkurt |
Yedidörtlük Ağıt
Gece üç iki suları içimde bir huzursuzluk Birazdan irkilecek sabah yeniden başlayabilmek için İnceden bir toz bulutu sararken anıları Yürekler kuş uykusu, uykular ağır bombardıman altında Bilseydim bu kadar kaygıdan uzak yaşadığımı Yatağıma girer miydim hiç Fakat kıyamet mi kopuyor ne Neden bu toprağın sağır eden coşkusu Çığlıklar sayha olmuş yeri göğü yaran Yürekler kuş uykusu, uykular ağır bombardıman altında Bilseydim bu kadar kaygıdan uzak yaşadığımı Yatağıma girer miydim hiç Nereye gitti bu ağustos sıcağı, neden bu hararet, Bir anda yuttu tıngır mıngır beşik sesini Toprak aldı gitti derinlere mümbit, besleyici ana sütü gibi Yürekler kuş uykusu, uykular ağır bombardıman altında Bilseydim bu kadar kaygıdan uzak yaşadığımı Yatağıma girer miydim hiç Bilmem, neden kızdı annem Ne de şiddetli sallıyor uykumu el uzatmayı unutmadan Sinen seslerle geçiyor en sevdiğim sayfiye yeri Yürekler kuş uykusu, uykular ağır bombardıman altında Bilseydim bu kadar kaygıdan uzak yaşadığımı Yatağıma girer miydim hiç Dinmek bilmedi yine bu gece acım Dostlar arasında ateş düştüğü yaktı bir kez daha Yer kımıldadı yeniden yerimden kımıldayamazken Yürekler kuş uykusu, uykular ağır bombardıman altında Bilseydim bu kadar kaygıdan uzak yaşadığımı Yatağıma girer miydim hiç Çıkmalıyım bu daracık alandan Her yeni güne yeniden başlamak için Bir can bir candır sırrını çözmüşken beklenen sur öncesi Yürekler kuş uykusu, uykular ağır bombardıman altında Bilseydim bu kadar kaygıdan uzak yaşadığımı Yatağıma girer miydim hiç Bu mahşer gününde şiir düştü payıma Yüreğim ağır yaralı bir bileni beklerken Ağıt düştü yüreğime yeniden yıkılırken sabah yedi dörtlük Yürekler kuş uykusu, uykular ağır bombardıman altında Bilseydim bu kadar kaygıdan uzak yaşadığımı Yatağıma girer miydim hiç Gazi Bozkurt 20 ocak 2006 Gazi Bozkurt |
Yeniden Yanacak Soytarılar
Gece çözülürken yakamızdan Aradığın nedir ey yabancı Kâgir kuytular kussa da dolunay Bir nesil belki de burada batacak Amacını soramadığım düşler gelir aklıma Büyücüyken şehirde bir tek Görülmez ahenkler sunarım Henüz vahşetimi bitirmeden Bunu armalı dediğin dostun bile bilemez Kim kimin oyuncağı olmuş diye Solmak üzere olan bu yenilgi Kahredecek hepimizi bir nefeste Gülün koynunda böyle bulmuş bizi Bu mudur ağlamak diye Yoksa sayhalarınla gezindiğim kavganın Sahillerinin suyu yeniden mi ısındı Namert teslimiyetleriyle unutmamanın reçetesini Bir kaynatışta yutsunlar diye Gülüyorum çünkü Elimden başka bir şey gelmez Gelmez çünkü beklemek boşuna Beklemeyin sırrı çözüldü bilgiç edalarla yaklaşılan Umacı düşlerimiz Utangaç tasarılar bile sunmadan Uzamışsa beklemek Biliyorum birazdan çöpler toplanacak Verilmemiş vaatleriyle Yeniden yanacak soytarılar Arama işini ağırdan aldılar diye Sen gittikten sonra sükûn etse beklenen Ah keşke demeye fırsat vermeden Uyanıp kalsa gönlümden geçen uykularıyla Henüz karanlığın beş duyu ile kavgası bitmeden Birden bire film bitse Gazi Bozkurt |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:18 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.