![]() |
Ayrılığın Ateşi
Ğurbet elden bakınca: Gönlüm heh sizi arar. Ayrıyım çocuklardan: Yanar yüreğim, yanar. Bügünde akşam oldu: Varmı sabaha çıkmak? Ğurbette çok zor oldu: Günleri bir, bir saymak. Bilme ne zaman biter, Bu ğurbetin çilesi? Yatkı benim gönlümü: Torunların hasreti... Bu bayramda şenlendi: İstanbuldaki evim. Ayrı kaldım sizlerden: Budur benim kederim... Eğer beni sorarsan: Çok şükür Sıhhatteyim. Tek sıkıntım şudur ki, Sizlerden usaktayım... Bu akşam tazelendi. Şu gönlümdeki sızı. Yaktı beni gerçekten: Ayrılığın ateşi..... 24.10.2006 Almanya Ali Sandıkçıoğlu |
Ayrılık
Gül dalından koptuğunda: Solar gider, solar gider. Cana, canandan ayrılınca; Yakar, gider yakar gider. Ayrılık çok zor gelir; İnsan oğluna gurbette. Yanar yürek,akar yaşlar: Yalnız kalınca ğurbette. Uçtu gitti. Çiçeklerim: Nurlu yüzlü, meleklerim. Ayrılıktan üzülürüm, Zor tükenir *******im. Ali Sandıkçıoğlu |
Baba Evi
Gittim baba evine, Dolaştım odaları. Çerçevede resimler: Hep solmuştu renkleri. Aylarca açılmamış, Köydeki baba evi. Ah! Çekerek düşündüm: Orda geçen günleri. Müsafir odaları: Şimdi bomboş duruyor. Kapılar, pencereler: Ne insanlar tanıyor. Muhabbetler olurdu: Köylerde ki, evlerde. Hepsi tarihlik oldu; Kaldı hatıralarda. Dolaştım köyün içinde; Baktım komşu evlerine. Açılmayan kapıların; Sırğan bitmiş önlerine. İlk okulda kapanmış, Çocuklar okumuyor. Birir,birer çocuklar: Köylerden toplanıyor. Cami yine yerinde, Cemaatı yok gibi. Köyler hep terk edilmiş, Sanki savaş var gibi. Bir çok ev kapalıdır, Açılmıyor kapısı. Çoklarının camı yok. Duman tütmez bacası. Evlerde ocak çökmüş, Artık ateş yakan yok. Terk edilmiş,gidilmiş, Köyde böyle ev pek çok.. Bilmem daha dönermi; Eski günlere köyüm? Düşündükçe köyleri: Cidden çok üzülürüm. 12.07.2003 Ali Sandıkçıoğlu |
Babama Sesleniş
Ah! Sevgili babacığım: Yerin boş kaldı, yerin. Bir dönde bak geriye: Ne yapar evlatların? Ahde vefa kalmadı. Bu devirde insanda. Öyle zan ediyorum: Geldik ahır zamana. Çok nasıhatlar ettin; Bize sevgili babam. Asım, Asım diyerek, Ağlar biricik anam. Düzenler hep bozuldu: Güller açmıyor çiçek. Kalmadı aramızda, Ne birlik, nede ahenk. Senede bir gelirim, Mezarıın başına. Hatıralar canlanır: O anda hayalimde. Çaylığın dibinede, Yatırmıştın Asımı. Asımda kayb etmişti: Genç yaşta hayatını. Feda ettin canını: Asımım diye,diye. Güzel, güzel sözlerin: Kaldı bize hediye. Ne planların vardı: Tutmadı hiç birisi. Asım ile sen gittin: Yetim kaldı gerisi. Örnek bir bab idin: Hem gelinle,oğluna. Ne yazık hiç bir oğlun: Çıkmadı ayarına. Gittim baktım köylere: Ne Asım var, ne babam. Açık tutar kapıyı: Şu anda yaşlı anam. Zaten boşaldı köyler: Ne komşu var, ne köylü. Ne zamandır ağlıyor: Binlerce ğarip ölü. Yaşlı anam uğraşır: Açık olsun kapımız. Unuttu gitti köyü: Hem oğlumuz, kızımız. Bazen derim anama: Gidelim mezarlığa. Derki:Oğlum ey Ali: Hiç ısrar etme bana. Gidince mazarlığa: Yanıyor ciğerlerim. Düşündükçe Asımı: Yaş dolar hep gözlerim. Hayalı bir sesleniş: Dünyadan mezarlığa. Bizi koyma Allahım: Hiç bir zaman darlığa. İşte size çocuklar: Babama seslenişim. İnsan ömrü çok kısa: Şakası yok bu işin. Böyle dertli şiirler: Niçin yazarsın Ali? Sende göç edeceksin. Unutma yaradanı. 24.02.2004 Ali Sandıkçıoğlu |
Bahar Geldi
Bu senede bahar geldi: Şenlendi yeniden dünya. Gelecek bahara kadar: Kimler öle, kimler kala. Yaşlanmış şu dünyamızda: Çok mevsimler geldi,geçti. Bazen yazda, bazen kışta: Ne insanlar göçüp gitti... Mevsimlerin sahıbı var. Maksat insanlığa hizmet. Kışta güzel, yazda güzel. Sen yaradanına şükr et. Baharda canlanır dünya: Açar çiçekler ve güller. Kimi doğar,kimi ölür: Devam edeken mevsimler. Bazen sıcakta üşünür. Bazen kardada ısınır. Ömrü olan neler görürü: Mevsimler gelip,giderken. Bilinmezki ne gelecek: İnsan oğlunun başına. Dört mevsimde hizmet verir: Gelince insan oğluna.. Ömründe baharı, yazı var. Sonbaharı ve kışı var. Harcama ömrünü boşa: Kış gelmeden tedbirin al. 10.06.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Bak Köylerin Haline
Hep göç etti köylüler, Boşandı bütün köyler. Bülbül güle konunca; Ah ile fıgan eyler... Garıp kalan köylerde: Ne hatıralar saklı. Çeşmeden su akmıyor, Yıkılmış gitmiş arkı. Ne avcı var, nede av, Köylerin dağlarında! Meleşmiyor kuzular, Köyün çayırlarında. İmam okur ezanı, Cemaat yok camide. Köylerin canlılığı, Kaldı artık mazide.. Mezarında ölüler, Ğarip ğarip beklerler. Kalmadımı yukarda, İhlas okuyan diller? .. Köyümüzün altından, Yol gider Erzuruma.. Issız kaldı hep köyler, Geldi ğarip zamana.. Yazı bekliyor iken, Karakış geldi çattı. Üzülmezmi hiç insan, Bütün köyler boşandı. Köyleri düşünürken, Ali dalma derine. Doldu taştı şehirler, Bak köylerin haline.. Ali Sandıkçıoğlu |
Bana Işık Olurmusun
Gel deyince gelirmisin, Dertlerimden alırmısın? Göy yaşımı silermisin? Söyle bana güzel dostum.. Darda kaldığım vakitte, Bana yardım edermisin? Karanlıkta kaldığımda, Bana ışık olurmusun? Düşende yoldan aşağı, Bana elin verirmisin? Eskiden olduğu gibi, Yine yarım olurmusun? Para, pulum kalmayınca, Servetim elden gidince, Herkes benden kaçtığında: Söyle bana gelirmisin? .. Ambarımda un kalmazsa, Soframda ekmek olmazsa. İyi gün dostum kaçsada; Sen ekmeğin bölermisin? Dostlar, dostunu ararken, Bülbüller Hak, Hak derken, Akşam güneş batar iken, Sende beni anarmısın? .. Seherde kuşlar öterken, Dervişler zikir ederken, Yeni bir gün başlar iken; Dostum beni ararmısın? Cismim kalkınca ortadan, Göç edince bu dünyadan, Haberler gelmezken benden: Söyle dostum özlermisin? Teneşşürde yatar iken, Ğassal elbisem soyarken, Son kez tenim yıkanırken; Sende suyum dökermisin? Musallada yatar iken, Cemaat safın tutarken, İmam helallık isterken: Hakkın helal edermisin? Tabutum eller üstünde; Mezarlığa gider iken, Sende arkamda yürürkean; Bakıp, bakıp ağlarmısın? Kabre konulunca tenim, Bir, bir ayrılır dostlarım. Toprak örtülür üzerim. Hayır dua edermisin? 06.08.2007 Almanya Ali Sandıkçıoğlu |
Baş Örtüme Dokunmayın
Ben bir anayım evladım: Baş örtüme dokunmayın. Herkesten budur dileğim: Baş örtüme dokunmayın. Anadolu kadınıyım. Mehmetciğin Anasıyım. Ben vatanıma bağlıyım. Baş örtüme dokunmayın.. Bazen mermi taşırım ben. Bazende sağarım koyun. Artık bozulsun bu oyun. Baş örtüme dokunmayın. “simge” değildir başörtü: Benim inancım gereği. Kabul edin bu gerçeği. Başörtüme dokunmayın! Yaradanın emri bana: Örtüyorum ben başımı. Hor görmeyin beyler beni. Başörtüme dokunmayın. Bir bakınız hür dünyaya: Varmı bizim gibi olan? Dünya fani hepsi yalan. Baş örtüme dokunmayın. Bizler şehit anasıyız: Severiz vatanı candan. Kimse zarar görmez bizden: Baş örtüme dokunmayın. Kara Fatma, Nene hatun: Bana örnek gerçek kadın. Tarihlerde vardır adım. Baş örtüme dokunmayın. Baş örtüm Mabed misali, Değmesin namahrem eli. Budur bana Hakkın emri. Baş örtüme dokunmayın! ... Ali Sandıkçıoğlu |
Bayramlarda
Çocuklar sevindirilir, Güzel elbise giyilir, Büyük elleri öpülür: Bayarmalarda, bayramlarnda. Dostlar dostlarını arar. Canlanır hep hatıralar. Küskünlükler sona erer: Bayramlarda, bayramlanrda. Düşkünler yurtlarında: Kalan bütün yaşlılar; Zıyaretçiler beklerler: Bayramlarda, bayramlarda. Hapishanede yatanlar, Günlerini hep sayarlar. Zıyaretçiler beklerler: Bayramlarda, bayramlarnda. Gurbette sıla özlenir. Her dem hüzünler katlanır. Eski bayramlar özlenir; Bayramlarda, bayramlarnda. Kahraman asker nöbette; Eli her zaman tetikte. Gönlü ise memlekette. Bayramlarda, bayramlarda. Nice şehit çocukları, Yetimleri ve dulları, Gülmez onların yüzleri. Bayramlarda, bayramlarda. Çoğu boşalan köylerde; Hani komşular nerede? Ağlar mezarında dede: Bayramlarda, bayramlarnda. Çoğu yaşlılar beklerler: Kanlı yaşların dökerler. Yokmudur gelenler derler. Bayramlarda bayramlarda. Kimi zıyarete gider: Hem anayı,.hem babayı. Alır onlardan duayı: Bayramlarda, bayramlarda. Kimileri çıkar gider; Ğurbet ellerden sılaya. Bayra ederler oraya; Bayramlarda, bayramlarda Görmezmisin sende Ali: Herkes özler eskileri. Ğaribin gülmez yüzleri: Bayramlarda, bayramlarda. 28.12.2006 Almnya Ali Sandıkçıoğlu |
Bazen Gözüm Arıyor
Şu yalancı dünyada: Çok çektim çileleri. Şimdi nasıl akıyor; Köyümün dereleri? Çok zamandır terk ettim: Güzel köyüm Silyanı. Yolcu eyledik köyden: Nice dost ve yaranı. Birer, birer göçtüler; Köyümüzden yaşlılar. Şimdi bizlere kaldı: Sadece hatıralar... Bu arada göç etti; Bir çok genç arkadaşlar. Eklendi bu halkaya: En sonunda Kardaşlar. Bazen gözüm arıyor; Babam ile dedemi, Ankarda değiller: Yoksa onlar köydemi? Sonunda uyanırım: Bu hayal uykusundan. Çok oldu meğer onlar: Göç edeli dünyadan.. Okulda okuduğum; Bir çok arkadaşım yok. Onlarda göç eyledi; Selam ile haber yok. Bakıyorum mezarlara: Kimisinin üstü çökmüş. Bir çok arkadaşımın; İsmide unutulmuş... Kuşak değişti köyde; Yeni kuşak yaşıyor. Çekmemişler ki cefa: Herkes ğazel okuyor. Birgünde senin ismin: Dolaşır dillerde Ali. Yad edilmek istersen: Yad et evvelkileri.... Ali Sandıkçıoğlu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:27 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.