![]() |
Baba Evlat
Babalar oğluna verirmiş bağı Oğul babasına vermezmiş üzüm İnsan başkalaşmış haller bayağı Yanlışı görünce yanıyor özüm Bize ait olan değerler hani Dünya yaşanacak yer değil artık Toplum menfaatçi, anarşist, cani Kulların hakkını yapıyor katık Evlat babasına bakmayacaksa Yetiştirmek için çekilen niye Büyüyünce saygı duymayacaksa Muhatap olmasın gerçek sevgiye Niğmetullah UÇAR Antalya 04.07.2003 Niğmetullah Uçar |
Babam
Seksen bir yılının ağustosunda Bugün sabah vefat etmişti babam Nefesi daralıp soluduğunda Yaşarken çileler çekmişti babam Yirmi dört yıl önce ağustos dokuz Çakıllıda harman kaldırıyoruz Babam halsiz yorgun dinlen diyoruz Ekin biçemiyor bitmişti babam Sen dinlen deyince olmaz diyordu Benim yorulmamı istemiyordu Son bir gayret ile direniyordu Eynerin yanına gelmişti babam Sap yüklü hayvana binmek isterken Dermanı kalmamış bilemedim ben Elli bir yaşında hayat sürerken Dünyadan ahrete gitmişti babam O haliyle ekin biçip yoruldu Harman depilirken ortada durdu Küreğin sapına dayanıyordu Etrafa suları serpmişti babam Çeşmeden su içip doyamıyormuş İçi yanıyormuş duyanlar olmuş Demek ki yüreği çok yanıyormuş Ölüm sinyalini vermişti babam Akşam bırakmıştım yayla damında Köye gidiyordum stres altında Düğen gelecekti katır sırtında Ekini sürelim demişti babam Sabah çocukları çıkarmış evden Tarlaya göndermiş olduğu yerden Yatağında ruhu çıkmış bedenden Ecel geldiğini bilmişti babam Ben köyden gelmiştim karşıya durdum Düğeni harmana çıkarıp koydum Evin önündeki kimdir diyordum O an son nefesi vermişti babam Gelen misafirmiş hizmete gelmiş Kardeşim babama sorayım demiş Orağı bırakıp kapıdan girmiş Ecel şerbetini içmişti babam Eve yaklaşınca duydum feryadı Koşarak geldim ki yatağındaydı Yüreğim acıya dayanamadı Yorganı kafaya çekmişti babam Yörükten traktör bulup getirdik Cesede sal yapıp köye indirdik Aynı gün içinde toprağa verdik Asıl mekanına girmişti babam Toplanan dostlarım dağılıp gitti Allah sabır versin demeler bitti Günlük hayat sürdü hep devam etti Bize doğru yolu çizmişti babam Niğmetullah UÇAR Antalya 10.08.2005 Niğmetullah Uçar |
Bankada
Bugün bize sıra gelmeyecekse Kalabalık edip beklemeyelim Kartlılara hizmet verilecekse Uyarı sesini dinlemeyelim Sıra numarası alıp oturdum Gözüm bankodaki yanan ışıkta Olanı biteni anlamıyorum Kartsızlar bankoya çağrılmamakta Ünüverste ile anlaşmanız var Harç yatıran kişi beklememeli Sistem adil değil geleni sıkar Banka müşteriyi küstürmemeli Müşteri değilim harç için geldim Böyle yaparsanız olmam da zaten Çevremde olana söyleyeceğim İş bankası ile çalışamam ben Müşteriye hizmet anlayışında Porföy genişlemez böyle, daralır Bankoda memurun davranışında Zamanla çoğalmaz daha azalır İlk gelen birine sevdirilmezse Kişiler yeniden kapıdan girmez Müşteriye saygı gösterilmezse Kendisi de gelmez el de getirmez Memurlar keyfinde müşteri yaslı Acil işi olan saate bakar Eller uyuşuktur kafalar paslı Onlar mı hizmete kalite katar Göze hitap etmek bence yetmiyor Kişinin aynası yaptığı iştir Gerçek memur hızlı hizmet veriyor Asıl olan onu bekletmemektir Kapıdan girince on dördüncüydüm Kenarda oturmuş beklemekteyim Benden sonra gelip gidenler gördüm Sistemin haline üzülmekteyim Eski bankacıyım işi bilirim Sistem değiştirmek olmuyor çözüm Çalışanlar ile alınır verim Onlara haz verin bu benim sözüm İş yaptırmak için bekleyen varken Bankodaki memur rahat olursa Öfke varsa yüzde dışa çıkarken İnsanlar gelmezler sizden soğursa Ben kendi adıma memnun değilim Ayrımcılık yapan böyle hizmetten Fazla bekleyince hiç beğenmedim Siz hisse çıkarın bu şikayetten Niğmetullah UÇAR Antalya 30.01.2007 Niğmetullah Uçar |
Baş Açmakla mı
Okulda görevli öğretmenlere Eteğin boyunu kısalt demişsin Evine giderken baş örtenlere Okuldan git diye tehdit etmişsin Okulda başını açan öğretmen Sokakta saçını kapatsa suç mu Konuyu tartışıp üstüne gitmen Bir aydın olarak normal mi uç mu Bayanlar sokakta baş açacaksa Sen de kot giyerek dolaşamazsın Bu işin hesabı sorulacaksa Hesabı vermekten kurtulamazsın Müdürlük saltanat değildir hocam Keyfi davranarak saldıramazsın Dışarıda insanız dinimiz İslam Töreyi inancı kaldıramazsın Kural konulmuşsa okulda geçer Öğretmen evinde ev hanımıdır Mesai dışında sokakta gezer Giyinme zevkine engel var mıdır Baş örtülü diye sevmezsen eğer O senin hakkındır istersen sevme Senin müdürlüğün okulda geçer Sokakta evlerde yetkim var deme Sen böyle yaparsan haddini aşıp Görevi kötüye kullanıyorsun İnsan olarak ta yaptığın ayıp Bak gör ki bizlerce suçlanıyorsun bayan öğretmenler İslam olamaz Dinsiz olacak mı diyor yasalar Kuralsa, okulda eşarp bağlamaz Mesai dışında gönlünce yaşar Öğrenci sokakta görecek dense Başörtülüler mi kötü örnektir Şuurlu, onurlu gençlik istense Manevi, milli ruh vermek gerekir Kötü huy taşıyan baylar, bayanlar Öğretmenlik yapar benim ülkemde Eleştirilmiyor ahlak bozanlar İnançlı insanlar neden gündemde Maneviyat lazım öğrencilere Bu güzel ülkeyi mahvetmeyelim İlimle gidilir ilerilere Gençlikte benliği yitirtmeyelim Onlara şuuru baş açmakla mı Verecek öğretmen sorarım size Milli değerleri yaşatmakla mı Hizmet ediliyor devletimize Niğmetullah UÇAR Antalya 26.01.2007 Niğmetullah Uçar |
Başkalaşıyoruz
İnsanlık mı kayıp insan mı farklı Değerler kaybolmuş başkalaşıyor Her şeyin içinde menfaat saklı Çetmililer bile haddi aşıyor Eskiden samimi ilişki vardı İnsanlar dostuna hatır sorardı Severdi, sayardı, yara sarardı Bugün akrabalar uzaklaşıyor Teknoloji geldi ülke gelişti Bencillik yerleşti ahlak değişti Sevgisiz, saygısız nesil yetişti İlişkiler bile acılaşıyor Evlat hoşnut değil öz babasından Akraba kaçıyor akrabasından Dostluklar önemsiz arabasından Arabalar bile sahip taşıyor Sahte sevgilerle yaşamak acı Dostluklar değildir artık baş tacı Bu bir hastalıktır yoktur ilacı İnsanlığın ömrü çok yaklaşıyor Eskiden insanlar candan severdi Benden önce komşum akrabam derdi Fertler böyle iken toplum gülerdi Bugün herkes sinsi yara kaşıyor En yakın dostlarım beni unuttu Dosdoğru gidenler yanlış yol tuttu Zamane hükmetti bizi uyuttu Ak günler daha da karalaşıyor Toplumda huzuru sağlayan durum Karşılıksız sevmek, aşktır diyorum Ben geçen günleri arzuluyorum Bencillik, menfaat kavramlaşıyor Geçmişte yaşamak isterim ama Bugünkü olanlar gider zoruma İnanmak istemem duyduklarıma Gönlüm güzellikle tanışamıyor Çetmililer böyle davranacaksa Değerler, sevgiler kaybolacaksa Niğmetullah görüp kahrolacaksa Bu kahbe dünyada neden yaşıyor Niğmetullah UÇAR Antalya 02.07.2006 Niğmetullah Uçar |
Bayrağım
Şehitlerim kanıyla toprağı vatan yaptı Uğrunda can vererek bayrağına renk kattı Bugün bazı soysuzlar ona el uzatıyor Milleti milli ruhtan uzaklaştı sanıyor Küçücük çocuklara bayrağı çiğnettiler Kırılmalı kökünden ona uzanan eller Görünmeyen şer güçler çocukları kullandı Bu millet bayrağına sahip çıkamaz sandı Türk milleti vefalı bayrağına vatana Muketdesatı için değer vermez canına Koruyanı her zaman var olacak dünyada Rahatça uyuyacak mezarında şüheda Uzanan el kırılır ayaklar çiğneyemez Ay yıldız göklerdedir o asla yere inmez Herkes saygı duyacak ülkeye bayrağına Sevmeyen ayağını basamaz toprağına Senaryo hazırlanıp ortaya konulmuşsa Çocuklar suçlanmasın ele maşa olmuşsa Asıl olan elleri kökünden kırmalıyız Maşalara anlatıp üstünde durmalıyız Onlar doğruyu bilmez haindir azmettiren Sevda kalplere girer taşıyıcı değil gen Bu ülke bir bütündür doğu ile batıyla Hep öyle kalacaktır üniter bir yapıyla Milli öfke kabardı hainlerin üstüne Kim karşı koyabilir bu milletin gücüne Yurdumun illerinde toplandı sevenleri Hainlere dediler çok gitmeyin ileri Pencereler balkonlar donandı al bayrakla Milli ruh şahlanıyor kapı açıyor akla Hainlere deniyor bu bayrak indirilmez Birlikten bütünlükten asla taviz verilmez Şehidimin kanıyla yoğrulmuş bu toprakta Vatanını çok seven bir ulus yaşamakta Sevmeyenler var ise terk etsinler acele Yaşayacağım derse yenik düşer ecele Türkiye’de yaşayan bu bayrağı sayacak Vatandaşı olmaktan her an gurur duyacak Bu gerçeği bilmeli yaşayan tüm insanlar Onu koruyacaktır yoluna baş koyanlar Niğmetullah UÇAR Antalya 08.04.2005 Niğmetullah Uçar |
Bayramımız
Atamız oğuzlar kayı boyuyuz Orta asyalardan gelen bir soyuz Yurt olmuş bizlere anadolumuz Yirmi dokuz ekim bayramımızdır Malazgirtten alparslanla girmişiz Selçuklu. Osmanlı derken ermişiz Tüm dünyayla mücadele vermişiz Yirmi dokuz ekim bayramımızdır Üç kıtada yıllarca at koşturduk Dünyaya efendi bir devlet kurduk Mazlumu koruduk zalime vurduk Yirmi dokuz ekim bayramımızdır Haça karşı çıktık hilalimizle Dünyayı titrettik bu halimizle Adalet getirdik celalimizle Yirmi dokuz ekim bayramımızdır Yalanla hileyle hep uyutanlar Osmanlıyı parçalayıp yutanlar Anadolu türkündür unutanlar Yirmi dokuz ekim bayramımızdır Etten duvart olup önünde durduk Tek vücut olarak düşmana vurduk Türkiyede cumhuriyeti kurduk Yirmi dokuz ekim bayramımızdır Niğmetullah UÇAR Korkuteli Niğmetullah Uçar |
Bediüzzaman
Dünyamızın kuzey yarımküresi Güzel Türkiye’nin doğu bölgesi Bitlis vilayeti Hizan ilçesi Nurs kötünde doğdu BEDİÜZZAMAN Anneden seyyiddir babadan şerif İlim sahasında büyük bir arif Kelimeler yetmez edilmez tarif Mübarek bir soydu BEDİÜZZAMAN Köyünde çocukken birkaç yıl kalır Tahsil yapmak için evden ayrılır Medreseler gezer feyizler alır Her gün büyüyordu BEDİÜZZAMAN Meydan okuyordu medreselere Bütün eserleri kattı ezbere Üç ay kafi geldi çok senelere Bir allame oldu BEDİÜZZAM Çocukken özlüyor peygamberini Rüyasında öper hoş ellerini Sıratta bildirir taleplerini İlim istiyordu BEDİÜZZAMAN Talebini resül kabul ediyor Kurandan ilhamen ilim veriyor Cevap ver soruya sen sorma diyor Hep sözünde durdu BEDİÜZZAMAN Buhranlı yıllarda baba evinde Derin düşünüyor kendi halinde Yine rüya görür günün birinde Hayra yoruyordu BEDİÜZZAMAN Ararat dağından lavlar fışkırır Etkisine altına tüm yurdu alır Anasına korkma diye bağırır Ümit besliyordu BEDİÜZZAMAN Uykudan uyandı gerçeği gördü Kuran etrafına çelik zırh ördü Dini İslam için önde yürüdü Baş feda diyordu BEDİÜZZAMAN Çevrede alimler ününü duyar En büyük hocalar sorular sorar Küçük said tek tek cevap sıralar Bir bir söylüyordu BEDİÜZZAMAN Istanbul’a gelip bir süre kaldı İlim deryasına çok derin daldı Kapısına soru sorulmaz yazdı Cevap veriyordu BEDİÜZZAMAN Mısırlı alimler onu duydular Avrupadan yurttan soru sordular Verilen cevaptan tatmin oldular Kesin söylüyordu BEDİÜZZAMAN Osmanlıdan Avrupalı doğacak Avrupadan bir Müslüman olacak İslamın sadası hep gür kalacak Ümit taşıyordu BEDİÜZZAMAN Payitahtta önce doğan umuttu Otuz bir mart günü doğruyu tuttu Entrikalar döndü onu da yuttu Mahkemelik oldu BEDİÜZZAMAN Vanda bir medrese kurmaktı gaye Ümmeti Muhammed kurtulsun diye Kararlıydı din ve fen öğretmeye Sentez istiyordu BEDİÜZZAMAN Fen ve din gerekli bir olmalıdır Sentez kurmak şarttır bilir anlatır Vanda üniverste sözünü alır Müsbet bakıyordu BEDİÜZZAMAN İstanbul’dan van’a ümitle döner Bir süre geçince ümitler söner dinsizlik hükmünü tam icra eder Engel oluyordu BEDİÜZZAMAN Çevresinde hoca buldu tanıştı Hiç soru sormadı ama yarıştı Dünya harbi çıktı ona karıştı Savundu bu yurdu BEDİÜZZAMAN Talebelerinden bir birlik kurdu Gönüllü alaya kumandan oldu At sırtında bile anlatıyordu Kitap yazıyordu BEDİÜZZAMAN Şark cephesi onu gördü şenlendi Talebeleriyle çok uğraş verdi Ruslar tarafından esir edildi Önde yürüyordu BEDİÜZZAMAN Esarette bile boyun eğmedi Kafirlere saygı göstermem dedi Dersanesi için yeri gösterdi Burası diyordu BEDİÜZZAMAN Kosturma ilinde üç yılı geçer Geleceği görür Ruslara söyler Sovyetler birliği dağılacak der O gün biliyordu BEDİÜZZAMAN Bir yol bulup esaretten kurtuldu İstanbul şehrinde dinledi yurdu Yuşa tepesinde düşünüyordu Çare arıyordu BEDİÜZZAMAN Darül hikmet ile onun yanında Kurucusu olur yeşilayında Yaşadı dünyanın kara kışında Bahar bekliyordu BEDİÜZZAMAN Kuvayı milliye kollanmalıdır Vatan düşmanlardan kurtulmalıdır Millet ayrılmayıp bir olmalıdır Fetva veriyordu BEDİÜZZAMAN Cumhuriyet fikri kafasında var Ankara mebusluk teklifi yapar Millet meclisine bildirge sunar Hep namaz diyordu BEDİÜZZAMAN Siyaseti pasif olarak görür Milletin haline yanar üzülür İman kurtarmaya yollar düşünür Yara sarıyordu BEDİÜZZAMAN Van’da erek dağı inziva yeri Mağaralar horhor medreseleri Mesken olur yüksek dağ zirveleri Dua ediyordu BEDİÜZZAMAN Kuran etrafında surlar yıkılır Bu kahraman millet sahipsiz kalır Baskılara karşı susmaz haykırır Geri kalmıyordu BEDİÜZZAMAN Hükümet alıyor kesin bir karar Doğu insanını batıya yayar Üstad said nursi emire uyar Karşı çıkmıyordu BEDİÜZZAMAN Çevresindekiler araya girer Seni jandarmaya vermeyelim der Üstad bu emirdir diyerek gider Hak’ka salıyordu BEDİÜZZAMAN Trapzona kadar gidilir yaya Gemiyle İstanbul sonra Antalya Uzun mesafeler girer araya Hüzne dalıyordu BEDİÜZZAMAN Burdur’da bir süre kaldıktan sonra Komşu olur garip Barla’lılarla Başlamıştır çile olan yıllara Şerden yılmıyordu BEDİÜZZAMAN Sekiz sene geçti bu ücra köyde Mutlaka bir hayır vardır her şeyde Barlanın dağında bahçelerinde Nur neşrediyordu BEDİÜZZAMAN Baskı devam eder zulümler sürer Peşinden askerler hep takip eder Üç saat yürüyüp dağlara gider Yalnız kalıyordu BEDİÜZZAMAN Tevekkül edene bulunur azık Katran ağaçları sunarlar rızık Yarattığı kulu gözetir Halık Hakkı anıyordu BEDİÜZZAMAN Üstad bir mürşittir bulur talebe Risale i nura bu asır gebe Küfüre batanlar çöküyor dibe Üste çıkıyordu BEDİÜZZAMAN Nurlu hakikate kim olur engel Gece gündüz yazdı durmadı bin el Nura hizmet eden sav’lılar güzel Fabrikam diyordu BEDİÜZZAMAN Ülkede adını her şahıs duydu Binlercesi gelip talebe oldu Mahkeme mahkeme dolanıyordu Sabır ediyordu BEDİÜZZAMAN Yirmi sekiz sene sürdü işkence Çok acı hissetti zehirlenince O iman o başı dik tuttu bence Dini koruyordu BEDİÜZZAMAN İdam talebiyle yargılanıyor Sonunda hepsinden berat ediyor Hükümet peşini hiç bırakmıyor Serbest kalmıyordu BEDİÜZZAMAN Girdiği her yerde bıraktı eser Dersaneye döndü hapishaneler Hakikatı yaydı tüm risaleler Çağa damga vurdu BEDİÜZZAMAN Denizli, Emirdağ, Afyon dolaştı Kastamonu bile davalar açtı Hakikatı yaydı hapiste yattı Yine yılmıyordu BEDİÜZZAMAN Risale i nurun yazımı bitti Talebeleriyle yine hatmetti Çok okuyun diye çok tembih etti İmanı korudu BEDİÜZZAMAN Isparta’da duran yaşlı ihtiyar Akşamüstü verdi ani bir karar Yasaklıyken gitti Urfa’ya kadar Emri deliyordu BEDİÜZZAMAN Kış günü zorlukla vardı Urfa’ya Otelci yer verdi ağır hastaya Orada kavuştu yüce Mevla’ya Sevdiğini buldu BEDİÜZZAMAN Urfa’ya her yerden bir akın başlar Cenazeye koşar bütün nurcular Kış bitmiştir artık gelecek bahar Zaten söylüyordu BEDİÜZZAMAN Mezarı başına gelen eksilmez Hükümet çekinir korkar, istemez Mezarı nakleder yerini demez Bunu istiyordu BEDİÜZZAMAN Bilinmeyen adsız mezar isterdi Mezartaşım bile olmasın derdi Şimdi mezarında otlar yeşerdi Gönülde yer buldu BEDİÜZZAMAN Isparta ilinde ama nerede Risale i nura koymadı perde Ruh sevdiği ile en güzel yerde Onlarla doluydu BEDİÜZZAMAN Çağlara damgayı vuruyor kuran Çok iyi anlıyor nuru okuyan İman kurtarmaya adanmış bir can Yüzyılın kutbuydu BEDİÜZZAMAN Dün geçti gerek yok eleme vaha Yarınlar gelmedi vakit var aha Diyorum ruhuna oku fatiha Dua bekliyordu BEDİÜZZAMAN Niğmetullah UÇAR Korkuteli 10.08.1996 Niğmetullah Uçar |
Ben Eşşeğim
Farklı bir ülkede dil bilmez gibi Gurubun içinde yalnız kalmışım Kendini beğenen horlar garibi Mutlu olamadım hoşi değil başım Kurban bayramında kayınpederde Aşağılanarak zelil geçirdim Karım bana kızar ana sever de Kabahat benimdir ben imkan verdim Benim kardeşimin yüzüne bakmaz Ben onun soyuna değer veririm Anası evinde oturur kalkmaz Ben itiraz etmem eyvallah derim Sen eşek olursan demiş atalar Semer vuran biri mutlaka olur Onurunu önde tutamayanlar Kendini en alçak yerlerde bulur Kimseye kızmaya hakkım yok benim Eşşek olan benim semer vururlar Acınacak halde değildir halim Sen mazlum durursan zalim olurlar Niğmetullah düşün kumru misali Sen bu zilletleri hakediyorsun Neşesi yerinde mutlu ahali Gülmeye hakkın yok gülmeyeceksin Niğmetullah UÇAR Antalya 02.01.2007 Niğmetullah Uçar |
Ben Ülkücüyüm
Kelepçeler sıksa kopsa da bilek Vatan için çarpar vurdukça yürek Güçlü Türkiye’yi kurmaktır dilek Horlansam da yine ben ülkücüyüm Kinim yoktur benim ere polise Tutup katsalar da beni hapise Suçlasınlar vatan sevmek suç ise Horlansam da yine ben ülkücüyüm Tüketemez kimse vatan sevgimi Saygıyla anarım şanlı ceddimi Terk etmem milleti asil dinimi Horlansam da yine ben ülkücüyüm Gül bahçesi olur hapishaneler Azmime güç verir dertler çileler Yolumdan döndürmez tüm işkenceler Horlansam da yine ben ülkücüyüm Ben nasıl severim vatan sevmezi Milliyetsiz, ruhsuz töre bilmezi Onlarda istemez sevemez bizi Horlansam da yine ben ülkücüyüm Türk’üm diyen Türk’e açıyor yara Vatanını seven düşüyor dara Yerini bırakır kışlar bahara Horlansam da yine ben ülkücüyüm Niğmetullah UÇAR Korkuteli 04.03.1993 Niğmetullah Uçar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:25 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.