Adını Anmasınlar

Gittiğin günden beri
Yaşıyor sanmasınlar.
Yüreğim elem dolar,
Adını anmasınlar..

Sevgileri harcadım,
Acı kaldı elimde.
Herşeyi unuttum da
Adın kaldı dilimde..

Dertleri biriktirdim,
Haram ettim uykumu.
Sabahlara sakladım,
Şu sensizlik korkumu.

Bir gün dönersen eğer!
Ve bende yaşıyorsam
Mutluluktan ölürüm
Bu kalbi taşıyorsam...

Affet

Bu sefer kabahatin büyüğü bende,
senden af dilemeye yüzüm kalmadı,
pişmanlık bende kalsın,büyüklük sende,
yüzüne bakmaya yüzüm kalmadı.

Ben maymun iştahlının biri değilim,
önüme geleni mavi boncuk vereyim.
üzgünüm sana buz gibi yalan söyledim,
ama sonradan pişman oldu bu yürek.

Aşığım biliyorsun sensiz olamam,
uzaklardan bakamam sensiz kalamam
hayatımda bir defa yanlış yaptım ben sana,
içim titrer yalvarırım son bir fırsat ver bana.


Sana bir daha yanlış yaparsam boğaz köprüsüne çıkıp

'' BEN ALÇAĞIM'' diye bağıracağım...

Ağlama Sakın

İki damla gözyaşı gördüm gözünde,
Hüzünden al al olmuş masum yüzünde,
Sen ben meleğimsin bu yeryüzünde,
Kederimden ölürüm sakın ağlama.

Seni çok seviyorum dünyalar duysun.
Seni sevmiyorsam bu kalbim dursun.
Yalanlara kanarak bu aşka kıyma,
Kederimden ölürüm sakın ağlama.

Ellere inanırsan terk edipte git,
Beni böyle yaralı bırakıpta git,
Her şeye katlanırım sen mutsuz olma,
Kederimden ölürüm sakın ağlama...

Ağlarım Susturamazlar

tutuşup kor olana kadar,
yanıp ta kül olana kadar,
sararıp solana kadar,
hatırlatmasınlar bana,
gittiğin günü.
ağlarım,
susturamazlar

Ağlarım Şimdi

Bırakıp giderken haber vermedin,
Yıllardır beklerim hâlâ gelmedin,
Beni arayıpta sorarsan eğer,
Başımı avcumun içine alıp,
Kuytu köşelerde ağlarım şimdi...

Zannetme sevgilim seni unuttum,
Zannetme kalbimi sensiz avuttum.
Bİr umut veripte gelmessen eğer,
Seni özleyerek hayâle dalıp,
Kuytu köşelerde ağlarım şimdi...

Şimdi Mecnun gibi karanlıktayım,
Çaresiz kalmışım sokaklardayım.
Perişan halimi bilmezsen eğer,
Son nefeste bile adını anıp
Kuytu köşelerde ağlarım şimdi...

Akıllı olun

Sen hiç yalın ayak
dolaştın mı sokaklarda?
Eğilip su içtin mi,
dağdan akan derelerden?
Sen hiç okuldan kaçıpta,
balık tuttun mu?
Odun yakıp ta tenekede,
midye pişirdin mi?
Sen hiç daldan düştün mü,
erik toplarken! ?
Sahi sen kuzu kulağı,
ısırgan otu nedir bilir misin?
Sen hiç siyah
derby lastik çizme giydin mi?
Çelik çomak oynar mısın,
topacı bildin mi?
Sen hiç patlangoçla
çitlenbik attın mı?
Sen hiç ne bileyim
aç karnına yattın mı?
Domates,elma,biber,
kavun karpuz sattın mı?
Sen hiç ekmeğin arasına
tuzla kekik ektin mi?
Top oynarken düşüpte
ara sıra sektin mi?
Sen bilir misin tel dolabı
kilimle gramofonu?
Af buyur,
sen hiç leğen de
yıkandın mı?
Kuru ekmek yerken
boğulup tıkandın mı?
Sen hiç üç kardeş bir yatakta
yerde yattın mı?
Şu kısacık hayatında
binbir acı tatın mı?
Kar yağdımı üstüne
camı kırık evlerde?

Neyse...

Biz çok sonra tanıdık
buzlu dolabı.
yirmi yaştan sonra
ancak tattık
koka kolayı.
Biz giymedik lakostu
benettonu,vakkoyu.
Hiç görmedik kinetiksi
adidası nike yi.
Bilemeyiz ananası
bananayı kiviyi.
Televizyonda duyduk
avakadonun adını
hâlâ daha bilmeyiz
buzlu çayın tadını.

Ağalar!

Biz yaşamadık sizin gibi
Hamdedin.
Allah vermiş
yiyip içip
şükredin...

Aklın Başından Gider

Hava ansızın kararır
bir rüzgar çıkar
en kuvvetlisinden
yapraklar,toz toprak
birbirine karışır
ağaçlar sanki
yerlerinden sökülür
simsiyah olur
gün ortasında gündüz
sağır eder sanki
gök gürültüsü kulakları
yıldırımlar çakar
etraf aydınlanır
gökten kova kova
boşalır yağmurlar
insanın içi ürperir
kanı donuverir
dengeleri değişir
sistemi çöker
tabiat mahlukatın felsefesini
bir anda değiştiriverir
herkes yaradanını hatırlar
çakan şimşeklerde
insanoğlu bu korkar
tırsar,pırsar
çok mutlu olurum çoook
daha çok
daha daha çok çaksın şimşekler
çok daha kuvvetli olsun
gök gürültüleri
göz bebekleri büyüsün
kalbi deli gibi çarpsın
kanı donsun insanın
başına gelsin
dağılan aklı
yağsın,yağsın yağmurlar
çaksın,çaksın yıldırımlar
işte tam benim havam!
MESELA DEDİK.

Aldanma

Bakıpta aldanma sen,sakın yüzüme.
Doğru değil,inanma her sözüme.
Öyle büyük bir acı varki içimde,
Uyku girmez gece gündüz gözüme.

Yüzümü güler görüp mutlu mu sandın?
Soyadım Hepgüler, ona mı kandın?
Hem hasret,hem hicran,hemde aklar saçımda,
Hâlimi bir defada bana sorsaydın.

Hüzünlüyüm,kederliyim,derdim çok.
Hamdolsun çileden yana gönlüm tok.
Söyleyemem diye derdim bilinmez,
Şükrederim Rabbime şikâyetim yok.

Talih kuşu hiç konmasın başıma,
Kimseler bakmasın gözyaşlarıma,
Hiçbir şey yazmasınlar mezar taşıma,
O da yirmi senem gibi boş kalsın...

Alır Başımı Giderim

Öyle hasretim ki sana,
anlatamam.
sözler biter
kelimeler firar eder.
cümleler kifayetsiz,
dilim ağzımda lâl,
gözlerim kör.
............

Yokluğunda yaşarım seni,
çölde serap misali
emanet bırakırım canımı
hayâlin kuşatır
dört bir yanımı
uzatırım,tutamam ellerini
göremem gözlerini
anlarım ki boşuna ararım seni
çoktan unutmuşsun beni
akıtırım gözyaşımı
dönüp arkama bakmadan
alır giderim başımı...

Anlatamam

Kime anlatayım ah
Şu perişan halimi,
Sevmişim bir kara kaşlı
Kara gözlü zalimi
Bülbülleri kıskandırıp
Ona güller getirdim
Bu aşk beni deli etti
Ben aklımı yitirdim
Uyku tutmaz,sabah olmaz
Gece gündüz inlerim
Esir oldum köle gibi
Her sözünü dinlerim...