![]() |
Dilenci
avuçlarımda bir dilenci çocuğun zavallılığyla geliyorum sana ılık bir yaz yağmurundan sabahın üşüten yalnızlıklarına akar gibi akıyor ellerim ellerinden yalnızlığın kahramanca zaferi kapatıyor bir kez daha kapılarımı yaşama. kendi alemimde bir dünya yaratıyorum ikimize tekmelerini hissediyorum aşkımızın kalbimde daha var doğmasına diyorum bu yoksul hayatta zenginliğim olur belki sonra ufka dönüyorum yüzümü varlıkla yokluk arasındaki ince çizgide sana kendi yokluğuma doğru süzülmek ve senin kumasallarında kaybolmak istiyorum sonrada kıyılarında karaya vurmak. ürperiyorum bir an ruhum ayrılıyor bedenimden o dilenci çocuğun gözlerinden bakıyorum sana ve son kez aşk dileniyorum... |
Dostum
Keşke bu kadar kolay olabilseydi… Güneş batıyor ya diyorsun ama doğuyor yeniden, Nehir taşıyor ama dönüyor eski haline Sen gidersen eğer dönemeyeceksin ki geri Dostluk bu uzakta da yaşanır ama Gönülden uzak olacaksın bir kere Gönül gözüm nasıl katlanacak Yanımda olmamana? Ama dersen ki ne zaman bir martı görsem Seni arayacağım kanatlarında Tamam o zaman derim İlk ve son defa " elveda" |
DUYGULAR
mutluluktu hüznümü kovalayan sevinçlerimdi üzüntümü rüzgar olup uçuran aşkımdı içimde durmadan kanayan... sevdaydı martıların kanadına tutuşturduğum umuttu çiçeklerde kokladığım.... özlemdi uzağımı yakın eden ve sendin bu hayatı bana sevdiren.... |
EYLÜL
gecenin bir vakti olmuş içim sıkkın... ve sonbahar olmuşum yok haberim ve yakamoz ve ben ve sen aşkımızsan bihabersin... sonbahar döktü yapraklarımı sarardım eylül gibi ben de... |
Fıstık'ıma
sana sarılmayı özledim dostum içimi sana açmayı, omuzlarını gözyaşlarımla sulamayı özledim. bu kadar ayrı kalmamıştık ya birbirimizden kalplerimizi bağlayan melekler de yoruldu gel artık... bak behçemizdeki çiçeklere, büktüler boyunlarını. seni onlar da özledi. benim için olmasa da onlar için gel... sana yolluyorum dostum güvercinle papatyalar yoluyorum seversin sen... ben de seni severim sen beni seversin... ama artık nilay kendini özletmesin... |
Güvercinim
gözlerimi uzaklara dikip de yalnızlığıma ağlarken martıların asaletini keşfettim dedim yanımdan kaçıp gittin sen bir güvercin olabilirsin ama kıskanma martıları dost olmayı bil senden üstün olanlarla. sonra benim gibi yapayalnız kalma ağlama sende uzayıp giden bu yollara bakarken, kapın çalmazken yolunu gözlediğim var da yolumu gözleyen niye yok diye ağlama sen dost olmayı bil senden üstün olanlarla... |
Hayal
gözlerinde hüznün karanlık perdesi minicik ellerinde ufalanmış bir hayat sen,engin denizlerin mavi çocuğu... vazgeçmeyeceksin değil mi oynamaktan. izin vermeyeceksin avuçlarından kaymasına umudunun. kalbindeki sevgi küllerini savurmayacaksın uzaklara sen engin denizlerin mavi çocuğu... dalgalanırken saçların hırçın rüzgarla ellerin kanarsa tutsaklığında yalnızlığın yine de bekleyeceksin değil mi güzel günleri bilsen de gelmeyeceğini. sen;engin denizlerin mavi çocuğu üşürken yağmurlarında sonbaharın savrulurken oradan oraya acımasızca yine de anacaksın değil mi eski günleri bir dostluk türküsü tutturup dudaklarında sırtına alıp bohcanı çıkacaksın değil mi yine yolculuklara? sen engin denizlerin mavi çocuğu hiç bıkmayacaksın değil mi dalga geçmekten yaşamla ağlamakla,gülmekle,sevmekle,sevilmekle bezeyeceksin hayatının baharını sen engin denizlerin mavi çocuğu gözlerinde hüznün karanlık perdesi minicik ellrinde ufalanmış bir hayat sen,engin denizlerin mavi çocuğu... |
Hayat
umut çiçeğim yeşerse keşke ve bir hayat doğsa avuçlarından yüreğime... ölüm dururken başucumda, dokunulmazlıkla sırlaşan ir gerçek gibi kabullenemz onu bu yeniden doğmaya hayata inat koşmaya susayan ruhum dizlerim kanarken bu ıssız yolda onca düşüp kalkmalar gelir aklıma sonra bir perde gibi iner gözlerimden karanlığın içinde yanlızlık. sonuna gelmek istemezken aslında sonu yaşıyor olmak zor zor gündüzlerde bile işkenceler içinde sevgisizlikten çatlamış topraklarda kök salmaya çalışmak ama bir umut yeşermek üzere gözyaşları ile sulanan bir hayat doğmak üzere avuçlarından yüreğime... |
İÇİME BAKAMAM
korkuyorum! bakamıyorum içime göreceklerim görmek istemeyeceklerimse bütün umudum tükenmişse etrafımdakiler içimi kemirmişse korkuyorum bakmaya içime... |
İçin
Bir yerler hep karanlıktır, Anlatılmamış ya da anlatılamamış olanın kavurucu gölgesi, Öldürücü sessizliği... Sevgisizlik gibi acıtan, Ayrılık gibi oradan oraya savuran... Uzaklıkların ayrı düşürdüğü sevgililer, Hasret çekenler Hep yarım bir şeyler Nerede imkansız varsa onu seçer kalpler Zorluklara göğüs germeyi aşk zannerdeler... Gerçek aşk düşlerde var olma çabası verirken, Gerçek sevgi ilk andan beri yüreklerdedir aslında, Hayat bulur ana kucağında... Aşk ve sevginin arasındaki çizgidir ince olan, Duygularımız değil bizi hassaslaştıran, Gözyaşlarımız değil ağladığımızda bizden kopan, Mutlu olmak değil bizi güldüren, Güldüğümüz için mutluyuz çoğu zaman. Ve karanlık değil bizi korkutan, Korktuğumuz için bizleriz karanlıkta kaybolan... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:00 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.