![]() |
AY KARANLIK HECELERİ l
Çatlak dudaklarım toprak olurdu Ömrüme çağlayan sel olmasaydın Aklımı şüpheden çöl kavururdu Ruhuma üfleyen yel olmasaydın Tellenir efkârım tütün içimi Anılar aklımda yakar içimi Unuturdum kafiyeyi biçimi Şi’rime gerilen tül olmasaydın Ahirim sen olsan sonram gam değil Aşkınla pişirdim kalbim ham değil Kokun yoksa eğer uykum tam değil Uykuya rüyaya mal olmasaydın 2007 Şükrü Özmen |
AY KARANLIK HECELERİ lll
Zordur yokluğuna alışmak senin Ahımı duyunca hoşça kal deme İşin mi meçhule karışmak senin Ruhunu yorunca hoşça kal deme Zamanı eğriltip yazgıyı yorma Aklını sivriltip kalbimi vurma Ölmüşü diriltip hesabın sorma Sevdamız ölünce, hoşçakal deme Ezginle dağılır kalbimin pusu Sesinle gelir hep şiirin hası Gönlünle unuttum çileyi yası Birazcık gülünce, hoşçakal deme 2007 Şükrü Özmen |
AY KARANLIK HECELERİ lV
Kelepçe vuruldu fikrime çağda Derdime ağlayan eşi ararım Kederde neşede gamda tasada Güğsüme yaslanan başı ararım Zindandan çıkacak yol bana nerde Kokusu esriten gül bana nerde Yaramı saracak el bana nerde Bağrıma bastığım taşı ararım Zamanı eyvaha vurduğum yalan Kavganın göbeği olduğum yalan Sesini öldürüp duyduğum yalan Yerlere serdiğin leşi ararım Tozlandı kelimem gitti sözlerim Ağlaya inleye bitti gözlerim Şiirim nerde hüznü özlerim Gözümde bir damla yaşı ararım 2007 Şükrü Özmen |
Ayan-Beyan Ziyan...
İkliminde bir ömür Yanıp tükenmek kolay Sen beni var etmeden Beni vasıl etmeden Ruhumu öteye aç Derdimi ziyan eyle Aşkınla nar eyleyip As beni çarmıhlara Yüreğimi kavurup En şedit ızdırapla Hakir edip gönlümü Cezamı beyan eyle Sevgili ey sevgili Kat gölgeni cesedime Kabul et niyazımı Kulak ver inlememe Ya çek perdelerini Ya cemalin ayan eyle Aralık 2004 Şükrü Özmen |
Ayaz
Gündelik şarkılara indirgenemez İçimin aydınlık sabahları Kelimesiz kararlılıklarla Yaftalanan bir soğukluğa Terkedilemez Kuşlara sunduğum Civa cıvıltısı Hadi gelsin kar soğuğu Isıtsın ellerimin caniliğini Yakmak; başka bir baharın Çiçek kuşanmış telaşı Donduran sesler duyulsun Gecenin siren gürültüsünden Ne ki Kalbimi ayazlatan Bu yangı'ya ket vurur Ne ki Aydınlatır Hüznün karanlık haritasını O bulacak Köpüklerinden Lambanın cinini de Tek dilek... Biri bitsin. 26 Aralık 2006 Şükrü Özmen |
Baba Ölüm, Çocuk Ölüm
Su çağıltıda, Gönül melalde... Kimbilir hangi diyarda Kaç derece ateşle Kaç çocuk ölür. Bilinir bazı yerlerde Çocuklara ateş edildiği de. Elleri karıncalanır bir militanın Epeydir tetik çekmemiş Parmakları kaşınır Gökyüzüne bir su berraklığı ile Bakabilmektir, der dedesi çocuğa... Yinede apoletsiz bir hayatı seçemez Marifetsiz çocuklar. Ve yine su çağıldar Ve yine gönle melal dolar Ve yine karıncalanır Militanın parmağı Ama hayat Bir su berraklığıyla Bakar gökyüzüne Gelinciklerin arasında Bir gelincik gezinir Harareti alınmış bir çocuğun Gönlüne dirlik Ruhuna ferahlık Kalbine ipekler salar. Boşver hayat bir gemi Yürüt onu diyen şairin Hayatını yürütür Gece zebanileri Dolu alıp boş verirler Sarardı gökyüzüne bakan adam Gözlerine kıraç tarlalar gibi Ve gözlerine gök ekinler kadar Güvenirdi çünkü Bu hiç bir şey mağarası gök Şu her şey denizi gök Ateşini hangisi düşürecek Bu ağlayan çocuğun? ... Şükrü Özmen |
Balık Boşluğu
Boğazımdan göğsüme Bir harfin kayganlığıyla İnen tedirginlik Yalandır gırtlağımda Bir nefesin yeşillendiği Meşhur mavilere Kadavra parçaları atan Meçhul bir periyim aslında Dökme saçlardan sobalarda ısıtılmış Buğulu bir telaşa giydirilmiştir Pullarımın parlaklığı Ahengim sorguya açık Hüznüm yargıya Hiç kimse emin değil dürüstlüğümden Denizi yakamozlayan ben değilmiyim oysa Güneşi kandırıp Dalgaların koynuna sokan Ben değilmiyim Hiç kimse aldırmaz beyazlığıma Lekeli bir şüpheyle yaklaşılır Berraklığıma Öyleyse mercanlar arasında Kokuşmama gerek yok Köpük serüvenlerine atılmalıyım Pazarlar pazarında hemen şu anda Üç otuz bedele satılmalıyım Şöhretim büyüsün ki Yalnızlara mut katsın Aydınlık bahçelerim O zaman ellerimi İnkara yeltenilemez Bir taş katılığına bürüyeyim Geri dönülmez yollara Yola gelmez bir inatla sapayım Ki Akşam alacalarının gadrinden Payıma mavi düşmesin 18 Ocak 2007 Şükrü Özmen |
Bayram Bağrımda Yaram
Sabah alacasındadır gözyaşlarım Kanlı bir bayramın sabah alacasında Hüzne bulanışım sadece bundan Kanlı bir bayramın sabahından Dertsizden bahtsızdan Kedersizden değil Sadece bayramın sabahından Aşka kesen yüreğimde kor varsa Yanıyorsa ellerim hasretin ısısıyla İşte bundan Bayramın sabahından Evsiz yurtsuz yolcular bile artık Girdi kendi yataklarının Sıcak sarıcılığına Yollar bitti Bitmez sanılırdı oysaki İşte bayram Diktatörsüz geldi UZAK lara Asılan sakallı adam bile Şimdi benden rahattır Ölümün ılık Mezarın soğuk yatağında Ey gözlerimi yıkayan Her bayram sabahında Yatıştır biraz olsun karanlığımı Uyandır kalbimi Hüznün deliksiz uykusundan Bayramım olmadı hiçbir bayram Bari bir sonrakinde Küçük bir tebessüm bulaştır yüzüme Hasretin yarası kanıyor içime doğru Çatlamak üzre kalbim mesafelerden Uzak bir tuzak yine Ve yine bir geceydi bu sabahın annesi Yağlayan oydu urganları Asan oydu Kesen o Şair yüreğimi şerha şerha Yasak yok rehin yok Anısız kalmaya ahdetmiş ruhuma Uçmaya kararlı Konmaya ayarlı Bayram ağlayıcısı ruhuma Kilit yok Zencir yok Sokaklara çıktı artık insanlar Soğuk sisli bir sabahın içinden Yürüyorlar Allah'a doğru Sıcak bir çorba Kaynamaktadır arkalarında Ki dönüp tapınmalardan Dolduracaklar içlerine Aşkla ısıtılmış yemişleri Benim gecem bitmemiş Bayramım gelmemiş Nesine gerek neyine gerek Yılda birkez tapanların Yürüyorlar Sadece yürüyorlar Geriye dönmek Geriye eve çorbaya dönmek için Yürüyorlar Allah'a 'Vurulmuş bir geyiktir şimdi gözlerim İçimin ormanı bir yangın yeri' 31 Aralık 2006 Şükrü Özmen |
Bayramlarda Hüzünlenir Melekler
Benim gözlerim Oldukça aşinadır hep Bayram sabahlarına Hüzünsüzden bahtsıza doğru Keşmekeş bir yolculukta Onlar ile devam ettim Yoluma. Çünkü: Güzaf kelimeler yetmiyor Bayram sabahlarında Kalbimi puslandıran O tuzsuz kederi anlatmaya Ne yapılabilirki başka Ya el öpüp çekilmeli hayattan Ya da bayramda Bayramca ağlanılmalı Hüznü kazıyıp Neşe çıkarmak piyangosu Yalnız bayramda çekiliyor Al biletini Başla ağlamaya Bütün hasretlerin O, ince hastalık yapan Kahir mikrobu İçimize akmaya başladığında Bizi, gözlerden ırak Neşelendiriyor oysa Dünya Ve işte dünya Tıkına tıkına Dolmaya hazır midelerin Saltanatına başlamanın Bayramını yapıyor Küçükler, Kemiksizler, Doğanlar Ölenler Fersizler Günahkarlar Ve İşte dünya Bayramını yapıyor Parça tesirsiz olsun bombamız ‘Lütfeeeğaan’ Diye dua(!) ederek Kasım 2003 Şükrü Özmen |
Ben Dünyanın Şaşkın Bakan Gözüyüm
Ben dünyanın şaşkın bakan gözüyüm Anlamam gökyüzü neden kaçar Gecenin rahmine... Neden ölür analar Çocukların gözlerindeki pırıltı için Nedir adanmışlıkları Heykeller nasıl üşümez karda kışta Bronz cisimlerine konan Kuşlardanda mı kapmazlar ayazı Kimdir cesetleri külleyip Çekmecelerde saklayan tuhaf sarıklı adam Tanzim edilebilir mi ölümün yangısı Çöllerde dullar oluşturan amcalar Nasıl girer acaba koynuna avratlarının Ceset soğuğunu çıkarıp üzerlerinden Ben dünyanın hayret eden kızıyım Bekâretim yağmalanır Tankla tavşan avlayanlar tarafından Ben kelâm tapınağında bir anlam kitabıyım Tefsir olunur bana şairin vahyi Şiir bana esirdir/Ben O'nun kölesiyim 23 Mart 2007 Şükrü Özmen |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:27 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.