![]() |
Acıtma Kendini
Gün olur Biter tüm dizeler, Silinir senli ve sensiz tüm satırlar. Sevda çiçeği solgun. Sarmış tüm odayı sigara kokusu... Elimde düşeyazan bir kadeh. Damlalar halinde dökülür Gözyaşlarımla yarışan içkim her seferinde. Dudaklarımda bir tebessüm. Gözlerim nemli bakışlarda kayıp... İsmin bir acı gibi ani ve geçici Saplanır o an yüreğime. Susarım. Sevgimi hep aynı özlemle hatırlar Ama seni yok sayarım. Dışarıda en soğuğundan bir kasım gecesi, Odada “November Rain” ile dolu bir esinti... Yağmur dışarıda sensizliğe yağarken İsmin sadece bir silüet Aynı sendeki ben gibi.... Kalkarım o vakit ayağa. Sımsıkı sarılırım kalbime... Dudaklarımda artık ismin yok, Sevgim ise her daim “Sen”. Dudaklarımdan dökülürcesine bir telaş, Hüzünlü titreyen bedenim Hislerimin son haykırışı ile deli Kabullendiğim doğrularım. Evet! Kendime yani sadece bana ait Tesellim, Hislerim, Kalbim, Ve son dileğim Gün gelir sen de anlarsın; Acıtma kendini...... |
Geçince Üşümesi Kalbimin
Sevgiler büyüttüm kır çiçeklerinden, güneşin kanını emen umutlar yeşerttim bahar renginde al yeşil dağlarda kar erirken ceylanlar emzirdim melekler uyandırdım her tan ağardığında toplamak için bütün düş kırıklarını aynalardan yıldızlara selam yolladım senin için ve her gece mavi bir kuş tutup avuçlarıma dudaklara gül ve rüzgar iliştirdim dağların doruklarına gelmedin upuzun köprüler kurdum içimdeki yolculuklara sana kavuşmak için beyaz günlere uzandım beyaz atlarla, sana getirsinler diye umutlarımı seninle öpüşürken beyaz beyaz güvercinler kanat çırpıyordu mavi göklerin burçlarında bütün ayrılıkların, savaşların, ihanetlerin üzerine bir çizgi çekiyordum en güzel barış çiçeklerini versin diye dünya ak alınlı taylar koşarken alnımın çayırlarında al türkülerle inledim lekesiz sabahlara her bahar özlemler kanatıp *******in sayfalarında mavi rüzgarların terkisinde sevgiler yolladım sana çoğaldıkça çoğaldı çılgınlığım kanımda milyonlarca yıldız tutuştu alevler içinde parlayan nehirler aktı yüreğime her defasında her suyun sesine bir damla gözyaşı bıraktım senin için gül desenli yaylalara bilmedin bilki sensiz uzak bir dağbaşı ıssızlığıyım yoksan ürpertilerde tiril tirildir yapraklarım seni özlemenin korkunç girdabında göğünü ve yönünü yitirmiş göçmen bir bulut olup her gece uçurumlara ağlarım hasret ateşine bürünürken ******* uzun ayrılıkların dağladığı sevdalarda korkunç alevler içirdim seni seven yanıma iç çekmeyi öğrendi bir yanım, acı çekmeyi bir yanım ve ardından oturup ağladım küskün ırmaklar gibi karışıp gitti gözyaşlarım çağlayanlara silmedin ey kırçıl saçlarımda yıldız tutuşturan alıp savuran yangınlara yalnızlıklara hazan bahçelerinde yaralı bir güldür şimdi kalbim dört mevsim aşkı kanayan sen ki, yüreğimde demlenen aysın her gece gözlerimde çiçeklenen aşk uzun saçlı hasretimsin geçen bütün mevsimlerde seni bekledim gelmedin özlemlerle yaralı bir yağmur bulutuyum şimdi firari bir hüznün girdabında yitirdim güldesenli sevinçlerimi bil ki, çağlayan bütün nehirler benim gözlerimdir benim yüreğimdir ağlayan bütün denizler su içtiğim bütün pınarlarda seni susarım seni sorarım geçtiğim bütün yollarda düştüğüm her uçuruma bir tutam çiçek bırakır gibi bir tutam kor ve bir demet gözyaşı bıraktım senin için gelmedin bilmedin silmedin.... Bir gün gökyüzü gülünce ve geçince üşümesi kalbimin bütün hasretleri yükleyip rüzgarın kanatlarına yüreğimde taşıdığım sevda aleviyle upuzun yollardan çıkıp geleceğim sana... Bekle... |
Aşk benim hiç Senim olmamış
Varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık, sadece olmayacaksın. Sensiz kalma ihtimali olmayacak aleyhine kurulmuş cümlelerimin sonunda. Belki birkaç satır arasında unutulacaksın bir müddet sonra. İçimden olmayacak, boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim. Hani hep kızardın ya “Konuş konuş konuş” derdin, haykırabilir miyim şimdi korkaklığını. Bıraktığın bu mavi düşleriyle avunan yalnızlığı, artık sahiplenilmeyecek olmanın burukluğunu yaşarken, haykırabilir miyim dersin, susar mıyım, gülüp geçer miyim yoksa …? Aslında alıştırmalıyım kendimi hiç dönmeyecekmişsin, dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi farzetmeli, unutmalı. Seni hiç tanımamış gibi yaşamımı sürdürmeliyim. Var olduğum her yer aşk(ın) şehri olmalı artık, yeniden sevmenin, sevilebilmenin yeri her yer, zamanı yaşanan ve gelecek tüm zamanlar olmalı benim için. Evet, sayfalardan koparıp bir bir savurmalıyım seni yaşanmış tüm zamanlara, uzaklaşan her adımımla hapsetmeliyim bu anılar sokağına. Kopan takvim yaprakları sensiz geçen günleri saymamalı, bende yokluğunun güncesini tutmayı artık bırakmalıyım. Her yeni güne seni getirmedi diye isyan etmemeliyim. Kabullenebilmeli, hazmedebilmeli, aldırmamalı hatta sana hak verebilmeliyim. Bu satırlarla büyümeye başlamalıyım, sırf seni ve çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için. Zira yoksun. Sanki benim hiç senim olmamış, sanki bizi hiç yaşamamışız, sanki aşk denen o hoyrat şarkıyı mırıldanmış ve sonra yarım bırakmışız gibi. Artık yeni bir şarkı söylemenin vakti, Yaşanmışlığına, yitikliğime hiç aldırmadan, Sanki benim hiç senim olmamış gibi… |
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim. Bugün sardunyalarım da açmadı Belki de küskün renklere Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım Sensiz soluyorum anlayacağın Mavi mavi ölüyorum Duyuyor musun, orada mısın, Var mısın, yok musun? Bir tek şeyi unutma! Seni sevdim ben. Yanarak, yıkılarak Aklıma her geldiğinde ağlayarak.... |
"İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol. Merdivenlerin oraya koşuyorum, Beklemek gövde kazanması zamanın; Çok erken gelmişim seni bulamıyorum, Bir şeyin provası yapılıyor sanki. Kuşlar toplanmış göçüyorlar Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. |
Sevgilim bil ki senden uzak ne güzellikleri avutur beni bu şehrin, ne de yıldızlı aksamları!... özlemin bir nehir olmuş yarar girer içimde ki dağları!...
Seni sevdiğim kadar yaşasaydım,ölümsüz olurdum.... "Sen hala sonsuzluğun yüzünde bir damla gözyaşısın..." Biliyordum,seni seviyorum derken yeni bir alfabe keşfettiğimi,kimsenin okuma yazma bilmediği bir kentte... Fırlatmıştım kalbimi uzağa,en uzağa.Denk gelirde rastlar diye bir yıldıza...Yanılıp susturdum,ağrımın çağrısını,çagrimin köhnemiş ağrısını... Oysa kim bilir ki ,yanağımda yangınlardan çok önce o yarin bıraktığı öpüş izi var... Yüreğimde anılardan kalan bin düş izi var... Kanmadım aynalara sana kandığım kadar...içimde bir boşluk sana yandığım kadar.. Bir çift yeşil göz yüzünden içimde bir sonbahar acıyor; öyle acıyor ki, acılar acısız kalıyor, mevsimler üstüme devriliyor,kışlar kışsız kalıyor... Paslı bir yalnızlıktı avuçlarımda...Ardımda bir yürek yükü rüzgar...Ne zaman sevmeye koyulsam,doğrulup çoğaldı ayrılıklar Seni sildiğimde, anılar defterinden,biliyordum söküp attığımı hayatımın yarısını.... |
TEK ÖZLEMIMSIN...!...
Sen özleyenlerin özleminden habersiz, özleminle özletensin. Sen o özlenenler arasinda, en cok özlenensin. Seni göremesemde, icimde hic bitmeyecek TEK ÖZLEMIMSIN...! |
Tüm dünya benim olsa istemem
Umutllarim son bulsun istemem Gönlüm huzura ersın istemem BıR gün öleceksin deselerde Aklım senden vaz geçsin istemem TUĞBAM AŞKİMM.. |
Hüzün limanından yol aldım
Gidiyorum kör karanlıklarda Ne titreyen bir ışık Nede sıcak bir nefes belirdi ruhuma Korkmaya bile cesaretim yokken Çok sevdim hemde ölümüne Sadece seviyorum meydan okuyarak ÖLÜME.......... |
Seni ilk gördügüm günden beri...
Icimdeki sana olan tutku büyüyor... Elbet bir gün benim olacaksin... Ama o gün benim öldügüm gün olacak... Gözlerin dolacak.... Aglayacaksin cünkü seni böyle seven birisini bulamayacaksin bu yalan dünyada.... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:17 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.