www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Nevin Kalafatoğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=135140)

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:31 AM

Ben yine benle

ben yine benle başbaşayım
birgün böyle yazmıştı bir dost
düşünmüş
bulanmıştım
ben olmak benle
benimle başabaşa olmak
seninle olmak
seninle sen olmak
demiştim kendime
zaman gecmişti
rakamsal olarak
tam 77 gün etmişti
şimdi anladım
düğümü çözdü kılıç
vurdu
düğüme
büyü çözüldü
ben gene benleyim
hür ve ayaktayım
benimle

02.07.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:31 AM

Ben,

gonlumde neler var bilirmısin
cocuklugum,
burnumda tuten anılar,
karadeniz yagmurları
mis gibi toprak kokan kırlar...
bilirmisin,
bazen anılar
ucar giderken gozumun onunden
takılır.... kalırım,
donar goruntu
kocaman
sinema perdesi acılır
gozumde, başlarım anlatmaya
sana
Ben...

20.0302003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:31 AM

Bende ki yerin,

benim neyimsin neyim
sen benim sevmekle oldugum
daha tadİna erisemediğim
ve hiç birseyini bilmediğim
meçhul askİmsin

14.03.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:32 AM

Beni Bende Bırak

günün yarısında
sesini duymaktı değişikliğim
nefesini hissetmekliğim
güzeldi günüm senden ırak saatlerde
beni kendime bırak
bak sensizde geciyor saatler
güneş bulutların arasından süzülse bile
güz günlerindeki fırtınalar ırak
artık sereserpe uzandım minderlere
şiirlerlerim ve gün açan çiçeklere
sardunyalar gördüm Akdenizde
Baltık insanlarının sesi
dağılırken göklere
anılarımda belirdin
seni düşledim hemen gelmeni
teras merdivenin gıcırtısını duydum
ahşap seslerinde pancur gıcırtıları
camdaki gölgeni gördüm düşümde
beni bana bırak ne olur
bırak beni böyle ıraklardan bakma
içimi özlemlerinle ağlatma hep
şiir ol şiir olayım seninle
ben benim içimde şiir
sen düşlerinde gezgin ol artık
bırak artık sensizliklere
sessizliklerde..

10.05.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:32 AM

Benim için gelen

yollar
dağlardan denizlere inerken
bir ses duydunmu sevgilim
sana gel diyen
sular
dağlardan cağlayan denizlerden
bir ses duydunmu cananım
geliyorum sana diyen
fonlar
yemyeşillerden mavilere karışırken
bir ses duydunmu hasretim
heyecanla gelen
aşk
ne dağlar
ne denizler
ne yeşiller
sen heryerde sen
virajlar
sarp kayalar
dalgalar
*******i delen
yazyağmurlarının serinliğinden
sevgilimsin sen
hadi sen ve ben olalım
diyen
yumşacık sesinden
sabah şiirim
vişneli yarimsin
ben yollarda aklımda sen
benimsin
sen
çiğ tanelerinin çicek çicek
oluştuğu anlarda özlenen
yolcusun
gözlerim
günışığı izlerini izlerken
beklenen
uzak diyarlardan
sessizce gelen
aşkımsın
hiç bilinmeyen
gel

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:32 AM

Benimle Oynarmısın

seninle ne manada oynamak..
neyi oynamak gerek
tavla......... anlamamki hiç...
papazkaçtı bile bilmem ben...
siir oynayalım seninle...
nasıl oynayalım... satır satır..
sen soyle ben yazayım...
tek başına...tadı yok... siirlerin
istersen seksek oyna... veya..
manalarında oyna kelimelerin...
anlamlarında satırlarınin...
istersen...
dans edelim...
şiir salonunda... malikanemin....

30.10.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:32 AM

Beyli Dağlar Göçü..

Kalbimin
sanki gözö açildi
mubarek dolu
tasiyor, tasiyor,
bosaliyor.
bosaldikça
doludizgin
yaziyor, yaziyorum
yorgun dustu kollarım
klavyelerde bitap
gunler geceye karıstı
******* sonsuz
sabahlar yorgun, uykusuz.
denizin kokusunu,
kusların izini,
sazların sesini,
gun isigini ozledim.
gunun isigini ozledim
astım dağları
gun batımından
kizillarıni izledim,
son isiklarını buldum gunesin
karanlıklarda
beyli dağlardan
Dalyana geldim.

11.09.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:33 AM

Bırakacak mısın...

sen o güzel duygularını yazıp yazıp
yazıp da beni beni çıldırtıp
beni çaresiz
beni soluksuz
beni yapayalnız
yapayalnız sensiz umarsız
bırakacak mısın..

zor gelmiyor mu acısı sana
bunca aşk varken
içinde sevgiden başka
hersey bitmişken
sensizliğimi
anlamışken
bırakacak mısın...

beni umarsız
yapayanlız
muammalarımla..

03.01.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:33 AM

Bibirosalı Uçmak

Gülümsemelerin bir nedeni olmalı
Yaşamdan da öte illaki
Tadı hani, tuzu deriz ya
İşte öylesine bir rüzgardır avuntularım
İçimden geçenlerin başka bir yansıması gibi
Pozitif görünür suretlerinde insanların
Negatifler gömülür yüreklerine
Gülümseme, yaşam, gerçek ve özgür
Dudakların kıvrımlarına
Gizli bir ürkeklik oturur, adı hüzün
Son saatler, gün batımı misali
Gözbebeklerine ışık umuttur
Nasıl bir yalvarış yakalarsan
Minicik bir serçenin ürkekliğinde
Ellerini ister sevgili
Tut beni
Uçmak bir an şimdi, kelebekler gibi
Özgür bir maviye varmak
Sanki, pespembe ufkun mor menekşe açması
Leylak ve yasemin kokularından bir cennet gibi
Belki de baharın karşılanması…
İçim doludizgin bir kısrak şimdi
Dışım sakin ve berrak
Hayatı koklamak sorgular beni
Tomurcuklarımda Bibirosalar
Yarın hangi diyarlarda açacaklar kim bilir,
Bil ki sevgilim
Her yaprağının yer düşümünde gül kokacaklar…


Sürçü Lisan ettikse af ola
Bu gün Şubatın son günü Milenyum’dan altı geçti
Belki hep, belki yarım dolunay olmayacağım
Hepinize sevgilerimle


Nevin Kalafatoğlu


Bibirosa
Krem rengi ve taç yapraklarının çevresinde incecik gülkurusu kontür olan kıymetli bir gül cinsi.

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:33 AM

Bilebilmek, hayal ve sans uzerine,

Bilinmeyene erismek için hayal etmek gerek...
Sevgi hayal gibi...
Hayaller ne zaman gerçek
Bir serap gibi
Aramak care değil
Bazen yüreklerde tas gibi
Elmasın doğada olusması gibi
Bilki milyonlarca yıl gerek
Kim bilmis
Kim bulmus ki...
Hayaller sevgi gibi
Sevilen hayal gibi...
Bilmek sans gibi
Sans gibi.....

18.03.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:33 AM

Biliyormusun...

Denizin gece halinde
Ayın hilalinde
Mehtabın yakamozlarında parlardık
Bir anda yıldızların gölgelerinde kalakaldık
Gün doğumlarına dek
Bir kaç söz
Ve kiraz tabaklarındaki şarkılardık
Badem ağaçları çiçeklerinin dansı
Kekik kokuları bir dem şarkı
Teknenin güvertesindeki ıslaklık
Orfozların heyecanları kadar gizli bahardık
İçimizdeki en özlemli ayrılık
Yabancı sular
Dışımızda uydular
Amerikaydık
Hayallerim vardı
Mevsim yazdı
Gelmeyen yolcunun hasreti sonbahardı
Suskun
Geldin bir hazan yaprağına binip
Baharlarımızı yok etmişliğine küskün
Sıcak bir fincan çay
Yağmurlara karışan gözyaşları
Geç kalmışlığın
Bilinmez dövüşün içinde bir el sımsıcak
gözlerinde hüzün
gönüldeki hasret gölgesine tıkandım


12.11.2006 / LARA

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:33 AM

Bilmiyorum

bilmiyorum
sayfalar dolusu çizgilerin
üstünde uçuşuyordu kelimelerin
bilemiyorum
kelimelerin nasıl
ak düşeceğini sayfalara
ak
nasıl bir renk bu ak!
bembeyaz desem değil,
beyaz hiç
kirli beyazmı sence?
önüne bir 'P' koysam
Pak
'bence bir ak bir aka ben pir-ü pak
olmaklığım olduğu zaman
gel beni yaz demiş.'
ince ince
bilmiyorum
hece hece
belki

Nevin Kalafatoğlu

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:33 AM

Bini en güzelinden...(Bin güllü sarkı)

Ömrum seni beklemekle geçsede
sen hep hıcranlarında gonlumun olsanda eğer,
senin gozlerinin derinligine dalmayı unutsada zaman...
gene sen... gene sen... gene sen... sen beklenen
beklerken bir daha beklenen sevgilim olacaksın.

Yollar... uzasada her gun...zaman hüzünlü geçsede
dolansada dağları... zirveleri... sarp uçurumları
calışsada grayderler karli yollarinda yaylalarınin
sen... gene sen... gene sen...sen gelemeyen
benim ve benliğim... hep bekledigim olacaksın.

Ozlenen... guzel bir cicek.. koparılmaya hazır dalından
ben belki bir papatya... belki bir gelincik...bir ful
belki mor yasemen...belki bir beyaz gul...
koklanacak bir demet...gul gulden gulerden gulerınden...
yureğımin icindeki bir damladan bin damla olacaksın.

Guzelinden kırmızı.. kıpkırmızı bin gonca...
bini en guzelinden....

13.10.2003







Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:33 AM

Bir bahar mevsimi

bahar geldi canım
geldi de gecer

gelir menekseler
fulyalar, laleler...

acar sevdikleri icin
hercai menekseler

laleler narın ince gucsuz
boynunu buker


iste cicekler gibi bahar
sevgililer gibi cicekler..

yazar sairler siirler,
bahar biter.

Nevin Ka
16.04.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:33 AM

Bir Beyaz Gül

Kopmasın dalından asude gönüllerin
Beyaz gül
Kalsın saf gönüller diyarında
Ansın onu diller
Gölgeler korusun
Güneşler açsın
Dillerde nazenin kelimeler
Uçsun sözcükler cennetlerinize
Kirlenmesın ŞİİR ler
O şiirler ki binbir kırık kalbin
merhemidirler.

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:33 AM

Bir film karesinde bin avuç gözyaşı

Eylüldü
karanlık bir sokakta kimsesizlik
perdeleri kapalıydı evlerin
sesli bir çığlıktı çaresizlik
kanlı bir suratta patlayan
bir kadın
bir çocuk
bin avuç gözyaşı

minik bir göz
içinde kowboyları hayallerinin
öfke gibiydi incelikleri
kusarcasına fırlamış göz bebekleri
dehşetti unutulamayan serüvenleri
dolaş biraz
sorgula tuhaf ve kırılgan ol
yüreğini avcuna verdi baban
ağla çocuk
filminin karelerinde dolaşacak acı ve mutluluk

gözlerim kanıyor yüreğim geçmiş
kendim içindeyken yüreğim yürekmiş
sorgularken yolları bulutlandım
sabırdan tükenen onca umutla umutlandım
yaşların taştığı göz pınarlarında
iç çığlikların sessiz nidalarında
duydunmu sesleri
dinle cocuk
işte hayatın gercek serzenişleri
acılar gitsede gitmesede yalnızsın
palavra olmayan filmin karelerinde
tek başına
Inan hayaller gelir karşına
Bir film karesinde bin avuç gözyaşı
gene eylül gene sensin

Nevin Kalafatoğlu

09.12.2005/ANTALYA

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:33 AM

Bir gün bir zaman

gözlerim seni andı mor dağlar ülkesinde
içimden bir sıcaklık
içimde can
sendin
gözlerim karanlıkları aradı göklerde
yıldızlar söndü peşinden
ay küstü can
sendin
anlatılamayan
birikintiler içimde hazandı
kızıllıkları bulut izlerinde parlayan yansımalar vardı
hani gittikçe ufalır gibi olurya insan
heyecan heyecan
sendin
kırık gamzesiyle bana uzak uzak
bakan adamdın
şimdi
içimde bilinmezlikler gitmekte
hasretinden gökyüzüne haykıran
inleyen bağıran ağlayan
ben
yakamoz izlerini kum bahçelerinde yakalayan
denizin dansını seyreylerken
yosun kokuna hasret kalan
gene ben
ve beklediğim an
biliyorsun değilmi?
bir gün bir zaman

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:33 AM

Bir kadın ana olmuş

sevgi birikir kocaman olur
gökyüzü dolar taşıyamazsın
dağıtırsın dağıtırsın bitmez
yüreğin
bitmez tükenmez bir pınar olur
tıkanır kalırsın nefes alamazsın
şiir olur..anne olmak
satırlarda dolanırsın
değil beş melekten ana doğurmak
sevgi pınarlarında dolanırsın
bırak bedeninde
rüyalarında
doğum ve vuslat zamanında
akar gözlerinden billurlar
kalmış kucak sıcaklığı hasretliklerde
sevgi pırıltıları bütün çocuklara dolanmış
tükenmeyen aşk olmuş
cocuksuz ana yüreğinde
bir kadın ana olmuş

bir minik parmak
ve ona dokunmaktır ana olmak

17.03.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:33 AM

Bir telaş ki dünyadandır

bir telaş ki dünyadandır
o dünya ki garip garip
telaş ki
evren dışı
yürek bu dayanmaktır
sabah akşam
akşam sabah
geçer günler biteviye
isyanımdır
şiirde bile

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:34 AM

Bir Uno Akşamında Özlenen

bir pizza yermisin
üstüne saf sevginin döküldüğü
zeytinyağı saf lığı
fava saflığı
enginarlar zeytinyağlı
salatalar harika yemeklerle
şarap kadehinde benimle
elmalı pay üstüne
ellerin kadar yumuşak
çukulata tadındaydı brownili aşk
kıpkırmızıydı şarap
Uno bir cundalı seninle
dünya tadında yemek ti sevgili
bir Markiz beyoğlunda
bir Rejans rus tadında
bir Süreyya boğazda
kral ve kraliçe isek
çiçek pasajı varsa düşlerimde seninle
zeytin tadında zeytin krallığında Uno 'da
şarap kadehinde aşkımız
mum ışığı lezzet
Cunda tadında bir tabakta
sen ve muhabbet
sevgilinin ağzından pür lezzet
anılardı özlenen ve şiirlerdi sesinden
gözlerdi o tuğla duvarlardaki anılara karışmış
egeydi ege gibi kokan martı cığlıklarında
balık tadındaki sen
bir Uno akşamında özlenen

16.01.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:34 AM

Bir zamanlar Istanbul

bir biskuvi fabrikasi,
bir cukulata kokusu
caddelerde..
bir tarafi 'alyans apartmanlari'..
karsida bos bir arsa,
'ercan han' kösede.
bir zincirlikuyu,
bir amerikan dükkani,
bir jimmy hendrix dansı,
bir grup zenci asker amerikan,
arkadaslar kizlar oglanlar...
bir ben.
bir kafe mola,
bir basket potası,
bir hydromel,
carsamba matinası...
mini etekler,
sütyensiz protest kızlar,
sasirmis delikanlılar...
sinemalar; kent, fitas, dunya,
dostlar tiyatrosu,
sarkılar sarkılar...
etiler'in yokusu,
bebek sırtlarının çimenleri,
sefertası askları...
levent'e moğollar.
bebek,
ozdemir asaf kafesi,
kofteci alibaba,
tekneler sıram sıram...
tarabya,
fisneli dondurma,
cepte bikiniler,
gitanne sigaralar
veya birinci,
bitpazarından jean'ler,
mudo kadife pantalonlar pasajdan...
haspapiler,
baba atletinden
batik yaptıgımız t-shirt'ler,
bilezikler gümüs,
küpeler bakır...
silebezi bol elbiseler,
basmalar koylu pazarı kapalı çarsı,
çiçekli sapkalar...
dudaklarda;
hair, aquarias, tommy
ve biz kayıp kusağin gencligi...
cicekli kagitlarla kaplanmis
yasak kitaplar,
okulda duvar gazetesi,
altında fuzuli yazan nazim'in siirleri..
you got a friend, killing me softly
'öyle uzak ki yerim, benimle oynarmisin'
dinlenen sarkılar...
humeyra, bulent ortacgil, esin afsar, tanju okan
timur selcuk ezgileri...
okullarda; kavga dögüs, silah, ölüm!
ben resim yapmak, siir yazmak isterdim...
gulçin lisan oğrenmek,
özay sarkı soylemek...
simdi özay'ı dinliyorum cd'de
caz söylüyor.
ben biliyorum sarkilarini, yasiyorum
ve agliyorum...
kolay olacakken hersey,
zorları yasayan bizler...
ve sarkisinda söylüyor
'en güzel cocuk henuz doğmadı'
ücümüzünde cocuklari olmadi...
sevmediler dünyayi, gelmedıler,
en güzele ulasamadık!
gec te olsa kendimize ulastık.
özay sarki söylüyor newyork'ta..
gülcin Nazim'i cevirdi almanca'ya berlin'de..
bense, ancak yaziyorum yazilarimi, siirlerimi
beydağlarının eteklerinde...
Istanbul eskidi artık,
biz gec kaldık....

(10.03.2003)

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:34 AM

Bir zamanlar Zonguldak

o yokuşlarda zaman
defne ardıç ve cam karışık bir koku verir
burnumda tüter Zonguldak
deniz zamanlarını özlerim
kara bir tren gelir istasyona
içinden yorgun suratlar iner..
ruhsuz bakışlar yerin altından fırlamış
simitci mutluydu o zamanlar..
işçiler ölüm kokar
is karası kışlarında
buz kesmiş yokuşlarda
fıdık kömürlerini yakar
dantel dokur kadınlar
bir patlama grizu
içlerinde hep derin derin kuyuların
üstünde zonguldak
cam kenarlarında oturur akşamları
yaş dolu gözlerle hasretliklere
karıları işçilerin
bahcede defne ardıç çam kokuları
ben nerde o iş günleri
derim acı anılarda
tüm yüreklerin

20.07.2004

sayın Ömer Akşahan 'ın
Zaman Zonguldak isimli şiirine
anılarıma uçtum...

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:34 AM

Birdenbire

benliğim benim mi diye düşündüm
birdenbire
sordum kendime
neredeyim diye
binbir keşmekeş içinde
yoksulluğumun
aklımda ne para ne pul
duygularım vardı katle uğramış
baktım cevreme
birden ufaldı gördüklerim
bomboşluklar saçmasapanlıklar
avucumun içine aldım dünyayı baktım
ve birden uyandım
yaşamak nerede diye haykırdım göklere
geldi parmak uçlarıma sözcükler
bu şiiri yazdım
size

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:34 AM

Biri

çamurlar taşıyan bahar yağmurlarıydın
gelen
gönlüme bahardın
nil bereketlerini taşırdın Afrika'lardan
bir güldün göklerden
maviydin
aşk doluydu gözlerin
rengi beyaz
ben eflatun...
sen mavi ben mavi
aşk eflatun
sıradanlıklar doğal...
biribir' imizden

14.05.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:34 AM

Bitmeyen (i)

dokunuşların bittiği yerdi anılarda sözlerimiz..
sözlerimiz iki idi sora bir (i)
en evvel zamanlarında yaşanmayan yazların..
bembeyaz çarsaflardı yaşanan.. bembeyaz yaz
siyahtı odanın camı simsiyah..içinde şehrin ışıkları
hayat memat anlardı kalbime konan kuş kırmızı
sessizce fısıldaşırdı sevgili kolunda zincirler
pranga mahkumu
aşk sözcükleri aydınlatırdı odayı kilometreler
hasret kokan uçuşan sözcükler,
şiirler hayat veren...
sözdü devam eden.. acıydı yollar... sanki biber
biten kelimeler... bir tısssss sesi akmadı söz bitti...
dokunuşların bittigi yerdi...
söz verdi...söz gitti...söz bitti...
bitmeyen sadece (i) idi..

19.12.2003
(şeffaf anlardan...)

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:34 AM

Bitmeyen Aşk

gök kuşakları oluşurken
su billurlarının kırılmalarında
sen vardın
sen benim göz yaşlarımı
aldın renklerini verdin
hayatın
bir ince çizgi kıldan inceydi rengi
ip üstünde dans ediyordum düşlerimde
elim bomboş ruhum bir hoş
yakaladın beni şiirlerinde
her şiir bir hayattı bana verdiğin
cok ağladım
gökteki yıldızım oldun o soğuk ülkede
sana baktım *******imde
üşümüştüm donmuştum
sıcaklığını aldım ellerinin
dokunduğun bir yıldızdı bana gönderdiğin
ışığı gözlerimi kamaştırırdı bir zamanlar
parlaktı bütün yıldızlar
sahte yansımaların arasından gülümserdin
gerçektin gerçektim
ben seni işte böyle sevdim
soğuk rüzgarlar eserdi
dağlardan süzülürdü kar yansımaları
düşünürdüm
üşürdüm
üşürmüydün sende bilmem
sana güneşi gönderirdim
Akdenizden
alırdın sıcaklığını bütün havaların
yanardın kavrulurdun
sen
bütün bunları yaşarken buzlu ülkede
ben
seni bütün bedenimle sarardım
güller açardım
üşümeyesin uzaklarda diye
bir düş prensesiyim ben
yalnızlar operasında
kendi kendine
notasız bir şarkının fakir kızı
gönlü zengin bir adamın iç dünyası
var olmanın bilincinde
belki binlerce yılda binlerce kere
gezinmekteyim
duvarındaki hayal izlerinde
izle beni boşluğumdaki adam
sana uzattığım bir dal gül cennetten koparılan
kıpkırmızı
ve sen gepgerçeksin karşımda duran
dudak uçlarımdaki gülümsemelerimde
bir tat,bir soluk,bir sarkı, mırıldanılan
gözlerimdeki hareler kavrarken gözlerini
bakışlarımdaki sisleri aralayan
bağıran cağıran ağlatan adam
ben senin gerceğinim
bilmem bu dokunuşları, bilemem
kimbilir
başladı hangi alemin
sonsuzluklarından
geçmiş ve geleceklerin

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:34 AM

Bitmeyen Yaz

duygularım onca yazları dolandı dün gece
baktım ay doğdu üstüme
okşamak istedim halelerini
uzattım kollarımı ulaşamadım
bitmesin bu an sevgilim gitme biraz
sakın bitmesin bu yaz
sana anlatmadım senelerimce
hep içimde kaldı anılar
bir dolunay bir hece
hep mehtaplar hep gece
ışıklar döküldü denizler içimde
sus sesinde kayboldular
bitmeyen bir yazı özledim
sevda yollarını bekledim bu yaz
teknelerin gece bıraktığı iz
deniz deniz deniz
sidede bir teras
mumlar altında akdeniz
radyo sesinde aradım senin şiirlerini
alaz alaz yandım
meltem meltem öldüm
yaz yaz bitiremedim duygularımı
sana sakladım
gelmedin naz
bilemedin yar
gitme kal

artık hep olacak benimle meltem aşkları
kalacaksın
bitmeyen yaz

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:34 AM

Boş Yıllara...

üstüne cizgi çizdiğim
zamanlar
siz bendiniz
ihanetim size...idi
yanlış kadındım...
yanlış erkeklere...
boş yıllarda
üzgünüm.....
kaybolan zamanlara
kayıp anlarıma
şimdi affedecekmisiniz beni
yıllar....
şimdi sarılacakmısınız bana...
bu masum deli kadına....

11.03.2003
dalyan günleri...özgür yazma karar haftası..

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:34 AM

Bu Gün

2006 Martın 8’i, sabah saat 8.

Kadın olduğumun bilincinde ve insan olduğumun farkındalığında yazıyorum.

Ne güzeldir kadın olmak bilir misiniz? Küçücük kızken biz minicik bebeklerimizle oynarız.Hep annemizin rujunda ve ojelerindedir aklımız.Hep yemek yapmak isteriz annemiz gibi, elimize tozbezini alır onun gibi temizlik yapmaya calışırız.Hatta lavabolara tırmanır bulaşıkları yıkamak için bütün evi batırırız.
En büyük aşkımız babamızdır,onu annemize bile bırakmayız hep bizimle olsun isteriz.Çünki küçük bir kadının iç güdüselliğinin gelişmesidir bu davranışlarımız.

Okul başlar, erkek çocukların cirit atmasında ve tacizinde saldırganlıklarında ilk sindirme harekatıdır karşılaştığımız.Dehşetle susar ve sonra gardını küçük boyutlarda almaya başlar kız çocukları. Çünkü bu ülkedeki erkek çocukları savaşmalı, bu ülkedeki erkek çocukları okula gitmeden, güzel kadınlara ‘fıstık’ demeyi öğrenmeli(yüzüne değil arkasından) , hatta en önemli şeyin hayatında elde eden cinsiyeti olduğu belletilmelidir.Erkekliğin şanındandır bu.Mesela Kamyon sever erkek çocukları, büyük ve korkunçtur kamyonlar gerçek hayatta ezer geçer.Gene onun hakimiyetinde dünyalar kurulacaktır, yollardan ölümler geçer…

Çocuk erkek olmakta zordur bu ülkede,tatminsiz anaların erkek çocukları hep mühim adam olmalıdırlar.Hatta babalarının yerini doldurmalıdırlar. Kızlarsa analarının mutsuzluğunu yaşamamalıdırlar, adamların nasıl idare edileceği öğretilir mahalle mekteplerinde.
Babalar herhalukarda kızlar veya oğlanlar olarak ayırırlar genelde cocuklarını. Erkekleri erkekler yetiştirir, kızları anneler, çatışmalar başlar genç insanlarda.
Klonlanmış benliklerini görmek ister ebeveynlercocuklarında.Bu bir tacizdir aslında, özgür iradeye vurulan.Bastırılmış cinselliktir bu karşı cinse. Diş bileme bilinçaltıdır bilinçsizce bize öğretilen.

Neyiz biz kadın mıyız şimdi veya erkek olsak ne fark eder.
Biz bu koşulların farkında olmadan büyüdüğümüzde ne gelinciğiz ne de aşk kadını. Ne iyi bir anne ne de iyi bir sevgili.
Bir yalnızlık türküsüne takılmış giden gemileriz hepimiz. Kadın ve erkek olarak.Mutsuz ve yalnızız kalabalıklarda bile.
İçimizde sadece kendi gemilerimize toplayabildiğimiz kırıntı mutluluklarımız ve daha çok acılarımızla yaşarız.
Oysa insan olmak için elmanın yarısı olmak gerekli bunu biliyoruz.Kadın ve erkek olarak.
Ama adem elmayı ısırıp cennetten kovularak kadının verdiği zararla yaşıyorsa bilinç altında, ve tacizinin altında nice hayvanca duygularla aşkı öldürülüyorsa
kadınlar gününü kutlamak bize bir armağan mı oluyor sizce?

Kadınla erkeğin duygularıyla ve bedenleriyle birlikte ürettikleri beraberlik, sevgi, aşk ve paylaşım bir ahenktir yaşamımızda oysa.
Mutluluk bu ahengin akort tutması değil midir sizce?
Ve öğrenmemiz gereken ve öğretmemiz gereken çocuklarımıza bu ahenk değil midir?
Kadınlar iş hayatında var.Ve enerjilerini iki misli harcayarak.

Kadınlar edebiyatta var. Duygularını özgürce ifade ederek.

Kadınlar politikada yok bu ülkede. Saçma sapan polimikler ve verimsiz
menfaatlere dayalı çıkarlar ve kavgala yüzünden.

Kadınlar yaratır, fiziken onlara biçilen roldür bu hayatta. Doğururuz biz.Herzaman geleceğe umutlu geçmişten ders alır ve yaratırız.

Kadınlar aşıktır. Hep onları anlayan bir erkeğin kollarında.

Kadınlar güzeldir onların ruhlarını besleyen adamlarla.

Kadınlar mücadelecidir sabırla dayanırlar.

Kadınlar kanser olduklarında çocukları ve kocaları için yaşarlar.

Kadınlar dikkatlidir çünkü bir işi bir kere yapmak isterler.

Kadınlar sevgilidir gözlerinden anlarlar ve acırlar karşılarındaki erkeklere avuturlar.

Kadınların gözü karadır. Aldatmazlar özgür yaşarlar sevgilerini açta kalsalar.

Kadınlar hep verirler ama artık yeter dediklerinde dünyayı durdururlar.Kendileri yok olmuştur çünkü. Ve terkederler yaşadıkları galaksiyi.

Kadınlar başka gezegendendirler. Erkekler başka gezegenden,ama aynı güneşin etrafında döndüklerinin farkındadırlar.

Kadınlara dokunmak lazımdır. Tecavüz etmek değil.

Kadınları sevmek lazımdır faydalanmak lazım değil.

Kadınlar hayır diyorlarsa hor görülmesinler, varolmazlarsa haller nice olur.

Bugün kadınlar günü.

Ben bir kadınım ve de insan.

Desturum sevgi ve insanlık, yürüdüğüm yol barış, etrafında papatyalar ve güller var yolumun ve umut

Ben sizler için yetiştirdim bu çiçekleri sizlere dağıtıyorum kadınlar ve erkekler olarak…

Bence çiçek verin kadınlara beyler, yeterince soldu kadınlar ve yalnızsınız sizde

BU ÇİÇEKLER SAKSIDA OLSUN Kİ SULANDIĞINDA BÜYÜSÜNLER.

BU GÜN HER GÜN OLSUN

AŞK VE SEVGİ SİZLERLE OLSUN



NEVİN KALAFATOĞLU

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:35 AM

Bu Gün Yanımda Olsaydın Eğer

Şubat’ın 14’ü umrumda bile olmazdı inan
Yokluğun bin yılın Şubat 14’ü gibi
Sıcak acı bir burukluk içindeyim
Dudaklarının izi kadehteki mutluluğum
Ve Sen
İçimdeki en güzel menekşe
Mor hasret tomurcuğum
Bakışlarının ışığından körüm ben
Sana sakladığım gözlerin için rüyam
Ve Sen
Sevgimin hasreti, özlemim
Benim canım SEVGİLİM
Bu Gün Yanımda Olsaydın Eğer
Umrumda olmazdı binyıl
Ve ben
Sen yeterdin bana bir an
Bir an ve gölgen
Bir dokunuşsun içime
Binbir özlem


14 Şubat 2007 /LARA

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:35 AM

Bu ilk kayan yıldızı bu mevsimin

Birden bakakaldım gecenin atlasına
koyu bir lacivertti
dolunayı birkaç gün geçmişti
baktım aslına
sevdalarım geldi aklıma
uzaklar
bir yıldızım vardı seçmiştim
aradı gözlerim
işte tam o anda
bir yıldız kaydı
kuyruğunda izini bıraktı
mevsim yaza yakındı
kaçtı...
işte o özgürlüğüne düşkün
gökteki en özgün ışıktı
bu ilk kayan yıldızı bu mevsimin
mevsim bahardı
gönlüm hercai

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:35 AM

Bugun bir ay var sana

kapkaranlıklarda bu gün bir ay var
doğum sancıları gönlümde aşk
şiir yazmak için var
tam bir ay var
dolunay var
dolun
ay
sana
aşk
bana
ay

18.03.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:35 AM

Bugün martılar senin için umuda kanat açtılar...

Bugün martılar senin için umuda kanat açtılar...
demişti..
nisan
o bir ay
o bir doğumgünü
o bir dost
o bir yağmur
o geçmişteki anılarda bir koca yürekli
o nevbahar ortası aşkı gönlümde
insan
öpsem martılarını uçuşlarındaki zarifliklerinde
umutlarımı toplasam bir kesekağıdına şimdi olmayan
üflesem kırlarında istanbulun
nisanda açan ponpon ciceklerinde
gibi
bir fellini filminde
yaşasam
Amarkord
ben gelmek isteyipte gelemesem
teknelerin aşkları anlattığı dost *******ine
yüreğim isyan
yüreğim feryat aşk
şiirim vuslat
olurmuydu
sence
dediğin gibi martıları istanbul
umut uçururmuydu bana
kanat seslerinde
nisan
içimde hasret
özledim nankör anılarımın sehrini
birtek sizinle tahamülüm
öldürdüğüm aşklarda ki şehirin
benim için toplarmısınız yıldızlarını
bir cam fanus içine
akvaryum
boğazın işveli sesinde
nağmelerinizde
şiirlerinizde
kadehleriniz kalkarmıydı benim için ey dost
bu mecnun Akdenizde ama suan ruhu bizimle
diye
nisan?
sorarım solmuş benzimle yolları...
ararım bana açılmış kolları
ağlarım
gelememe olasılıklarının
dayanılmaz ağırlığı üstümde


07.07.2004

17 temmuz için side karardı...

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:35 AM

Bulacağım Seni Aşk

Aşk insanı cocuk yapar...
ne boya bakar ne posa
nede yaşa..
Aşk yaşanır
bir bebeğin gözlerinde bile aşk vardır...
görebilen göze
dokunabilen parmak ucuna.
söyleyebilen dile..
Ben bir aşk cocuğu olarak doğmuşum
diye yazılan şiire...
ben hep aşk'kım ve
AŞK kalacağım...
Mayam aşk aslım aşk...
arşa çıkan yüreğimde benim aşk..
onu bulacağım...
bulacağım

03.02.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:35 AM

cennette olmak,

bir ruya gordum biliyormusun?
uykum uykunun içindeydi
beni sarmıstı kolların
kollarım kolarının içindeydi
bu bir ruya değılmi dedim, değilmi?
canım, kalbim kalbinin içinde olmak istedi.
bir baktimki gozlerim gozlerinin icinde
sesim sesinin içinde
ben senin içinde
cennetteydim

20.04.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:35 AM

Çatal yol

'Seni yaşam denen bir savaşın ortasında
Kılıcın kılıcıma takılırken buldum'
demistin... o'na... savasalım...
duellolar... sayfalar olmustu...
dolmustu... mektup kutuları...
merttin.. mertti.. bir o kadar yurekli...... idi
sasirmistin... şeffaflığina... cıplaklığına...
anımsarmısın... koselerdeki yazan adamı...
sefin monologları
konusmustun...pür dikkatli...
hem korkusuz.. hem de cesaretli..
kırılmasın yüreğı... yüreginde binbir korku...
asık olmustun o'na... bir yalınayak dilbere....
içini cekmistin hanı...kılıcın düsmustu yere...
Kemer'de sahıle vuran dalgalarda...gece...
O gece mehtabın izi dusmustu yureğıne....
bir iç cekintisi duyulmustu.. Akdenizde...
Konyaaltına vurulmustu....çakıltasları yankılanmıstı..
bir el uzanmıstı... denizden..
gunesin doğmadığı yerden...
sana... gulumsemisti... anladığında...
ağlar örmustu balıkcılar...ince ince..
almıstın incecik ağları... atmıstın sevgiliye...
tutuklamanın ince bir yoluydu....yureğini...
balık misali.... sessiz... gece....
kılıcı dusmustu....
bir gece almıstın yerden...kılıcını fırlatmıstın...
gidip günesi vurmustun...
karamıstı dunya... birden...yok olmustun..
karalamalar kalmıstı...mektup kutusunda...
ve oturup yazmıstı...
geciken hikayeyi...
okumusmuydun....dostum...
o demisti... sana bunu... mutlaka...oku...
ve anla...catal yolu....

11.10.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:35 AM

Çırılçıplak

doğma çırılçıplaktır insan...
hersey çıplak, akıl çıplak, yurek çıplak, beden çıplak
saf ve temiz..usu ve kalbi çırçıbıldak
duşunceler vardır
konusmasalarda anlasılanlar.. sesler ele verir..
parmaklar... sımsıkı yapısır eller...
guvenir...
ah çırilciplak.. sen oylece büyürsün...
kocaman olur, boy pos endam...
sen kıyılamıyan, sen sevgili olan..
bir gün gelir, kara bulutlar, şimsekler çakar...
yanarsın, islanırsın sırılsıklam
acımazlar
semsiye seruvenı baslar.. kaçma...
firtına dağıtır semsıyeyi...kurtaramazsın
islanırsın cırcıbıldak sırılsıklam...
acırsın..can yanar, canan yanar...
bir kabuk ararsın... caretta caretta olursun...
çekilirsin kabuguna sessizce...dalarsın derinlere
korursun cırcıbıldak usunu, cıplak duygunu.
dunya durmaz durustcesine... insanlar...
kabugunu kırarlar, ağlarsın....
bakarsın hayatına soyle bir donup... arkana
gorursun gerceğı....
gerçek...!
sen hep cırcıbıldak
anadan doğma çıplaksın...
çırılçıplak mıyım, çırılçıplak mıyız... çırılçıplak

22.09.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:35 AM

Çocuk çığlıkları

ince bir hüzün damladı gözümden
kırmızıydı şiirden
göklere baktım kan çanağıydı
Akdenizin bir başka sahilinden
bir cocuk sesi duydum
'yapmayın yeter artık' diye
haykırıyordu
bulutlar koşuyordu dağlara
o bembeyaz gelen
bir yarı tanrımıydı göklerden
üstünde milyonlarca cocuk
doğmuş, doğmamış
'neden' diye bağırıyorlardı...
cennetten 'neden'? ! !

orada
ateş yoktu...
sadece bir meltem esiyordu

bir şiirden! ! !

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:35 AM

Çocuk doğurmanın dayanılmaz haffiliği,

ayşecik' ti adı,
küçük prenses hikayelerinden
bir ince mesajdı hayat
gösterilen filimlerden
artan kırpıntılardı geleceği
lüks bir hayat
peri dokunuşuyla gezgin
sinderellenın
kızkadeşleri gibi aptalların
küllerinden yaratılan dünyası
fakir ve sıradandı.
kadın olduğunda fabrikadaydı
kenar mahallesinde sehrin
çoluk çocuk içi içe
tarlaya ırgat gerek diyerek
coğalan cocuklarından ülkenin
analar babalar tüketmişti
aslan asker kurşun asker
bu ülkede açmı var
doğur Ayşecik başka ne varki hayatta...
fabrikada, bir de evde köle,yatakta dilbersin.
kocan isyan
köyde ağaoğlu ve ekmek evde
kahve, sehirde para kumar
çalışmak yakışırmı ona
bekçi olmalı veya şöför havalı..
bir ekmek koyamayan sofraya avrat mı
dayak Ayşe
cocuklar isyan ama yorgun ve perişan
bir tiner kokusuyla uçuşan kelebektiler gülücüklerinde
şiir mi? Şimdi
yoksa bir kıssadan hisse mi hayata dokunmak
ben diyeyim gökten üç elma düşmüş...
hepsi mafyaya
gerisi figüran.

Side/20.02.2006

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:37 AM

Çocuk İncilerim

deli diyorlar bana
desinler
incilerim var içimde
lekesiz
annemle babamdan kalan
aşk izi
dizi dizi
deli diyorlar bana
desinler
bir dondurma külahında
bazen pamuk helvada
veya atlıkarıncanın zil seslerinde dönen
dedemin tiyatrolarında
anneannemin masallarında
biraz da Amasra Moru elimde
memleketimdeki balık oltalarında
deli diyorlar bana
desinler
cam bilyelerimin içinde hayallerim
şimdi hala benimle
gizemli düşlerimde
maviler ve morların girdap izlerinde
çocuk incilerim benim
Barış’ın gizemli gözlerinde ve sesinde yaşamışlığım
ölümlerin ucundan geçse bile genç yüreklerde
kalakalmışım aynı mavide
yeşilde
kızılcık ağaçlarının altından
güneşin batışından
sevginin varolduğu ve kaybolmadığı yerde


Nevin kalafatoğlu
LARA /Ekim 2007 Antalya

Nevin Kalafatoğlu


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:40 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.