![]() |
Eski bir hikayenin başlanğıcı ile (12)
Adam kor gibi sıcak Adam sular gibi serin Adam deryalarda ince bir zar gibi Adam şimdi cezalı onun için Adam onun için severek kabullendi Ama adama yinede düşünceli Adamın görevi ağır ve suskun Adam günü beklemekte Adam ince tülün arkasından alındı Adama dendi ki Ey kutsal ışık Sen bundan sonra ak saçlı olarak Onunla olacaksın zamanı geldiğinde Artık onunda sana zahmetler vermemesi için Onun içine sevgi yıldızları serpiştirildi Parıldadıkça seni sevecek Senden kopamayacaktır. Adam dedi ki O beni gerçekten sevendi hem de çok Siz yüksekler ayırdınız özel görev için Şimdide beni çok sevmekte hem de çok Dediler ki adama Sen bizim bildiklerimizi bilemezsin Adamda o zaman sizin bildiğinizi Benim bilmediklerimi bana öğretip gösterin Hepsi bir anda ayağa kalktılar Adam bir geri çekildi ürkerek Adama dokundular sırayla dört yüz kez Eyüp Selahattin Dalkıran |
Eski bir hikayenin başlanğıcı ile (13)
Adam dört yüz kez sarsıldı sarsıldı Ve adam dizlerinin üstüne düştü Işık haliyle ve adam sustu Ve adama dizlerinin üstündeyken Nişan verildi alnına adam başladı ağlamaya Gözlerinden yerlere düşen gözyaşlarını Topladılar avuçlarında adama içirdiler Adam kendine geldi ve adam sustu Adam sonra çocuklarını sordu yüksektekilerine Adama çocukları gösterildi Adam özlemle sarıldı saçlarını kokladı Aynen annelerinin saçları gibi kokuyor dedi Kendi kendine, sordu çocukları annemiz nasıl diye Adamda mutlu ve huzurlu dedi Çocuklarda gördüğünde selam söyle dediler Ve seçtiğin kardeşlerimizi bizim için öp dediler. Adam ve çocuklarını kristaller odasına aldılar Adama anlatmasını istediler çocuklarına Gelecekte olacak olacakları Beraber ağladılar ve beraber güldüler olacaklara Ve adam tüm her şeyi tüm çıplaklığı ile Anlattı ve gösterdi çocuklarına Ve adamı çıkardılar kristaller odasından Adamı önlerine çağırdılar Her biri adamın kalbine üstüne dokundular Ve adama bundan sonra teksin her şeyde Her durumda ve sen yenilmez tek güçsün dediler Ve sen yüz kez kutsanmış bir ışıksın dediler adama Ve sen onun kalbiyle o da senin kalbinle eşitlendi Eyüp Selahattin Dalkıran |
Eski bir hikayenin başlanğıcı ile (14)
Ve adama sen onun kalbini koruyacaksın ebediyen Çünkü onun kalbindeki artık sana emanet ve senin Ve çocuklarının ve Senin seçtiğin çocuklarınındır Ve adam geldiği yere tekrar fırlatıldı Ve adam kendine geldiğinde kendini güçlü Mutlu hissetti Eyüp Selahattin Dalkıran |
Eski bir hikayenin başlanğıcı ile (2)
adam uzun uzun düşünüyor yüzyıllardır düşündüğü gibi gözlerine dolan gözyaşını belli etmeden kalbine akıtıyor damla damla. Adam gözlerine bakıyor prensesinin Anlıyor yalan olduğunu söylediklerinin Her şeyi ile çünkü adam biliyor Onu her şeyden üstün onun onu sevdiği için Özel olduğunu ve adam onur duyuyor Geçmişin ve şimdiki zamanın bağını. Dön diyor dön sevdiklerine adama prensesi Adam hayretlerde ve huzursuz. Adam yine gözlerinden kalbine damlatıyor gözyaşlarını Gözlerin bakarak prensesinin. Adam anlıyor ve biliyor doğruları Çünkü onun elleri.dudakları gerçeği söylüyor adama. Adam bir gün sarıldı ona tün gerçekliği ile Prensesi dedi ki ona sarhoş oldum kafamın içi bomboş Bir çoçuk gibi huzurlu,mutluyum. Adam derin bir nefes daha aldı Ve ona nefesini verdi Her şeyin onu koruması için. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Eski bir hikayenin başlanğıcı ile (3)
Adam huzurlu ve mutlu Onurlu bir aşk yaşadığı için Adam biliyor doğruları,olacakları Adam mutlu Çünkü yüreğine doldurdu sevgisini,onurunu Adam diyor ben senin gölgenim Sen bensin ben senim Senin her yanında varım. Adam biliyor prensesinin bulunduğu yerde Mutlu olduğunu Adam yalnız olmasına rağmen Adam yalnızlığı yaşamıyor Çünkü yüreği onunla dolu Çünkü adam bağ tamamlandı dedi. Prensesi adama dedi ki Seninim çünkü sen yok ettin olanları Beni yeniden yarattın sen sonsun Sende sonrası kabuğuma çekilmek olur. Çıkmamacasına bir daha oradan. Ve adamın ona verdiği yüzüğü Göstererek bir daha çıkmayacak ebediyen. Mutlu ol Adam çok mutlu ve daha genç Adam onu anlıyor. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Eski bir hikayenin başlanğıcı ile (4)
Adam uzun uzun düşündü Yüzyıllardır düşündüğü gibi Adam elini havaya kaldırdı Başlangıç için vazgeçirdiler Ağlayarak yapma dediler Çocukları minik çocukları düşün Anne karnındaki parmağı ağzındaki Çocuğu düşün dediler göz yaşlarını Tutamadı ağladı adam gözlerinden yerlere Düşecek olan gözyaşlarını Ellerine doldurup içti Ve diyordu prensesi Yine seni öpmeyeceğim Araya mesafe koyacağım Ama seni seveceğim her zaman Sevgim eksilmeyecek. Adam bu sevinç dolu oldu Ve daha genç oldu. Adam anlıyor onu tüm gerçekliği ile Sözlerinin içindeki kıskançlığı. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Eski bir hikayenin başlanğıcı ile (5)
Sordu prensesi adama Döndün mü ona Adam döndüm diyor döndüm İçi acıyarak Anlat diyor ne oldu Adam hiç diyor hiç Sonra adam içinden sen istemeseydin dönülmezdi. Ama istedin dönüldü Ama mutlu bir cennete değil Cehennemin en kızgın ort****** Ama bir yanım yanmayacak Adam onu da biliyor Adamın bilmediği bir şey yok ki Seveni de sevmeyeni de Adam yüzyıllardır yenile yenile Yenilmezliği yenilmez olduğunu da bilir. Ama bir yerlerin ondan istediği için Ona kendini bıraktı çünkü bağ vardı Güçlümü güçlü hep onun için onda. Adam düşünceli alnında yanan ateşi ile Adam biliyor onu istediğini onunda onu Ama adama dön denildi adam döndü Adam için prensesinin emrine karşı gelmek olmazdı Çünkü prensesi önemliydi O kadar önemliydi ki Adama söylense git kendini güneşe bırak Gider bırakırdı yanan ışığı ile. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Eski bir hikayenin başlanğıcı ile (6)
Adam dedi prensesim sana söyledim Sevgimin kapıları açık sonsuza kadar Bir adımla girerdin ama çekildin geri Çünkü korktun çevrendekilerin söyleyecekleri Sözler için sevginin harcına çamur kattın Bencilliğinle belki de haklıydın Ama benim sevgi harcıma hiçbir şey katamazsın Çünkü benim sevgin evrenlerin en temiz sevgisidir Onda bir leke bulamazsın çünkü sende orda şahittin Yine dedi ad****** ben özgürüm özgür kalmalıyım Adam düşündü yine inatçılığı üstünde güldü içinden Adam onu anlıyor biliyor yaptıklarından yorgun olduğunu Adam gözlerini yukarıya kaldırdı güneşe baktı Halbuki bulutlar katman katmandı O güneşi gördü ama insanlar göremiyordu Güneş insanlara bakmıyordu Çünkü adam aydınlığın ışığın kendisiydi Ama kimse bilmiyordu. Adam sustu o an Onun için sessizlik hakimdi o an Adam sessizliğin içine elini soktu Çekmek istemedi elini Sessizlik sıkı sıkıya elini tutmuş öpüyordu Adam sessizliğin halini anlıyordu. İşte o an sessizliğin şimşeği çaktı Tüm gerçekliği,çıplaklığı ile Adam anladı sorulacak soruyu Sordu prensesi ad****** Yalın ve tek cevap istedi BENİMİ,ONUMU? Adam sen dedi ona sen Sanki prensesinin evrenleri sarsıldı Eyüp Selahattin Dalkıran |
Eski bir hikayenin başlanğıcı ile (7)
Her günkü günlerden biriydi Yüz yüze bakarken birbirlerine Ad****** birden seni seviyorum dedi Adam bu söz üzerine prensesin Arkasında duran ad****** bakarak güldü Adam adamıyla gülüştüler Sordu prensesi sen kime bakıp gülüyorsun dedi Adam hiç dedi içimden geldi dedi Adam o kadar mutlu oldu ki,şaşkındı Kalkıp yürüdüler sonra prensesi ve adam Başka bir yerde oturdular Birbirlerine omuz omuza durdular Adam yüzyıllardır koklayamadığı saçlarını kokladı Prensesinin Mutluluk kıvılcımları saçıyordu ışığı O kadar mutluydu ki kendinden olan bin parça titredi Ve kim ne istediyse dağıtıldı o an her şey Adam daha genç oldu ve huzurlu Adam ellerinden tuttu prensesinin ve yine yürüdüler Dönerken prensesi adama bir kız çocuğu istiyorum dedi Belki bu senden olabilir dedi adam şaşkın adam mutlu Ve adam sevinçten bağırdı adamlarına duydunuz mu diye Adam biliyor olacakları adam mutlu Adam her şeyi biliyor Adamın üzüldüğü çok şey var Adam istese hemen olacak Adam öyle olmasını istemiyor Prensesi kendi içindeki aşkla çarpışıyordu Eyüp Selahattin Dalkıran |
Eski bir hikayenin başlanğıcı ile (8)
Prensesi ad****** önceden dediğini yine tekrarladı Sen orda ol ben burada mutluluğu böyle paylaşalım Adam gözlerine baktı prensesinin bir an ışığını gördü Adama yine sordu prensesi Geçmişle nasıl ilgisinin olduğunu? Adam anlattı tüm olup biteni Düşünmeye başladı prensesi Adam prensesine sen kimi sevdiysen Ben onun içindeydim sevgisiyle Sana kötülük yapanlar senden çektirildi Prensesi şaşkın ve ürkekleşti Korkma dedi korkma Seni gerçekten kutsal olan seviyor Sende kutsalsın çünkü Adam yine prensesinin gözlerine baktı Nasılsın dedi? Prensesi bir boşlukta gibiyim dedi Adam prensesinin elini tuttu tekrar Titreyen yüreğine sakinlik vermek için Adam halen düşünüyordu Ayrı ayrı ortamlarda yaşanacak aşkı Ve ışığı sönüp sönüp duruyordu çünkü bitkindi Danışmak için vaktin gelmesini istiyordu Ve adam hiçbir şeyden korkmayan adam korkar oldu Onun için her şeye katlanarak Eyüp Selahattin Dalkıran |
Eski bir hikayenin başlanğıcı ile (9)
Prensesi ad****** ben merkezim O yüzden beni aradın buldun dedi Adam hayır dedi ben merkezim Sen seçtin ve sana uzatıldım Prensesi neden ben? Adam sen seçilmişlerdensin benim gibi Nereye gidersen git benimsin Prensesi hayır istemiyorum Sadece sen insan olarak gel dedi ad****** Adam düşünüp durdu o an Adam cevap verdi benim ben olarak olmam için Değişmem gerek dedi Prensesi her şeyi değiştire biliyorsan Değişerek gel işte o zaman senin olurum Işık olarak gelirsen her adımında senden uzak olurum Adam şaşkın adam bir şeyleri dönüştürmek lazım diye Düşünmekte. Ama imkansızlıklar adamdan önce önde Çünkü adam değişirse ölür başka bir bedene atılır çaresizce Prensesi bilmiyor bilemiyecekte bunu Olacaklar için adam günü beklemekte Prensesi adama sana söz verdim Sen sonsun sonsuza dek Sen orada ben burada olsam da Çünkü sana inandım sana söz verdim ebediyen Eyüp Selahattin Dalkıran |
Eylülün Sırtları
Sevdamızı vurdular Eylülün sırtlarında Sabaha karşı. Gece ve ben tanıktık. Ay yukarıda Işığını patlatıyordu. Kızıl güllerin uykusuna Tetikler ormandaydı Yapraklar uykuda. Ay yukarıda Işığını patlatıyordu Gece ve ben tanıktık. Korkusuz bir ilerleyişe Tetikler tir tir titremekte Sabaha karşı Mayınlı ormanda. Parıldıyordu gelecek Yeşil kuşak teorisi ile. Sevdamızı vurdular Eylülün sırtlarında Sabaha karşı. Kendi kurdukları Kurt kapanına Yem olmak için Sabaha karşı. Oldular bile. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Fransız Lejyonundaki Asker
Patlamış gözlerini Bağır bağır bağırıyor Durmadan konuş konuş diyor Suçsuz insana Sanki kendini Ulusların,dağların,şehirlerin Kahramanı sanıyor Lejyondaki asker Birkaç kuruşluk bir adam işte Bir duble rakıya bile değmez İçilen viskiler karşısında Halbuki korkak bir it gibi Kuyruğunu sıkıştırır sokaklarda Bacakları arasına Ama bir görevde görmeyin onu Bir kahraman kesilir Alnından,göğsünden vurdukları için. Lejyonda bir asker işte Birkaç kuruşluk bir adam Bir duble rakıya değmez İçilen viskiler karşısında Vurdukça alır kanlı primini Nasılda yuvarlar midesinde Vurduklarının kanı ile hiç durmadan. Korkaktır Yürekli sanır kendini Dost sanır çevresinde olanları Hiç dostu yoktur aksine,yalnızdır ölümüne Bağırıyor elleri,gözleri bağlı insana Konuş konuş diye Kendini ulusların,dağların,şehirlerin Kahramanı sanan lejyonda bir asker Birkaç kuruşluk adam işte Bir duble rakıya değmez İçilen viskiler karşısında. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Gel Eriyelim Güzün Yapraklı Kollarında
Mümkünmüdür? Bize dair Tanımlı İlahi aşka ulaşmak? Bir kefenden başka ne var ki üzerimizde. Yalnızlık bize uzay boşluğundaki bir nokta kadar yakın. Utanmadan korkularımzdan yıldızlara yürüyelim ki Sulardan,gözyaşlarından çıkıp Düşlere kuçak kuçak ihanet etmeden ve madara olmadan, asılıp başaşağı kalmadan. Birbirimize yakın olmalıyız. Aslında kendi kendimize incinmişiz Eylül yıllarında Belki küllerin içindeki kor ateşiz diye. Biliyorsun portakal kabuğu elbiseler ile yattık Sabah uyandığımızda leylak kokalım diye. Ağrılı olmadımı seninde,benimde doğumumuz kaderin evrimi gibi Bu yüzden dayanmalıyız Kutsal kitaplar ve doğa gibi. Dürüstlük olmalı Ürkek kanatlarımızda sonsuza dek. Nereden bilebiliriz ki Kıyametin zamanı olmadığını Alkışlar içinde yaşarken. Yok Yok Acıyı dondurmalıyız İçim burkuluyor tılsımlı fallar gibi Sanki sessiz türbeye bakan adamın Kalemi yazarak söyle diyor Şimdi der Uzaktaki heykelin güler diye Gücüme gidiyor Dost diline acı görünmek gece yarısı yalnızlık ile. korkularımın elbisesi yırtıldı,yırtılacak Kuşlardan,yarlardan düşerken,yuvarlanırken Sana doğru. Hayır hayır Yaşlanmamalıyız kapıların aralığında Ne bedduaya sığınmalıyız Nede gözlerimizden akan gözyaşlarına. Bir beyaz güvercin gibi Yalnızlığın koynunda birbirimize aşık olmuşken Güzün yapraklı kollarında gel eriyelim kollarımızda birbirimizin. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Geldiğinde mutlaka bana görün
İşte öylesine Umut çiçeğine vuruldum düşlerim gerçek olsun diye Biliyorum sevmelerde aldatma yoktur. dostluğun resmini çizdik Karıncalar yolda yürürken beraber Bir umut son yağmur gibi gelmeli Biliyorsun ki Ben sendeydim şimdi bu yolculuk niye Adsız sevdam anlat bana Bu umut son yağmurlar ile yıkılırmı,acı ile Hadi menekşeler mor açmak üzere Geldiğinde,gidişin gibi geldiğinde bana görün Masalarladaki yaşanan aşklar gibi. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Geldikleri Gibi Gidecekler
Daha önce vardılar azda olsa Sonra azar azar çoğaldılar Biliyorlardı işlerini Sonra birden kabuklarına çekildiler. Sonra hızlandılar geleceğe diye insanlara Eziliyoruz dediler Başladılar oyunlarına Geldiler geldikleri yere Baktılar işler biraz dağınık Düzeltelim dediler,düzeltmeye kalktılar Oraya buraya saldırmaya başladılar kimini boğazladılar kimini alaşağı ettiler başladılar bağırmaya biziz biz yaşamı sürdürecek baktılar olmuyor hızlandılar hızlandılar. ve herşeye karşı durdular sessiz derinden saldırdılar saldırdılar yeniden herşeye Sesler yükselmeye başladı silahlar konuştu Sonra anladılar ki geldikleri gibi gideceklerini Yıkılmaz olan Türkiye Cumhuriyetine karşı. Ve geldikleri gibide gidecekler yakında. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Geleceğe Ait
Hayatı böldüm Yarısı senin olsun Yarısı benim olsun Ölünce birleştiririz diye. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Gerçek
Biliyormusun bazen kendime gülüyorum Gidip aynaya bakıyorum tabi sen aklımdayken. Bakıp,bakıp gülüyorum,gözlerime acıyorum o an Neden diye hep seni buluyor bu tip sevgiler? neden seni gerçekten sevemiyorlar? yoksa çokmu iyisinde ondanmı? her biri kendinimi beğendi acaba? O gün bir sorular yumağı alır benliğimi,şaşkınca Yanımdan geçen sevgililere bakar dururum,hüzünlü Sanki benim yaşadılarımı yaşayacak gibiler Üzülüyorum sonra diyorum ki işşallah mutlu olurlar benim gibi bedbaht olmazlar bu dünyada. İnan o kadar kadın tanıdım ki hiç biri seni eline su dökemez. Bunu sende biliyordum,her zaman söylemişimdir sana. Türlü anılarımı,yaşadığım zamanı,öyle bir işğal etmişsin ki; kendime yer bulacak bir santi metre kare yer kalmamamış. Mutsuzum biliyormusun hemde ne mutsuz...? Yok,yok ben böyle bir adam olamam sanki suda,havada dağılıp giden bir şeyler oluyorum. Temiz elbiseler,şık giyinirdim her zaman Ama şimdi öyle değilim,ben bunları söylerken kimbilir kiminle neler konuşuyorsundur,umurundamı sanki Benim şıklığım,mutsuz dolaşmam,ama ben seni yine düşünüyorum Anlayamadığım kendime neden kızdığımdır bunca yaşadıklarımla Ama sensin bunlara meydan veren,sen,sensin anlıyormusun? Bir şeylerden haber bekliyorum sen için.bir kuştan,bir çiçekten, Bir karıncadan,bir yapraktan,ve hatta allahtan bile ama yok. Ne olursun bir ara,bir merhaba de,sağ olduğunu bileyim yeter Şu an ağlıyorum; inan gözlerimden yağmur damlaları gibi iniyor yaşlar. Göğüs kafesim patlayacak gibi,öyle bedbahttım ki sevgilim,ah,ah,ah... Başıma ağrılar girmekte,çıldırıyorum sanki,inan sana beddua etmiyorum. seven beddua edebilirmi ki,senin gözlerin her şeye değer,anlatmıştım da sana Doğrular ortada iken sen neyi savunabilirsin ki ben savunurum ama sen olmasanda. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Giderken şiirlerim peşinden düşüyordu yerlere
Giderken düşlerimin kanatlarını kırdın Ama geçmedi İçimdeki şiirler sanaydı Giderken şiirlerim düşüyordu yerlere ardın sıra Biliyorum o an ay tutulsa, Güneş kararsa bile Gidecektin Soyunup senden beni alıp gitmek varmıydı ruhumdan. Sen olmuş ruhumun Aşkmıydı.? Aldanışım Düş tadındaymıydı Senle.? Artık dokunma aşkıma Düş tadında olsa bile Aşkı yeniden yaşarım aşk adına Yüreğimde adın saklı olarak. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Gidiyorsan Eğer Vur beni Öyle Git
Gitme sakın bir tanem,hayatım benim yitiririm renklerini gökyüzünün sensiz Tarlalar ıssız,bahçeler çiçeksiz kalır Sakın gitme. Gitme sakın yelin gittiği yere bütün kuşlar sensiz uçup gider ve çılgındır bütün ******* Sakın gitme. Gitme suyun aktığtı yöne ve yere Hor görme,mutluluk verdiğin garibe hem gücüm hem güçsüzlüğüm benim Sakın gitme. Gitme sakın ateşin kor olduğu yere yitirince yanan saman gücünü biraz sakın küllendi diye alıp başını Sakın gitme. Gitme sakın bulutların içine Fırtınalar dostu canım kartalım benim ölebilirim cesaretinle Sakın gitme. Gitme sakın bil ki hıyanet olur Bu söylevler bu türküler,şenlikler Burada kanayıp dururken yara Sakın gitme Gitme sakın, haydi al tüfeğimi köpeğimi çağır dağıt karanlıkları aşkım benim tetik sende göz sende arpacık sende Sakın gitme Haydi al tüfeğimi gidiyorsan eğer vur beni öyle git gidiyorsan Sakın gitme olur son sözüm sana. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Gönül Çelen
Yo arkadaş bu kadarı fazla bu aşk bana lazım Çünkü aşk laftan anlamaz Diyorlar ya ‘’aşka yürek gerek’’ İşte o yürek bende var Nasıl olsa yüreğimi yaraladı Gönlümün sahilinde Gönül çelen Hey gönül çelen Anla artık halimden Kalbimin yangınını anla Sıkı sıkıya Gel hadi sürgündeki aşklar gibi Sıkı sıkı sarılalım rüzgar gülü Gecenin o soğuk nemine kalmayalım Hadi gayret et güzelim Gidecek yerim yakın Hadi be anla artık Yo arkadaş bu aşk bana lazım Hoş geldin hüznü yok bende Hadi kal benimle Her şey emrinde olur Yoksa oynatmaya az kaldı Ciğer parem Tek delikli kavalım. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Gözlerinin Hapsinde Olmak zor
Hasretine dayanılır geleceğin için Geldiğinde gözlerinin içindeki Yeşile yaslanıp ağlayacağım O gün mutlu olacağım. Ben artık sen gelene kadar Kara gözlüğümle dolaşacağım Başka yeşil gözlü görmemek için. Hadi çık gel O gözlerinin içindeki Yeşile yaslanıp ağlayayım,haydi Sen seninle ilğili gerçekleri kuçaklayıp gittin Bu gün öyle mutsuzum ki anlayamazsın Ne bir çiçek nede çok sevdiğim siğaram Nede temiz hava,nede bahar kelebekleri. Bilirdin kelebekleri ne kadar sevdiğimi Anla artık,inan artık kelebek kanatlarında Bulunan çeşitli renkler bile mutlu etmiyor Hatta karşımda rüzgerın etkisiyle çırpınan deniz bile Sen ruhumu,sen sevgimi harcadın bilerek,bilmeyerek Direnmem gerekiyor biliyorum bu yaptıklarına,çelik gibi. Sen *******i sessiz sessiz ağlamayı Gözlerinden kayarak yastığa düşen damlalar içindeki sevgiyi,duyguyu bir görebilsen,ama nereden bileceksin ki Sen bu duyguları anlayamazsın Şimdi yanımda olsan bile, gözlerinin içindeki yeşile yaslanıp ağlasam bile Sen bundan anlamazsın sen yeşil gözlüm sen *******in içinden gelen Mavi renklere sahip buzdan oluşmuş Saman alevli bir yeşil gözlü sevgilisin. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Gün Biterken
Gönül avutma Kır Çiçeğim Zaman bitti Ayrılırken. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Güzel Gözlüm
Ağlama gözlerim Değmez gözyaşlarına Terk etse de Bu gün acı olur belki Ama yarın Pişman olur gel de sana O zaman sormalısın Gelirsem ağlatmak olmayacak değimli? Zaten gülün düşmüş dudaklarıma Kalbime inmiş depremin Gelirsem ağlatmak olmayacak değimli? Yoksa dayanamam güzel gözlüm. Kalbimin penceresine tül çektirme Küstürme gülen gözlerimi Aklı tatile çıkarma. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Hadi gel Unutmayalım
İnsan öldümü, Unutuluyormuş. Haydi gel Unutulmayalım. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Hadi Hesapla Agop Hesabı
Ey be İstanbul Sensiz yaşanır'mı Bahar'la birlik'te Kimse yokluğuna alışamaz. Bir sevda pınarı'sın aralanan kapılardan içeri alınınan Meyhanesi agop'un Masalarında olan sen Eybe be istanbul Ne güzelsin Acılarınla,*******inle Ben idim Görünen,kaybolan bir haziran gecesi ıstıraplarla dolu viranelerde sevdası tükenlerler ile. Ey be istanbul Bunudamı yapacaktın bana Sevdasını düşürecektin yüreğime. Çile ile geldim Ey be istanbul Yaşayamam ki İstanbulu sevmeden Bu yangını söndüremezsin Ey be istanbul Bu dünyada kiracıyım Zaten Efkarıma çeyrek var Hesapla hadi agop hesabı Taksimden,beşiktaşa anca giderim. Gün sabah olmakta onun kahrından Hadi agop acele et Hesapla hesabı. Yaklaştıkça görerecek Deniz fenerleri yüreğimdeki aşkı. kendimi meydanlara serdim sereli adı hep yaşasın dedim Yüreğimde Şu koca istanbul denen şehirde Ya ben istanbulu alacağım Yada istanbul beni alacak Onunla birlikte. Düşlerin şehri istanbul Sır kapısı gibisin Neler oluyor içinde Büyük olmak gerekiyor Büyük Seni anlaya bilmek için. Ey be istanbul. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Hadi Hesapla Hesabı Agop
Ey be İstanbul Sensiz yaşanır'mı Bahar'la birlik'te Kimse yokluğuna alışamaz. Bir sevda pınarı'sın aralanan kapılardan içeri alınınan Meyhaneci agop'un Masalarında olan sen Eybe be istanbul Ne güzelsin Acılarınla,*******inle Ben idim Görünen,kaybolan bir haziran gecesi ıstıraplarla dolu viranelerde sevdası tükenlerler ile. Ey be istanbul Bunudamı yapacaktın bana Sevdasını düşürecektin yüreğime. Çile ile geldim Ey be istanbul Yaşayamam ki İstanbulu sevmeden Bu yangını söndüremezsin Ey be istanbul Bu dünyada kiracıyım Zaten Efkarıma çeyrek var. Hesapla hadi agop hesabı Taksimden,beşiktaşa anca giderim. Gün sabah olmakta onun kahrından Hadi agop acele et Hesapla hesabı. Yaklaştıkça görerecek Deniz fenerleri yüreğimdeki aşkı. kendimi meydanlara serdim sereli adı hep yaşasın dedim Yüreğimde Şu koca istanbul denen şehirde Ya ben istanbulu alacağım Yada istanbul beni alacak Onunla birlikte. Düşlerin şehri istanbul Sır kapısı gibisin Neler oluyor içinde Büyük olmak gerekiyor Büyük Seni anlaya bilmek için. Ey be istanbul. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Halkım,Ulusum,Milletim
Sapla,samanı Karıştırmamak gerekir Zafere ulaşmak istiyorsan. Yada kanlı balta sapı olmak istemiyorsan. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Hallerine
Gülmek istedim Gülenler acı ile baktılar. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Hanği Ülkede Postacılar Sakladı Benim Mektuplarımı
Sen bu işi unutmayacaksın kara talihim Ölümün beni unutmadığı gibi Tutsaklığım onda Kahrın ta içinde benle beraber. bırak beni Baharı özledim Şeytan Çarpmışcasına. Ben ölünce Kara talihim Sen ne yapacaksın Doğum günümümü kutlayacaksın Sahiplenilmemiş anılar içinde Kara talihim söyle Hangi ülkede postacılar sakladı benim mektuplarımı Kaybettiğim,eline geçmeyen Bir sevgiliye karşı. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Hayalimdesin
Sen benim en gizli yanımsın Sevinçlerin,mutlulukların dili Her an Beni gören Her an Beni duyan Anlayansın. Hiç dokunulmamış yanımsın Gizli ırmakların şırıltısıyla beslenen En kahraman yanımsın Sevdaların uzağındadır tezgahım. En yakınıma uzatamadığım elimsin Sevgimin sana uzandığı Ve hiç kimsenin bilmediği SEVGİLİMSİN OLSUN YANIMDASIN YA SENİ GÖRMEM BİLE BANA YETER. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Hayatı Senden Çok Seviyorum
Vay be! demek acı çekiyorsun Üzüldüm biliyormusun? Sevği topaçı fır fır dönerken Yüreğindeki fırtınalar hiç kalırdı Beni ve gözlerimi görünce sen. Ama şimdi anlıyorum ki Sen kendini Kendindeki Yaralı yalanlar ile kandırmışsın. Ama bir yanım yinede sana aşık öyle olsada. Biliyorum senden çömlek kebabı olmaz Senin benim aşkıma sunduğun Bayat oksijen ve nem bir anda tuz ruhuna döndü. Düşündüm ve dedimki kendime En iyisi son vapuru kaçırmaktı Gece yarısından sonra Çünkü sen denizlerin hele hele Benim ülkemin sevgilisi olamazdın Çünkü senin kalbinde kobra yılanları dans ediyordu. Her taraftan ısırılıp ölmek işten değildi. Ne yaparsın korku bu Sen hayatı sevmesende Ben senden daha çok seviyorum Öyle olmana rağmen Bir yanım yinede sana aşık Eyüp Selahattin Dalkıran |
Hep Yalnız Yürümüşüm Aşk Yollarında
Tebessüm ettim Rüya gibi yüzüne Bu kadar güzel olamaz dedim Yarabbi. Sanki ezelden beri bağırıyor Güzel gözleri Ellerim ellerini tutmak istedi hoş geldin bebek demek için Sanki bir kez öp Öldür kendini der gibi Hey hat Hep yalnız yürümüşüm Aşk yollarında Kırmızı sulara bulanarak Anlar mı beni acaba? Gel desem Çıkalım yukarılara El değmemiş aşklara uzanalım Çelişkiler yaşamadan. Tebessüm ettim Rüya gibi dudaklarına Bu kadar güzel dudaklar olamaz dedim Yarabbim Sanki ezelden beri bağırıyor Güzel dudakları Dudaklarım dudaklarını öpmek istedi bir an Hoş geldin bebek demek için Sanki bir kez öp Öldür kendini der gibi Hey hat Hep yalnız yürümüşüm Aşk yollarında Kuru bozkırlarda sevgiye aşkka hasret diye Tebessüm ettim Tüm end****** İşte hayat bu aşk bu dedim rüya gibi kıza Sarılmak istedi canım canına Yaşanmamış gerçek aşk adına. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Hepsi Aynı Trende Benle Beraber (Rüya) -1-2-3-4
Gördüklerim ne güzeldi Hepsi bir arada birlikte yolculukta Ben neden aralarındaydım ki? Nazım Hikmet Ran Oturmuş kompartmanda konuşuyordu diğer şairlerle Gelmişten,geçmişten bahsediyorlardı Beni gördü Nazım Hikmet Ran Hey evlat Gelsene Şu elindeki kitaba bir bakalım Senin şiirlerinmi bunlar? Evet dedim Baktı baktı mavi gözleri ile Vay be vay dedi Aynı memleket özlemi Aynı sevgi özlemi Vay be vay Aynı sarhoşluk Sordu bana Nazım Hikmet Ran Türkiye ile Rusyanın arası nasıl Eh şimdilik idare eder bir sorun çıkmazsa politikalarla. Şimdide doğal gazı kesiyorlar yavaş,yavaş ABD’ye taraf Olduğumuz için Ayrıca İran’da doğal gazımızı kesti Bilmem nerede gözetliyoruz diye onları ABD ile topraklarına saldırmayalım diye. Yakında ekonomik kesintilerde yapmaya başlarlar Nazım abi dedim Belli diyor eskiden olduğu gibi Herşey ekonomi politikle ilğili Soruyor,şairler,devrimciler, halen tutuklanıyormu Hemde nasıl diyorum Kimi hapise kimi sürgüne Vay be diyor vay be. Vatanımı özledim evlat biliyormusun? Yukarıdakilere söyleyin benim mezarımı Alsınlar memleketime. İnsanlarımı,havasını,kokusunu Vapur seslerini El ele yürüyen sevgilileri Acı çekenleri,emekçilerimi Çanakalede şehit düşenleri, Vatanı için ölenleri,şiirlerimi özledim Yurdumda kalayım Gidin söyleyin onlara Yada elele verin başlatın bir kampanya olsun bitsin Alın beni yurduma,koynunda yaşayayım. Hey Veli can yoldaşım ölümüne dostum baksana bir bana Orhan Vel Kanık Pencereden dışarı bakıyordu o ara Hey dedi bırak dışarıya bakmayı herşey aynı yolda Yıllardır gidiyoruz,ben azmı baktım sevgilimi göreyim diye Orhan Veli Kanık arkasını döndü baktı Suratına baktım kafası bandajlıydı Eliyle tutuyordu belli başı ağırıyordu Veli bak aramızda genç bir şairimiz var Hepimizi nasılda anlatıyor al bir bak kitabına Orhan Veli kanık Nazımın elinden aldı kitabı. Baktı baktı baktı Sonra bana baktı Sordu birden Ankarada Halen belediyenin Açtığı Çukurlar varmı? Hemde Alasından içine düştümmü zor çıkarırlar adamı Güldüler bok çukuru desene diye |
Hepsi Aynı Trende Benle Beraber (RÜYA) 5-6-7-8
Sigaramı bitirmiştim ki Nazım abi hey evlat gel otur şöyle Seninle bir dertleşelim ülkemiz ile dünya ahvalini Ülkemizde neler dönüyor? Neler dönmüyor ki Hangisini anlatsam Anlat işte Şu anda halkın yarısı sefalet içinde Ne yapacağını şaşırmış durumda Ama medya alabildiğine oyun oynuyor ülkede Televizyonlarda reytinğ savaşı hızlanmış Kitleleri sokmuşlar dizilere,eğlence dizilerine ha bire Uyutmaktalar, Kimide halı almakta takla atarak Talka atarak mı nasıl yani? Bir program var iş olsun diye Halıyı yere serip üstünde güzel takla atan halıyı alıyor Bir taraftan telefonla arayanlara para vermekteler Nereden geliyorsa para kaynağı Kimse kimseye para vermezken bu günlerde televizyonlarda Para dağıtıyorlar, bizim millette nasılda koşuyor oralara Pastadan bir lokma almak için Ortada büyük reklam savaşı var her biri birbirini yiyor Hele bir şey var ki Mecliste çiğköfte partisi yapıldı Çiğköfteleri meclisin tavanına yapıştırıyorlardı Ayrıca mecliste vekiller birbirine giriyor Kimi yasalar kimi menfaati için Ayrılan mı dersin yeniden parti kuran mı dersin Almış başını gidiyor.kimi sağa kayıyor sağcı iken Kimi sola kayıyor solcu iken Hele bir şey var ki solcu olanlar yeşile yaslanıyor Sağcı olanlarda yeşile yaslanıp gidiyor.her nedense Şu anda yeşil sermaye masada yukarıdan bakıyor. On beş yirmi senedir ülkemiz askerleri Dağlarda kürt gerillalar ile savaşmakta kimi ölmekte Kimi sakat kalmakta hayasızca atılan kurşundan,bombadan Dayamışlar sırtlarını uluslar arası emperyalistlere Bize mermi sıkıyorlar emperyalistlerle. Adamlara Kürt devleti kurmak için Valla şu anda kuruldu gibi,nasıl yani? ABD bu Afğanistanı nasıl vuracak, tuttu kendi ülkesinde yaşayan Birkaç ölümü seven, ülkesi için ölmeyi göze alan pentagon ajanları ile Kendi ülkesinin önemli ekonomik kulelerini ile pentagonun bir kısmına Yolcu uçağı ile saldırtı bir sürü insan öldü,kalktı Terorizmi bunlar besliyen diye kafa tuttu Afğanistana,Irak a,İran a,Suriye ye saldırgan diye ilan etti Afganistanı işgal etti.Afganistanın işini bitirmeye çalışıyor şimdi Irak gibi Bütün Nato birlikleri Sırayla görevlerini yapıyor Afganistan halkı, ha bire Amerikan askeri öldürüyor Amerikalılarda öyle Irakta da işler aynı orda da vurulup,ölmekte ABD insanları bu ölümlere dur demek için ayaklandı Kim dinler ki durmadan askeri güçünü artırıyor Hem orda ki kurmaya çalıştığı kendi güdümündeki kürt devleti İle bir takım planların projelerin hayata geçmesi için kullanıyor ABD Afğanistanı işgal ettikten sonra Irak devletine saldırdı işgal etti Orda şu anda her gün onlarca insan ölmekte Irakta az olan Kürtleri başka şehirlerden getirerek Seçime soktular Kürtler büyük çoğunlukla kazanıp Kürt devleti kurdular simdi pasaport bile vermekte Merkez bankası bile kurdular yani anlayacağın İşler biraz bizim bölgede biraz karışık. Filistin İsrail ile ha bire savaşmakta Şimdide Filistin de Yeşiller hakim olmaya çalışıyor El fetihçiler ile Hamascılar çatışacak öyle görünüyor ABD şimdi de İran a Kafa tutuyor Atom Bombası Yapıyor diye Aklınca İran ı vurmak için planlar yapıyor. Sanki kendisinde yokmuş gibi azmı salladı uzun menzilli füzelerini Afganistana,Irak a Ülkemizde ise Mafya desen almış başını gidiyor Liderleri tutuklanıyor biraz yatıyor tekrar dışarı Batılı emperyalistler bizim ülkeyi Ekonomik olarak köşeye sıkıştırıyorlar Bir çok olay yüzünden ne gibi? 1974’ten beri Kıbrıs olayı ile bağlantılı birçok olayı Ekonomik hedeflerimizi yıpratmak için çok oyunlar Oynandı,ABD’nin Irak’ın işgaline müsaade etmediğimiz için Bizi köseye sıkıştırmak için her türlü oyunu oynuyor ve oynatıyorlar Yunanistanı ha bire gaza getirip bizim ülkeyi Avrupa birliğine aldırmaması için Her türlü oyunu oynatıyor şebek gibi Kıbrıs ta Seçimler halk oylamaları deme gitsin oyunları oynanıyor ABD’nin planı benim görüşümce söyle ABD Irak lideri Saddam Hüseyin’e defalarca Kürt Hareketi için Bölgede oyunu oynaması için serbest bölge teklif etmesi ile başlar Saddam bu duruma hayır dedi sonra öylemi dedi Kürtlere Bastı Hardal gazını,mermiyi Ordan kaçan kürt halkı bizim sınırlara dayandılar başladık biz bakmaya Her ne kadar bize düşman olsalarda ABD bile şaşırdı bu yaptığımıza ABD baktı olmuyor Irak ı İşgal ederek Kürtlere Devlet kurma hakkı tanıdı Saddamı Kendi mahkemelerinde Yargılamaya başladı ailesi dağıtıldı kendine bağlı kuvvet komutanları ABD’ye teslim oldu şimdi yargılanıyorlar Kürtlere saldırdıkları için Iraktaki şirketlerimizde çalışan insanlarımızı kaçırdılar Subaylarımıza saldırıp onları teslim aldılar insanlığa uymayan Şekilde, ABD buya İnsan haklarına Saygılı bir vaziyette tabi olan bizlere oldu binlerce insanımız öldü bu arada. Nazım abi plan zaten belli Kürt devleti kurmak isteyen liderler ABD’nin istekleri doğrultusunda Hareket ettikçe kazanacakları malum Irak Kürt Devleti oluşturuldu Sıra İran da ondan sonra Suriye,sonra Türkiye Kürtler diyor ya Bizim Topraklarımız Dört parçada onları alacağız diyorlar Alacaklar gibide gözüküyor hep onların yüzünden Tarım ekonomimiz can çekişiyor Petrol fiyatları almış başının gidiyor Benzine su katmalar çeşitli kimyasal maddeler atarak daha fazla Kazanmak isteyenler her türlü pisliği yapmaktalar para için Petrol tesisleri ruhsatsız açılıyor şehrin ortasında Biraz geniş arsa bulan hemen ya su tesisi yada petrol tesisi kurarak Kimileri çıkan yasalara kafa tuttu Sermayeyi götüren sermayedeler borç affı istedi Aflar çıktı özelleştirmedir aldı başını gidiyor Telekomünikasyon Şirketi satıldı yabancı Arap sermayeye DDY,THY Özelleşti,Belediyeler Deniz yollarını kendine kattı Toprak,arazi mafyası büyük işler yapmakta çeşitli yolla Birileri ile. Şişe cam,kundura fabrikası kapandı,Demir Çelik fabrikası satıldı Tekel fabrikası satıldı satılmadan önce rakının içine etil alkolü fazla Koyan sahte rakıcılar bir sürü insanın ölümüne sebep oldular Bir oyunun parçası olarak. Bankalar batıp kapanmakta bankalarda parası olanlar parasını alamayınca Kimi intihar etti,kimi bankalara saldırdılar paralarını almak için Yeni yabancı bankalar açıldı,El değiştirdi,sürekli değiştirmekteler halen Yeni yeni plazalar,Hiper marketler açılmakla Bir çok faili meçhul cinayetler işlenmekte gazeteciler,aydınlar vurulmakta Yıllardır cinayetler çözülememekte kim vurduya gitmekteler O kadar olaylar olmakta ki nazım abi çık çıkabilirsen işin içinden Başbakan Ecevit e yazar Kasa attı adamın biri Acım diyerek meclis önünde Şimdide Avrupa birliğine girmek için çaba gösteriyor yukarıdakiler Fırsat bu fırsat ya Allah ne verdiyse her türlü yasayı geçirtmeye çalışıyorlar Ülkemizde, amaçları belli AB daha özgür bir ortamda olmak ve daha iyi sömürmek İçin bizleri Tabii bu olaylardan önce askeri darbeler oldu üç sefer,son darbeden sonra ülkemizde Kitaplar toplatıldı,solcular,sağcılar içeri alındı ABD’nin oyunu bozulmasın diye. Liderlerin kimi az yatı kimi halen yatıyor Liderlerin çoğu yurt dışına kaçtı halen tutuklanmalar devam ediyor mu? hem de nasıl yakaladılar mı cıııız yapıyorlar inan hemen Bir de bizim uluslar arası bir terör uzmanımız Kalktı papayı vurdu yakalandı 25 sene yattı geldi ülkeye Tuttular içeri attılar ülkemizde vurduğu bir gazeteci için Yanlış bir hesaplama yüzünden içerden çıkardılar 8 gün dışarıda Dolaştı tekrar tutuklandı 2014 yılında dışarı çıkacak bu arada Dışarıda iken askere alacakları için sağlık kontrolünden geçerek Askerliğe el verişli değildir diye sakatlık raporu verildi Bu arkadaş Sağcı bir birliğin keskin bir militanı Bir takım Sol içerikli parti açıldıysa da ancak kendi içinde dönüp durmakta Ne solcu kaldı ne sağcı arada sırada birkaç olayın dışında fazla bir şey olmuyor. Tabii bu arada SSCB’ye bağlı ülkelerde milliyetçi hareketler başladı Bağımsızlık istemleri çıktı ortaya SSCB’de dağılan eski ajanlar aç kaldı Kendi ülkesinde,iş bulamayan bir sürü insan Türkiye ye gelerek bavul ticareti Yapmaya başladılar güzel kadınları kendi vücutlarını satarak para kazanmaya Başladılar isimleri Nataşa oldu ülkemizde,hanımlarımız korkar oldu Nataşalardan Beyler elden gidecek diye. Başladımı bir salgın AİDS diye yakalanan bir ay yaşamıyordu belli nereden geldiği Araştırmalar Afrikadan geldi diyor palavra Nazım abi ilaç sanayisinin ürettiği ve denemek İçin piyasa sürdüğü olaylar Bir kuş gribi başladı ki sorma gitsin bir çok çocuk öldü Sanki ülkemizde kuşlar göç etmiyorlardı birden çıktı sanki Bütün kümes hayvanları telef edildi salgın olur diye Tavukçuluk sektörü çöktü Ama bu arada maliye bakanımızın oğlu yumurta sektörüne el attı Açtığı fabrikada sterilize edilmiş yumurta pazarlıyor kutular içinde Ya Nazım abi ya Sonra SSCB’de ajanlar Başladılar ülkelerini karıştırmaya kimi milliyetçi hareketlere yardımcı olmaya Kimileri ordunun içinden silah çalıp milliyetçi hareketlere silah satmaya Anlayacağın her türlü pisliği işlediler işlemekteler halen SSCB yıkıldıktan sonra ondan ayrılmak isteyen liderler sürgün edildi,tutuklandı Kendi içlerinde birbirine düşman olan gruplar birbirine kurşun sıktı Halkın alışveriş yaptığı yerlere havan topları ile saldırdılar,bombaladılar O ara Çernobil de radyasyon Sızıntı oldu Çernobil in içinde kalan bir sürü İnsan eridi gitti bizim ülkeye sıçradı Karadeniz olduğu gibi radyasyonu Yaladı şimdide kanser yakıp yıkmakta ülkemizi,lösemili çocuklar artmakta Sakat doğumlar tuhaf tuhaf doğan bebekler Yani anlayacağın dünya karmaşa içinde kim kimi götürecek belli değil Bu ekonomik savaşta Birden kompartmanın kapısı açıldı Ahmet Hamdi abi içeri girdi Nazım abinin kulağına bir şeyler fısıldıyordu nazım abinin suratı sapsarı oldu Orhan Veli,Ümit Yaşar,Necip Fazıl,Can yücel,Cemal Sürreya,Atilla İlhan Nazım abinin Suratına bakıyorlardı Nazım abi yerinden kalktı Görüşürüz dedi sonra Kompartmandakilere Sende çık dışarı bir sigara yak dedi bana Sigarayı yakıp dışarı çıktım baktım siyaset trenine doğru gidiyorlardı Ahmet Hamdi Abi ile. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Hepsi Otomobil Altında Ezildi Yağan yağmurlar İle
Beyaz Kervan yıldızı Dalında kuru bir yaprak olmak üzere O eskiVapurdaki Resim gibi Bir karadeniz unutmadı Dalgalarında Sinsice boğulanları Meydan kimin Bu yolculuk içinde. Düşünmesem olmuyor Mimoza kokulu akşamları Her nedense Ölüm ve sevmek gibi İnsan yıllarca ölümüne savaşıpta Yenilince Biz kazanacağız Diye bilirmiyiz Küçük çoçuklara. Ne oldu bu dünyaya? Ne oldu? Oynanan satranç tahlarının Karelerimi değişti Nerede havaii fişekler Gibi gürleyenler,patlayanlar Hepsimi Otomobil altında kalıp ezildilermi Yağan yağmurlar ile. Büyük konuşuyorum Büyük Biz kazanacağız biz Birleştikçe Eller,bedenler,düşünceler. Üşüyen şimdiki eller Kıp kızıl olarak doğacaktır yarına Hakkı ustanın parlamentoya kafa tuttuğu gibi Yıldızları serpiştireceğiz Üstlerimize pırıl pırıl Ay konuşacak Güneş parlayacak Marşlarımızla Büyük konuşuyorum Büyük Biz kazanacağız biz Karanfiller birleştikçe. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Her Seferinde
Kış oldu yine Kollarım,bedenim donanacak Hazırlanacak bir sonraki bahara Her seferinde uyuyup,uyanmak Bıktım sevgilim bıktım Her bahar yenilenmekten Anlamazsın sen Benim için acı Sizler için yeni bir bahar Her bahar yenilenir olur İspanyolu,Korsikalısı,Bahrenlisi Fransızsızı,İskoçu Yani anlayacağın evren Tüm aşklar benim ve benimle Kaçınılmaz bilirim Yaşamımı yaratan bilir her bahar bedenim Güller gibi kokar değişmeden Sonsuza. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Hergün Mechule Giden Gemiler Kimleri Götürmediki
Çıplak ve asiydim Deniz kızı. Sevdalı türküler içimi yakardı Tırmanırdım yıldızlara Hüzünlü *******den bakardım Kırık masaya bırakılan düşler ile Deniz kızı. Hergün mechule giden gemiler Kimleri götürmediki puslu kalan karanlıklar içine Ucuz aşk romanlarının anlattığı gibi. Deniz kızı. Sevdalı türküler içimi yakardı tırmanırdım yıldızlara tırpanlanmış yüreklere bakardım Toprağa gömülen aşklar ile Deniz kızı. Sen kendini,bende kendimi bilirdim tozlu yollar,raylar,asfaltlar,köprüler,dereler,denizle r içinde Deniz kızı. Sevda yüreklerde saklanır Çiçekçe düşüneceksin ki Herşey güzel olsun diye Deniz kızı. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Herşey Eyvahta
Kan düştü,üşüdü yüreğimde Hiç,birşey kalmadı Eyvah kaldırımlar yürüyor üstüme Üstüme gökyüzü düşmekte Yüreğimdeki kan düştü yerlere Her yan yanmakta çaresiz. Gözyaşım düştü,üşüdü yüreğimde Hiç,birşey kalmadı. Eyvah tutkum acı çekiyor Yürüyor üstüme Dokuzuncu kiraz ağacıda kurumuş haliyle eyvah. Uykularım düştü,üşüdü gözlerimde Hiç,birşey kalmadı. Yataklar karanlığa gömüldü Mutluluk dans ediyor acıyla Sözler acıyı gösteriyor Sevdiğim acı çekiyor Eyvah Eyvah Eyvaaaah. Eyüp Selahattin Dalkıran |
Hey Deli Gavurlar (kıssadan Hisseler)
Hey deli gavurlar (nereden çıktıysa bu kelime) Dağıtırım sizi nilüfer çiçekleri gibi alim allah Saçlarınızı toparlayamadan gidersiniz Ulan zibidi kapitalistler Daha alacağınız yer yokmu Doldunuz ceplerinizi Ulan afrikadaki yamyamlar Böyle yapmaz Eyüp Selahattin Dalkıran |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:46 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.