![]() |
Durdum Senin Kıyında
Kilitledim kalbimi Zamanı durdurdum İçinde sen varsın Üzüntü kabulüm En baştandı sözüm Yürüdüğüm yoldasın Baktığım yerde Hislerimin soyut halisin Dokunduğum eşyasın kimi an Değişmez sezgilerim Ben burada durdum Uçmayı seçmiştim aşkla Uçurum da dahildi Düşmek de buna Durdum senin tam kıyında Tüm saatleri topladım Takvimleri bugünde bıraktım Gelecek şimdilik yok Dünü hiç saymadım Kalbimi hüznüne bıraktım |
Düşmekten Korkma
Düşmekten korkma, düşersen tutarım ellerinden.. Bırakmam yüreğini.. Sen yeter ki çıkart duyguları zincirlerden.. Hissettiklerine kulak ver.. Gözlerinde gördüğüm aşk hayat bulsun dudaklarında.. Öyle büyük bir sevda biriktiriyorum ki sana.. Hadi içindeki sesler çıksın dışarıya bağıra bağıra.. O kadar yakınız ki arzuya, bir nefes daha.. Hadi uzattım ellerimi, korkuların inadına.. Birlikte var edelim Şehr-i İstanbul’a nispet yaparcasına.. Gözlerim gözlerinde geçerken hayaller.. Dilimizde şarkılar var yüreğe giden.. Birlikte var edelim aşkı yeniden.. Düşersek de; başlarız kalktığımız yerden.. |
Egeyle Akdeniz Arasında Bir Yer
Egeyle Akdeniz arasında bir yerde ruhum. Seni özleyerek yaptığım tatiller yarım. Gelme ihtimaline yakın yerlerde bayram yeri oluyor yüzüm. Öteki taraftan kaygıyla baş etme yollarımı değiştirdim ya, bu halimi sevmiyorum. Neden diyeceksin; çünkü fark ettim ki üzülüyorum ve seni cezalandırmaya çalışıyorum. Yalınlığımı mı yitiriyorum ne? Sana söylemek istediklerim dilimin ucunda; korkuyorum. Hırçınlaşıyor sevgi dolu sözcükler o zaman, umursamaz bir tavır takınıyorum. Oysa nerdesin, ne yapıyorsun, gelir misin, birlikte bir zaman yaratır mıyız gibi soruların cevabını umursuyorum. Ah be canım bu tutuk haller içindeyken zihnim bedenim bitkin düşüyor. Belki seni de kaygılandıran benim bu başıma buyruk hallerim. Kaygı arttıkça sözcüklerimi hepten yitiriyorum. Görsen halimi kapattığın telefonun ardından. Heyecandan dili dolanmış, eli ayağına karışmış bir şaşkınım. Aşk alıyor aklımı başımdan. Planlar yapıyorum. Hayaller kuruyorum. Düşünüyorum. İkilemlerin arasında kalıyorum bir taraftan da bütün yükü sırtımda taşımaya çalıştığım için. Her şeyi sana uygun hale getirmeye çalışıyorum. İyi hoş da dedi halimi gören çocukluk arkadaşım; bu durum harika ama suiistimale açık, bırak da o senin için fedakârlık yapsın. Haklı galiba. Zorluyorum kendimi sürekli ve çoğu kez yüklendiklerimi fark etmem sana isyanla oluyor ezildiğim kırgınlıklar altında. İsyan değil daha doğrusu kabul etmeye çalıştığımı söylüyorum her olanı. Zaman değişti ben de değiştim. Şimdi fedakârlık sırası sende. Söylediklerin mucize gibi. Bunu anlatırken kulaklarım bile duyduklarına şaşırıyor biliyor musun? Bunca zaman sonra hayal gibi seninle bir ege kasabasına yakın olmak. Mucize. Acaba olur mu dediğim soruların cevabını verdiğin laf arası sözlerin sevinçten uçuruyor beni. Bütün planımı sana göre değiştirmeye hazırım. Sonra sakinliyorum ve sevinç sarhoşluğum geçiyor; ben ne yapıyorum diyorum kendime. Aşk köşeme çekilip bir daha düşünüyorum. İstediğim tek şey seninle olmak ama bunun bedeli bu kadar karmaşık olmamalı. Üstelik bunu sana söylerken dilim tutuk, korkak. Sebep ne? Ya kırarsan beni. Biliyorum kırgınlığın ne olduğunu ama istemiyorum. Yarı uykulu yarı uyanık bir geceden sonra gün yeniden başladı. Sıcak ve nemli bir geceyi geride bıraktım, sersemlemiş şekilde güne uyandım. Düşündüm tekrar ve sana net şekilde ne yapmak istediğimi anlattım. Biliyor musun canım seninle konuşmak tatilimin en keyifli kısımlarını oluşturuyor. Belirsizim diyorsun bana keyfine bak sen. Vazgeçiyorum ve kendi yolumda ilerliyorum. Olması gereken bu. Onaylıyor dostlarım bu halimi ve netliğini yitirme diyorlar bana. Sevgimi korurken yalınlığımı da korumaya söz veriyorum. Korkusuz olmayı biliyorum. Sevgilim. Senin olmadığın sahillerin tadı yok. Olabilme ihtimali bile yetiyor yüreğime. Senin attığın adımın ardından arzuyu bastırmam gelirim ne kadar uzakta da olsam. Birlikte iyot kokulu sabahlara uyanalım istiyorum. Diliyorum belki bunu tanrıdan yazımı yazdığım yıldızlı semaya. Organize olmuş bir aşk hali belki senden dilediğim. Sen birlikte plan yapalım de ben ötesini getiririm. Sevgim koşulsuz ve sonsuz zaten biliyorsun. Minik bir rica çok mu talepkar olur bilmiyorum. Daha yakın yapmaz mı içimizdeki aşk çocuklarını. Sevgiyi büyütür korkuları alı koymaz mı? Sevgimiz büyür üstüne iyot kokulu sular serpildiğinde. Ha Akdeniz ha Ege, birlikte olmak yeter sadece. Her şeye rağmen gülümsüyorum söylediğin sözlere. İhtimal bile iyi geldi. Işıldadı gözbebeklerim kırık bir cam parçasının ışıldaması gibi güneş etkisiyle ve ışığım aşkla uzandı gözlerine. |
Ekim Gecesi
Seyr-ü sefadayım gözlerinden çalınmış mavi bir gökyüzünün altında İstanbul’u. Mekan aynı mekan, aylar sonra ilk kez gitmeye cesaret edebildiğim. Elimde yine bir kadeh yakut, Boğazımdan geçen her yudum, yeni bir cümle sana dair. Yoksun diye isyanım dalgalar arasından göz kırpan kız kulesine. Hatırlar mısın ekimin son günleriydi. Sonbahar hüzünlü şekilde boynunu bükmüş kışa bırakıyordu yerini. Havada ılık meltem, dolunayın parlaklığıyla süslediği yıldızlı gece ve kaygılı şekilde biraraya gelen iki korkak yürektik. Kelimeler kaçak oynuyordu, his belki öyle yoğundu ki, kalp; çarpıntısı duyulmasın diye kayıtsız kalmaya çalışırken. Hayal meyal hatırlıyorum şimdi sözlerini dudağından dökülen; yaz bitti ve senle keşfedilecekler daha erken olabilirdi. Miş’li geçmiş bir zaman var şimdi arkama aldığım. Yanımda olsaydın, buğulu bakan gözlerden geçen kendini görseydin, hiç böyle sevilmedim diyecektin. Şimdi bir mucizeye bel bağlamanın yarattığı hırçın tavırla seni özlüyorum. Ufuktaki yelkenlilerden senli düşlere dalıyorum. Kaldığım yere dönüşüm hep leb-i derya ekim gecesi. Zoraki bir gülümsemeyle başkalarına bıraktığın benim şimdi; dalgınım. Yağmurdan kaçmaya çalışırken, doluya tutulan ve sırılsıklam halini geç fark eden bir aşkım. Aylar sonra aynı mekanda ve bunca zaman yaşanmışlıklara bakarak gün batımını seyrediyorum; konuğumsun. Senaryoyu yeniden yazıyorum -zihnimde- Kadehim sana kalkarken geri dön diyorum içimden geçen melodilerin sözleriyle -yüreğimde- |
El Verdim Hadi Tut
Geceye çığlık attım Yankı senden geldi Boşluğa çarpan sesim değil Gülüşün ezik hali oldu Bir kulak çınlaması Acaba anıyor mu beni düşüncesi Dokunsan ağlarım belki Yalnızlık var çünkü yerinde Kim kime gebe belli değil Sustuk da ne geçti elimize İçe düşen öteki kemirmede Yürek dağılacak şüpheyle Şimdi sarı odalar sensiz Rengin siyaha çaldı bensiz Kaç gün dayanılır söylesene Dilim varmıyor git demeye Avuntu değil sözler Tükenmesin diye bu direnmeler Aşk gücünü kazandığında Şaha kalkar damarım senle Konuşmaz ki arşınladığım yollar Gelip geçerken baktığım aynalar İçim dışım sensin de Bilmez bunu aşkı oyun sananlar Hayata es verdim şimdi Soluk alsın, çeksin kendini temize Yol verdim sana söz edenlere Dokunmasınlar düşlerime El verdim hadi tut şimdi Tut ki sesimiz duyulsun Sorun varsın olsun Baş edilir inanç yitip gitmedikçe |
Emin misin Döndüğünde Kalbimi Bulmaya
Sen bensizliği hiç bilemedin Ben sensizliğe tat vermek için bile denedim Çırpınışlarıma eklediğim özlemlerim oldu çoğu kez Her dönüşte bulacağından gülümsedin, özlemedin Yörüngendeydim belki hep, bunu bilmekti tutan seni Beni sende tutansa kaçışına anlam vermek Olur olmaz şeyler yaşanıyor dışımızda Seyirci kalıyor gibiyiz, Yüz çevirmelerimiz acıyan yerleri örtme telaşından Yine ben buradayım Sen suskunluğunda gizlendin Sen bensiz hiç kalmadın Belki ben hep sensizdim Durduğumuz yer neresi şimdi Sen bensiz ben sensiz diyoruz da Kimsesizliği duyumsuyoruz aslında Kaybı sindirmeye çalışıyoruz sanki Yine bakıyorum, Ben hiç gitmedim Sen ardına bakmadan kaçma telaşında Huzur arıyorsun korkuların arasında Bu sefer de emin misin döndüğünde kalbimi bulmaya |
En İyi Arkadaşım Evleniyor..
Mimi’ye.. ............... Orta okulun ilk yıllarıydı daha. Yeni yetme gençlik hayalleri peşinde koştuğumuz yaz zamanlarında yıldızlı *******de kumsalda gitar çalar, şarkı söylerdik. Dost yüreklerde aynı kıpırtı, dilde müziğe eşlik eden, ‘söyle kumralım benim adım neydi’ diyen ilk akord denemeleriydik. Kıvırcık saçlı ve içten bir kahkahayla en iyi arkadaşım oldun sen. Yazlar biter kışlar gelirdi de tren yolculuklarıyla sürerdi hikayeler. Gelirdik, giderdik, iki şehir arası büyümeyi öğrenirdik. Zordu lise yılları. Hem gelecek kaygısı, hem aşk yaraları, bilirdik geçecek. Zaman birlikte yürüyeceğimiz yolları göstermemişti o günlerde daha. Sonrası uzak şehirler oldu. Kazanılmış gelecek düştü önümüze. Sen medeniyetler başkentinde, ben Çukurova’nın içinde. Gün geldi yine aynı dost paylaşımlarda, yine aynı şehirde. Üstelik harika bir yıl eklendi geriye bırakacağımız anılar belleğimize. Ağladık bazı zaman, kahkahalarımıza döndük sonra, başarılara kadeh kaldırdık, birlikte gece yarıları memleket hasretiyle tadı damağımızda kalan yemekler yaptık. Zorlandık, aşmayı becerdik yine, dostluğa bir ilmek daha attık, sağlamlaştırdık. Sonrasında ev değişti alt üst yaşadık. En iyi arkadaşım olduğun günden bu yana, dönüp şöyle bir baktık ne de uzundu zaman, az biraz yaşlandık, olgunlaştık. Şimdi yeni bir değişim öncesi, eli kulağında heyecanlarla Karaköy’den İstanbul’a bakıp hayallere daldık. Mevsimlerden yaz, aylardan ağustos kaç yıl geçmiş üstünden, biri girdi ansızın Yıldırım gibi gözlerinden. Sınadık, paylaştık, varlığıyla dostluğa dostluk kattık, yanımızda olmadığında kulaklarını çınlattık. Şimdi kocaman bir gülümseme dudağında, elinde bir buket çiçekle hayat istiyor en iyi arkadaşımın onayını bekleyen masum gözleriyle, yıldırım hızıydı zaman, nasıl geçti anlamadık. Ve evleniyor şimdi en iyi arkadaşım, şahidi olduğum yıldızlı gecede. Yaş kemale erdi be can dostum, hep hayal sanırdık küçük yüreklerimizle sevdayı, şimdi bak sevda olduk. İki yüzük birleştiriyor o çocukluktan getirdiğimiz değerleri. Arkadaşlığa eklenince evlilik yeminleri, doğru olduğunu bildiğim aşkın, içime huzur serpiyor. Can dostum, en uzun arkadaşım, yıllar önce tanışık olduğu o zaman diliminde evleniyor gökyüzünün sevinçten yıldız saçtığı bir gece de. Yılları saymayı denedim fotoğraf karelerinden, olmadı bitiremedim. Ne çok yaşantı kalmış geriye ve ne çok yaşanacak var gelecekte. Arkadaşım.. hüzünden geçtim biraz, gözümde iki damla yaş, varlığına şükrediyorum her günde. Hayatıma kattıklarınla, o masum bakışla hep, çocukluğumuzun yaz akşamlarında kalacağız biz. Dahil olacak birileri, onlarla yeni hayatlar yaratacağız. Mimozalar açarken Akdeniz’imizde belki banka oturmuş, kendi çocukluğumuzu yansıtan çocuklarımızla yakamozlara dalacağız. Koca bir hayatı dilerim tanrıdan birlikte tamamlayacağız. Gülümse arkadaşım, sakın solmasın yüzün. Yeni bir yol önünde ama adımlarımız yine birlikte. Şöyle dillere destan olacak davullu zurnalı bir düğün gününde mutluluğuna kadeh kaldıracağız.. |
Esas Şahidimiz Akdeniz
Gerisinde yaşanmışlıklarla kaldığımız zaman mı şahidimiz Yoksa adına paylaşım dediğimiz dostluklar mı mekanla anlam kazanan Ne çok anı var baktığımız yerlerde, ne çok kahkaha var belleklerde anlatılan Mimozaların renginden çaldığımız düşlerimizi oluşturan Akdeniz, büyümeye çalışırken ki esas şahidimiz. Şimdi hepimiz savruk, farklı iklimlerde farklı kentlerdeyiz Her dönüş eklediğimiz çizgiler yüzümüze eşlik eden Zamana karşı duramadık da kattık yılları özleme Dönüp dolaşıp geldik yine aynı yere İçtiğimiz kahvenin tadı, oynadığımız taşların sesiyle Bugünde varız farklı hayatları dahil etmeye çalıştığımız kendiliğimizle Gözümüzdeki pırıltıyı sakladık dalganın alıp götürdüğü kum tanesine Sakladık ki her geri dönüşte gelsin bizimle Eski dostlarla yan yana, şimdi esas şahidimiz koca bir sema Yıldızları sererken üstümüze ağustosun son akşamında Kadehimizi geleceğe kaldırırız geçmişin tadıyla Ve arkadaşlıktır bu tüm zamanların en içten duygusuyla İyi ki vardınız kilometre taşı gibi hayatımda İyi ki varsınız düşe kalka geldiğimiz şimdiki zamanda Yaz sonu, gün dönümü ve yolculuk vakit yaklaşmada Şehirler bekler bizi dönüş yolunda Çekilir deniz, gider iyot kokulu göz bebeğimiz Elbet geri gelir giden dalgalar yeni bir yazla İçimizdeki çocuklar her daim yazdalar aslında |
Eşkıya
Bir martı çığlığı böldü gecenin karanlığını Korkusunu sakladığı yerden çıkarmış ağlıyordu Parlayan gözlerinde daldım ben de hüzün denizlerine İçimdeki çığlık sanki martıdan yansıyordu Sokakların sesini dinledim sonra rüzgarın peşinde Yalnız köpekler sessizce ortalığı kolaçan ediyordu Saatin on ikiyi vurduğu saniyede tenim ürperdi Büyü bozuldu masallardaki gibi, gerçeğim sensizliğimdi Eşkıya basmaz artık sanırdım şimdiki şehirleri Şehre sen diye verdiğim anlamı saklamıyorum ki Peki kılıçtan geçirdiğin kalbime ne demeli Sanmalarımın tezatında şaşkınken, seni eşkıya mı bilmeli Gün olur yaşanmışlıklar döner devran misali Yalan ters düz eder içindeki hisleri Sevgim inceden yağan çiğ misali üstüne düşer Fark etmemişsindir aşk ıslatmış çoktan yüreğini Perde kıpırdamıyor şimdi penceremde Uzaktan bir keman sesi geliyor yanık ezgisiyle Eskiden kalma türk filmlerinin gölgesinde İnançla basıyorum tuzumu kılıcının yarası üstüne Kalbimin sesini dinliyorum vanilya kokulu tütsümle Serde birazcık şairlik var ya aşk senden diye Kelimelere giydiriyorum bayramlık elbiselerini Sana yolluyorum ceplerinde badem şekerleri |
Eylüldür Yüreğim
Eylül Sağanak yağmurlarda ıslanıyor beden Üşüyen tene alınan hırka Fonda hüzne yakışır şarkılar var Bu şehir en çok bu mevsimde ağlar Gökyüzünde dağılıyor şimdi bulutlar Akşam yazı kapatacak şarkılarda Sezen var Eski zaman olmuş yaşantılar Fotoğraf karelerindeki anılarla damlıyor gözden yaşlar Yazık ki tövbekâr olmuş yürek Bir daha sevmez, geçmişte yaşar Eylül Değiştiğim yerde başlayan gücüm Yaprağın savrulduğu sokaklar Toprak kokusuna alışır duyumlar Attığın adım ileri gider sanırsın ya İşte bu mevsimle anlarsın başladığın yerde oluşunu Yalnızlığından geçer sevdan Duyguyla mantık ayrılmıştır sadece Bu haline alışırsın herkes gibi sende Ve gelir yine sevgili en tutkulu haliyle Eylül Sonbahar başladı gri gökyüzünde selam vermeye Sıcak kahve eşlik ederken serin akşamüstüne Gülüşün eksik desen değil, tam desen eh işte Yeni aşka yakın olur mu ki yürek, keşke Zaman geçmiş bak yıl olmuş nerdeyse Sonbaharmış en son tenimin tenine değişi İşte aynı zaman hoş geldin yüreğimin sahibi Direndim, dayandım, biraz da değiştim Aşkı yine sana eşitledim Tanrı biliyor ruhum sesleniyordu gel diye Çekiniktik, belki biraz da tutuk Gideceksen git yine önemi yok artık Aşk sensin içimde, bu değişecek değil Her daim eylüldür yüreğim bekler bıraktığın yerde |
Farkındayım Artık Sevgili
Şimdi bakıyorum da geçen zamana, yaşananlara Her adımımda varmışsın, senden bağımsız düşünülmüyor Kör edici ışıklar sarmış gün olmuş etrafımı, kamaşmış gözüm Sağır edici seslerde tek sen duyulmuşsun gün olmuş kulağımda İşlevselliğim bana aitken sana bağladığım da olmuş Dostlar veryansın etmiş ardından, hayat eksilmiş Tek geçmişim seni, aşkla çevirmişim her yeri Aklıma durgunluk veriyor bu halimle sana verdiğim anlam Sahipsiz mektupların satırları okudukça acıtıyor Tehlikeli oyunların sonunda zafer sandığım kayıplar Hesaplaşmamı yapamadığım zor zamanlar Ne kaldı ki şimdi yüreğimde bak, enkaz olmuşsun kaldırılıyor Bilmem ki kaçıncı kez o eski şarkılarda buldum kendimi Kaç kez çıkamadım içinden başımı gömdüğüm yastığın Yakınlardaydı vefalı yürekler, tutunamamışım Her şeye bedel sanmışım seninle geçen bir dakikayı Bedeldi evet, değerdi seni sevmek her şeye kimseye anlatamamışım Ne olduysa o gün oldu işte Sırlanmış bir ayna gibiydi yansımam kendime geldiğimde Ritim değişti, gözümün perdesi indi, içime bir şey düştü, değişti Hatırlayamıyorum şimdi kaç aylık zaman, sanki koca asır yaşanan Bugün artık yalnızlığımda tek kişilik, yanımda olanın varlığı da Geleceği sensiz seçtim aslında gitme kararı aldığımda Gittim; gözümde yaşla ses oldun, sendeledim Nerdeyse geri dönebilirdim, ruh gözüm ikilemine çarptı Baktığım yerde sen değil başka aşklar vardı Aşk dahil değil yüreğime hala korkular yadigarın ya; ama yakın Artık diyorum ki bırak beni kendimle Bırak da gün ışığı girsin yüreğime Sonrasını sorma Sahip çıkmadığın zamanları al vicdanına uykularında Her neyse şimdi yaşanan; not düşüyorum unutmamak adına Senin söyleyip de gösteremediğin bir değer kattı bana Farkındayım artık sevgili Çok geç ilk gün gibi bir aşk için şimdi |
Farz Et
Farz et yanındayım, gittiğin yerlerde gölgen misali Baktığın yere bakıyorum seninle Düşündüğünü anlıyorum senden önce Attığın adımın izine basıyorum Seninle terliyorum *******de Kalkıyorsun kafan bozulup gidiyorsun Koluna girip eşlik ediyorum öfkene Kalp atışınım aslında senin Sevişine dahilim her seferinde Ardında, yanında, içinde, dışında Her şeyinde senleyim kendiliğimle Farz et planladığımız bir hayat var önümüzde Korkunu anlıyorum, kaygını üstüme alıyorum Zorlandığım her yerde yine sevda sözleriyle başlıyorum Aklının içinde geziyorum sürekli, anımsar mısın demiyorum Olmak istediğin yada kaçışın en güzel yolu yaptığın yaşama da dahilim Sadece dünyevi bir hal alıp ortalıkta gezmiyorum Ruhumu bıraktım seninle izim izin üstünde Farz etmeyip bıraksam diyorum artık İnandıklarımı sorgulasam, acısa canım Kaçsam kendimden, ağlasam sızlasam bitirsem Bunca zaman neler sunuldu önüme giderim düşünsem Bir o kadar da kalmak için sebepler ama görmesem Hayır diyor bir ses şimdi değil vazgeçişler Her şey değişir sabit olan iki şey kalır Biri sen diğeri ben Gösteremesem, söyleyemesem belki beceremesem de En çok seni seviyorum gözlerimin ötesindekilerle En çok sana güveniyorum gitmezsin diye Koşulsuzluğa ve inanca sığınıyorum varlığınla Şimdi ben yolluyorum sana duaları orda olman adına Biraz zaman ver, biraz daha sabret gücün varsa Bitecek bu karmaşa.. |
Galatasaray'da Bir Çatı
Kuzenim Sabri'ye ............................ Tarihin ışıltısını seyrede daldık Galatasarayda bir çatıdan İki tabureye iki hayatla oturduk geçmişin ortak izleriyle Koşturduğumuz zeytin ağaçlı bahçeleri konuştuk önce Sonra hayat ağırlığınca çöktü üstümüze ürperdi tenimiz Fonda tutkulu bir tangoya eşlik eden melodiyle düşündük Büyüdük mü, yaşlandık mı karar vermeyi beceremedik Uykulu esnemelerle gülümsedik geçmişe Geleceğe gülümseyip değmez dedik hiç bir hüzne Yaz gelmedi bu sene bu şehre derken sıcak diyarlara gittik Sıkıntılı başlayan bir akşamı keyfe ve huzura çeviren yürekle Ah nelerden geçtik de nereye geldik Sen şimdi yeni bir yaşam kuruyorsun kendine Ben şimdi şimdi yükümü bırakıyorum aşktan geriye Zaman ne gösterir, neler yaşatır bundan ötesinde Biz her şartta varız kan bağımız ile |
Gece Sonu
Gece sonu Hüzünlü bir yağmur kokusu Aşk esintiyle sarıyor teni Hayata kalkıyor kadehin gülümseyişi Yokluğunun da tadı var sevgili Şarkılar bize dair seç istediğini |
Gece ve Mucize
Gece… Mucize… Tanrım umudun bittiği yerde elin yüreğimde Şükranım sonsuzdur verdiklerine Ses olup aşkı tuttun ya yine uçurum öncesinde Yazgı olsun sevdiğimle aşk bize Mucizeler serpildikçe üstümüze, varım Zorluklar geçer, sevdalı yürekle yarına kalırım Gece… Mucize… Sevdiğim ses verdin ya yüzümün solduğu yerde Bir hayat adarım gözlerinin ötesine |
Gece Yarısı Vardiyası
Gece yarısı vardiyasındayım yine Dolunayın ayak izlerini takipteyim sessizlikte Sisli bir ışıltı hali var şehirde Esniyor kız kulesi üstüne yıldızları örtmede Uyu hadi diyorum gezinti bedenime Uyu da yani bir güne uyan Aşka dudak uçuklatalım sehere varan rüyalarda Sevişime alkış tutar sevgili dayanıklılığımda Bir fren duyulur şimdi kasise yakın Böler rüyayı sıcak yastıktan uyandırır Dolunay sızar içeri perde arasından Gülümseyen yüzüme vurur sevgime tanıklık yapar Işıkları yanıyor evlerin, tokmak davula alışık Kıymet bilmeyi, sahip çıkmayı öğreniyoruz Dualar en çok bu zamanlarda dile yapışık Varlığın duamdır sevgili, şükranımın göğe eli açık |
Gecenin Sessizliği Şehre Çöktüğünde
Ve gecenin sessizliği şehre çöktüğünde başlar iç sesinin şarkısı. Kendinle baş başa dinlerken sözleri, belki bir iki damla yaş gelir gözlerinden. Orda bir aşk var ki sıcacık, bilirsin siler yaşlarını sevgiyle. Rüzgar ara sıra vurur cama, sıcak kahven eşlik ederken üşüyen ellerine, geçer yaşanmışlıklar gölge gibi gözlerin önünden. Yalnızlıktan ötede durmayı öğreniyorsun galiba beraberce. Zamana tanırken istediği süreyi, farkında olmak ve yasakla bir parmak bal çalmak sevgilinin yüreğine. Beklemek endişeleri içermiyor artık.. Aynı yerden çıkan ve aynı yere giden hislere sahip çıkarak kadere bırakmak; sevmek olmalı. Adını anarken içimin titrediği sevgili; Her ne varsa sana dair yazılmış olan bana, kabul. Tüm kartlarımı açık oynadım ben. Geceye senli rüyalarla girerken ve şafak vakitlerinden güne uyanırken, sessizliğimi korumaya çalıştım. İçimden sıcak mevsimlere göç eden kuşlarla sana yeni mevsimler yarattım. Bir sevdalı çiçek büyümeye başladı bende, seninle paylaştım. Şimdi her şey var, sadece zamana kalanları sana bıraktım. |
Geceyi Düşlerime Ekledim
Gecenin bir vakti sokağın sesine kulak kabartmak nedir bilir misin sen? Ha geldi ha gelecek dualara sığınıp, ilahi adalete boyun eğdin mi hiç? Koşulsuz bir sevgide dış dünyanın oyunlarına inat kalmayı denedin mi? Yürek sesin sevda sözlerini nasıl sıkı saklar dersin? Gözü yaşlı, uyuyamamışlıklarla sıcaklığını aramak nasıl zorlar insanı? Sevgilim.. Her zorluğa, her sınanmaya hazırım ben. Gücümü önce tanrıdan sonra gözlerinden aldım. Minnettar olduğum varlığın, bu yılda da yanıltmaz beni bilirim. Farz et, kendi kendime verdim cevapları senin diline düşen şekliyle. Sen de aynı sevdada kavruluyorsun inkarı seçsen de. Seni seviyorum ben kayıtsız, şartsız ve tüm zamanların en içten aşk söylemleriyle. İyi ki hayatıma dokundun, iyi ki aşkı öğrettin yüreğime. Karşılığı benden öte bir sevdayı besledim ve gözlerine yansıyan yüreğine gizledim. Belki gelirsin diye geceyi düşlerime ekledim.. |
Geçiyor Zaman
Aklımdan geçenlerin anlamsızlığına yeni bir yolda durmanın ve senden kalanlarla çarpışmanın verdiği yorgunluk eklenince zorluyor beni. Karışıyorum. Kırgınlıklar ve düşler birbirine girdiğinde fark ediyorum ki varlığını özlüyorum. Bunca zaman yer kaplayanlar bir anda dağıldılar ve boşluklarıyla bıraktılar. Alışıyorum. Boşluk hislerle yeniden var oluyor. Zaman zaman ayağıma takılsalar da cam kırıkları misali eskimiş duygular yine de kanayan tabanlarıma inat aşka yürüyorum. Sevmeyi senden sonra farklı açılardan algılıyorum çünkü yerin yüreğimin sol yanı olur derken yanıldığımı görüyorum. An oluyor yüreğimden düşüşüne nasıl seyirci kaldığıma şaşıyorum. Sonra kızıyorum kendime, tutunmaya çalıştığım her yer parça parçayken, savunmadıkların ve korkak tavrınla nasıl hırçınlaştığımı hatırlıyorum. Geçiyor zaman. Görüyorum ki geride kalıyor her duygu sağlam olmayan. Bir kez daha anlıyorum aşkın sadece aşık olan göre olduğunu ve bendekilerle kalıyorum. Pişmanlık yok. Dingin yüreğim bundan öte, senden yansıyan belirsizlik çıkınca hayatımdan kendime dönüyorum. Eskiden olsa mutlu ol derdim sana ama olma. Kaybedilenler geçip giderken yanından ve var edilemeyecek bir aşk batarken günbatımıyla yüreğinden; ağla. Nasıl kıymıştın bana.. Şimdi yeni nesnelerim ve dolu dolu duygularla daha cesur bir aşığım. Sevdalanmaya yakın ve gerçekten yüreğime dokunanlarlayım.. Şaşkınlığım sadece yazgıya ve hayatın karşıma çıkardıklarına. Sana hoşça kal demek imkansız sanmıştım, gördüm ki; zaten hayatıma almamışım.. |
Geçti
Gözünün gözüme değdiği yerdeydi gidişim Ahlarımın başı eğik, sevgime yenikdi sözüm Aşk nesnemdin, başka yere taşıdım seni Aşk yalın kalsın, sıyrılsın anlamından istedim Derinliği çekmeyecek sanıyordum gözbebeğimin Orta bir yer, ikircikli bir duruştaydı bedenim Katılaştırmaya çalıştığım ruhum eridi işte yine Bundan önceki gibi mi olacaktı sonrası İnanç mı yitip gitmişti yoksa başkası mı almıştı Sırt çevirdim şimdi zamanın bizden yana tavrına Soluna dönüşün, sözünün eskiye vuruşu Artık yapacak ne var, ayrıldı işte ruh bedeninden Geçmiş olsun dediğin yerde, zaten geçmişti acısı her şeyin Es verdim gülümsemem ardından ‘Geçti’ dedim Bilir misin nasıl bir yükü vardı kelimenin |
Git-me-ye-ce-ğim
Bir yanlışı oynadım bunca zaman demek bir çoğunun içine su serpecek. De-me-ye-ce-ğim.. Çünkü benim tek doğrum senli yaşantılarım. Sen benim sevdalı adamım.. Gülümsemenle dağıldığım.. Gözlerinde hayallere daldığım.. Sen kurmasan da iki kişilik benim yaşamım. Gerçeğimden kime ne? Başkalarına yer vermedim ben yüreğimde Hakkı yok kimsenin yargı götüren cümleler dizmeye. Yanlış kime göre? Gerçeğimde de düşümde de tek geçtiğimsin sen bugün bile. Söz verdiğim günü unutmadım.. Varsın geçsin zaman aynı sevdayı büyütmeye devam. En güzel sözler şiir oluyorsa hala yarsın diye. Aşka inanmak kendi sesini anlamak, Aşka inanmak sevgilin söylediklerini değil, Söylemediklerini duymak.. Git-me-ye-ce-ğim.. Bilmez kalmayı yalana tutunanlar, Sevgilim sana söz ettirmeyeceğim.. |
Git
Sen de, o yalan öznelerin de dokunmasın hayatıma bundan öte Hiçbir şey istemem demiştim de kendimi bırakmam sende Bırak yalan tutuşlarını üstümden Hakkımı helal etmem Gözlerinde gördüğüm yansımama bir aşk sundum ben Git Yolunda vicdanın olsun peşin sıra Git Yırt al kendini çıkart tenimden Kanasın yüreğim Ahım her yüzleşmede tuz basar çiziklerime |
Gitmeye Yakın Sevmeye Uzak
Gitmeye yakın sevmeye uzağım bazen Zorluyor içimdeki sesler ******* sabahsız, sabahlar hepten ayaz oluyor Varlığın yokluğuna hesap sorma peşinde Sanıyor musun ki dışarıdakilerden uzaklığım sebepsiz Her tutum, her davranış sadece seni daha çok sevmek niyetiyle Nefessiz kalıyorum sensizlikte Aslında anlıyorum ki yanıldığım yer burası Senden önce aldığım nefesi anımsıyorum Sonra fark ediyorum ki boğazımı saran el senin Kendimce yüklediğim anlamları dağıtıyorum Aşka koşulsuz tutunuşum yetişiyor imdada sonra Yeni duygular ekliyorum sevgime Farkında mısın bilmem sevgili Kalbim sadece kalbinle atıyor Hayal sandıklarına şahitliği gökyüzü yapıyor |
Gitmiyor İçim Sensizliğe
Eskiye dem vuran şarkılar İçimi ezen sorular Söze ne hacet, gözler var ya Gitmiyor içim sensizliğe Çekiyor tenim özleminden öte Cebimde yine birkaç cümle Boşlukları doldur diye noktalı virgülle Ne olur ses ver bir kere de geceye |
Gördüğüme Sevindim
Tesadüf bu ki sözümden gözüme düşüşün Yürümediğim yola seçim diye gidişim Serin bir İstanbul gecesinde sendeleyişim sebebim Kaldırımların dili var mıdır sevgiyi anlatabilen İçimin eriyip bitişine şahitti yine dostlar dinlerken Aylar var belki uzaktım sana dair köşelerden Korktuğum karşılaşmalar adına kendimi çektim ben Sen istediğinde varsın tamam da bu çok eskiden Belki de kızgınlığım sebebi aşkın yenilenişinden Unutup başa döndüğüm yerde çarpıyorum gerçeğine İyi ki de çarpıyorum diyordum aslında yoksa gidemem İşte geceye mucize sürüldü yine, parıldadı ortalık Tesadüf mü yoksa inandıklarımın ürünümü bilmem Kafamı çevirdiğim yerdeydin sen, duraksadım Ardımdan baktığımda yanılsamasın sandım Gerçekliğinle karşımdaydın inanamadım Şimdi adını koymaya cesaret edemediğim bir duygudayım İki satırla göz kırparken sana başkasının bilmediği korkudayım Eskiyi yad eden sevdalı cümlelerin hatırına belki de Haberinin olmadığı küskünlüğümden de olabilir Belki gecenin ilahi tarafının da yüzü hürmetine İyi ki gözüme çarptın sevgili Her şeye rağmen seviniyorum gördüğüme |
Göz Değmedi Aşkımıza
Göz değmedi aşkımıza, gördük ki kırgınlık sarmış ikimizi birden yalnızca. Sırttım sırtına teğet geçerken, kokun siniyordu ruhuma, besleniyordum. Gülümseme ardına sakladığım hüzün yayılıyordu dışarıya, sade sen anlıyordun. Boynunu her çevirişinde sağa, biliyorum fark etmesin diyordun, çakışıyorduk. Aynı şeyi düşünüyorduk çalan ve tesadüfün bu kadarı dediğimiz şarkılarda. Başımı eğip içme akıttığım göz yaşlarımı saklama çabam zorluyordu. İyi misin sorusunu sorarken dışardan biri, en az ben kadar için yanıyordu. Kabul olan dualarım, yüreğimin sen yanını koruma çabasının mükafatı. Beklediğimiz mucizeler ardı arkası kesilmeden geliyor. Üstünden geçen zamanın değiştirmediği özlemli paylaşımlarda adın geçiyor. Kadere selam durduk yine, içine su serpen mesajla başladık bugüne. Canım demekten vazgeçmem sana, kırgınlık geçer elbet zamanla. Göz değmediğini gördük ya aşkımıza, sabır benden yana, kaybı tat az daha. İki küçük koyun her biraya geldiğinde dünyanın öbür ucundan bizim adımıza, Seni seviyorum diyecek yüreğim emin ol, her kavuşmada.. |
Gözleri Dolu Sözleri Yok Adam
Gözleri dolu ama sözleri yok bir adamsın Söylesene bu kadar mı kendinden kaçarsın Dalgın bir bakışla köşeyi döndüğümde karşıma çıkansın Durduk ikimizde bir kaç saniye, zaman da durdu bizle Aynı anda aynı yerde duyulmasın diye kalp atışını tutarsın Sonrasında yok sayışlar ve sıradanlaştırmaya çalıştıklarımız Beceremiyoruz ikimizde birbirimizden nasıl saklanırız Arkamı döndüm giderken hüzünle bakıyordun peşimden Senin gidişini izlerken aktı iki damla yaş benim de gözümden İnerken merdivenlerden tanrıyaydı yüreğimden geçenler Duyar yine bilirim, bize göre değil bu acınası yok edişler |
Gülümseriz
Gülüşüm yansıma Sen kaybetme ki yüzümden yansısın hayata Ağır adımlarla ilerliyoruz zamana Paylaşılanlar arttıkça bakarsın değişir tanımlama Gülümseriz; değişir dünya |
Gün Yirmi Dokuza Döndüğünde
Sen bilmesen de ilk ben kutladım doğum gününü sevgilim Gün yirmi dokuza döndüğünde dualarım yükseldi yüreğimden yüreğine Sessizliğimin içinde durmakta zorlanıyorum sevgilim Ardı arkası kesilmeden en güzel dilekleri sana sıralıyorum Yeni yaşın yeni yıla gebe, insan sevdiğiyle beraberdir diyorum yine Uzaklığımın hesabını sormaya geldiğinde sevgilim Üstünden kaç özel zaman geçmiş olacak birlikte görelim Her saniyesiyle sindire sindire yaşattığımı bilmeni isterim Sen bilmesen de en son yine ben kutlayacağım doğum gününü sevgilim Koşulsuz sevgimin gücü ve mucizelerin verdiği inançla Yaklaşıp kaçındığın ikilemli durumlarına rağmen bile Belki merak uyandıran ve yokluğa yakın bir yerde bekleyerek Her yeni yaşında yeniden sevmeyi umut ediyorum gecede Seni bana kazandırdığı için önce var edenlerine Ardından hayatıma kattıkların için tanrıya teşekkürle Nice mutlu senelere birlikte adım adım yol almak dileğiyle Doğum günün kutlu olsun diyorum tüm zamanların en içten sevgisiyle |
Güneşli Bir Ekim Sonu
Adın hep yüreğimde kalsın sevgili Sen her daim dileğim ol Pastamda üflediğim mumlar gibi Dilime yansıyan heyecan titremesi Kalbimin sesine karşı teklemesi Sen hep rüyam ol uykuma gel sevgili Yeni yaşıma en güzel armağansın yine Gülüşümle hayata yansıyansın sevgili Küllerinden var olur aşk ilk gün gibi Güneşli bir Ekim sonundayım yine Yenileniyor insan büyürken bir de Yinelediğim tek gerçek sensin değişimimle Adın hep yüreğimde kalsın sevgili İlahi adalet dilerim yazgım yapsın seni İfade etmezsem de unutma, sevgindir içimdeki Nice mutlu seneler olsun dediğin gibi Yeni yaşım ve her artan yaşımla mumlara vesile ol Sebeb-i mucizemsin doğum günümde sevgili |
Güven Kaybolmasın
Sevgimle duruyorum aynı yerde Savaş sahnesine döndü ortalık Yine de kaynağım içimde Sen varsın özümde Kılıç kalkanla savunurum gerekirse Kan akar olmadı uğruna, Sonunda beyaz bayrak açarım insanlara Vazgeçmem kalbimdeki yerinden Güven sorunsalım aslında mücadele ettiğim Aşk da arkadaşlık da yakalanır sonunda güven varsa Ondan hazırım zırhımla düşman karşısına çıkmaya Karmaşanın ortasında önümü göremiyorum Sadece hislerim var elimde Sendeki karmaşayı da eklerim kendiminkine Gel birlikte çözelim Gel her şeye rağmen deneyelim diye Önce sen başla ben dinleyeyim Söyleyecek neyim kaldı ki benim bilmediğin Gücüm yok zaten cümle kurmaya Sen başla, anlat neler yaşadın Birlikte bakalım hayatına Yeter ki iletişimi kaybetmeyelim Dayandıklarımızın sonunda mükafattır sevgiden geçen hayaller Savaş meydanından geçeriz güller arasına Batmaz dikenler bundan sonra Acıya aşk kattık sonunda Aşk sendin bende Sende aşk güven verdi benle Tek tutunacak güven var elimizde Sevgilim her şeyi kaybedelim kazanırız Güven giderse ardından bakakalırız |
Hanemize Ay Doğar Gün Gelir
Öykülerle geri gelse çocukluğum Nedenselliğe dayanan yapıları anlasa ruhum Sonsuz olan duyguları nerde öğrendim Yeniden sentezlesem kendimi yine sende dururum Ne var ki elimizde, evirip çeviriyoruz aşkı her seferinde Bireysel çıkarlar güdülüyor ötekilerin sevgisini Benim tek çıkarım gözlerinin ötesi Gelecek yüzyıllara taşıyacağım aşk, sadece seninki Maruz kaldığım sözler, savurgan dönemeçler Oynadığın roller arasında söyle hangisi Kendi ayaklarım üzerinde sağlam bir duruş benimki İlişki dediğimiz şey yüreğin göz göze gelişte hissettiği Mülkiyet hakkımız yok ki kalp üstünde Nice sözleşmeler yapsak taşınmaz belki geleceğe Aşk, yaşadıklarımızın andaki gerçekliği sadece Beklentiler ve inançlar tutuyor çoğu kez olduğumuz yerde Yabancılaşamam sana sevdiğim Özgül bir vazgeçilmezliğin var bende Seni en çok kendimden biliyorum Fark ettiğim yegane duygu sevgim karmaşa içinde Zaman verelim bu seferde istediğin ölçüde Piyasaya sun bakalım akıl almaz davranışlarını Ekle çıkar, defterini tut mutsuzlukların kendince Değiş tokuş halindeki ilişkilerden aşk kalmayacak elinde Sabrı zamanla bilemek bana kalan bu süreçte Doğallığımla çıkardığım varsayımlarım var elimde Hanemize ay doğar gün gelir aşk eksiltilmemişse Aslolan emin olmak, sınırları bilmekse Aşkım kendinden emin, seninle sınırlanmış ömür içinde |
Hangisi Geriye Kalan
Kayıp.. Yasak.. Yalan.. Hangisi senden geriye kalan? Kayıp desem eski bir aşk hikayesi misali rivayet olan Yasak sanki hataymışçasına savunulan, yürekte saklanan Yalan demeye dilim varmaz gözlerin içindekidir aslolan Adsız olsa ne olur ki yaşanan Kor alev gibi yandığım günlerde eşlik etmedin mi ateşime Gülümsememe bir tebessüm de sen kattın ya yüzümde Baktığımda gördüğüm halen bildiklerimse ve anlıyorsam Gittiğin yerlerden dönmenin sebebiyse tutunduğumuz yeminler Adı olsun ya da olmasın kaybolur yasakla yalan Koşulsuz bir hissediş kalır geriye, aşka bile şapka çıkarttıran |
Hayat
Hayat anı yakalamaktır bazen kırılan bardağın her parçasında, akarken su ellerinin arasından şaşırmaktır içinden giden ağırlığa ve sevgilinin gözlerinde gördüğün kaygıdan şükretmektir tanrıya. Sevdalanmaktır sonra yeniden hayat, aynı dudakta aynı tende ve acıyan yerleriyle acımaktır. Yeni bir yaşam kurmaktır sonra ve o yaşama dahil ettiğin her parçada bir hikaye vardır. Birlikte yapıp bozduğun oyunlarda bir dünya yaratmaktır yeniden ve yine aşkla. Anılar biriktirmektir hayat, geleceğe taşınan her sözcükte gülümsemektir ve kadere inanmaktır sonra. Kader belki bir karmaşa ama dinlersen yürek sesini huzur yakındır orda. Var mısın sende koşulsuz sevdalanmaya? Bir düşün, hayatında herşey tam aşk varsa. Aşk mısın, yoksa korkulardan geçen aşk kaçkını mı? Hadi sorgula.. Ne verdin de alamadın hayattan ve kapattığın yerlerin acımadan gittiğini sandın? Gitmedin aslında, gidemezsin eğer sevginin karşılığı sadece gözlerin ötesindeki kalp, sözün içindeki aşksa. |
Hayat Dediğin Yineleme
Garip bir his sanki içimdeki Dudağımdaki buruk bir yürek gülümsemesi Şüphe götürmez bir gerçeğim var Aşk yansıyor gözümden, sensin nedeni Bunca zaman sonra yinelendim senle Buna dair pişmanlığım yok, özrüm de Kendi varlığımın kökündedir dayanak Her şeyi al bir şeyi ver sevgili; gözlerinin ötesi Hala ilk gün gibi ve hala sıcak Seçim ve bilinç eşit söz konusu sensen Başkası için değil sözüm aşka sadece Sahici bir var oluşla seviyorum hala Akıldan çıkartmak intihar sanırım seni Dilim gerçeği söylüyor, hep yakında kal Sınırlı bir bakış belki bendeki Bunca zaman, bunca yaşanan; geçti Her şeye rağmen sensin huzurun sebebi Ötekiler yakın uzak belki biraz değerli Umutsuzluğa da kapıldığım oldu Mantıksal kavrayışla senden gittiğimde Ayrıcalıklı ve kayıp bir durumdasın İkilemleri bile sevdim gülüşünde Varlığını sorun olarak değil, gizem algılıyorum Düşüncenin de üstünde ilahi bir noktan var Sessizliğini taşımanın zorluğunu bilsen Neysem o oluyorum, oluşum sana çıkıyor Değişimlerin farkına vardığında öteki Çekip gidiyor, uzaklığım sana yakın Özerkim sevgili ama kendime yetersizim sensiz Güçlüyüm ama kırılganım sensiz Aşk sensin ilk gün gibi inadına zamanın Sözcükler yine tutkuyla methiye diziyor sana Uzun ******* oldu, elim kalem tutmadı Söyleyecek sözüm olmadığından değil Sesim aşkıma biraz uzaktı Karıştım, yüreğimi açtım kapadım Var olan her şeyin özünde seni aradım Hayat dediğin yineleme aslında Kendimi ne yargıladım ne suçladım Arzumu tanımladım sadece Soyut ve sonsuz da kalsan aşksın bende |
Hayat En Güzel Serüven
Seni kaybetmekten korkuyorum, beni korkutma İki dudak arasında söylüyor bir adam bir kadına Kadın ağlamaklı gidiyor iki adım geri bir yol boyunca Senaryo ya, beklenen sonla bitiyor bölüm Gelecek hafta yeni bir başlangıç var masal tadında Peki hayat? Korku yenik düşer mi kayba Kaybedilen uğruna bir ömür harcanır mı gözyaşıyla Sevgili; İşte ortaya söylemiş bir sözle uzun zamandan sonra oturdum yazıya Mucizeye dönük yüzünle yine gözyaşıma gülüş kattın Coşkuna bıraktığım bedenim, yüreğimin sıcaklığı senin hatırına Kaybetmekten korkarım elbet seni İçim sızlar baktığım yerden solarsa diye gözünün feri Gidemem uzaklara bırakıp da seni Özrün başım üstünde, zaman yine aşkımın emrinde Beklemek en güzeldir sonunda kavuşmak oldukça tenine Hayat, en güzel serüvenim sen oldukça içinde Ah sevdiğim; gözüm, sözüm, özüm sadece senle |
Hayata meydan okuyan bir tarafı var insanın..
Hayata meydan okuyan bir tarafı var insanın. Öyle sakince durabiliyor bazen, suskun ve dingin. Emin oldukları sadece iç sesinin fısıltısı o da karmaşada duyulmuyor çoğu kez. Böyle zamanlarda evindeki huzurlu yana sığınıyor, yalnızlığıyla kalıyor. Hal böyle olunca da aşk geriye çekmiyor seni. Aksine aşık olmak bir üst mertebeye ulaşmak gibi. Yeni bir bilinç geliştirmek bilincin ötesinde. Bir üst farkındalık düzeyi galiba. Sevgilinin ve sevgisinin bileşimi haline geliyor sanki. Baktığın daha net o zaman, duyduğun da anlamlı ve hislerin açık. Hayatın renkleri canlanıyor sonra yüreğinin dumanlı sevdasından. Korkusunu ifadede zorlanan ve kaçışı çözüm sanan sevgilinin bu tavrı bile endişe uyandırmıyor. Biliyorsun çünkü sen. Farkındasın ihtiyaç duyulan süreçlerin. Güvenmek ve doğrulanmak için belki de insanın kendi başınalığına ihtiyacı var. Gün geliyor eliyor insan faydalı olmayanları. Kendine ve yüreğine dokunmayan ilişkileri istemiyor yakınında. Göremediğinde göz bebeğinin ışıltısını, uzak tutmayı öğreniyor kendini çünkü biliyor ki sadece gözler yalan söylemiyor. Zaten o gözlerden geçemiyor. Sevdanın acıyan yanını görüyor ötekilere inat, satır arası okumaya benzeyen gözlerde. Ya da zihninden geçenleri yakalamaya çalıştığı ruhsal düzlemler sadece iki kişilik diyor. İşte o zaman baktığın yerden hayata veya ötekilerin bakışları arasında güçlü duruyorsun. İçindeki huzurdan geçiyor çünkü sevdiğinden emin olmak. Aşk güçlüyse eğer sadece sendeki sesi bildiği için, güvenli bir gidişe teslim ettiysen sevgiliyi kendine iyi davrandığın için. Geri dönüşlü duyguları görmek için sadece gözleri yakalamak gerekiyor. Hayat bazen problem çözmeye dayalı bir oyun. Aslında problem denilen şey sadece sevgiliye duvarlarını nasıl yıkacağını, duygusal tarafında güveni nasıl yakalayacağını öğretmek oluyor. Elbette herkes biraz yaralı ve kabuk öyle çabuk bağlamıyor. Ve insan sadece yaralarının telaşında değil, çoğu kez yaraladıkları da vicdanına dokunuyor. İkilemler kaçınılmaz oluyor sonra. Dürüst olduğunda ve arkasında durduğunda her söyleminin, şaşkınlık oluyor tepki karşıda çünkü alışık değil oyunsuz bir paylaşıma. Kim kimi ezerse, kim daha çok acıtırsa kısmına skorlar eklerken nasıl farkında olur ki insan hissettiklerinin. Yapaylık hakimken hayata ve aşka, sevgili her sınadığında geçiyor olmak da şaşkınlık yaratmaz mı. Duygularını fark ediyor öteki senin geçtiğin her sınavda. Güç korkutuyor sonra. Oysa aşkı ve gücü sevgiliden aldığını bilse, buna inansa. sadece gözlerinden geçen seni seviyorumu anlasa, tutmaz mı ellerinden. Tanrı, sahip çıktığın dileklerin arkasında var bilir misin. Zaman derken bu inancı korumak önemli. Hisler değişmiyor çünkü. Senden ne kadarsa onda da o kadar. Sadece yüzleşmeler zaman alıyor ve zaman kaybetmeye yakınken kısalıyor. Bu da tek başına anlaşılıyor. Yalnızlığı ve eksikliği hissettiğinde tutunmaya çalışıyor maalesef korkak yürekler. Kendini korumanın ötekini kaybetmek olduğunu öğrendiğinde belki sevmeyi de öğreniyorsun. Yitip gidebiliyor bazen o sevdaya yakın yürekler. Sevmediğinden değil, değer hiç değişmiyor sadece elde bir şey kalmıyor sevgiliye verecek. İşte böyle bir noktada ince bir çizgi aşk. İp cambazı misali, uygun yerde uygun duruş gerektiriyor tutabilmek için. Ha gitti ha gidecek, toplarken yüreğinin dağılmış eşyalarını; dur diyebilen ve farkındalığı korkularını yenen bir sevgili var akıldan geçen. Hiçbir yaşantı tesadüf değil inancıyla çıktınsa yola, sevda denen şey ötekinden yansıyan ve aynı düzlemde aynı hissi paylaşmaksa, vakit tamam olduğunda, son dediğin yer emin ol bu aşka başladığın gözlerin içinden yine aşka çıkıyor. Ve sen minnet duyarken varlığına, yanıltmaz seni karşı yürek. Bilirim, beklemek sadece süreçlerin tamamlanmasından ibaret. |
Helal Etmem Savrulsam
Boğaza karşı yakut, Kendini tekrarlayan zaman, Tanıdık melodiler eşliğinde bir dost sohbetindeyim. Mekan aynı mekan, yenilenmiş, Aynı yerde yine paylaşımlar. ..gözde yaş çağlayan, ..her söylenen dokunuyor, ..her dokunuş sen içimde. Sen eskiden beri bekleyen ve gizli gizli büyüyen bir çiçek gibisin beynimde. Kendimi inandırmaya çalıştığım masallar var kız kulesine karşı içtiğim kadehin en dibinde. Baktığımda dalıyorum kırmızının kan rengine. Düşlerim diyorum, hani iki kişilikti? Neye gidiyor bu zaman, ilaç dediğin ne? Yaralarım kabuk kabuk, merhem olmuyor kimse. Aynı yer kanıyor, aynı yer kabuk bağlıyor yine. Ne fark eder farkında olmadan yaşmayı seçmekse mesele. Asıl olan: ..kalmak, ..acımak, ..meydan okumak değil miydi eskilerde. Şimdi garip bir duruma anlam vermeye çalışan yabancı bakışlar var karşımda. Yalan nerde. Ben miyim koca bir yalan? Kendiliğim mi yoksa hayata fazla olan? Bilmediğim şeyleri bilirmiş gibi yapmaya çalıştığımda uzaklaştığım duygular mı seni bana yakın tutan? Tutmasın o zaman.. Kalma o zaman.. Sen, sevme yüreğinin farkında olmazsan. Ellere verdiğin yalan sevgilere katma beni adını koyamazsan. Hakkım kalır mı geriye, kalmasın; helal etmem savrulsam. Etmemse de kıyamam, Kıyamadığım yerde sen hoyrat ve saygısız sözcükleri salıyorsun üstüme, baş etmemi bekliyorsun, adaletin bu kadar mı sevgili? Kaçırdığın bakışın ve hüzne batan *******de içinde kalanlar tek kişilik mi? Değil sevgili.. Sezgilerim yalan demez, vicdanın var senin her şeyin ötesinde tanrı katında. Yalnızlığına ver hesabını, ben sevgimin sahibiyim. Zaman da geçse gelirim dersen, Verdiğim sözleri ezber yaptım, bıraktığın yerdeyim. Varsanı yaşantılar da kalsa elime gerçekliğimi kendim yarattım. Hakkımı helal etmedim desem de tek bir özür dile, Mutlu ol der, sensizlikle baş ederim. |
Her Seçim Bir Vazgeçiş Yürekten
Her seçim bir vazgeçiş yürekten ve her vazgeçiş belki de dokunarak acıyan bir yere, yaraların üstünü kaldırıp savurgan, biraz da hırçın yapıyor sözleri. Aslında çıkarken dudaktan duyguya yakınlar. Korkular alıkoyuyor kimi zaman, yanıltıyor bazen de kalpteki kırıntılar. Harcarken ve intikam alırken geçmişteki aşklardan, ağlıyor içimizde bir yer. Oysa özlenen sevgiler tenine dokunuyor, farkında olsan da olmasan da gözyaşlarını siliyorlar. Çaresiz ki yine yanı hata yapılan; kıymeti bilmek dokunabilecek mesafede olmuyor. Ne zaman eskisi gibisin cümleleri savruluyor öfkeyle bakarken gözler, işte o zaman gerçekle dans başlıyor. Aynı şeyleri yaparsan aynı sonuçları alırsın diyor aşk kaçmaya yüz tutarken. Sevdaları yakıp yıkıyoruz sonra. Elimizde kalanlara bakamıyoruz bile. Geçiyoruz kendimizden bir zaman. Olur da çakışırsa benzer yürekler, belki o an doğru nedir sorgulanıyor. Huzurlu yollarda yürünmek istendiğinde yol arkadaşının aklından geçenleri bilerek, dürtülere gem vurmak, arzu ve yasakla çatışmak gerekiyor. Hazır mısın yeni başlangıçlara? Hiçten var olup her şey olmaya dostluktan geçen taşlı yollarda? Zaman diyerek suyu yoluna bıraktığında yazgı zaten şekil alıyor. Şimdi seyrediyoruz senle sıcak bir yaz mevsiminde şehr-i istanbulla raks eden aşk oyununu. Kaybeden olmayacak bu kesin. Yeter ki doğru zaman olsun yüreğinin yüreğime değişi. Yoksa dumanı tüten bir gemiye iskeleden baka kalmak ve umutları yarına bırakmak misali, buruk olur içimizin sevdalanmaya hasret gözleri. Dar alandaki kısa paslaşmalar; işte o zaman acıtır içimizi. |
Her Yer Oluyor Burası Olmuyor
Her yer oluyor da bir burası sensiz olmuyor İlk gün gibi diyor Sezen, inancım pekişiyor Nerdesin diyen gözler önce seni soruyor Hüzün yok ama içimde, sadece eksiklik İnadına coşkuluyum bu sefer Şaşırtan bir dinginlik bendeki Gelseydin ne olurdu bilmem Gelmeyişine belki ilk kez sevindim Aşkımı tazeledim yokluğunda Sana hazırlandığım *******i özlemişim Kulağımda fısıltı halinde başka aşklar üstelik Unutmuşum senden sonra yüreklerdeki yansımamı Hatırladığım da iyi oldu aslında İşte diyorum sevişime tutunurken tam bu noktada İyiyim, eminim ve sevda yeminiyim El basayım istersen tüm kitaplara, seninleyim Sensiz olmuyor burası sevdiğim Zaten olmasın da Korkarım yok olmaktan Eksilirsin sen kadar bende Dolmaz yüreğimizdeki boşluk yaşadıkça |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:37 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.